Türkiye Plastik Sektörünün Genel Görünümü ve Covid-19’un Sektöre Etkileri
PAGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu, okuyucularımız için plastik sektörünü ve Covid-19’un sektöre etkilerini değerlendirdi.
Türkiye Plastik Sektörünün Genel Görünümü ve Covid-19’un Sektöre Etkileri
TOBB Plastik Kauçuk Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı ve PAGEV (Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Eroğlu okuyucularımız için plastik sektörünü ve Covid-19’un sektöre etkilerini değerlendirdi.
Plastik sektörü, gıdadan sağlığa, inşaattan otomotive, kozmetikten tekstile kadar birçok sektörün ana girdi malzemesini oluşturuyor. Türkiye plastik sektörü 33,4 milyar dolarlık cirosu ile ülke ekonomisine ciddi bir katkı sunuyor. Plastik hayatımızın hemen her alanında kullanılıyor ve ekonomiye önemli ölçüde katma değer yaratıyor.
Plastikler kullanım kolaylığı, ekonomik olması ve sağladığı avantajlarla her geçen gün daha çok tercih ediliyor. Türkiye plastik sektörü 9,5 milyon tonluk üretim gücü ile Avrupa’nın en büyük ikinci, dünyanın 6. büyük üreticisi konumunda bulunuyor. Plastik sektörü Türkiye ekonomisi için de kritik bir noktada bulunuyor. Sektörümüzde şu an çoğu küçük ve orta ölçekli firmalar olmak üzere 11 bin civarında üretici firma faaliyet gösteriyor. Bu firmaların istihdam hacmi yaklaşık 250 bin kişi.
Sektörümüzün mevcut görünümüne bakacak olursak; 2019 yılına olumsuz bir tabloyla başlayan ve üç çeyrek üst üste üretim rakamlarında gerileme gören plastik sektörümüz için yılın son çeyreğinde gelen büyüme 2020 yılı için umut oldu ancak 2020’de tüm dünya için pandemi gibi hiç beklenmeyen bir gelişme yaşandı. Türkiye plastik sektörümüz, tüm dünyayı etkisi altına alan, sosyal ve ekonomik hayatı durma noktasına getiren Covid-19 salgınının negatif etkilerini Mart ayı itibariyle hissetmeye başladı.
Plastik sektörü pek çok alt sektörden oluşuyor ve her bir alt sektör koronavirüs salgınından farklı etkileniyor. Başta otomotiv, beyaz eşya, turizm ve inşaat gibi sektörlerin durma noktasına gelmesi bu sektörlerimiz için üretim yapan firmalarımızı olumsuz etkiledi.
Öte yandan koronavirüs salgını başta hijyen ve medikal olmak üzere gıdadan ambalaja kadar pek çok alanda plastiklerin hayati öneme sahip olduğu gerçeğini teyit etti. Avrupa’nın birçok ülkesinde plastik sektörü hükümetlerce “Hayati öneme sahip sektör” olarak tanımlandı. Bu süreçte Türkiye’de olduğu gibi Avrupa’da da tek kullanımlık plastikler ve gıda ambalajlarının kullanımı artış gösterdi. Firma yemekhanelerinde tek kullanımlık plastiklere geçildi. Karantina bölgeleri ve toplu yaşam alanlarının yanı sıra insanlar evlerinde bile tek kullanımlık ürünleri tercih eder hale geldi. Gıda, temizlik ve hijyen ürünlerine olan talepteki artış da ambalaj üretimine olumlu yansıdı. Bu noktada ambalaj ve tek kullanımlık ürün yapan firmalarımız üretime devam edebildi.
Tüm bu gelişmeler doğrultusunda; Ocak-Ağustos 2020 döneminde sektörümüzün plastik mamul üretimi 2019 yılının aynı dönemine kıyasla miktar bazında yüzde 4,3 artışla 6,4 milyon tona, değer bazında ise yüzde 3,2 yükselişle 22,3 milyar dolara ulaştı. Aynı trendin son çeyrekte de devam etmesi durumunda yılsonunda plastik mamul üretiminin miktarda yüzde 1 azalışla 9,1 milyon ton, değerde yüzde 7,5 gerilemeyle 30,2 milyar dolar olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
İhracat verilerine baktığımızda ise 2020 yılının 8 aylık döneminde sektörün ihracat performansı 2019 yılının aynı dönemine göre miktarda yüzde 18 artışla 1,5 milyon ton, değerde yüzde 7 artışla 3,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yılsonu ihracat tahminiz ise miktarda yüzde 8 artışla 2,1 milyon ton, değerde ise yüzde 0,5 gerileme ile 4,8 milyar dolar.
PAGEV “Çorbada Kaşığımız Olsun”Projesiyle Covid-19 Mücadelesine Destek Veriyor
Covid-19 ile mücadele kapsamında PAGEV olarak tek kullanımlık ürünlere yönelik artan ihtiyacın karşılanabilmesi için Milli Eğitim Bakanlığı ile anlamlı bir işbirliği yaptık. Bu kapsamda PAGEV Gebze Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz ve PAGEV Küçükçekmece Plastik Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizin gönüllü öğretmenleri ülkemizin ihtiyacı olan tek kullanımlık plastik kaşık, çatal, bıçak üretimini gerçekleştiriyor. “Çorbada kaşığımız olsun” dediğimiz bu projenin yanı sıra Millî Eğitim Bakanlığımızın belirleyeceği plastik meslek liselerinde aylık 300 bin siperlik üretilmesini ve ihtiyaç duyulan yerlere gönderilmesini destekleyerek bu mücadeleye katkı sağlıyoruz.
Sektör olarak bu mücadeleye sadece tek kullanımlık çatal, kaşık, bıçak, bardak gibi ürünlerle katkı vermiyoruz. Aynı zamanda sağlık çalışanlarının yüz siperliği, maske, tulum gibi ihtiyaçlarına yönelik üretim yapan firmalarımız bulunuyor. PAGEV olarak bu süreçte seri üreticiler yanında 3 boyutlu yazıcılarla gönüllü olarak koronavirüs mücadelesine destek veren vatandaşların ihtiyaç duyduğu hammaddeyi sağlamak noktasında da katkı sağladık. Ayrıca koronavirüs yerli test kitinin plastik kısımlarının yapılmasına destek olduk.
PAGEV olarak sürecin başından beri üretimin devam ettiği sektörümüzde çalışanlarımızı virüsten korumaya yönelik Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığımızın önerilerini dikkate alıyoruz. Firmalarımız “yeni normal”e uyum sağlamaları noktasında herkesin anlayabileceği bir dilde Pandemi Bilgilendirme Kılavuzu hazırlayarak sektörümüzün hizmetine sunduk.
Pandemiye Karşı Gardını Alan Plastik Sanayicileri Üretmeye Devam Etti
Tüm bu zorlu süreç boyunca sanayicilerimiz bir takım önlemler doğrultusunda ülkemiz için üretmeye devam ettiler. Covid-19 etkilerini azaltmak isteyen sektör firmalarımızın operasyonel maliyetlerin düşürülmesine yöneldiklerini gözlemliyoruz. Bu çerçevede verimlilik konusunda hassas ayar dediğimiz başta personel olmak üzere ürün gamı, lojistik dahil tüm kaynak verimlilikleri tekrar gözden geçirilip birtakım iyileştirilmeler yapılıyor. Baktığınız zaman rekabet gücü açısından verimlilik zaten son yıllarda şirketlerin gündeminde üst sıralarda yer alan bir konuydu. İçinde bulunduğumuz şartlarda daha da fazla önem kazandı.
Ayrıca dikkat çeken bir gelişme olarak sektörde pazar ve ürün çeşitlemesinde yenilikler olduğunu söyleyebiliriz. Ürün gamına medikal ve hijyen ürünlerinin eklenmesi ve ambalaj grubunun genişletilmesi yaklaşımının da benimsendiği görülüyor.
Diğer yandan tahsilat yönetimi ve risk yönetimine odaklanılıyor. Dijital gibi alternatif satış kanallarında genişlemeler söz konusu. Sektörde alınan bu tedbirlerle talep daralmasının yarattığı sorunların önüne geçilmesi ve küçülmenin hafifletilmesi öngörülüyor. Elbette pandemi ile ilgili yaşanacak pozitif ya da negatif tüm gelişmeler sektörün genel görünümü üzerine etki edecektir.
Tüm dünya için benzer bir ekonomik tablo söz konusuyken karamsarlığa kapılmadan temkinli adımlarla üretime devam etmemiz gerekiyor. Süreci atlatabilmemiz için hepimize düşen sorumluluklar var. Salgının yayılmasını durdurmak için bireylerden şirketlere herkesin tüm kurallara uyması gerekiyor. Bir yandan sağlıkla ilgili tüm tedbirler alınırken üretimin de devam etmesi lazım. Özellikle sanayinin ve KOBİ’lerin korunması çok önemli... Eğer ülke için yüksek potansiyel taşıyan bu ekonomik birimleri ayakta tutamazsak tekrar oluşturulmaları yıllar alır ve yaratacakları boşluk, işsizlik ve know-how kaybı olarak çok kötü sonuçlar doğurur.