Türk Alüminyum Sektörünün Büyüklüğü 4 Milyar Dolar
TALSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Türkiye Alüminyum sektörünün 2014 yılı genel değerlendirmesini yaptı. Ali Kibar sektör hakkında şu bilgileri verdi.
‘Türkiye alüminyum sektörü, 4 milyar dolara yakın iş hacmiyle, ülke sanayinin en önemli sektörlerinden biridir. Son yıllarda, özellikle hadde ve ekstrüzyon ürünlerinde yapılan yeni yatırımlar sayesinde, dünya pazarlarında rekabet edebilir ölçekte kapasitelere ulaşılmış olup, bu sektörler ihracatta önemli aşamalar kaydetmişlerdir.
Alüminyum pazarına hammadde üretimi ve bu hammaddenin işlenmesiyle yapılan mamul üretimi olarak iki ana başlıkta bakmak gerekir. Enerji maliyetlerinin düşük olduğu Rusya ve Ortadoğu ülkeleri hammadde üretiminde, Çin, Avrupa Birliği ve ABD ise alüminyum mamul imalatında öne çıkıyor. Büyüme hızı göz önüne alındığında, Türkiye’nin yakın gelecekte yassı haddelenmiş alüminyum mamul üretiminde söz sahibi ülkeler arasına gireceğini söyleyebiliriz.
Türkiye alüminyum sektörü, büyüyen ve gelişen bir sektör durumundadır. Sektör, yükselen bir eğilim ile alüminyum yarı ürünlerini ve çeşitli diğer ürünleri, Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerine ihraç ederek önemini ve gelişimini gün geçtikçe arttırmaktadır.
Alüminyum Sanayi, 1.500’ü Aşkın Firma İle 30.000 Kişiye İstihdam Sağlıyor
Alüminyum sanayiinde değişik alanlarda faaliyet gösteren 1.500’ü aşkın firma bulunmaktadır. Toplam istihdam 30.000 kişi civarındadır. Doğrudan inşaat sektörü ile ilgili olarak ise, ekstrüzyon alt sanayiinde, 75’den fazla üretici firma faaliyet göstermektedir.
Türk üreticiler, satışlarını pazarların büyümesinden daha hızlı bir şekilde artırmaya devam ediyorlar. Bizce bunun ana nedeni, firmaların kendilerini gerek uygun fiyat, gerekse kaliteli ürün ve hizmetle kabul ettirme sürecini devam ettiriyor olmalarının yanı sıra, verimlilik ile ilgili daha bilinçlenerek maliyetlerini düşürmeye odaklanmalarıdır.
2013 yılında bir önceki yıla göre ekstrüzyon ürünlerinde %6, yassı ürünlerde %11,5, folyo ürünlerinde ise %4 civarında büyüme gerçekleşti. Özellikle yassı ürün üretim artışının ihracat kaynaklı olduğunu görmekteyiz. Yurt içi pazarda ise yerli üretim payını korumuş veya az miktarda arttırmıştır.
2014 yılında ekstrüzyon üretiminde 2013 yılına göre tonaj anlamında %13 civarında bir büyüme yaşanmıştır. Önümüzdeki yıl da aynı büyümenin devam edeceği öngörüsündeyiz.
2014’ün ilk 6 ayında ekstrüzyon ihracatımızın %13 ve yassı ürünler ihracatımızın % 7 oranlarında arttığı gözlemlenmiştir. İç piyasa da genel ekonomik büyümeye paralel yönde gitmektedir.
2015 ve sonrasında da üretimdeki bu büyümenin istikrarlı bir şekilde devam edeceğini düşünüyoruz. Ancak Alüminyum sektöründe ciddi bir kapasite fazlası olduğu için ihracatımızın büyüyerek devam etmesi ve aynı zamanda pazarlarımızın haksız ithalata karşı korunması da bu paralelde oldukça önemlidir.
Alüminyum İhracatında İlk Sırada Almanya Var
Geçtiğimiz yıl istatistiklerine göre genel anlamda alüminyum
sektörü ihracatında ilk sıraları Almanya, İtalya ve Irak paylaşmaktadır.
Ancak Ulusararası araştırmalara göre, önümüzdeki on yılda, dünya inşaat sektöründe alüminyuma talebin en çok Asya Pasifik ve Ortadoğu’dan gelmesi öngörülüyor. Bu öngörüde özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkelerde inşaat sektörünün çok hareketli olması büyük rol oynuyor. Doğu Avrupa ve Latin Amerika’daki ülkelerde inşaat sektörünün ılımlı bir gelişme sergilemesi, Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya’da ise talebin göreceli durgun olması bekleniyor.
Dünyadaki alüminyum kullanımındaki talep artışına ve Türkiye’deki alüminyum kullanımının ve aynı zamanda üretim artışının gidişatına paralel hem iç pazarımız hem de dış pazarlar sürekli bir gelişimin içindedir.
Alüminyum sektörümüzdeki ihracat potansiyelimizin artmasının en önemli etkenlerinden biri ülkemiz menşeili alüminyum ürünlerinin dünya pazarlarında boy ölçüşebilecek nitelikte ve kalitede, aynı zamanda ihtiyaca cevap verebilecek çeşitlilikte üretilmesidir. Bu da, ürünlerimizin dünya pazarlarında gün geçtikçe talep edilebilirliğini arttırmaktadır.
2023 Hedeflerimize Ulaşmak İçin Ar-Ge Çalışmalarına Daha Fazla Önem Vermeliyiz
Önümüzdeki dönemlerde de alüminyum sektöründeki büyümenin aynı hızla sürdürülebilmesi, devlet politikamız gereği 2023 hedeflerini yakalayabilmesi ve firmalarımızın hızla değişen şartlara ve taleplere yetişebilmeleri açısından ürün geliştirme adına Ar-Ge çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerekmektedir. Ayrıca kalifiye eleman ihtiyacının aşılması, enerji maliyetlerinin dünya ölçeklerinde rekabet edilebilir seviyelere çekilmesi de dış pazarlarda rekabet edebilme gücümüzü daha da olumlu yönde etkileyecektir.
Bir diğer önemli husus da Türkiye’yi alüminyum konusunda bir marka haline getirebilmektir. Örneğin, Almanya’daki bir potansiyel müşteri alım kararını verirken, Türk firmaları rahatlıkla onun için bir seçenek oluşturabilmeli. Bunu sağlayabilmek için, hizmet ve ürün kalitesini uygun fiyatla birleştirmek gerekir. Formül son derece basit olmasına rağmen, uygulaması hem zordur, hem de sonuca dönüşmesi yıllar sürebilir. Eğer sektörde bu koşulları sağlayan firmaların sayısı artarsa ve hammadde ve enerji konularında sorunlar azaltılabilirse, 2023’te Türkiye’de daha parlak bir alüminyum sektörü görebiliriz.
Dünyadaki Toplam Alüminyum Endüstrisinin Ekonomik Büyüklüğü 130 Milyar Dolar
Dünya’daki toplam alüminyum endüstrisinin ekonomik büyüklüğü 130 milyar USD seviyesindedir. Türk alüminyum sektörünün büyüklüğü ise yaklaşık 4 milyar dolar mertebesindedir.
Alüminyum pazarına hammadde üretimi ve bu hammaddenin işlenmesiyle yapılan mamul üretimi olarak iki ana başlıkta bakmak gerekir. Enerji maliyetlerinin düşük olduğu Rusya ve Ortadoğu ülkeleri hammadde üretiminde, Çin, Avrupa Birliği ve ABD ise alüminyum mamul imalatında öne çıkıyor.
Alüminyum tüketimine baktığımızda dünyada tüketimin önümüzdeki 10 yıl içerisinde yılda yüzde 5-7 arasında büyüyeceği tahmin edilmektedir. Bu büyümeyi tetikleyen faktörlere baktığımızda, gelişmekte olan ülkelerde özellikle kırsal kesimden kente göç olması sebebiyle oluşan şehirleşme eğiliminin altyapı yatırımlarını desteklemesi ve gıda kaynaklarının daha verimli kullanılması amacıyla ambalajlanmış gıda tüketim eğiliminin artması; gelişmiş ülkelerde ise karbon salınımının azaltılması amacıyla yapılan yasal düzenlemeler sonucunda özellikle otomotiv ve inşaat sektöründe enerji veriminin ön plana çıkması konularının alüminyum tüketiminin artışını destekleyen gelişmeler olduğunu söyleyebiliriz.
Üretim Kaynaklarımız Daha verimli Kullanılmalı
Bu gelişmeler göz önüne alındığında Türkiye’nin rekabet gücünü artırabilmesi için özellikle üretim kaynaklarını daha verimli kullanarak kapasite kullanımını maksimize etmesi ve katma değeri mevcut ürettiği ürünlere göre nispi olarak daha yüksek olan ürünlere yönelmesi halinde yakın gelecekte yassı haddelenmiş alüminyum mamul üretiminde söz sahibi ülkeler arasına gireceğini söyleyebiliriz.
Alüminyum sektörünün gelişimi önündeki en önemli sorun, ülkemizde alüminyum hammadde üretim miktarlarının çok kısıtlı olması ve hammadde tedariğinde yurtdışına bağımlı olması olarak gösterilebilir. Bunun yanında rekabet gücünü olumsuz etkileyen yüksek enerji fiyatları da sektörün gelişimini kısıtlayıcı etkiye sahiptir. Çözüm önerileri GITES projesi kapsamında hükümetin ilgili birimleri ile paylaşılmış olup bunların çözümleri üzerinde ulusal stratejiler oluşturularak bu stratejilerin hayata geçirilmesi ile sektörün 2023’teki hedeflere ulaşması için çalışılacaktır.’
2014 YILI (ton) OCAK- HAZİRAN AYLARI ( 6 AYLIK) TUİK VERİLERİ
TONAJ BAZINDA TAHMİNİ ÜRETİM VE TÜKETİM RAKAMLARI
(İTHALAT VE İHRACAT RAKAMLARI TUİK’TEN ALINMADIR)
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
13.01.2015