Sarıgözoğlu, Bursa Fabrikasına 30 Milyon Euro Yatırım Yaptı
Türk kalıp sektörünün önde gelen firmalarından Sarıgözoğlu A.Ş., uzun yılların getirdiği deneyim ve 3 ayrı şehirdeki yatırımlarıyla hizmet vermeye devam ediyor.
Sarıgözoğlu’nun dünden bugüne yaşanan gelişimini anlatan Sarıgözoğlu A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Sarıgözoğlu ile Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde yaptığımız görüşmede Bursa yatırımları, Manisa sanayisi ve Sarıgözoğlu’nun hedefleri konusunda bilgiler aldık.
Firmanızı ve sizi tanıyabilir miyiz?
Mustafa Sarıgözoğlu: 1957 yılında İsmail Sarıgözoğlu tarafından İzmir’de Nurçelik adı ile kurulan günümüzün dünya devleriyle çalışacak tecrübe, bilgi ve teknolojik güce ulaşan Sarıgözoğlu, başta otomotiv sektörü olmakla beraber beyaz eşya alanında da presli şekillendirme ve firmamızın kökeni olan sac kalıpları konusunda sektörün önde gelen OEM’lerine hizmet vermektedir. Babamız tarafından kurulup, bir aile şirketi olarak bugünlere gelen Sarıgözoğlu, ben ve kardeşim Levent Sarıgözoğlu tarafından yönetiliyor. Üçüncü nesil olarak yeni kuşağın yönetimi devralmasıyla ilgili ciddi çalışmalar başlattık, bu kapsamda TAIDER (Türkiye Aile İşletmeleri Derneği) ile işbirliği içerisindeyiz.
Sarıgözoğlu bünyesinde müşterilerinize hangi ürünleri ve hizmetleri sunuyorsunuz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Otomotiv sektörünün gelişmiş yan sanayilerinden biri olarak araçların kozmetik olarak adlandırılan büyük dış panel parçalarından, robotlu kaynak sistemleriyle bu parçaların montajından, kalın şasi parçalarına kadar geniş bir yelpazede üretim gerçekleştiriyoruz. Uluslararası alandaki hizmetlerimizin en büyük sebeplerinden biri olan büyük kozmetik ve alüminyum gibi yetkinlik gerektiren kapsamlı sac kalıpları üretimimizin başında geliyor. Bu çerçeve dahilinde, şu anda Ford Otosan’ın sekiz yan sanayisinden biri olarak Ford ile birlikte dört proje (Global Kargo Kamyon, V362, V363, B460) yürütmekteyiz. Bu projeler kapsamında Ford Amerika’ya kalıp ve prototip parça sevkiyatı gerçekleştiriyoruz. Projelerin devreye alınması ile birlikte seri parça gönderimine de başlayacağız.
Ağırlıklı olarak hizmet verdiğiniz sektörler, yatırım yaptığınız şehirler ve çalışan sayısı hakkında bilgi verir misiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Otomotiv sektörü asli sektörümüz olsa da, beyaz eşya sektöründe de;
Türkiye, Fransa, Almanya ve İngiltere’de bulunan Bosch firmalarına kombi üretiminde kullanılan iç ve dış sac aksamları için yıllardır kalıp ve seri üretim konularında hizmet veriyoruz.
Bursa OSB, Aksaray OSB ve Manisa OSB’de 2 fabrika, olmak üzere toplamda 4 fabrikada 700 kişi çalışıyor. Bursa fabrikamızın gelecek bir sene içerisinde ciro, istihdam ve kapasite kullanım açısından bugün ki ile kıyaslandığında %100 artış göstereceğini söyleyebilirim. Bursa’yı gerçekleştirmek için kendi öz kaynaklarımızı aşan ciddi manada dış kaynak kullandık. Hem onun geri ödemesini hızlandırmak, hem de o kapasiteyi kullanmak için 2014 yılından itibaren müşterilerden gelen talepler doğrultusunda Bursa fabrikamızın ciro ve kapasite kullanım oranının %100 artacağını umuyoruz. 2012 yılında 25 bin ton kullandık, 2013 yılı sonunda 30 bin tona çıkmış olacağız, 2014 yılında ise 50 bin ton hammadde kullanmış olacağız.
Bursa yatırımınızdan bahseder misiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Otomotiv yan sanayi sektörü açısından en önemli eksikliğimiz Bursa ve kuzeyi için olan uzaklığımızdı. Bu bakımdan Bursa tesisimizi tam kriz zamanında, 2008 yılında inşa etmeye ve makinelerimizi sipariş vermeye başladık. Tabii Bursa’nın faaliyete geçişi zamanında krizin en derin hissedildiği bir dönem idi buna rağmen Bursa fabrikamızda kısa zamanda kendi ayakları üzerinde durur hale geldi. Sadece müşteriye yakınlık anlamında değil, rekabet platformunu farklı boyuta taşımayı amaçlayan bir yatırımdı. O bina kendi içinde çok modern bir fabrika olup kapalı alanı 30.000 metrekaredir. Bu kapalı alana ilaveten yapılan makine yatırımları da yine Türkiye’de ilk defa bir yan sanayide robot otomasyonun G1 pres caddesinin kurulduğu bir tesistir. Bu pres caddesi ile otomotivin ihtiyacı olan en büyük ebatlı dış yüzey parçalarının baskısını yapıyoruz. Kaporta gibi parçaları el değmeden robot otomasyonu ile üretiyoruz. Bunlar 2000 tonluk baş presle başlayan 1000 tonluk hat presleri ile devam eden 1+4 toplam 5 presden oluşan bir pres caddesidir. Bunların örnekleri ancak OEM’ler dediğimiz ana sanayilerde mevcut iken Türkiye’de ilk defa bir yans anayi olarak biz bu yatırımı gerçekleştirdik. Şu anda bu makinalarımız ile Ford’un, Fiat’ın ve Renault’un dış panel parçalarının imalatını yapıyoruz. Bursa için yaptığımız toplam yatırım 30 milyon Euro oldu. G1 robot otomasyonu pres caddesinden sonra G2 robot otomasyonu yatırımımızı da yaptık. Ağustos ayında ise G3 dediğimiz robot otomasyonunun montajı tamamlanacak. Siparişi verilmiş olan bir transfer yatırımı daha yapmış olacağız. Kaynak robotlarının sayısının 1 yıl içerisinde 4 katı artacağı bir dönem yaşayacağız. Hatta bunların bir kısmı merkez Manisa fabrikasında montaja başlamış durumdadır.
Ford’un açıkladığı 4 yeni projede yer alıyoruz. Bu projelerin bir tanesi üretimde ve reklamlarını TV’lerden izliyoruz. Diğer bir projesi ,daha büyük bir minibüs olan V363 ise yılbaşından itibaren seri üretime girecek. Türkiye’de 160 bin adet üretimi planlandı, eş zamanlı olarak ise Amerika’da 155 bin adet üretilecek. Biz Sarıgözoğlu olarak hem Ford Otosan’a hem de Amerika’ya parça vereceğiz. Amerika’da üretilecek olan araçların kalıplarını da üretiyoruz. Yani kalıp ihracatından sonra seri parça ihracatına da başlayacağız. Diğer bir projesi de yine 2014 yılında yollarımıza çıkacak. Dördüncü proje ise geçtiğimiz günlerde lansmanı yapılan Ford Cargo kamyondur. İhraç edilmek üzere tasarlanan bu araç ile birlikte Ford’un yeni projelerinde de yer aldık.
Sektörde ürünlerin hızlı, kaliteli ve ekonomik üretilmesi önemli. Bu konuda firmanız için neler söyleyebilirsiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Sarıgözoğlu’nun uzun yıllardır edindiği tecrübe, gelişime açık yapısı, deneyimli ve işine hakim ekiplerimiz sayesinde müşteri talebinin karşılanmasına karşı hassasiyetimiz ve yüksek teknolojiye sahip makina parklarımız, üretim esnasında bu üç parametrenin karşılanmasında ki en büyük etkenlerdir. Bunların yanı sıra firmamız “Yalın Üretim” felsefesini benimseyerek, Manisa, Aksaray ve Bursa fabrikalarımız eş zamanlı olarak yalın dönüşüm sürecine girdi. Geçen yıl başlayan bu sürecin meyvelerini toplamaya başladık.
Sarıgözoğlu 4 Fabrikasında 700 Kişi İstihdam Ediyor
Ürünlerinizin şekillenme sürecinden ve imalat periyodundan bahseder misiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Öncelikle müşteri talebinin doğru algılanmasıyla tüm süreçlerde yüksek teknoloji kullanılarak, fizibilite çalışmaları, simülasyonlar doğrultusunda müşteriyle iletişim halinde kalarak kalıp tasarımlarımızı gerçekleştiriyoruz. Deneyimli ekiplerimiz sayesinde üretimi planlayıp, esnekliğimizi yitirmeden planlarımıza sadık kalarak üretimimizi model de dahil olmak üzere pres altı çalışmalarımızla sonuçlandıracak biçimde tesisimizde gerçekleştiriyoruz. Seri üretim için kalıpları devreye alma sürecini de ayrıntılı bir şekilde planlayıp kalite kapsamları dahilinde gerek firmamızda gerekse müşterilerimizin pres hatlarında tamamlıyoruz.
Seri üretim ve sanayileşmenin temel taşlarından biri olan kalıp sanayinin ekonomiye olan katkısı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Dünyada kapasite fazlası üretim düşüşü olduğu dönemlerde bile Türkiye, artan ihracat ve üretim sayılarıyla ön plana çıktı. Artık üretimin doğuya kayması düşüncesi, konsept olarak yerini tasarımın da doğuya kayması sonucunu getiriyor. Hedeflenen 2023 yılı için strateji belgesinde vurgulandığı gibi 4 milyon adetlik bir üretimin ülkemizde gerçekleşmesidir. Ayrıca, bunun yüzde 75’i hedefleniyor. Otomotiv yan sanayi burada çok önemli bir yer işgal ediyor.
Türkiye’de bu sektörde 5 bin civarında firmanın faaliyet gösterdiği tahmin edilmekte. Sizi diğer firmalardan farklı kılan nedir?
Mustafa Sarıgözoğlu: Öncelikle sürdürülebilir, uzun vadeli bir başarı hedeflenmiştir. Sarıgözoğlu bir okul niteliğinde verdiği eğitim ile yetiştirdiği ve sahip olduğu ekiplere verilen önemle de bu hedefe gidişi perçinlemiştir. Müşteri odaklı ve esnek yapımız sayesinde müşteri talepleri doğrultusunda yetkinliklerimizi sürekli geliştiriyoruz.
Teknik personel istihdamında, Türkiye genelinde yaşanan bir sorun var. Siz bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Teknik liselere ve yüksekokullara gereken önemin verilmemesi ciddi bir etken. Bu konuda Koç Grubunun başlattığı programa gönülden desteğimizin yanı sıra MOSB (Manisa Organize Sanayi Bölgesi) olarak, yönetimini ve idaresini üstlendiğimiz bir okul açtık. Başkanlık görevini kardeşim Levent SARIGÖZOĞLU’nun üstlendiği kurulda nitelikli hocalarımızla sanayinin ihtiyacı paylaşılarak ve öğrencilere istihdam garantisi verilerek ortak bir işbirliği içine girildi.
Sektörün büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunacağını düşündüğünüz tavsiye ve önerileriniz nelerdir?
Mustafa Sarıgözoğlu: Sektörümüzün kendi iç dinamikleri diğer sektörlere göre farklıdır. Bu dinamiklere hakim olup ileri görüşlülükle kısa ve uzun vadeli değişkenliklere hazırlıklı olunmalı ve sürdürülebilir olmak için eğitimi ve gelişimi ilke edinmek sürekli ve hızla değişen sadece sektörün değil, içinde bulunduğumuz çağın da en büyük gerekliliği.
Manisa Organize Sanayi Bölgesi yönetiminde de Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak hizmet veriyorsunuz. MOSB hakkında da kısa bilgi verir misiniz?
Mustafa Sarıgözoğlu: Manisa organize sanayi bölgesi, kendi ayakları üzerinde duran sayılı organize sanayilerden birisidir. Bölgemizde bir parça hariç hiç yer kalmadı. Büyük tek parça olarak bir arsamız kaldı. 700 dönümlük bir arsamız var, burayı ısrarla satmıyoruz. Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen bir otomotiv ana sanayi firması için ayırdık. O arsayı saymazsak şu an organize sanayi bölgemizde başka bir arsa kalmadı. Otomotiv ana sanayinin ihtiyacı olan her şeyin Manisa’da olmasından dolayı böyle bir yatırımın da olmasını istiyoruz. Gelecek sene kamuya ait bir yerin tahsis edilmesi için de çalışmalar yapacağız, yani 6. bölge için de hazırlıklarımız var. 700 dönüm yer daha var iken yeni yer arayışını içine girip garip bir duruma düşmemek için çok fazla acele etmiyoruz. Bürokrasinin uzun sürüyor düşüncesiyle bir taraftan bunların resmi girişimlerine de başlayacağız. Bu da artık son genişlememiz olacak. Bundan sonra kentimizin sosyo-kültürel yapısına yönelik, toplu konuttan, sağlık, eğitim tesisleri gibi tesisleşmemizi sürdüreceğiz. Bugüne kadar yaptıklarımızın daha büyük boyutlarda olanlarını gerçekleştireceğiz.
Sarıgözoğlu, Manisa Organize Sanayi Bölgesinin ilk tesislerinden birisidir. O zaman İzmir’deki tesisimizi taşıyıp buraya geldiğimiz de 13 yoğun parselde faaliyet gösteriyordu ve o zaman faaliyette olan bir elin parmakları kadar fabrika vardı. Onların dışındaki çok büyük kuruluşlar bile daha sonra Manisa’yı tercih etti. Şuan geldiği konum itibari ile gurur duyduğumuz bir organize sanayi bölgesidir. Sarıgözoğlu olarak tüm tesislerimiz organize sanayi bölgelerinde kurulu olduğu için diğer organize sanayi bölgelerinin hizmetleri, niteliğini ve fiyatlarını kıyaslama imkanına sahibiz. Öyle bir kıyaslama içine girdiğimizde de en nitelikli ve ucuz hizmetin Manisa OSB’de olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Ülke olarak 2023 vizyonumuz var. Sarıgözoğlu olarak sizin 2023 vizyonunuz nedir?
Mustafa Sarıgözoğlu: 2023 yılı hedefleri aslında ütopik hedeflenmiş gibi görünse de aslında ulaşılamayacak hedefler değil. Bu hedeflerimizi diyelim ki gerçekleştiremedik ama bu başarısızlık anlamına gelmez. Güzel bir söz var,” Güneşi hedefledik, ıskalasak bile yanımız yıldızların yanıdır.” O rakamı yakalayamamak bile kendi içerisinde büyük bir başarıyı getiriyor. Burada top yekün bu hedefe inanmışlık gerekiyor. Ar-Ge faaliyetlerinden, lojistik açısından imkanların geliştirilmesi konularına varıncaya kadar bir bütün halinde değerlendirilmesi lazım. Kendi milli markamız konusunda da adımlar atılmalı ki bunlar gerçekleşsin. Biz bu sektörün bir temsilcisi olarak bu hedefi benimsedik, şu an ki yatırımlarımız, hep bu hedefe olan inancımızla birlikte hedefin gerçekleşmesine olan katkılarımızdır.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
19.07.2013