Safic Alcan Kimya Mottomuz: İNSANA SAYGI, ÇEVREYE SAYGI…
Bu sebeple mottomuzu İnsana Saygı, Çevreye Saygı olarak adlandırdık. Zaten İnsana Saygı, Çevreye Saygı demektir keza Çevreye Saygı da İnsana Saygı demektir.
Safic Alcan Kimya
Mottomuz: İNSANA SAYGI, ÇEVREYE SAYGI…
Bu dünyada en çok hakkı yenen hammaddelerden biri hangisidir deseniz plastik derim. Birçok işimizi sorunsuz hallederken (sadece pandemi dönemini hatırlarsak bile kafi) hiç değeri bilinmez ama çevre veya denizlerimizdeki kirlilik denince akla hep pet şişelerin veya ambalaj artıklarının çekildiği kareler gelir. Oysa ki ne o pet şişenin suçu vardır, ne o naylon poşetin. Birileri tarafından oraya atılmış ve geri dönüştürülmeyi beklemektedir. Gün gelecek tüm dünya olarak anlayacağız kıymetini…
Safic Alcan Kimya olarak bu yıl 175. Yılımızı kutluyoruz. Türkiye’de 5 farklı departmanda (Mühendislik Plastikleri, Boya, Kauçuk, Zemin ve Hayat Bilimleri) hep insanı ön plana alan işler yapma hedefimizle Türkiye’nin irili ufaklı birçok sanayi şirketlerine hammadde tedariği yapmaktayız. Özellikle katma değerli işler yapan ve ileri teknoloji ürünler üreten sanayi kuruluşlarımıza verdiğimiz destekle, onların global arenadaki başarılarını gördükçe gururlanmaktayız.
Mühendislik Plastikleri alanında Çorlu Serbest Bölge’de kurulu Eurotec Mühendislik Plastikleri firmasının 18 yıldır Türkiye distribütörüyüz. Birlikte geliştirdiğimiz projelerde hedefimiz katma değerli ürünlerimizle iş ortaklarımızı yurtiçi ve ihracat pazarında devamlı rekabetçi pozisyonda tutmak olmuştur. Birçok kez yapılamaz, üretilemez denen ürünleri geliştirdiğimiz mühendislik plastiklerimizle ‘gayet yapılır’ hale getirdik ve sektörde izinden gidilen bir yapı oluşturduk. İşimizin en keyifli tarafları bu anlarda oluyor, bir günümüz otomobilin ısı gören kaput altı parçaları ile diğer gün çamaşır makinesinin bir iç aksamıyla, başka bir gün savunma sanayimizin özel projelerinde, başka bir gün bir kahve makinasının bir parçasını formüle ettiğimiz uygulamalarda kendimizi buluyoruz. İşimizin dinamizmi, bizi her daim kendini geliştiren bir yapıda olmaya mecbur kılıyor.
Günümüzün trendleri de elektrikli araç uygulamalarında kullanılan plastikler, geri dönüştürülmüş hammaddeler ve çevre dostu ürünler olarak karşımızda. Her bir başlık için saatlerce konuşmak, anlatmak gerekir ama kısaca bahsedecek olursak ;
Elektrikli araçların, içten yanmalı motorlu araçlara göre en büyük farkı şarj ve batarya ünitelerinde olacak. Özellikle hızlı şarj edilebilme özelliği araçlarda ön plana çıktıkça yüksek ısı ve voltaj derecelerinde, yılın her mevsiminde problem çıkarmayacak hammaddeler tercih edilecek. Bu noktada pazarın taleplerini çok iyi anlıyor ve cevap veriyoruz. Uzun yıllardır yaptığımız iş birliktelikleri sebebiyle Otomotiv sektörü bizi iyi tanıyor, biz de sektörü çok iyi biliyoruz, bu yeni yolda da sorunlarını çözmeye devam ederek OEM, Tier1, Tier2 ve diğer üreticilerimize desteğimiz devam edecek. Pandemi döneminde tüm sektör paydaşları olarak daha önce hiç karşılaşmadığımız durumlarla karşılaştık ve çok hızlı çözümler ürettik, yeni oluşan şartlara çok hızlı bir şekilde adapte olduk. Bu dinamizm, ülkemizi diğer ülkelerden ayıran en önemli özelliğimiz ve bence en kuvvetli tarafımız. Bu sinerjiyi daha da yukarılara taşıyarak, müşterilerimiz ile birlikte büyümeye devam edeceğiz.
Geri dönüştürülmüş malzemeler konusunda uzun yıllardır denizlerimizdeki atık balık ağlarını tekrar çevrime kazandıran firmalara destek veriyoruz. Bu sayede üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde, hem denizlerimizdeki kirliliği azaltıyor hem de birçok sanayimize düşük maliyetli girdi-hammadde sağlamış oluyoruz. Bu alanda son birkaç yıldır bireylerde ve üretici firmalarımızdaki farkındalığın artmasını görmek bizim için hem sevinç hem gurur verici oldu. Önce insan hedefimizde, çocuklarımıza daha temiz bir dünya bırakmak hepimizin hedefi olmalı. Son yıllarda iklim değişikliğine bağlı doğal afetleri tüm dünya olarak tecrübe ederken tüketim alışkanlıklarımızı gözden geçirmeli ve geri dönüşümün önemini gelecek nesillerimize aşılamalıyız. Unutmayalım çevreye ve denizlerimize kimse çöp atmazsa, kirlilik olmaz, tekrar kirliliği temizleme ihtiyacı olmaz. Bu hem zaman hem enerji kazancıdır. Ülke olarak gelişmiş ülkeler kategorisinde yer almak istiyorsak, kaybedecek ne zamanımız ne enerjimiz olmadığının bilincinde olmalıyız. Bu noktada kişisel olarak, küçük yavrularımızın değişik tipteki atıkları (kağıt, plastik, cam, metal vb.) ayrılmış atık kutularına attıklarını gördükçe geleceğe dair umudum bir kat daha artıyor.
Sektörün bizden talep baskısını artırdığı diğer bir ürün grubu çevre dostu plastikler dediğimiz ; yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş (bio-based) ve doğada mikroorganizmalar tarafından besin ve enerji kaynağı olabilecek biyo-bozunur hammaddeler ve katkılar. Bu alanda yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş ve/veya biyo bozunur polimerlerimizle mevcut durumda zaten müşterilerimize hizmet vermekteyiz ve bu talebin önümüzdeki dönemde daha da yukarıya çıkacağını tahmin ediyoruz. Bio based katkılar konusunda ise yumurta kabuklarından hindistan cevizine, pirinç atıklarından kahve atıklarına uçsuz bucaksız bir portföyü müşterilerimize sunuyoruz. Yakın zamanda çok değişik atık katkılarla üretilmiş aletleri evlerimizde göreceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.
Tüm bunları yaparken hedefimiz, kendimizin ve müşterilerimizin karbon ayak izi değerlerini aşağı çekebilmek. Bugün sanayi devriminden sonra geçirdiğimiz 160-170 yılda maalesef dünyamızın dengesini bozmuş durumda olduğumuzu kabul ederek çözüm arayışlarına girmeliyiz. Geçen yüzyılın başında 1,5 milyar olan dünya nüfusu 8 milyara gelmişken, suçu geçmişe atarak da bir kazanım elde edemeyeceğimize göre bu gidişatı durduracak ve geri döndürecek adımlarımızı hızlı bir şekilde atmamız gerek. Bu nüfus ölçeğinde ihtiyaçları sağlıklı karşılayabilmek ve hijyeni koruyabilmek için plastikleri kullanmak zorundayız. Hayatımızın her alanında kullandığımız plastikler yerine başka bir ürün grubunu kullanmamız hem olası değil, olası olabilecek uygulamalarda da daha maliyetli ve karbon ayak izini daha yukarılara taşıyor. Burada kritik nokta yukarıda da belirttiğimiz gibi atıklarımızın çevreye bırakılmayıp geri dönüşüme kazandırılması ve plastiklerin geri dönüşümünü sağlayıp değişik sanayilerimize girdi-hammadde olarak sunulmasıdır. Doğa kendi dengesini bulmaya çalışırken, Dünyamıza yardımcı olmalıyız.
Bu sebeple mottomuzu İnsan’a Saygı, Çevreye Saygı olarak adlandırdık. Zaten İnsan’a Saygı, Çevreye Saygı demektir keza Çevreye Saygı da İnsan’a Saygı demektir.
Mustafa Şener Arslan
Business Unit Director
EP&EPDM I Safic-Alcan