Zorlu Maçta İyi Bir Takıma Mensup Olduğumu Biliyor ve Her Kademesinde Çalışmaktan Müthiş Keyif Alıyorum
Sismak A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Özge Özen Kural, aile şirketlerinde başarının kurumsallaşma ve operasyonu büyütmekten geçtiğini dile getirdi. Kural, ikinci kuşak yöneticilere işlerine odaklanmalarını ve her fırsatta kendilerini geliştirmelerini tavsiye etti.
Sismak’ın 1982’den bugüne gelen öyküsünü kısaca aktarabilir misiniz?
Sismak, bir çok başarılı sanayi kuruluşu gibi çekirdekten büyümüş bir şirket. Aslına bakacak olursanız azmin, istikrarın ve çok iyi kurgulanmış bir stratejinin başarılı sonucu. Sonuç SİSMAK için virgül çünkü; Yönetim Kurulu Başkanımız Orhan Özen’in liderliğinde sürekli iyileşme, gelişme, büyüme ve sürdürülebilinirlik konusunda çalışmalarına devam ediyor…
Kuruluşunun hemen ardından otomotiv yedek parça piyasasına odaklanan SİSMAK, geride kalan 30 yılı aşkın sürede bugün bu pazarın önemli üreticilerinden biri haline geldi ve özellikle direksiyon kutusu üretiminde lider bir konuma ulaştı.
Sismak’ın üretim yapısı, ürünleri ve gelecek projeleri ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Biraz klişe gibi gelebilir ama Sismak’ta herşey kalite kavramı ile başlar, üretimin ve yönetimin her aşamasında kalite yönetimi odaklı bir anlayışı benimsiyoruz.
Sürekli ürün geliştiren ve iyileştiren deneyimli bir mühendislik ekibimiz var. Tüm marka ve modellere uygun yenileme pazarında mekanik, eps, hidrolik direksiyon kutuları ve rot mili, rot başı, körükten oluşan servis kitleri üretiyoruz. Sismak olarak biz direksiyon kutularımızın tamamını rot başlı olarak müşterilerimize sunuyoruz. Bu noktayı özellikle belirtmek istedim zira fiyat karşılaştırmalarında bu çoğu zaman atlanan bir nokta oluyor maalesef. Önümüzdeki dönemde bu konuda pazarda yerleşmiş yanlış bir algıyı ortadan kaldırmayı hedefliyoruz.
Öncelikli bir diğer konu da ihracat. Özellikle yurtdışı fuarlarında yeni pazarlardan yoğun ilgi görüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımıza hızlanarak devam etmeyi planlıyoruz. Önümüzdeki yıllarda direksiyon sistemleri üretiminde otomotiv sanayisinin güçlü ortağı bir dünya şirketi olmak istiyoruz.
Siz, Sismak’ta çalışma hayatına nasıl başladınız?
Ben Sismak’taki çalışma hayatıma 2002 yılında üniversitede okurken başladım. Yaklaşık 12 yıldır çeşitli kademelerde görev yaptım.
Şimdi ise finansman direktörü olarak görev yapıyorum ayrıca Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıyım.
Otomotiv sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?
Otomotiv her dönem cazibesi olan potansiyeli çok yüksek bir sektör. Tabi aynı ölçüde rekabetin oldukça yoğun yaşandığına tanık oluyoruz.
Bu nedenle artık eskisinden biraz daha fazla fark yaratmanız gerekiyor. Yakın geçmişe kadar uzak doğulu üreticilerin haksız rekabetine maruz kaldık.
Ancak artık bir çok müşterimiz tek kriterin fiyat olmadığını anlamış durumda. Otomotiv ve özellikle yedek parça güvenlikten ve kaliteden asla ödün veremeyeceğiniz alanlar.
Biz bu anlamda hiç bir zaman müşteri kaybetmemek adına kaliteden vazgeçmedik.
Erkek egemen otomotiv sektöründe kadın yönetici olmakla ilgili görüşlerinizi alabilir miyiz?
Aslına bakarsanız erkeklerin egemen olması durumu hemen her sektör için geçerli. Tabi otomotivde bu durum biraz daha belirgin. Kadınların pek anlamadığı bir konu olduğu düşünülür.Ben prensip olarak bu ayrımı çok doğru bulmuyorum. Bir konuda yetkin olup olmadığınız cinsiyetinizle değil, bilgi birikiminizle ilintilidir. Günümüzde işlerin doğru, hızlı ve verimli yapılması önemli; artık “yetenek savaşlarının” yaşandığı bir dönemdeyiz.
Ben işimi severek yapıyorum ‘özen’le üretmek benim genlerimde var, iyi bir yönetici olamaya çalışıyorum ve bu sektörde olduğum için çok mutluyum. Ünvanımın önüne kadın ifadesini eklemiyorum veya cinsiyetim yüzünden pozitif ayrımcılık da beklemiyorum. Çevremdeki bir çok hemcinsim de böyle.
Kadın, işte disiplinli bir yönetici, eşitlik sağlayan bir idareci ve ciddi bir denetçidir. Kadın evde, iyi bir eş, iyi bir anne ya da arkadaştır. Kadın yerine göre güçlü, kararlı ve aynı zamanda şefkatlidir. Tüm bunlar kadını her koşula uyumlu hale getiriyor. Bu anlamda iş dünyasında daha fazla yer ve söz sahibi olmalılar.
Türkiye’de bir çok şirketin temelinde aile şirketi olmak yatıyor. Aile şirketleri konusunda neler düşünüyorsunuz?
Bu bir yönüyle iyi bir yönüyle zor bir durum. İyi; çünkü aile şirketlerinin ortakları birbirlerine yanlızca ekonomik nedenlerle bağlanmadıkları için uzun süreli oluyor. Zor; çünkü işin içine duygusal parametreler giriyor. Türkiye’de birçok aile şirketinde özellikle kız evlatlar yönetim kurulunun doğal üyesi oluyor, ancak pratikte çok etkili olamayabiliyorlar.
Ben bu anlamda kendimi oldukça şanslı buluyorum. Babam yıllar içinde bütün deneyimini benimle paylaştı ve önemli aşamalar kaydettiği şirketinde bana da bir yer verdi. Ben de elimden geldiğince şirketimizin geleceğe hazırlanmasına katkı vermeye çalışıyorum. Tabi aile şirketlerinin yaşayabilmesi ve büyümesi için alanında başarılı profesyonellerle birlikte hareket etmek gerektiğini de belirtmem gerekir.
Bir ikinci kuşak olarak, siz mevcut ikinci kuşaklara ve gelmekte olan üçüncü kuşaklara neler öneriyorsunuz?
Sanılanın aksine aileden olmak size herşeyin altın tepside sunulduğu anlamına gelmiyor. Aksine sıradan bir çalışandan daha fazla sorumluluk yükleniyorsunuz ve sizden beklentiler artıyor. Türkiye’de gözlemlediğim en belirgin konu şirketlerin belli büyüklüklere ulaştıktan sonra bölünmeye başladıkları. Cirolar artınca, biraz da kar edilince herkes kendi gemisinin kaptanı olmaya soyunuyor. Halbuki başarı kurumsallaştıkça ve operasyonunuzu büyüttükçe geliyor. Benim ikinci kuşaklara ve geriden gelenlere tavsiyem işlerine odaklanmaları ve her zaman kendilerini geliştirmeye çalışmaları.
ÖZGE ÖZEN KURAL: “1982, İzmir doğumluyum. İki erkek çocuk annesiyim,yaşları küçük olduğu için vaktimin çoğunu onlarla birlikte geçirmeye özen gösteriyorum. Çocukları ve onların eğitimlerini çok önemsiyorum ‘’içimdeki Çocuk’’ derneği üyesiyim, dernek aracılığı ile birçok sosyal sorumluluk projesine katkıda bulunmaya çalışıyorum. Arta kalan zamanımda ise sanatla ilgilenmekten hoşlanıyorum. Özetleyecek olursak; otomotiv sektöründe, işini severek yapan bir yönetici, evimde çocuklarım ile keyifli sevgi dolu bir anne, sosyal hayatta hep üreten ve paylaşan bir bireyim”.
Haberin Kaynağı : TAYSAD
03.12.2014