Türkiye'de 4 Yıl İçinde 4,1 Milyon Konut Açığı Olacak
Atıl duran çatılar kullanıma açılırsa konut ihtiyacı azalacak.
Barınma hakkı ile ilgili bilincin geliştirilmesi, herkes için yeterli konut ve sürdürülebilir, sağlıklı kentleşme faaliyetlerini desteklemek amacıyla Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen 13 Ekim Dünya Konut Günü’nde Türkiye’deki konutların içler acısı durumu dikkat çekiyor. Nüfusunun yüzde 95’i deprem tehdidi altında yaşayan, plansız gelişen kentleri nedeniyle hayatın her gün daha da zorlaştığı ülkemizde, konut açığı da önemli bir sorun. Onuncu Kalkınma Planı'na göre, 2014-2018 yıllarında şehirleşme, nüfus artışı, yenileme ve afetten kaynaklanan konut ihtiyacının 4,1 milyon olacağını hatırlatan ÇATIDER, atıl vaziyetteki çatıların kullanıma açılmasıyla çok büyük metrekarelerde konut ihtiyacının karşılanacağına dikkat çekti.
Dünya Konut Günü kapsamında yaptığı açıklamada, kentsel dönüşüm sürecinde hayata geçirilecek yeni projelerde çatı aralarının mutlaka kullanılması gerektiğini vurgulayan Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği (ÇATIDER) Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, “Ülkemizde çatılar maalesef kullanılmayan, atıl alanlar olarak duruyor. Bunun en büyük nedeni de mevzuat gereği çatılarda kullanıma uygun eğimin sağlanamıyor olması. Şu an Türkiye’deki çatılarda genelde yüzde 33 eğim var. İstanbul, Kocaeli, Konya, Afyon, Bursa gibi illerde eğim yüzde 45'e, Aksaray, Ankara, Denizli, Isparta gibi illerde ise yüzde 40'a çıkmış durumda. Diğer bazı büyükşehir belediyeleri bu eğimin yüzde 45 olması yolunda çalışmalara başladı. Ancak bu konunun acilen kamunun ve yerel yönetimlerin gündemine alınması ve çatı aralarının kullanıma açılması gerekiyor.” dedi.
Avrupa’da çatı katlarına devlet teşviki verilerek konut ihtiyacı karşılanıyor
Avrupa’da otopark, havuz, bahçe, sosyal tesis gibi pek çok farklı şekilde değerlendirilen çatılara ülkemizde de rastlanmaya başlandığını ancak henüz Avrupa’nın çok gerisinde olduğumuzu belirten ÇATIDER Başkanı Yavuz, “Avrupa’da çatı katları ayrı bir kat, ayrı bir daire olarak satılıyor, bizde ise çatı katı yasal olarak ancak en üst kat ile bağlantılı olarak kullanılabiliyor. Yani ayrı bir yaşam alanı olarak görülmüyor. Almanya’da bir konuta, çatısından veya bodrumundan ayrı giriş yaptığınız zaman, ileride bu ayrı bir konut olarak değerlendirilebilir düşüncesiyle devlet bu projelere faiz indirimi uyguluyor, destek oluyor, teşvik sağlıyor. Bu durum artan konut ihtiyacının karşılanmasında büyük fayda sağlıyor. Türkiye’de ise birçok ilde, coğrafyanın özellikleri düşünülmeden çatı aralarının derecesi saptanmış durumda. Oysa ülkemizde nüfus genç ve konut ihtiyacı her geçen gün artıyor. Çatılar kullanıma açıldığında metrekare bazındaki konut ihtiyacı eksilecek.” dedi.
Yeni yönetmelik Avrupa’daki örneklere göre revize edilmeli
ÇATIDER Başkanı Yavuz, çatıların atıl olmaktan çıktığında daha özenli yapılacağına, mutlaka ısı ve su yalıtımı uygulanacağına ve bu sayede enerji tasarrufu sağlanacağına da dikkat çekti. Türkiye’nin çatı aralarını göz ardı edebilecek kadar zengin bir ülke olmadığına vurgu yapan Yavuz, “Yakın zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yayınlanan Yeni Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği’nde bir yenilik yapılarak “Çatı eğimleri, kullanılacak çatı malzemesi ile yörenin mimari özelliği ve iklim şartları dikkate alınarak ilgili idarenin tasvibi ile tayin edilir.” maddesi ilave edildi. Ancak çatının eğiminin tek başına artırılması, çatı aralarının bağımsız bölüm olarak kullanılamamasına neden oluyor. Ve kullanılmak istendiği takdirde altındaki kat ile bağlantılı olması şartı çatı aralarının verimli olarak kullanılmasının önünü kapıyor. Bu maddenin Avrupa'daki örneklere bakılarak yeniden ele alınması ve bundan sonra yapılacak binalarda çatı aralarının kullanıma açılması ülkemiz ve şehirlerimiz için çok faydalı olabilir.” diye konuştu.
Haberin Kaynağı : İNOMİST İLETİŞİM
05.09.2013