Tornacı Çıraklığından Patronluğa 55 Yıllık Tecrübe
İlgen Vida firma sahibi Tülay İlgen, 1958 yılında tanıştığı cıvata ve vida sektöründe 55. yılını doldurdu. O günlerden bugüne olan hikayesini, İlgen Vida’nın kuruluşunu ve tecrübelerine dayanarak sektörün gelişimi için neler yapılması gerektiğini aktardı.
Sektörde ne zaman çalışmaya başladınız? İlgen Vida’ne zaman ve nerede kuruldu?
Tülay İlgen: 1958 yılında Hasköy’de Friedyman firmasında çırak olarak cıvata ve vida dünyasıyla tanıştım. Bir yıl çalıştıktan sonra bu firmadan ayrıldım ve bir firmada torna ve kalıp çıraklığı yaparak uzun yıllar çalıştım, 1968 yılında çalıştığım firmada elektrik malzemesi üretimi yapmakta iken vidaya çok ihtiyaç vardı ve iç piyasada fazla vida üreticisi olmadığından çalıştığım firma vida üretme kararı aldı. Almanya’dan getirmiş olduğumuz makinelerle vida üretimine başladık. Vidaya daha fazla ihtiyaç olunca vida makinesi üretmeye karar verdik ve Ludwing Grefe Gmbh. firmasında makine imalatı, montajı ve bakımı konularında eğitim görmek için Almanya’ya gittim. Sıfırdan başlayarak makine imalatını ve makineleri söküp takmayı öğrendim. Ülkemize döndükten sonra ithal ederek aldığımız makineleri 1972 yılı sonunda kendimiz üretmeye başladık. Hatta Almanya’dan ortaklık teklifi de aldım ama kabul etmedim.
1975 yılında çalıştığım firmadan ayrıldım. Bu dönemde üç yıl süren bir ortaklığım oldu.1978 yılında İstanbul Rami Kışla Caddesinde İlgen Vida’yı kurdum. Sermaye sağlayabilmek için piyasaya da makine üretip sattım. O senelerde çeşitli vida makineleri ürettim. Kısa bir süre sonra gelen taleplere daha fazla cevap verebilmek için İstanbul Topçular Keresteciler Sitesine taşındım. 1982 yılında Topçular Seferağa Sanayi Sitesinde bulunan kendi yerime taşındım. Bu gelişim sonucunda, kurumsallaşma ihtiyacı beraberinde geldi ve 1988 yılında da İlgen Vida San. Tic. Ltd. fiti.’ni kurdum. Gerek teknoloji gerekse ticari açıdan sürekli gelişimimizi sürdürerek, 1992 yılında imalathanemizi 450 metrekarelik Birlik Sanayi Sitesinde bulunan kendi mülkümüze taşıdık. 2003 yılına kadar hiç değişmeyen kalite almayışımız ile üretimimizi aynı tesiste gerçekleştirdik. Bu süre içerisinde İlgen Vida’nın, üretimindeki çeşitliliğini amaçlayarak birçok sektöre hitap eder duruma getirdik. Böylelikle yurtiçi ve yurtdışında aranan, kalitesinden emin olunan sayılı şirketler arasına girmeyi başardık.
Bugün ilk kurulduğumuz günkü heyecan ve kalite anlayışımız ile 2003 yılında taşındığımız Silivri Selimpaşa’da ki 2.600 metrekarelik yeni fabrikamızda bir dünya şirketi olarak üretimimize devam etmekteyiz. 2 mm’den 12 mm’e kadar imalat yapmaktayız. 2003 yılında ISO 9001:2008 ve OHSAS 18001 ve İSO 14001 belgesi alarak kalitemizi tescil ettirmiş olduk. Yeni fabrikamıza Avrupa’dan aldığ›m›z yeni teknolojik makineler ile üretim kapasitemizi ikiye katladık. Vida imalatında kullanılan kalite kontrol ve laboratuar cihazları son teknoloji olup, yeni fabrikamızda kullanılmaya başlanmıştır.
Soğuk Dövmenin Avantajları;
- Malzeme kaybı önlenerek maliyetler düşürülür
- Her parçada aynı kalite ve hassasiyet
- Düz lif dağılımı sayesinde yorulma mukavemetinde maximum değerler
- Statik mukavemetinde yüksek değerler
- Ölçü şekilsel hassasiyet avantajları
Bağlantı elemanları sektöründe yaşanan sorunlar nelerdir?
Tülay İlgen: Türkiye’de hammadde ve bağlantı elemanları imalatı açısından eksikliklerimiz var. Ülkemizde bağlantı elemanları sektörü büyük gelişme göstermiş olmasına ve kapasitelerin artmasına rağmen halen piyasada çalışan Avrupa’nın 1950-1960’lı yıllar arasında kullandığı yaklaşık 10.000 adet makine bulunmaktadır. Bizde gelişmelere ayak uydurabilen, teknolojisini yenileyebilen bir firma olarak Avrupa’ya ihracat yapıyoruz. En çok ihracatımız elektrik ve otomotiv sektörünedir. Bağlantı elemanları üreticisi olarak maalesef tamamı ile dışa bağımlılığımız oldukça fazladır. Biz vidanın ne olduğunu iyi biliyoruz ve bildiğimiz işi layıkıyla yapmaya çalışıyoruz.
Şu an bu işe yeni başlıyor olsaydım, bugün ki tecrübe ve bilgimle makina çeşitliliğimi azaltırdım. O zaman seçme şansımız yoktu. Hem ekonomik olarak hem de makine alternatifi olarak şimdi böyle bir şey söz konusu değil. İstediğiniz makineyi istediğiniz yerden alabiliyorsunuz.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlere çalışıyorsunuz?
Tülay İlgen: İlgen Vida ağırlıklı olarak elektrik, elektronik, otomotiv ve reklam sektörlerinde kullanılan özel metrik vidalar, özel diş formlar, plastik diş vidalar, sac vidaları, delikli perçin ve perçin üretimi yapmaktadır. Üretimde kullandığımız hammaddelerin %40’ını ithal ediyoruz, %60’ını iç piyasadan sağlıyoruz.
Sektörün gelişimi için neler yapılmalıdır? Tecrübelerinize dayanarak bağlantı elemanları sektörü için önerileriniz nelerdir?
Tülay İlgen: Sektörün gelişimi için, bir okul kuralım ara eleman yetiştirelim ve birbirimizin elemanlarını etik olmayan şekillerde almayalım konularında birçok defa görüşlerimizi sektördeki meslektaşlarımıza belirttik ama bu konularda henüz adım atılmadı. Hammadde ve ara eleman olarak sektörümüzde ciddi eksiklikler var. Benim elemanlarım etik olmayan yollarla başka firmalara transfer ediliyor, piyasada herkes birbirlerinin müşterisine fiyat teklifinde bulunuyor. Hatta sadece rakibine zarar verebilmek için verilmeyecek fiyatlar verilip kendilerinin zarar etmelerini dahi göze alabilen firmalar var. Serbest ekonomi politikası altında yapılan işler mantalite boşluğundan ve organize olamamaktan, birliktelik sağlayamamaktan kaynaklanıyor. Böyle firmaların sonlarını göremiyorum. Eşit şartlarda herkesle rekabete varım. Biz bireysel olarak bunu yapıyoruz, sektör olarak da yapmalıyız.
Bağlantı elemanları sektöründe kalifiye eleman yetiştirmek için meslek okulları ve yüksek okullarda bir bölüm bulunmamaktadır. Yetişmiş eleman ihtiyacı sürekli artmaktadır. Yılda 200 adet öğrenci mezun versek dahi sektöre yetmez. Yetişmiş ne kadar eleman olursa olsun işsiz kalmaz ve istihdamda o derece artar.
Çalışanların Verimliliğini Artırmalıyız
İşçi ve işveren arasındaki ilişkilerin kuvvetlendirilmesi gerekir. Küçük bir anekdot anlatayım. ‘‘İş yaptığımız yabancı bir firmayı ziyaret etmeye gittiğimizde çalışanları yanıma gelerek bizim işverenimize bizim rızkımızı kazandırdığınız için teşekkür ederiz dediler.’’ Biz burada çalışanlarımıza her imkanı sağlıyoruz ama yinede verim alamıyoruz, iş ahlakını ve işe bakış açısını geliştirmek lazım.
Herkes kendi işini yapsın, kalıpçı kalıbını, telci telini yapsın, ihracat hamlemizi yapmalıyız ve dernek bu konuda sektöre öncülük yapmalıdır. Dernek ayrıca sektörde ürünlerle ilgili de fiyat dengelemesini yapması faydalı olacaktır. Ticaret odalarında kayıtlı bir sektörüz ve bu sektörde yaklaşık 300 firma var. Sanayi ve Ticaret Odasın›n sadece faaliyet belgesi vermesinin dışında bizlere ihracat kolaylığı sağlamasını talep etmeliyiz.
Türkiye satış pazarlama ve planlama konusunda yetersiz kalıyor, uzun vadeli kalkınma planları ve borçlanma planları oluşturulmalıdır. Avrupa’ya yakın olduğumuz için kısa bir süre sonra Avrupalı firmalar tarafından ülkemize çok büyük bağlantı elemanları toptan marketleri kurulacak ve zaten gelmeye de başladılar. Fakat Türkiye’ye bağlantı elemanları sektörüne bir faydası olmayacak hatta imalatçı firmalarımızı daha da zor günler bekleyecek. Çünkü Avrupa, Çin ve Tayvan ürünleri satacaklar. O yüzden güçlenmeliyiz, yerli üreticilerden mal almalarını sağlamalıyız. Ülke bazında fuar kültürümüzün eksikliğinden kaynaklanan problemler yaşıyoruz. Avrupa’daki üretici ve ziyaretçi firmaları çekmek için bir girişim yapılmalı, bu yönde bir çalışma başlatılmalı, uluslar arası bir tanıtım ve pazarlama organizasyonu yapılmalıdır.
Avrupa’nın Bağlantı Elemanı İhtiyacını Türkiye Karşılamalı
Malzemeyi herkes aynı yerden almak zorunda olduğundan tel piyasası altın piyasası gibi olmuş durumdadır. Bizim devletimizin sübvansesi ve teşviklerinin olmamasından kaynaklanan dezavantajlarımız vardır. Avrupa’da çok sayıda firma kapandı. Avrupa’nın bağlantı elemanlarına olan ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Türkiye’yi seçmeleri söz konusudur. Türkiye, Uzakdoğu’ya göre olan yakınlık ve kaliteli üretim avantajlarını iyi kullanmalıdır, bu fırsatı kaçırmamak için firmalarımızın alt yapılarını güçlendirmeleri, kurumsallaşmaları, kapasitelerini artırmaları gerekmektedir. Bağlantı elemanları üretenlerin ihracata yönelmesi gerekmektedir, cari açığımız 28 milyar dolara yaklaşmışken bu konuda üzerimize düşen görevleri yapmalıyız. İmalat yapan firmalarımız; eleman yetiştirerek, makine parkurunu genişleterek, imalathanelerin kullanım alanlarını maksimum düzeyde verimli kullanarak, teknolojinin nimetlerinden yararlanarak, piyasayı takip edip fırsatları iyi değerlendirerek, daha kaliteli işler yaparak büyüyebilirler.
Tülay İlgen Kimdir:
1947 yılında Gemlik Kapaklı Köyünde taş ustası Ahmet Kamil ve ev hanımı Nazile İlgen’in üçüncü çocukları olarak dünyaya gelmiştir. İlköğretimini Kapalı Köyü ilkokulunda tamamlamıştır. Daha sonra 1957 yılında ailesi ile İstanbul Kasımpaşa Kulaksız semtine göç etmiştir. Ailesinin ekonomik durumundan dolayı, eğitimine devam etmeyi çok istemesine rağmen devam edememiştir. 1957 yılında torna atölyesinde çırak olarak iş hayatına başlamıştır. Uzun yıllar sanayinin değişik iş kollarında iş hayatına devam etmiştir. 1967 yılında vatani görevini yapmak üzere bahriye asker olarak İskenderun’a gitmiştir. Mesleğinin tornacı olması nedeniyle askerliği boyunca İskenderun deniz fabrikalarında makine eri olarak hizmet vermiştir. Bu süre içerisinde başarılarından dolayı komutanlarının dikkatinin çekmiş ve kendisine üstün başarı belgesi verilmiştir. 1970 yılında kendi köylüsü olan Emine İlgen ile hayatını birleştirmiştir ve üç çocuk babasıdır. 1970 yılında çalıştığı firma tarafından Almanya’ya cıvata makineleri üreten bir fabrikaya teknik bilgilerini geliştirmek üzere gönderilmiştir. Daha sonra 1978 yılında İlgen Vida’yı kurarak küçük bir atölyede ticaret hayatına atılmıştır. 2003 yılında İstanbul Silivri’deki 2.500 metrekare kapalı alana sahip olan yeni fabrikasında 40 çalışanı ile yurtiçi ve yurtdışına elektrik, elektronik, otomotiv ve beyaz eşya sektörlerine cıvata ve vida üretimi yaparak hizmet vermektedir. Tülay İlgen – İstanbul Sanayi Odası ve Silivri Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (SİAD) üyesidir. Kendi memleketi olan Yalova İli Armutlu İlçesi Kapaklı Köyünde 2010 yılında 12 derslik Tülay İlgen İlköğretim Okulu’nu yaptırmış ve Milli Eğitim Bakanlığına devir etmiştir.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
29.03.2016