Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu
Yeni Bir Bilim Dalgası, Teknoloji Devrimi Hızla Yaklaşıyor
İnsanlık tarihinin her döneminde teknolojide yaşanan değişimler sanayi devrimlerine, yeni üretim modellerinin gelişimine ve ekonomik-sosyal üst yapının yani yaşama ait toplumsal örgütlenmenin yeniden şekillenmesine neden olmuştur. Özellikle, Son 20 yıldır bilim ve teknolojide yaşanan olağanüstü, baş döndürücü hızda yaşanan gelişmeler ve sebep olduğu endüstriyel transformasyon ve buna bağlı gerçekleşen dönüşüm 2050 yıllarında geleceğimizin insan ve akıllı makineler-akıllı sistemler arasında bir yaşam formuna doğru gittiğini göstermektedir.
Önümüzdeki yıllarda özellikle yapay zeka, biyo-teknoloji/medikal teknoloji, gen bilimi, malzeme bilimi/nano teknoloji ve veri bilimin de yeni bir bilimsel dip dalganın neden olacağı teknolojik ilerleme dehşet boyutlara ulaşarak ne evrende ne tabiatta ne de insan vücudunda henüz keşfedilmemiş birçok bilinmeyeni, sırları çözümleyerek insanlığı post-hüman bir döneme taşıyacaktır.
İnsanlar ve teknoloji arasındaki simbiyotik ilişki benzeri görülmemiş yüksekliklere ulaşmaya hazırlanıyor. Unutmayalım ki; Dijital dönüşüm yolculuğu sadece teknolojiden ibaret olmayıp aynı zamanda toplumlarımızın yapısını yeniden şekillendirmekle ilgilidir.
Burada en önemli konu 2050’de dünya nerede olacak? Genel ve yerel kamu yönetimleri bu gelişmelere uyum sağlayabilecekler mi? Bu dönüşümü yönetmeye hazırlar mı?
İnsan ve Makinenin birlikte üretimi/hizmeti boyutuyla değerlendirirsek; 2050 yılına gelindiğinde, teknolojiyle etkileşimlerimiz o kadar kesintisiz olacak ki, dijital ve fiziksel dünyalar arasındaki çizgiler bulanıklaşacak, sınırlar kalkacak belki de iç içe geçecektir. Yapay zeka-AI tarafından desteklenen bilişsel teknolojiler, bu geçişi sorunsuz, sezgisel ve neredeyse mükemmel yapacak kapasiteye ulaşacaktır.
IOT, Web 3.0'ın ve metaverse'in yükselişi kamusal alanda geleneksel yönetişimin ve bürokratik işleyişin kökten radikal bir biçimde dönüşmesine sebep olacaktır.
Kapalı ve şeffaf olmayan bir sistem içinde işletilen Kamu yönetiminin veriler üzerindeki gücü, manipülatif kullanımı eskisi kadar kolay olmayacak yani kamunun verilerin dizginlerini elinde tuttuğu dönem sona erecektir. Dijital teknolojiler sayesinde Vatandaşlar, verilerinin gerçek koruyucuları olacak ve kimin ve hangi amaçla erişeceğine karar verme gücünü kullanacaklardır. Kısacası, veri biliminde yaşanan dip dalga kamuda hesap verilebilirlik ve şeffaflık dönemi için itici güç olacak veri konusunda da halkın sorgulama gücü ve denetimi belirleyici olabilecektir.
Diğer taraftan, kamu yönetiminde İnovasyon ve Çeviklik ön plana çıkmak zorunda kalacaktır. Devasal bürokratik iş süreçlerinden çevik yönetime geçerek gerçek zamanlı veri akışlarından ve toplum yararına yeniliklerden yararlanılacaktır. Kamu hizmeti sağlamada iyi olmak, rekabetçi olmak Vatandaşlara daha iyi, daha hızlı ve daha şeffaf hizmet verilmesi ile ölçülecektir.
Dijitalleşme sadece üretimi-hizmet kalitesini, verimliliği, maliyetleri düşürmeyi, yeşil ekonomiye geçişi artıran bir araç olmayıp aynı zamanda sürdürülebilir yaşam hedeflerine ulaşma yolunda daha adil bir geleceğe katkıda bulunan çok önemli bir paradigma dönüşümüdür.
2050 yılına hızla koşan dünyada bu değişimin-dönüşümün parçası olmak için başta genel ve yerel kamu yönetiminin ve elbette özel sektörün sorumluluktan kaçmayıp cesur, bilimsel ve bütünsel bir vizyonla Endüstri 4.0-5.0’ın yani zamanın ruhuna uygun yeni bir başlangıç yapması şarttır.
Yapay zeka, IOT, süper bilgisayarlar, veri bilimi, Web 3.0 gibi teknolojileri ve trendleri hakkında bilgi edinmesi bilinen teknolojilerden çok farklı, çok güçlü, çok daha dönüştürücü olan yeni teknolojik ilerlemelere hızla adapte olmak gerekmektedir. Yeni teknoloji devrimleri-bilimsel dip dalga İşletmeniz veya odaklandığınız alan hakkında düşünme şeklinizi ve iş modellerinizi değiştirecektir..
Gelecekteki yetkinlik ve yetenek düzeylerine erişme ve dijital insan kaynağı yönetim modellerine uyum sağlama yönünde hazırlanmak gerekmektedir. Dijital yenilikleri kurumunuzda ya da işletmenizde nasıl hayata geçirmeyi teşvik edeceğinizi, verinin-veri madenciliğinin ve veri analizinin yeni petrol olduğu müşteri odaklı bir dünyada gelişmek ve yenilik yapmak için mevcut çalışanlarınızı nasıl geliştireceğinizi düşünmeye başlamalısınız.
Çok geç olmadan Yönetim ve organizasyon modellerinizi yeniden gözden geçirmelisiniz. Yeni bilişim, yönetişim uygulamaları verilerin ademi merkeziyetçiliği, veri koruma ve tüketici güvenliği etrafında yeni kavramlar gerektirecek, buna adaptasyon önem arz edecektir.
Kendinizi metaverse bir dünyaya ve bu dünyanın üretim ve çalışma ilişkilerine hazırlayın. Bu yeni gelişmelere uygun Ekosisteminizi oluşturun. Gittikçe daha da küreselleşen bir dünyada gerek kamu yönetimi/kamu kurumları ve özel sektör vatandaşların ihtiyaçlarını karşılamak için birlikte çalışan bir oyuncu ve aynı zamanda kolaylaştırıcı ekosisteminin ve yükselen paylaşım ekonomisi modelinin bir parçası olmak zorundadır.
2050’ye doğru ilerlerken insanlığı bilim-kurgu filmlerin, dijital bir ütopyanın vaatlerinin çok ötesinde, gerçeğe dönüşmesi çok muhtemel karmaşık, kaotik zor bir dünya beklemektedir.
Burada en önemli sorun gerek kamu gerek özel sektör bu değişime ne kadar hazırlanmakta daha da vahimi bu dehşet dönüşümün ne kadarını idrak edebilmekte!!!