Sabaf, Türkiye’ye 30 Milyon TL Yatırım Yaparak Kasım Ayında Üretime Başladı
Türkiye’de %50’nin üzerinde pazar payına sahip olan Sabaf, 2011 yılında Türkiye’ye yatırım yaparak 2012 yılının Kasım ayından itibaren üretime başladı.
Sabaf Türkiye Genel Müdürü Onur Yılmaz, Sabaf’ın Türkiye’ye yaptığı yatırım ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Onur Yılmaz: 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi ekonomi bölümünden mezun oldum. Aynı yıl Sabaf’ın İtalya genel merkezinde satış bölümünde çalışmaya başladım. 2011 yılında Türkiye’de yapılacak üretim tesisi projesiyle Türkiye’ye döndüm.
Sabaf’ın kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz?
Onur Yılmaz: Sabaf, 1955 yılında kurulan bir İtalyan firmasıdır. Ürettiğimiz ürünler ev tipi pişirici cihazlarda kullanılan gazlı bek grupları, gaz muslukları ve termostatlar, fırın brülörleri, ateşlemede kullanılan çakmak şalterleri ve bujiler ile fırın kapı menteşeleridir.
Sabaf’ın faaliyet gösteren 4 tane fabrikası bulunmaktadır. Bu fabrikalardan 2 tanesi İtalya’da, diğerleri Brezilya ve Türkiye’de bulunmaktadır. Çin’de kurulacak üretim tesisi için de çalışmalar devam etmektedir. Üretim tesislerinde 700’den fazla çalışanı vardır.
1998 yılında Sabaf hisseleri İtalyan Borsa’sında halka arz olmuştur. 2001 yılından itibaren de Sabaf hisseleri STAR kategorisinde işlem görmektedir.
Sabaf’ın Türkiye yatırımı hakkında bilgi verir misiniz?
Onur Yılmaz: Türkiye Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi olmayı başardı. Sabaf’ın yan sanayi olarak faaliyet gösterdiği pişirici cihazlar grubunda TURKBESD’in verilerine göre Türkiye’nin 2012 üretimi, 2010 yılına göre yaklaşık %20’lik bir artış gösterdi. 2013 yılının ilk 4 aylık döneminde, 2012 yılının aynı dönemine göre yaklaşık %10’luk bir artış oldu. Sabaf olarak Türkiye beyaz eşya sektöründe yaşanan bu gelişmelerden olumlu yönde etkilendik. Türkiye pazarının yakaladığı yukarı yönlü eğilim ve Sabaf’ın bu pazar için geliştirdiği özel politikalar sayesinde pazar payımızı %50’nin üzerine çıkarttık.
Sabaf’ın Türkiye pazarındaki artan satış miktarları sayesinde 2011 yılında Türkiye’de gazlı bek gruplarının üretilmesi kararı alındı. 2012 yılının Ocak ayında, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde aldığımız arsada fabrika inşaatına, Kasım 2012’de üretime, Ocak 2013’te de sevkiyatlara başladık.
30 milyon TL’den fazla yatırım yaptığımız Türkiye fabrikamızda 50 kişi istihdam etmekteyiz.
Önümüzdeki dönem için büyüme hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Onur Yılmaz: Öncelikli amacımız Türkiye’deki pazar payımızı arttırmak. İkinci hedefimiz ise İtalya’dan maliyet ve lojistik olarak zorlandığımız pazarlar için Türkiye fabrikamızı üretim üssü olarak kullanmak. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Rusya ve Ukrayna pazarlarını Türkiye’den sonraki öncelikli pazarlarımız olarak görebiliriz.
Bek gruplarında miktar bazlı olarak, yıllık %20-25’lik bir artış hedefliyoruz. Bu da 2016 yılı itibariyle mevcut üretimimizin 2 katına çıkmasını hedeflediğimiz anlamına gelmektedir.
Beyaz eşya sektörünün gelişimini değerlendirir misiniz?
Onur Yılmaz: Türkiye yıllık yaklaşık 25 milyon adet üretim kapasitesi ile Avrupa’nın en büyük beyaz eşya üreticisi haline gelmiştir. Türkiye’deki üretimin yanında, Türk firmaların Rusya ve Çin’ de kurduğu üretim tesisleriyle hitap edilen pazarlar da artmaktadır. Türkiye’deki üretimler teknoloji ve ürün olarak Avrupa’ya yaklaşmakta, sektörün aldığı patent sayısında düzenli bir artış gözükmektedir.
Türkiye’deki üreticiler navlun ücretlerinin yüksekliği nedeniyle Uzak Doğu pazarlarında etkin olamasa da, navlun ücretleri Uzak Doğu pazarına karşı iç piyasayı ve sektörün Avrupa’ya ihracatlarını korumaktadır. Önümüzdeki yıllarda Türkiye ekonomisinin büyümesine paralel olarak Türkiye beyaz eşya sektörünün de büyüyeceğini söyleyebiliriz.
Türkiye’ye yatırım yapmanın ne gibi avantajlarını yaşıyorsunuz?
Onur Yılmaz: Sabaf olarak Türkiye’ye yatırım kararı aldığımızda önemli bir müşteri portföyümüz ve satış miktarımız vardı. Özellikle ilk yatırım aşamasında satılacak miktar konusunda belirsizliğin olmaması büyük bir avantaj.
Yatırım yaptığımız Manisa bölgesi teşvik kapsamında olduğu için yapılan yatırımın bir kısmını vergi indirimi olarak geri alıyoruz. Aynı zamanda SSK primi işveren hissesi, gümrük vergisi muafiyeti gibi destek unsurlarından da yararlanabiliyoruz.
Türkiye’den üretimini ve tedariğini yaptığımız malzemelerde İtalya’ya göre önemli bir lojistik avantajımız da bulunuyor. 4 haftalık termin sürelerini Türkiye fabrikamızda 2 haftaya çektik. Ayrıca, İtalya’dan sevk ettiğimiz malzemelerde yol ve gümrükte geçen geçen 7-10 günlük sürelik bir kaybımız da yok.
OSB’de altyapı hizmetlerini sorunsuz almamız, yetkin çalışma arkadaşları bulabilmemiz sayesinde kısa süre içerisinde üretim miktarlarımız ve verimliliğimiz hedeflenen sayılara ulaştı. 4 ay gibi kısa bir sürede vardiyalı üretime geçtik. İtalyanlar bu anlamda Türkiye’ye yatırım yapmaktan oldukça memnunlar.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
23.07.2013