Türkiye’deki Takım Tezgahı Tüketiminin %80’inden Fazlasını TİAD Üyeleri Karşılıyor
Takım Tezgahları ve İşadamları Derneği’nin (TİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Müh. Erdal Gamsız, Maktek Avrasya 2014 fuarının sektör için öneminden bahsederek TİAD’ın çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
TİAD’ın güncel üye sayısı ve gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz?
Dr. Erdal Gamsız: TİAD’ın bugünkü üye sayısı 180 olup, Türkiye’deki takım tezgahı tüketiminin %80’inden fazlası TİAD üyeleri tarafından karşılanmaktadır. TİAD’ı ülke ve üyeleri yararına faaliyetlerde bulunan bir kurum olarak niteleyebiliriz. Söz konusu faaliyetler, kurumsal yapısı içerisinde tesis edilmiş olan Fuar, Mevzuat, Dış İlişkiler ve AB Projeleri, Üye Geliştirme ve Koordinasyon, Satış Sonrası Hizmetler, Basın-Yayın ve Tanıtım, Eğitim, Bilim ve Teknoloji Komiteleri ve Takımcılar, Metroloji ve CAD/CAM Çalışma grupları aracılığıyla yürütülmektedir.
TİAD olarak devletin ilgili birimlerinden ve sektörden yeterli ilgiyi gördüğünüze inanıyor musunuz?
Dr. Erdal Gamsız: Elbette sektörün daha fazla desteklenmesi ve takım tezgahları kullanımının artması için birtakım önlemlerin alınması gerekiyor. Bu konuda son çıkan teşviklerin sektörümüze büyük faydası ve katkısı olacağını da düşünüyoruz. Ülkemizdeki KOBİ’lerin fazla olması da göz önünde bulundurulduğunda bu teşviklerden KOBİ’lerin de yararlanması, pay alması sağlanmalıdır.
Sektöre yönelik sunduğunuz eğitim programları nelerdir?
Bu konuda üniversitelerle işbirliği içerisinde misiniz?
Dr. Erdal Gamsız: TİAD olarak son yıllarda özellikle katma değeri yüksek üretimi destekleme adına çalışmalara imza attık. Bugün gerek dünya klasmanında gerekse ülkemizde ortalama ihracat bedeli konusu çeşitli platformlarda konuşuluyor. Kilo başına olan ihracat bedelinin artırılması için katma değeri yüksek ürünler üretmek gerekir. Bu anlamda da bunu yapmanın yolu yüksek teknolojiden geçiyor. Biz dernek olarak bu konuda çalışma yapıyoruz. TİAD Akademi’de modern teknolojileri kullanma noktasında teknik kişilere eğitim veriyoruz. Bu ürünleri kullanıp katma değeri yüksek ürünleri sağlıyoruz. Bununla birlikte 2011 yılında Avrupa Birliği (AB) projesine dahil olduk.
VOC-Mesleki Test Merkezi’nde takım tezgahları alanında satış sonrası hizmetlerde mekanik servis yetkilisi, elektrik elektronik yetkilisi ve tezgahların kullanımı, programlanması ve operatörlüğü anlamında üç konuda pilot çalışmalarımız var. Geçtiğimiz günlerde TÜRKAK sonrasında Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK)’dan da onay alarak akreditasyon sürecimizi tamamlamış bulunmaktayız.Teknoloji ile tanışıklığı arttırmanın yolu üniversiteden geçiyor. Biz öğrencileri, akademisyenleri ve sanayicileri yani teknolojiyi üreten ile kullananı bir araya getirdiğimiz zaman Ülkemizin üretim ve ürün teknolojilerinin dönüşme hızını arttırırız. Teknolojinin üreticisi ile kullanıcısının bir araya geldiği modele “Üniversite Sanayi İşbirliği” diyoruz. Söz konusu işbirliği sağlanınca öncelikle üniversiteler eğitim ve öğretim veren yapılar olmaktan çıkıp teknolojiyi üreten ve topluma aktarılmasına yardımcı olan yapılar haline dönüşür.
Sanayici ihtiyacı olan rekabet gücünü arttırıcı yöntemlere daha kolay erişir. Bu yolda üniversite ile sanayiyi yakınlaştırmak gerekiyor. Birçok ülkede üniversite sanayi işbirliği, sanayinin teknoloji ihtiyacına cevap verirken, sanayi de üniversitelere pratik uygulama imkanı sağlıyor. Bu karşılıklı işbirliği ülkelerin ekonomik gelişmesini hızlandırıyor. Ülkemizde üniversite ve sanayi arasında işbirliği ve dayanışma istenen seviyelerde olmadığı gibi sanayinin üniversiteyle, üniversitenin de sanayi ile bütünleşmesi arzu edilen ölçülerin çok altında gerçekleşiyor.
Sektörün gelişimi için üniversite-sanayi işbirliği öneminin bilinciyle, TİAD ile Bahçeşehir Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi arasında anlaşma ve işbirliği protokolünün varlığı söz konusudur.
Takım tezgahları sektöründe faaliyet gösteren Türk firmalarının teknik donanımını ve sahip oldukları altyapıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Erdal Gamsız: Gerçekten büyük gelecek vadeden firmalarımız var. Mesela Alman ortaklı Spinner firması, talaşlı imalat konusunda tarihe imza atan ilk firmalarımız arasında yer almaktadır. Bu makinalarla beraber Türkiye’de, sac işleme makinaları, kesme ve bükme presleri gelişiyor. Şu an dünya genelinde 10’a yakın markalaşmış firmalarımız var. Söz konusu bu firmaların daha çok Bursa’da faaliyet gösteren Durmazlar, Ermaksan, Şahinler ve Akyapak’ı sıralayabiliriz. Bu firmalar Uzak Doğu’dan tutun Amerika, Afrika’ya kadar Avrupa Başta olmak üzere birçok ülkeye ihracat yapıyor. Bu ürünler aynı zamanda Türkiye pazarında da kullanılıyor.
Türkiye’nin her alanda bir 2023 hedefi var. Türkiye’nin takım tezgahları sektöründeki hedeflerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Erdal Gamsız: 2023 yılının hedef ve eylem planlarının hazırlanmasında bir çok sivil toplum kuruluşu gibi Takım Tezgahları ve İşadamları Derneği’nin (TİAD) de katkıları oldu. Katkı sağlamamızın ötesinde 100 milyar dolar tutarındaki hedefin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol sahibi olduğumuz aşikar. Çünkü ihracat tutarının artması ancak takım tezgahlarının daha fazla kullanılması ile gerçekleşebilir. Türk İmalat Sanayi’sinin can damarı olan, üretim makinaları üreten ana tezgahlar olarak tanımlanan “takım tezgahları”; otomotiv, beyaz eşya, savunma, makine, havacılık, gemi inşa, tekstil, kalıp, inşaat, uçak, gıda ve mobilya başta olmak üzere bir çok sektörde kullanılıyor. Takım tezgahlarından çıkan ürünler, birçok kişinin istihdam edilmesi sonucunu da yaratan ilk ve öncelikli yatırım malları arasında yer alıyor. Belirtilen sektörler başta gelmek üzere birçok imalat sanayiinde kullanılan ara malların ülkemizde daha düşük maliyetler ile imal edilmesi ve buna bağlı olarak ihracat miktarını artıracaktır. Hedefe yönelik, kapsamlı çalışmalar yapıldığı zaman hedeflere ulaşılması zor değildir.
Size göre takım tezgahları sektörünün yaşadığı en büyük sorunlar nedir? Bunların aşılması için neler yapılmalı?
Dr. Erdal Gamsız: Üretimdeki ve ihracattaki bu artışı daha olumlu bir noktaya taşımak ve dünya sıralamasında daha ön sıralara yerleşmek için katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. “Katma Değeri Yüksek Ürünler” üretmemizin önündeki en önemli engellerden birisi ise; Başta KOBİ’lerin olmak üzere sektörümüzün ve sanayimizin tabiri caizse kanayan yarası “Nitelikli Teknik Eleman İhtiyacı”dır. Katma Değeri Yüksek Ürün Üretimi, ancak üretime yönelik bilgi teknolojilerini kullanarak mümkün olacağından dolayı, başta KOBİ’lerimiz olmak üzere tüm sanayicilerimiz; bu teknolojileri kullanabilecek “Nitelikli Teknik Elemanlara” ihtiyaç duymaktadır. TİAD olarak bu alandaki ihtiyacı karşılamak adına TİAD Mesleki Test Merkezi’nin önemini bir kez daha vurgulamak gereklidir.
Maktek Avrasya fuarının sektör için önemini değerlendirir misiniz?
Dr. Erdal Gamsız: Üreticilerimiz; başta takım tezgahları olmak üzere üretmiş oldukları makinaları tüm Avrasya Coğrafyasına, ülkelerine tanıtım imkanını MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı’nda bulacaklardır. Türkiye’nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefi gerçekleştirmesinde en önemli role sahip olan “Takım Tezgahları Sektöründeki” tüm yeni teknolojilerin ve gelişmelerin tanıtılacağı platform, MAKTEK Avrasya Fuarı olacaktır.
Her iki yılda bir gerçekleşecek olan MAKTEK Avrasya Fuarı, CNC ve Universal talaşlı imalat makineleri, sac işleme makineleri, kesici ve tutucu takımlar, CAD /CAM teknolojileri, ölçü aletleri, kalite kontrol cihaz ve ekipmanları, kaynak kesme ekipmanları, kaynak makineleri ve yedek parça, ısıl işlem donanımları, taşıma sistemleri, yağlama ve soğutma sistemleri, kamu kurumları ve üniversiteler, ilgili meslek kuruluşları, finans kuruluşları ve sektörel yayınların güçlerini bir arada sergileyecekleri tüm gelişme ve yenilikleri bir arada görme fırsatı sağlayacak.
MAKTEK Avrasya 2014 Fuarı, önceki yıllara göre daha geniş kitlelere hitap ediyor. İtalya, İspanya, Tayvan, Kore, Çin, Hindistan, İngiltere, Hırvatistan, Japonya ve Almanya gibi ülkelerden temsilcilerin katılım teyitleri ile fuar; uluslararası statüsünü aşmış ve tüm dünyadaki makine sektörünün şah damarı olma konumuna erişmiştir. Sadece Takım Tezgahları sektöründe değil; tüm makine sektörlerinden önde gelen markaların yer aldığı bir teknolojik network arenası olarak, gelecekte de tüm sektörel fuarları geride bırakacak niteliğe ulaşması güç görünmüyor.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
30.10.2014