Telsama, geçmiş yllardaki %70 olan ihracat oranını pandemi döneminde %80’lerin üzerine çıkararak, Meksika ve Amerika pazarında önemli anlaşmalar imzaladı.

Telsama, Üretiminin %80’ini İhraç Ediyor

Kurulduğundan bu yana %90 otomotiv endüstrisine çalışan Telsama, geçmiş yllardaki %70 olan ihracat oranını pandemi döneminde %80’lerin üzerine çıkararak, Meksika ve Amerika pazarında önemli anlaşmalar imzaladı.Telsama Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Kaan Kunlar, 65 olan personel sayısını yıl sonunda 90’a çıkaracaklarını ve 2021 yılı sonunda %10 büyümeyi hedeflediklerini söyledi.

SUBCONTURKEY: Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Kaan Kunlar: 1993 doğumluyum. İşletme Fakültesi mezunuyum. Telsama Metal Sanayi ve Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısıyım.

SUBCONTURKEY: Telsama’nın kuruluş, tarihçesi hakkında bilgi verir misiniz?  

Kaan Kunlar: Telsama, 1996 yılında kuruldu. 2009’a kadar yaylık malzeme ticareti ve başta yay makineleri olmak üzere muhtelif makinelerin mümessillik, stoktan satış, servis vb aktivitelerini yapmıştır. 2009 yılında imalata başlamıştır. Sürekli olarak ihracata yönelik çalışmaktadır. Amerika, Meksika, İskandinav ülkeleri, Avrupa Topluluğunun tamamı, Fas, İsrail, Suudi Arabistan, Singapur, Tayland, Vietnam başta olmak üzere çok sayıda ülkeye ihracat yapmaktadır.

1.200 metrekare olan üretim yerimizi 3.150 metrekare olan yeni fabrikamıza taşınarak büyüttük. 40 olan personel sayımızı da 65’e çıkarttık. Bu yılın sonunda personel hedefimiz 90 kişidir.

Kurulduğundan bu yana %90 otomotiv endüstrisine çalışan firmamız, geçmiş yllardaki %70 olan ihracat oranını pandemi döneminde %80’lerin üzerine çıkartmış, Meksika ve Amerika pazarında önemli anlaşmalar imzalamıştır.

SUBCONTURKEY: 2021 yılının ilk 6 aylık rakamlarını geçen seneye göre değerlendirir misiniz? Yıl sonu hedefleriniz ve öngörüleriniz nelerdir?

Kaan Kunlar: Çalışılan müşterilerin OEM,  Tier1, Tier2 olması ve dünyanın dört bir yanına yayılmış durumu nedeni ile salgın hastalıktan firmamız etkilenmemiştir. Gerek üretim ve gerekse de ciro değişmeden devam etmektedir. 2021 yılı sonunda %10 gibi bir büyümeyi hedefliyoruz.

SUBCONTURKEY: Pandeminin etkisini firmanız ve iş yaptığınız sektörler açısından değerlendirir misiniz?

Kaan Kunlar: Biz dünya pazarına çalışıyoruz, iç pazardakiler çok etkilendi ama biz etkilenmedik. Kısacası OEM’ler etkilendi ama Tier1 ve Tier2’ler pek etkilenmedi. İşimiz aynı şekilde devam ediyor.

SUBCONTURKEY: Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 konusunda çalışmalarınız ve yatırımlarınız var mı?

Kaan Kunlar: Ne dijitalleşme ne de 4.0 sektörümüze pek uyumlu değildir. Çok uzun yıllardır sektörde yer alan bir firma olarak; daha mekanik makinelerden PLC kontrollülere yeni geçiliyorken bunlardan bahsetmek biraz hayalcilik olur. Yaycılık sektöründe makineler ne kadar gelişir ise gelişsin, hammadde homojenliğine bağlıyız, dolayısı ile de insan faktörünü ortadan kaldıramayız. Optik kontrolde dünyanın en gelişmiş sistemlerine sahibiz ama ne yazık ki bu makineler bile bazı parçaların ölçü ve kontrolleri ile sınırlı.

Bakın kısa bir şey ile olayı anlayayım;

İlk sanayi devrimi (1.0) su ve buhar gücünü kullanarak mekanik üretim sistemleri ile ortaya çıktı. Yay sanayinde kullanılan makineler bu tip sistemlerden hareket alıyordu, değirmenlere benzer fabrikalarda tavanda bir mil dönüyordu ve kayışlar ile aşağıdaki sitemlere hareket veriliyordu.

İkinci sanayi devrimi (2.0) ile elektrik gücünün yardımıyla seri üretim tanıtılmıştı. Yani o kayışlar gitti yerlerine motorlar geldi. Sistem hemen hemen hemen aynı idi.

Üçüncü sanayi devriminde (3.0) ise dijital devrim, elektroniklerin kullanımında ise PLC ye geçildi. Motorlar servo motorlara döndü. Ülkemiz gibi gelişmekte olan ülkelerin nerede ise büyük çoğunluğunda bu geçiş var ve BT (Bilgi Teknolojileri)'nin gelişmesiyle üretim daha da otomatikleştirildi.

Şimdi dördüncü sanayi devrimi (4.0)'ı konuşuyoruz ama Wafios haricinde pek o seviyeye çıkan makine yok.

Gerçekçi olmak lazım. Hayal görmeyelim. 4.0 bir makine maliyeti ile yapacak iş sayısı piyasada çok az. Netice itibarı ile böyle bir makinenin amortismanı 20 – 30 sene, arazi satmadan, gayrimenkul satmadan bu yatırımlar yaycılıktan kazanılan paralar ile yapılmaz.

Endüstri 4.0, 6 prensibe dayanmaktadır.

1) Karşılıklı Çalışabilirlik: Siber fiziksel sistemlerin yeteneği ile (örn. iş parçası taşıyıcıları, montaj istasyonları ve ürünleri) nesnelerin interneti ve hizmetlerin interneti üzerinden insanların ve akıllı fabrikaların birbirleriyle iletişim kurmasını içerir.

2) Sanallaştırma: Bu yapı akıllı fabrikaların sanal bir kopyasıdır. Sistem, sensör verilerinin sanal tesis ve simülasyon modelleri ile bağlanmasıyla oluşur. Bana homojen olmayan sürekli değişen bir hammaddeyi sanal ayarlayacak bir sistem söyleyin, yok.

3) Özerk Yönetim: Siber-Fiziksel sistemlerin akıllı fabrikalar içinde kendi kararlarını kendi verme yeteneğidir.

4) Gerçek-Zamanlı Yeteneği: Verileri toplama ve analiz etme yeteneğidir. Bu yapı anlayışın hızlıca yapılmasını sağlar.

5) Hizmet Oryantasyonu: Hizmetlerin interneti üzerinden siber-fiziksel sistemler, insanlar ve akıllı fabrika servisleri sunulmaktadır.

6) Modülerlik: Bireysel modüllerin değişen gereklilikleri için akıllı fabrikalara esnek adaptasyon sistemi sağlar.

Peki bunların hangisi yaycılığa uyar?