Teknik Bağlantı Elemanları, 5 yılda 20 Kat Büyüdü
2011 yılında kendi sektöründe 10 milyon Euro ihracat yaparak ödül alan Teknik Bağlantı ile bir röportaj yapmak istediğimizde iç piyasaya üretim yapacakları dönemde mutlaka bizimle temasa geçeceklerini ifade etmişlerdi. Her yıl olduğu gibi Ocak 2013 sayımızda yer alacak BAĞLANTI ELEMANLARI dosyası için görüştüğümüzde artık iç piyasaya da ürün vereceklerini belirttiler. Yakaladıkları
Belki denebilir ki, ihracat pazarları olmasa bu başarı yakalanabilir miydi? Belki de başka bir şehirde yatırım yapma riskini göze alan, istenen, gereken kalitede ürün üretme becerisi ve ileriyi görme yetisi. Cevabı siz verin lütfen.
2012 yılında ihracatını 12,5 milyon Euro’ya çıkaran Teknik Bağlantı Elemanları, üretiminin büyük bölümünü ihraç ediyor.
Teknik Bağlantı, Genel Müdürü Engin Sivaslıoğlu Adana’ya taşınma, büyüme ve başarı hikayelerini bizimle paylaştı. Adana’ya taşındıktan sonra sürekli yatırıma devam ettiklerini belirterek 2013-2014 yılında üretim kapasitelerini artırmaya devam ederek iç piyasaya da ürün arz edeceklerini belirtti.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz ve Adana’ya taşınma hikayenizi paylaşır mısınız?
Engin Sivaslıoğlu: 1963 İstanbul doğumluyum. Saint-Benoît Fransız Lisesini okuduktan sonra Marmara Üniversitesi İşletme Bölümünden mezun oldum. Üniversite birinci sınıfta iken Perşembe Pazarında şu anda üretmekte olduğumuz ürünlerin alım satımı ile iş hayatıma başladım. 1973 yılında kurulan Teknik Bağlantı’yı 1994 yılında Topkapı’da bulunan binamıza taşıdık, 1995 yılında Türkiye’nin ilk vida fabrikalarından Visan’ın makine parkurunu satın aldık, ancak her yatırım yaptığımız dönemde, krizlere ve develüasyonlara yakalandık. Buna rağmen yılmadan çalışmaya devam ettik. 1996-1997 yıllarında özellikle ithalatın artmasıyla bizim iş potansiyelimizde ciddi bir azalma yaşadık, fiyatlar düştü, o dönemler hammadde de dış kaynaklara bağımlıydık. Entegre yatırımları tamamlayamamış olmamızda bizlerin rekabet gücünü yok denecek kadar azaltıyordu.
2005 yılında İstanbul’da iken tek bir ürünle İKEA ile çalışmaya başladık, daha sonra ürünlerin çeşidi ve miktarlarında artış olmaya başladı, fakat zaman içinde İstanbul’un yüksek maliyetlerinin, rekabet gücümüzü azalttığını ve üretim kapasitesinin artırılması için bir takım radikal kararlar almanın zaruri hale geldiğini tespit ettik.2008 yılı başında üretimi şu anda bulunduğu Adana organize sanayi bölgesine taşıdık. Geliş amaçlarımızın başında hammadde kaynağına yakın olmak, ihracatta Mersin limanını kullanmak, daha ucuz arazi maliyeti, daha fazla ve vasıflı çalışan ile üretimde entegrasyonun sağlanmasıydı. Bunların tümünü gerçekleştirirken, çok zorlu günler geçirdik. Ancak sonuç olarak bu gelişmeler bizleri ihracat pazarlarında daha rekabetçi, yüksek kalite standardında sahip, üretim yapma kabiliyetine ulaştırdı. Bu zincirleme reaksiyon daha fazla üretim, daha üst seviye kalite bizleri IKEA grubu içinde de Avrupa’daki en büyük tedarikçi konumuna getirdi. Adana fabrikamızda 2008 yılında 80 ton/ay üretim kapasite ile başlamış olduğumuz, 200 ton kapasite hedeflediğimiz üretimimiz, 4 yıl içinde entegrasyon sayesinde 2011 sonu itibarıyla 800 ton/ay seviyesine ulaştı.
2011 yılında, oluşan maliyet avantajlarını ve yüksek kalite standartlarını ülkemize yurtdışından ithal edilen ürünlere karşı ikame olarak üretme kararı alarak, bunun için gerekli ek yatırımlara başladık. 2012 yılının sonunda 1200 ton üretime ulaşacak kapasite yatırımlarını tamamladık. 2013 yılının Mart ayında tamamlanacak ve şu anda devam etmekte olan aylık 500 ton kapasiteli matkap uçlu vida üretimi ile 2013’ün ilk çeyreğinde toplamda 1.800 ton/ay kapasiteye ulaşacağız. 16.000 metrekare kapalı alanda, 20 kişilik mühendis ve 16 kişilik kalite ekibi, toplam 210 çalışan, 400 adete yakın makine, toplamda 2.100 kg saat kapasiteli 3 adet ısıl işlem fırını, 2.000 ton/ay kapasiteli 3 adet tam otomatik elektrogalvaniz çinko kaplama hattı ile sektörde yer almaktayız. Amacımız, hem yıllık 15 milyon Euro’yu bulacak tutarlarda ihracat gerçekleştirmek, aynı zamanda ülkemize yurtdışından ithal edilen ürünlerin yerine üretim yaparak, ülke ekonomisine de katkıda bulunmak ve uluslararası piyasalarda da saygın bir yer kazanmaktır.
Teknik Bağlantı, 2012 Yılında 12,5 Milyon Euro İhracat Gerçekleştirdi
Çin’den ürünlere yönelik ikinci bir antidamping uygulaması söz konusu, Türkiye’deki üreticiler Çin’den ithal edilen ürünün kapasitesini de karşılayabilecek durumda mı?
Engin Sivaslıoğlu: İthalatla gelen ürünle ilgili ithalatçılar Türkiye’de böyle bir kapasitenin olmadığını söylüyorlar. Bir yıl içerisinde bu kapasite tamamıyla hatta fazlasıyla oluşacaktır. Örneğin ayda Türkiye’ye 4000 ton mal geliyorsa bunun 4000 tonu da Türkiye’de üretilebilecek. Gerek biz, gerek Norm Cıvata, Çetin Cıvata ve diğer üreticiler, bu konudaki yatırımlarını tamamlıyor ve bu ürünlerin tümü iç piyasada üretilecek. Ürünlerin hammaddesiyle birlikte katma değeri tamamen iç piyasada kalacak. Bu arada diğer önemli bir gelişmede, sektördeki hammadde üreticilerinin de ellerini taşın altına koymaları ve bu üretimi karşılayacak yatırımlarını yapmalarıdır. Bu da sektörümüz için çok önemliydi.
Firmanızın kısa ve orta vadeli hedefleri arasında neler var?
Engin Sivaslıoğlu: Matkap uçlu vida konusunda üretim gerçekleştirme için yatırımlarımızı da 3 ay içinde tamamlamış olacağız; 2013 yılının birinci çeyreğinin sonunda bu bölümde üretime başlayacak ve toplamda 1.800 ton /ay üretime ulaşacağız. Adana fabrikamızda kalıplarımızı kendimiz üretiyoruz, tarakları da yurtdışından ve iç piyasadan temin ediyoruz. Ovalama makinelerimizi kendi bünyemizde üretiyoruz. 2009 yılında 8 adet üretimini gerçekleştirdiğimiz makineyi şu anda üretimde kullanıyoruz ve 16 adet ilave ovalama makinası daha yapım aşamasında. 2013 Şubat ayında kendi yaptığımız bu 16 makinemiz de devreye girecek. Makine üretimini geliştirmek ve ileride tüm makinelerini kendi üreten bir firma olmayı hedeflerken; vida üretimi için gerekli makinelerin üretimi için de yatırımlarımızı geliştirmeyi planlıyoruz.
Adana ilini seçmenizin nedeni sadece hammaddeyi işlettiğiniz firmanın Adana’da olması mıydı? Başka nedenleri de var mı?
Engin Sivaslıoğlu: Ana neden hammadde kaynağına ve limana yakın olmaktı. Adana’yı seçme nedenlerimizden biri de burada işsizlik oranının yüksek olması ve meslek liselerinin fazla olmasından dolayı eleman bulma konusunda sıkıntı yaşamayacak olmamızdı. Eğitimli eleman bulmak kolay oldu. Bu bölgedeki tek organize sanayi bölgesi burası olduğu için de Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesini seçtik. Organize sanayi bölgesinde ileriye dönük 16 bin metrekare daha arazi satın aldık. Ancak bugün ki konjoktüre bakacak olursak devletimizin bize göstermiş olduğu teşvikli bölgelerde yatırım yapmak daha akılcı görünüyor. Bu bölgelerde birçok avantaj var ve bu avantajların kullanılması rekabetçi olarak uluslararası piyasalarda mücadeleyi kolaylaştırıyor. Başka bir yatırım yapacak olursak kesinlikle bu bölgelerde yapılması daha uygun görünüyor. Artık her yere ulaşım kolay, uçak var. Sanayicilerimizin bu teşviklerden yararlanması gerekiyor. Bunlar çok önemli, biz İstanbul’dan Adana’ya gelmiş bir firma olarak teşvikli bölgelere yatırımın önemini çok daha iyi biliyoruz. Tüm sanayicilerimize bu konunun önemini vurgulamak isterim.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
Editör : Vedat Gökçe
09.02.2013