Türkiye-de Entegre Üretim Yapılmıyor
PASDER- Paslanmaz Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Leflef:Dış Pazardaki Durgunluk, 2015 Hedeflerinin Revize Edilmesine Yol Açmıştır
Paslanmaz çelik sektörünün ihracat hedefine 2016-da ulaşması için çalışmalar yoğunluk kazanarak devam edecektir.- Başarılı olması özellikle Ortadoğudaki politik istikrarsızlığın sona ermesine bağlıdır.
Paslanmaz çelik sektörünün 2015 yılında ihracat rakamının cılız kalmasına sebep, dış piyasaların krize girmelerinin işaretlerini vermeleri sonucudur. -Türkiye ihracatçılar Meclisi (TiM), Dış Ekonomik ilişkiler Kurumu (DEiK) ve Ekonomi Bakanlığı-nın çalışmalarında yer alan; yeni pazar ve piyasa oluşturarak ihracat hacminin geliştirilmesi hedefi, paslanmaz çelik sektörü için de geçerliliğini korusa da, Ülkemiz gerçeklerinden hareketle beklentilerimiz maalesef gerçekleşememiştir. Kuzey Afrika-nın yanı sıra Sahra Altı Afrika ülkeleri ile Körfez ülkelerinin, sektörün yeni hedef pazarları arasında hedeflediğimiz bir sırada, özellikle Ortadoğu ülkelerindeki politik istikrarsızlık ile euro-dolar paritesindeki düşüşün, geçici süreyle de olsa AB-yi hedef piyasalar arasından çıkarmıştır.
Paslanmaz çelik ithalatında, yıllık takriben 520 bin tona ulaşan Türkiye-nin, 2015-te ihracat hedeflerine ulaşamamış olması 2016 hedef ve tahminlerimizin zayıflamasına yol açmıştır. ihracatımızın yarısından fazlasının, mevcut çelik servis merkezlerinde işlenerek yapıldığını düşündüğümüzde, Servis Merkezlerinin ne denli önem taşıdığının bilincinde olduğumuzu görürüz. Yıllık yaklaşık 100 bin ton ürünün ise nihai mamul içinde dolaylı biçimde ihraç edildiğini de belirtmeden geçemeyiz. Sektörümüz dolaylı olarak yaklaşık 300 bin kişiyi istihdam etmektedir. Ayrıca bu işletmelerin yüzde 65-lik bölümünün PASDER üyeleri ile tedarik zinciri içerisinde doğrudan ve dolaylı ilişki içerisinde olduğunu unutmamalıyız. Türkiye-de, kişi başı paslanmaz çelik tüketimi ise (ihracaat dahil) yıllık 6 kg.-a yaklaşmıştır. Bugün gelişmiş ülkeler arasında önde giden Japonya-da kişi başı yıllık paslanmaz çelik tüketiminin 20 kilograma, Avrupa Birliği ülkelerinde ise yıllık 12 kilograma ulaştığı düşünülürse, Türkiye-nin paslanmaz çelik tüketiminde gelişme şansının yüksek olduğu söylenebilir.
Türkiye-de entegre üretim yapılmıyor
Türkiye 2015 yılı ithalat rakamlarıyla dünya paslanmaz çelik pazarından yüzde 1.2 pay aldı. Türkiye-de paslanmaz çelik entegre üretimi yapılmıyor ve yakın bir zamanda da böyle bir üretime geçilebilmesi mümkün görünmüyor. Bunun temel sebepleri arasında; pazarın durumu, dünyada mevcut atıl kapasite, yatırım için gerekli hammadde arzının Türkiye-deki yetersizliği, aşırı enerji kullanımı gereksinimi ve yüksek yatırım tutarından kaynaklanan işletme geri dönüş ve amortisman süreleri yer alıyor.
Dünyada mevcut ergitme paslanmaz çelik kapasitesinin 2015 itibarıyla yıllık 65 milyon tona ulaşmış ancak fiili sıvı paslanmaz çelik üretim miktarı takriben %30 noksan olarak gerçekleşmiştir. Kullanılamayan kapasitenin 20 milyon ton-a ulaşmış olması, ülkemizde entegre yatırımın henüz yapılmaması gerektiğine işaret etmektedir. Yine dünya üretim kapasitesinin yüzde 53-lük diliminin Çin-in elinde bulunduğu -Bu oranın, diğer Asya ülkeleri ile beraber yüzde 72 seviyelerine ulaştığı bilinmektedir-. Güney Kore-nin üretim kapasitesi ise yaklaşık yüzde 3 civarındadır. Ayrıca Güney Kore-nin ÇHC- de bulunan sıcak hadde yassı mamul üreten tesisleri üretim yapmamaktadır. 1 Mayıs 2013-te yürürlüğe giren Serbest Ticaret Anlaşması ile Güney Kore-den ülkemize ithal edilen soğuk ve sıcak haddelenmiş paslanmaz çelik ürünlerinde kayda değer bir artış yaşanmaktadır. Bunun nedeni ise diğer Uzak Doğu Ülkelerinde yapılan ithalata konulan % 8 - lik Gümrük vergisidir. Böylece Güney Kore Dışındaki uzak doğu ülkelerinden yapılan ithalatın azalmasının nedeni açıktır.
Gümrük Vergisi-ndeki artış fiyatlara yansıdı
Gümrük Vergileri-nin 30 Ekim 2013 tarihi itibarıyla yüzde 8-e yükselmesi nedeniyle bu durumun ara mal veya yatırım malı şeklinde kullanılan paslanmaz çelik ürünlerde fiyat artışına yol açmıştır. Türkiye-de başta beyaz eşya, mutfak gereçleri, makine, gemi, gıda ve kimya sektörleri olmak üzere bir çok sektörde maliyet artışları yaşanmaktadır. Bu durum, söz konusu sektörlerdeki firmaların ihracattaki rekabetçiliğini ve pazar payını olumsuz yönde etkilerken iç piyasadaki fiyat artışları ise enflasyonist baskı oluşturmaktadır.
Paslanmaz Çelik Fiyatlarındaki hareketler
2015 yılında alaşım elemanları fiyatlarındaki olumsuzluk ve istikrarsızlık, sonuçta önemli iki alaşım elementi KROM VE NiKEL fiatlarının resesyonuna dönüşmüştür. Bu nedenle paslanmaz çelik fiyatlarının düşme trendine girmesi, talep daralması ve stokların şişmesi ile birleşerek satış fiyatlarının maliyetlerin altına inmesini sağlamış ve sektörü olumsuz yönde etkilemiştir. Böylece istikrarsız fiyat hareketleri her zaman olduğu gibi sektörü önemli derecede rahatsız etmiştir. Tahminlerin doğru yapılmaması halinde sektörde tamiri mümkün olmayan büyük yaralar açılabilir. Spekülatif hareketler, alım ve satımdaki yanlış politikalar ve de en önemlisi günü kurtarmak amacıyla oluşacak ekonomik uygulamalar platformun depremi olacaktır. Akıllı ve doğru tahminlerle ve gerektiğinde beklentilerin uzağında da olsa, önemli küçülmelerle sektörün hayatiyetinin korunması ve devamı mümkün görünmektedir.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
19.01.2016