VI.Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi Sakarya'da Yapılıyor
TMMOB Makina Mühendisleri Odası (MMO) tarafından düzenlenen Bakım Teknolojileri Kongrelerinin altıncısı bugün Sakarya Üniversitesi Kongre ve Sergi Merkezi’nde düzenlenen açılış töreniyle başladı.
Kongrenin açılış konuşmaları MMO Kocaeli Şube Başkanı Nedim Kara, MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber Çakar, TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı, Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Yalçın, Sakarya Vali Yardımcısı Nurettin Yücel ve Sakarya Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Osman Aydın tarafından yapıldı. Kongrenin yanı sıra bakım teknolojileri ile ilgili bir serginin de düzenlendiği etkinlik üç gün sürecek.Bu yıl ana teması Bakım ve Enerji olarak belirlenen Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisi’nde üç gün boyunca düzenlenecek olan bilimsel ve teknolojik araştırma oturumları, seminerler, kurslar, paneller ve forumlar aracılığıyla; konusunda uzman olan kişiler, firmalar ve akademisyenlerin bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşarak, bildiriler sunması bekleniyor.
Kongrenin açılışında bir konuşma yapan MMO Kocaeli Şube Başkanı Nedim Kara özetle şöyle konuştu;
“Bir sistemin işlevini sürdürmesini, mümkün olan en yüksek verimle çalışmasını sağlamak için gerekli düzeltmeleri uygulamak amacıyla gerçekleştirilen hizmetlerin bütünü olarak tanımlanan bakım, sistemlerde ani arızalar ortaya çıkmadan gerekli koruyucu faaliyetleri düşük maliyetlerle yürütmeyi de kapsamaktadır. Günümüzde rekabet ortamı, işletmelerin eldeki varlıklarını ekonomik biçimde korumasını ve devam ettirebilmesini zorunlu hale getirmiştir. Sistemlerde oluşan arızalar ve aksaklıklar nedeniyle büyük can ve mal kayıplarıyla birlikte çevresel felaketler de oluşabilmektedir. İşletmelerin devamlılığının sağlanması açısından bakım artık büyük önem kazanmıştır. Bir kere daha yinelemek gerekirse; bu alanda eğitilerek belgelendirilmiş bakım mühendisi personele her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu nedenle, kongre süresince işletmelerde bakım, bakım ile işletmelerde sağlanacak enerji verimliliği ve işletmelerdeki bakım mühendisinin önemine özellikle vurgu yaparak, kongremizin ana teması olan “Bakım ve Enerji” konusunu ele alıp tartışmak ve sonuçlar çıkarmak istemekteyiz. Kongremizi açılış konuşmalarıyla birlikte başlamış bulunmaktadır. Sergi açılışımızın arkasından “Bakım ve Enerji” panelimiz gerçekleşecektir. Kongremizde, panel sonrası, bildirili sunum oturumlarında 14 oturumda toplam 43 sunum yapılacak, kongrenin genel bir değerlendirmesinin yapılacağı forum oturumu, 7 seminer ve 5 adet kursumuz yer alacaktır.
Bakın Mühendisliği lisans programları oluşturulmalı
Özellikle önceki kongremizin hazırlık sürecinde başlayarak bir yandan çalışmalarını yürüttüğümüz, bakım mühendisliği alanında çalışan veya çalışacak meslektaşlarımızın eğitimine yönelik çabalar, odamızın bakım mühendisi uzmanlık eğitimleri konusunda hayli yol almasını sağlamıştır. Önceki kongremizde de ifade ettiğimiz gibi, bu alana yönelik özellikle sanayimizin başkenti olan bölgemizdeki üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde bakım mühendisliğine yönelik seçmeli derslerin açılmasını gerekliliğini vurgulamak isterim. Bu sürecin seçmeli derslerle başlayıp, yüksek lisans programı açılması ve hatta bakım mühendisliği lisans programının oluşturulması doğrultusunda ilerlemesi savunmaktayız
Bu manada yapılacak çalışmalarda üniversitelerimizle her daim dayanışma içerisinde olacağımızı ifade etmek isterim.
Kongremizin gerçekleşmesi yolunda kaynak yaratan TÜPRAŞ’a, BRİSA’ya, FORD OTOSAN’a, TÜRK PİRELLİ’ye DALGAKIRAN’a ve fiziksel, teknik olanaklarını bizle paylaşan SAKARYA ÜNİVERSİTESİ’ne, Kongre Düzenleme Kurulu adına içtenlikle teşekkür ederim.”
Kongrenin açılışında bir konuşma yapan MMO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ekber ÇAKAR özetle şöyle konuştu;
Bakım Mühendisliği eğitim ve belgelendirme çalışmaları olgunlaştı“
Ülkemiz açısından makina ve üretim ara girdilerinde dışa bağımlılığın ve işletme maliyetlerinin arttığı, teknolojideki gelişmelerin takibinin vazgeçilmez olduğu, rekabetin uluslararası planda kızıştığı günümüzde, makina ve tesislerin arızasız, sorunsuz, verimli, uzun ömürlü çalıştırabilmesi, doğru ve planlı bakım yaklaşımı ile mümkündür. Odamız diğer bütün uzmanlık alanlarımızla ilgili dallarda olduğu gibi bakım teknolojilerine yönelik olarak da geliştirici çalışmalarda bulunmayı temel görevlerimizden biri olarak görmekte, Bakım Teknolojileri Kongreleri de bu çerçevede, 10 yıldır gelenekselleşmiş olarak düzenlenmektedir. Alanında en kapsamlı, en nitelikli etkinlik olan bu kongre ile Odamız, sanayi ve hizmetler alanının görünmeyen bir yüzüne ışık tuttuğu için siz değerli akademisyen, meslektaş ve uzmanlarla birlikte haklı bir gururu paylaşmaktadır. Odamız, tüm mesleki uygulama alanlarımızda ve makina mühendisliğinin temel fonksiyonlarından biri olan bakım alanında çalışacak üyelerimizin, alanlarında yeterli bilgi ve deneyime sahip olması gerektiğini savunmaktadır. Odamız, lisans eğitiminin meslek içi ve hizmet içi eğitimlerle desteklenmesini ve yaşam boyu eğitimi zorunlu görmektedir. Bu nedenle bakım teknolojileri alanındaki yayın eksikliğini giderecek birçok kitap yayımlıyor ve Meslek İçi Eğitim Merkezleri (MİEM) kanalıyla düzenlediğimiz seminer ve kurslarla üyelerimizi bilgilendirmeye çalışıyoruz. Ülke genelinde çağdaş eğitim donanımlı mekanlarda hizmet sunan MİEM’lerimiz artık bir okul kimliğine kavuşmuş olup 116 farklı noktada, aynı anda yaklaşık 3 bin üyemize hizmet verebilecek bir kapasiteye sahiptir. Belgelendirme faaliyetleri için Oda merkezinde oluşturduğumuz Personel Belgelendirme Kuruluşumuz da ilgili AB standardı kapsamında TÜRKAK’a akredite ettirilmiştir. Böylece düzenlenen belgelerin uluslararası tanınırlığı konusunda önemli bir adım atılmıştır.
Bakım alanı ile işçi sağlığı, iş güvenliği arasında bağ var
Odamız bakım bilincinin işletmeler ve sanayide yerleşmesi, bakım ile işçi sağlığı ve iş güvenliği, bu kongrenin ana teması olan “bakım ve enerji”, enerji tasarrufu ve işletme yönetimi gibi konular arasında bağ kurmak gerektiğine inanmaktadır. Bizce bakım faktörü, yalnızca üretim açısından ele alınmamalı, bağlantılı olduğu, bir sistemin verimliliği ve sürekliliğinin sağlanması için bakım yönetim sistemlerinin yürürlüğe girmesi, işçi sağlığı, iş güvenliği, enerji verimliliği, çevre faktörleri açısından da önemsenmelidir. Bakımlı bir tesiste iş kazaları minimum seviyede olacaktır. İş kazaları ve iş cinayetlerinin arttığı, ölümlü iş kazalarında Avrupa’da ilk, dünyada üçüncü sırada bulunan ülkemizde bakım esprisinin ilgili bütün taraflar açısından önemsenmesi gerekmektedir. Kısaca, denetim mekanizması olmadan bakımsız bir makina veya sistemden dolayı gerçekleşen kazaların, can, mal ve iş kayıplarının önlenmesi mümkün değildir. Dolayısıyla bakımlı bir sistemi işletmek, insan ve kamu çıkarını gözetmenin temel ilkelerinden biri olmalıdır.
Sanayide tahribat var
Dünyayı saran krizin ülkemize yansımaları ile Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları, daha özelde imalat sanayi ve makina imalat sanayinin sorunları iç içe geçmiştir. Sanayi genelinde öz kaynaklardan çok ithal kaynaklar girdi olarak kullanılmaktadır. Küresel güçlerin dayattığı işbölümü ile fason üretim ve taşeronlaşma egemen kılınmıştır. Bugün kaynak tahsisinin iç ve dış piyasalar yoluyla sağlandığı bir model söz konusudur. Sanayimizdeki hâkim yapının % 98 ile küçük ve orta boy işletme-KOBİ ölçeğinde olduğu gözetildiğinde firmaların ayakta kalabilme mücadelesi sanayideki tahribatla birlikte güçleşmekte, yeni bir strateji ile olumlu bir yapılanma giderek olanaksız hale gelmektedir.
Sanayide mühendis ve nitelikli personel istihdam düzeyi düşük
Gerek Odamız gerekse başka kuruluşlarca yapılan araştırmalarda mühendislik sanayilerinde gerileme olduğu, giderek artan ölçüde net ithalatçı olmaya yönelindiği sanayimizde nitelikli personel yetersizliği açığa çıkmakta ve bundan yakınılmaktadır. Öyle ki, Odamızın 2011 yılında güncelleyerek yayımladığı KOBİ’ler Üzerine adlı raporda, yaratılan katma değerde ancak yüzde 25,5’lik bir paya sahip olan KOBİ niteliğindeki firmaların % 80’inde mühendis istihdam edilmediği saptanmıştır. Geri kalan 31 bin 200 işletmede 1, 27 bin işletmede 2 ile 5, orta ölçekli 3 bin 413 işletmede 5 ile 35 mühendis istihdam edilmektedir. 308 bin 400 işletmeyi kapsayan KOBİ’lerde, imalat sanayi genelinin yüzde 60’ını oluşturan 2,4 milyon çalışan içinde 609 bin nitelikli işgücü bulunmaktadır. Mühendis istihdamı ise ancak 61 bin 650 işletmede ve 157 bin kişidir, yani işletme başına 2,5 mühendis istihdam edilmektedir. Odamızın 2011 yılında güncelleyerek yayımladığı Makina İmalat Sanayi Sektör Araştırmasına göre ise, bu sektörde mühendis istihdamı oldukça düşüktür, 298 bin olan toplam istihdam içinde mühendis istihdamı 3 bin 306, oranı da yüzde 1,6’dır. Sektörde aksi olması gerekirken niteliksiz iş gücü oranı yüksektir ve yüzde 68,3’ü bulmaktadır. Dahası, bu sektördeki mühendislerin yüzde 40,7’si 1.500 TL’ye kadar ücret almaktadır. Bütünü itibarıyla bu durum, mühendis yoğun bir sanayi için kabullenilecek bir tablo değildir. Bu koşullarda, Ar-Ge, inovasyon ve mühendisliğin yoğun olması gereken sanayide işletmeler yapısal ve güncel sorunların altından kalkamamakta, teknoloji–katma değer ilişkisi kurulamamakta, geleceklerine yatırım yapmaktan yoksun kalmakta ve bu gerçekler bakım alanına dek uzayan yeni sorunlar türetmektedir. Tam da bu nedenlerle bakım mühendisliği ve bakım teknolojilerinin sanayiye yeterince uyarlanması giderek daha da güçleşmekte ancak aynı zamanda daha da yaşamsal bir öneme sahip olmaktadır.”Kongrenin açılışında konuşan TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Başkanı Mehmet Soğancı ise özetle şöyle konuştu;“TMMOB ve bağlı odaları ülkemizde meslek alanları ile ilgili gelişen ya da gelişebilecek her türlü konuda görüş oluşturma, oluşan görüşleri geliştirme ve bunları kamuoyu ile paylaşma çalışmalarını eleştirel olduğu kadar yeni açılımlar sağlayacak şekilde sürdürmektedir. TMMOB’nin iki yıllık bir çalışma döneminde Odalarımızla birlikte 200’ü aşkın etkinlik düzenlenmektedir. Meslek alanlarımız üzerine gerçekleştirdiğimiz bu etkinliklerde sunulan bildirilerle bilgi paylaşılmakta ve ulaşılabilir olmaktadır. Bizce paylaşılan bilgi de en değerli bilgi olmaktadır.
Kongreler bakım alanının da bir mühendislik alanı olduğu bilincini geliştirmiştir
Öncelikle 6’ncı kere düzenleniyor olmasıyla “bakım” alanının da bir mühendislik alanı olduğunun bilincini yaratmak konusunda önemli bir katkı koymuştur bu kongreler. 4’ünü Denizli’de, ikisini Kocaeli’de gerçekleştirdiğimiz kongrelerimizle “bakım mühendisliği” kavramı görünür hale gelmiştir. Bu kongrelerimizde sektörel sorunların tespiti ve çözümü için gerçekçi öneriler ortaya konmuş, her iki yılda bir üretilen yeni bilgi ve teknoloji, aynı anda bir çatı altında buluşturulmuştur. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Türkiye’nin 2010 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GSYH) 735 milyar dolarıdır. Bu rakamın % 1’i olan 7,4 milyar doların 2010 yılı içinde bakım faaliyetlerine harcandığı ifade edilmektedir. Bu, bakım faaliyetlerinin başlı başına bir ekonomik gerçeklik olduğunu göstermekte ve bakım mühendisliği ve yönetimi konularında ülkemizde yapılacak geliştirmelerin potansiyel getirilerinin hiç de azımsanmayacak bir ekonomik boyutta olduğunu ortaya koymaktadır.
Ayrıca vurgulamak gerekir ki; sistemlerde oluşan arızalar ve aksaklıklar nedeniyle büyük mal ve can kayıplarıyla birlikte çevre felaketleri de oluşabilmektedir. İşletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından bakım büyük önem kazanmış olup, bu alanda eğitilerek belgelendirilmiş olan bakım mühendisi ve personeline her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle kongrelerimizde işletmelerde bakım mühendisinin önemi ve yeri daha çok vurgulanmıştır, vurgulanacaktır.
Gençlik geleceğimizdir
Sözlerimi bitirirken TMMOB için çok önem taşıyan bir konuyu daha burada sizlerle paylaşmak istiyorum. TMMOB’nin son yıllardaki en önemli projelerinden biri olan 350 yatak kapasiteli Öğrenci Evi inşaatımız Ankara’da hızla ilerliyor. Öğrenci evimizin açılışını Sevgili Başkanımız Teoman Öztürk’ün ölüm yıldönümü olan 11 Temmuz 2013 tarihinde gerçekleştireceğiz. Öğrenci Evi binamızın inşaatı bugüne kadar odalarımızın katkıları ve arkadaşlarımızın yoğun çabaları ile yürüdü.
Gençlik geleceğimizdir sözünden hareketle, aydınlık yürekli, aydınlık beyinli mühendis, mimar, şehir plancısı adayı arkadaşlarımızın en iyi şekilde yetişebilmesi için, Öğrenci Evimizin önemini çok iyi biliyoruz. Şimdi gelinen bu günde öğrenci evimizin hepimizin, hepinizin maddi desteğine ihtiyacı var. Öğrenci Evimiz için hepimiz birer tuğlayı ayrı ayrı koyarak, bu yapıyı hep birlikte yükselteceğiz, bitireceğiz. Hepinizin maddi desteği öğrenci arkadaşlarımız için çok değerli. Bu sempozyumda bunu sizlerle paylaşmak istedim.”
Kongredeki sunumlar, görüş ve tartışmalar ışığında oluşturulacak olan sonuç bildirisi daha sonra kamuoyuna sunulacak.
Haberin Kaynağı : TMMOB Makina Mühendisleri Odası
31.05.2013