Yerli ve Milli Üretime Adanmış Ömürler-13
Dr. İlhami Pektaş: Yerli ve Milli Bir Dahi: MENNAN USTA
Yerli ve Milli Bir Dahi: MENNAN USTA
Herhangi bir makineyi sadece 10 dakika inceledikten sonra aynısını yapabilen uluslararası makine fuarlarına girmesi yasaklanan Mennan Usta'nın ilginç hayat hikayesini hiç merak ettiniz mi?
1952 yılında Gaziantep’te doğan Mennan AKSOY, 2015 yılında 63 yaşında vefat etti. Evli ve üç çocuk babası olan Mennan Ustanın iş hayatı ilkokuldan sonra başladı. Mennan AKSOY, nam-ı diğer “Mennan Usta”, ilkokulu 9 yılda bitirdi ve bir daha eğitim görmedi. Ama Allah vergisi öyle bir akıl ve beceriye sahipti ki, bir kez makineyi görmesi, ertesi gün atölyesinde yapımına başlaması için yeterliydi. Akıl, pratik zeka, çalışkanlık, araştırmacılık ve azimle tüm dünyada makine sanayi firmalarının korkulu bir rüyası oldu.
1960’lı yıllarda bir demir atölyesinde, 10 yaşındayken çırak olarak iş hayatına atılan Mennan Usta çıraklıktan arkadaşı Cahit Özçelik’le birlikte açtıkları atölyede Antep´in meşhur para kasaları için yedek parça imalatına daha sonra da otomotiv sanayi yedek parça üretimlerine başladı. Zamanla araştırmacı kişiliği sayesinde daha nitelikli iş arayışına giren Mennan Usta, 1973 yılında kendi firmasını kurarak enjeksiyon döküm ve kalıp imalatına başladı.
MENNAN USTA’nın Makine Üretme Mücadelesine Girişinin Öyküsü
Gaziantepli iş adamı ve makine mucidi olarak bilinen Mennan Usta, kendi hayatından kesitleri esprili bir dille şöyle anlatıyor: “Bir gün Gaziantep’e tekstil makinesi satmak için bir Fransız geldi. Satış yaparken de bize diyor ki; ‘Tekstilin beşiği sizsiniz ama Çin ve Hindistan sizden önde geliyor. Teknolojinizi yenilemezseniz sizi geçerler”. Bunu söylüyor ama derdi bizim geçilmemiz değil tabii ki. Arkasından da ekliyor, ‘’En iyi makineleri biz Fransızlar üretiyoruz. Bizim makineleri alın rekabeti kazanın’’ diyor. Beni bu durum çok etkiledi. Çünkü eminim bu Fransız, Hintli´ye ve Çinli´ye de Türkleri geçmek istiyorsanız bizim makineleri almanız şart’’ demiştir. O zamanlar çok düşündüm ve şu gerçeği hissettim: Aslında Avrupa´nın tekstilde ve diğer sektörlerde metalden başka bir geliri yok. Bu yüzden de çeliğe hükmedemeyen namusuna da mukayyet olamaz diye düşündüm ve makine yapmaya karar verdim. Fransızların 3 milyon Euro’ya satacağı makineyi 50 bin Türk lirasına ürettim. Ürettiğim makineyi yerli ve yabancı piyasaya sürdüm.’
Mennan Usta’nın geliştirdiği makine teknolojisi sayesinde tekstil sektörüne yeni ürünler girmeye başladı. Makinelerde ürettiği yoğunluğu düşük triko, yazın serin, kışın sıcak tutan bir ürün. Bütün dünya tekstilcileri bu ürünün peşinde koştu. Ar-Ge’ye 7 milyon dolardan fazla para harcadı. Yerli imkanlarla yaptığı makineler ile sadece Gaziantep’in değil tüm Türkiye’nin ve Dünya’nın en önemli makine sanayicileri arasında yer aldı. Yaptığı makineler ile bir çok insana iş imkanı sağladı.
Mennan Usta’yı Gaziantepliler ve tekstil sektöründe tanımayan yoktur. Ayrıca Alman, Fransız, İtalyan makine üreticileri de rekabetten dolayı onu çok yakından tanıyor. Türkiye için bir gurur ve deha olan Mennan Usta, Avrupalı makine üreticileri için ise tam bir kâbus oldu. Çünkü Mennan usta bir makineyi 10 dakika inceledikten sonra aynısı yapabilmek için gece gündüz uğraşır, sonunda makineyi yapar ve fiyatını da yurt dışı benzerlerine kıyasla 1/5 daha düşük olarak piyasaya sürerdi. Bu sebeple makine fuarlarına girmesi yasaklandı. Mennan Usta’da sahte kimliklerle girmeye çalıştı. Çünkü ne bir telif hakkı ne de bir patent hakkı olmayan bu insan tam bir taklit ustasıydı. Ancak bir fark vardı; Mennan Usta makineleri yaparken kendi tasarımlarını da ekleyerek makineyi geliştiriyor aslından daha farklı ve kullanışlı hale getiriyordu. Bu nedenle Avrupalı üreticilerin kendi makinelerinde Mennan Usta’nın bazı tasarımlarını kullandığı biliniyor.
Makinelerinin Bütün Tasarımlarını Bizzat Kendisi Yapıp Üretiyordu
1996 yılında Gaziantep Üniversitesi ile birlikte hazırladığı Gaziantep’in ilk TÜBİTAK projesi ile Almanya, İtalya, Fransa gibi sayılı ülkelerde imal edilebilen halı ipliği makinesi yapımına başladı.
Aklının ermediği noktalarda, teknoloji aşığı Antepli bilim adamı Doç. Dr. Yusuf A. Uskaner’den destek aldı. Mennan Usta’yla birlikte bir mucize peşinde koşan bu bilim adamı üniversiteye veda edip Mennan Usta´yla beraber çalışmaya başladı. Bir küçük işletmenin köşesinde sessiz sedasız imal edilen bu makine ortaya çıkınca ülkemizde ve dünyada büyük yankı yaptı. TÜBİTAK ve Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı, Mennan Usta ve ekibine 1998´de Teknoloji Başarı Ödülü verdi ve bundan sonraki çalışmalarında da onu desteklemeye başladı. İlk projenin başarı ile sonuçlanmasıyla sonraki senelerde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veren Mennan Usta tam sekiz adet TÜBİTAK projesini başarı ile tamamlayarak Sentetik Elyaf ve İplik üretiminde Türkiye’de ilklere imza attı. Ürettiği makineleri yurtiçinin yanı sıra Brezilya, Mısır, Suriye, Fas, Romanya, Suudi Arabistan, Özbekistan ve İran gibi ülkelere de satarak ülkemize önemli döviz katkısı sağladı. Türkiye’de ilk kez triko ipliği makinesini yapmayı başaran Mennan Usta, bu makineyi de Brezilya’ya satarak, teknoloji satan bir usta haline geldi. 2013 yılı itibari ile ürettiği sentetik iplik makinelerinde üniversite desteği alan yeni çalışmalarla Avrupalı emsallerinden daha ileri sistemlerin tasarımlarını yaptı.
Gaziantep’in önemli makina sanayicilerinden biri olarak sayılan Mennan Usta, Gaziantep’teki imalathanesinde halı ipliği makinesinden, tencere-kazan makinesine, fıstık makinesinden triko ipliği makinesine kadar çok sayıda makine üretti. Bu makineleri üretebilmek için de Ar-Ge’ye büyük önem verdi ve Ar-Ge çalışmalarına 7 milyon dolar harcadı.
Gaziantep’te kanalizasyon atıkları büyük dertti. Çamuru, kokusu şehri bezdirmişti. Belediye yönetimi, çare ararken Mennan Usta, “ Biz ne güne duruyoruz, belediyenin sorunu bizim de sorunumuz diyerek sorumluluğu üzerine aldı. Belediye ile yaptığı çalışmada okumuş gençleri de yanına alarak makine imal etti. Ürettiği makine ile kanalizasyonun çamuru alınarak kurutuldu aynı zamanda enerji üretildi. Çıkan küller de asfalta, çimentoya katkı maddesi olarak kullanıldı. Bugün Antep’te her gün çıkan 160 ton çamurun bertaraf edilmesi yine Mennan Usta sayesinde oldu.
Türkiye’de sektöre bu kadar katkı yapmış bir bilim aşığı olan Mennan Usta bir söyleşide şunları söyledi; Bu hayatta yapılmaz denilen hiçbir şey yoktur. Biz yeter ki biz kendimizi küçük görmeyelim. Aklımızı güzel şeyler için kullanalım.
Başarılı olmak için devlet, üniversite ve vatandaşın birlikte el ele vermesi gerektiğinin altını çizen Mennan Usta, Almanya´da gördüğü iplik makinesini Gaziantep´te yaparken karşılaştığı zorlukları anlattığı bir söyleşide, başta herkesin karşı çıktığını ama zamanla hem devletin hem de üniversitenin kendisine destek olduğunu dile getirdi.
Ustaya göre liderlik vasıfları doğuştan gelir. Türkiye’nin gençleri para yerine ilim peşinde koşmalıdır. Gençlerimize teorik eğitimin yanında pratiği de vermemiz gerekir. Bizim en büyük mirasımız evlatlarımızdır. Gençlerimizi bilimin ışığında yetiştirelim.
Başarılı olmak için her şeyden önce yapacağın işe inanmak gerekir. Asıl zenginlik akıl zenginliğidir. Akıl, inanç ve bilim birlikte olunca bu dünyada yapılamayacak hiçbir iş yoktur.
Oldukça sempatik olan Mennan Usta’nın, TRT kanalı tarafından belgeseli de yapıldı. Sanayiye katkılarının yanı sıra istihdam sağlayarak ta ülke ekonomisine büyük katkıları olan Mennan Usta 11 Haziran 2015 tarihinde aramızdan ayrıldı.
Böylesine zeki, çalışkan, inançlı, bilime önem veren ve milli düşünen ustalarımızın ülkemizden hiç eksik olmaması dileğiyle.
Mekânı cennet olsun.
Dr. İlhami Pektaş