UKUB Yönetim Kurulu Başkanı Şahan Eçin: Dengeler Değişiyor…
2024 yılına ait sektörel analize geçmeden önce son 6 yıla ait ticaret hacmimiz hakkında konuşmak isterim.
Dengeler Değişiyor…
2024 yılına ait sektörel analize geçmeden önce son 6 yıla ait ticaret hacmimiz hakkında konuşmak isterim. 180 milyar dolara yaklaşan dünya kalıpçılık cirosundan 2,8 milyar dolara yaklaşan bir pay alan kalıp sektörümüz pandemi sonrasında 2023 yılına kadar yükseliş içerisindeydi. Ortalama 660 milyon dolarlık dış ticaret hacmimizde 320 milyon dolarlık kalıp ihracat payımız bulunmaktadır. Amacımız ihracat payımızı arttırıp ithalat değerlerini aşağıya çekmektir. Bu noktada da gerek ana sanayi gerekse de devletimizin ilgili bakanlıkları ile iş birliği yapmak amacı ile aksiyon planlarımız devam etmektedir.
2023 yılları sonuna doğru çeşitli ortamlarda ifade etmiş olduğumuz üzere 2024 yılı ikinci yarısından sonra tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de dünya da başlayan daralma ve resesyon belirtileri hissedilmeye başlandı. Otomotiv sektörü başta olmak üzere yaşanan bu durgunluk nedeni ile de otomatik olarak kalıpçılık sektöründe de bir daralma ve yavaşlama söz konusu oldu. Özellikle 2024 yılı son çeyreğinde tahminlerimiz doğru olduğu ve bu durgunluğun 2025 yılına da etki edeceğini konuşmuştuk ki 2025 ilk aylarında buna canlı şahitlik ediyoruz. Tahminimiz 2025 yılı ikinci yarısına kadar hatta son çeyreğe kadar bu durgunluğun devam edeceği yönünde.
Bu durgunluğun yanı sıra tüm sektörlere gerek Türkiye gerekse de dünya ölçeğinde pazar payı anlamında olumsuz etkileyen Çin faktörü de gündeme ilk sıradan girmiştir.
Tekstil başta olmak üzere makine imalat sektörleri ve kalıpçılık sektörümüz de bu durumdan oldukça fazla etkilenmektedir. Sektör bazında ülkemize göre %25-30 daha düşük işçilik maliyeti, %50 ye varan daha düşük çelik maliyetleri ile rekabet gücümüzü iyice zor hale getirmiştir. % 3-4 faiz oranı ve %0,5 enflasyona karşı ülkemizde %50 faiz ve %52 enflasyon değeri ile bu rekabet gücümüz olumsuz şekilde daha da zayıflamaktadır. 2019 yılından bu yana 6 kat artan asgari ücret nedeni ile de ülkemizdeki saat işçilik fiyatları yakın coğrafyadaki ülkelerden daha pahalı duruma gelmiştir.
Dünyanın en güçlü ekonomi ve insan gücüne sahip olan Çin ile mücadele etmek hiç de kolay olmayacaktır. Kaldı ki dünya devi ülkeler ve firmalar güçlerini birleştirmekten başka bir yolu şimdilik bulamamıştır. 19. yüzyılın başında Napolyon, ‘’Bırakın Çin uyusun, uyanırsa dünyayı sallar’’ demişti. Bugüne bakıldığında, Napolyon’un bu tahminin doğru çıktığı söylenebilir.
Kalıp sektörü olarak en büyük iş kaybına sahip olduğumuz Çine karşı devlet desteği ile yapılacak ilave vergi konması uygulama noktasında çok mantıklı gelmemektedir. Zira geçmişte benzer örneklerinden olumlu netice çıkmamıştır.
Bu durumda işçilik ve genel maliyet anlamında başa çıkamayacağız gerçeğini kabul edersek sonrası için ne yapmalıyız sorusuna cevap aramalıyız.
Bana göre çözümlerden bir tanesi ve en önemlisi katma değeri yüksek teknolojiler ile farkındalık yaratmaktır. Bilginiz üzere yeni dönem yapay zeka ve otonom araçlar üzerine inşa edilecek. Yıllık bazdaki değişime baktığımız zaman ise 2023 yılı sonunda Türkiye’de elektrikli araç sayısı 80.826 idi. Türkiye'de elektrikli araç sayısı Kasım 2024 itibari ile 167.519 adete ulaştı. Pazar payı iki kat attı. Bunun yanısıra savunma sanayinde 2025 yılı için 1 trilyon 608 milyar liralık rekor bütçe açıklandı.
Yeni ve teknoloji değeri yüksek parça ve kalıp üretimi, coğrafyamızın ve ulusal kimliğimizin üstünlükleri ile pazar payımızı ilk önce korumak sonra da arttırmak hedefimiz olmalıdır. Tabi ki özveri ile çalışmak. Bazı sektörlerde Çinliler haftada 6 gün ve 11 saat mesai ücreti almadan çalışıyor. Bizim de kalıpları en makul süre, en makul fiyat ve en iyi kalitede elde etmekten başka bir şansımız bulunmuyor maalesef.
En derin sevgi ve saygılarımla.
Şahan EÇİN
UKUB Yönetim Kurulu