Doçent Dr. Lütfi Apilioğulları
PLM | Knowledge Management
Yazılımlar bizi kendi ağlarına doğru çekiyor. Artık, ürün geliştirme ve imalat süreçlerinde manuel işlemler ile bilgi alışverişinde bulunma dönemi çok gerilerde kaldı.
Veri büyüklüğünün giderek artması, değişimin artık hayatımızın olağan bir parçası haline gelmesi veri yönetiminde standart yaklaşımın olmasını zaruri hale getiriyor. Bilginin ilk üretildiği yerden, gerçek zamanlı ve doğru olarak, ilgili fonksiyonlar arasında paylaşılması; bunun için de temel iletişim ağının kurulması (Business segment / Product Segment / Manufacturing Segment) son derece önemli – özellikle dijital dönüşüm sürecine girmek isteyen firmalar için.
PLM konusunda farklı çözümler mevcut; en küçük seviyeden, en geniş konsepte kadar. Ancak, eğer ürün geliştirme süreci ağırlıklı çalışıyorsanız, CAD tedarikçinizin süreç ve dokuman yönetimini kural bazlı otomatikleştiren PDM / PLM versiyonunu ile çok hızlı bir şekilde ürün geliştirme & üretim süreçlerinde entegrasyon sağlayabilirsiniz.
Veri yönetimi standardını yakalayamamış firmalarda oldukça önemli kayıplar olduğunu gözlemliyoruz. Sipariş alınmasından / ürün geliştirmeye, tedarik zincirinden/üretime, sevkiyattan/servise kadar her alanda veri üretiyor – üretilen veriyi bilgiye dönüştürüyor – dönüşen bilgiye göre kararlar alıyor – ve nihayetinde harekete geçiyoruz. Bu döngü bazı aşamalarda manuel, bazı aşamalarda ise otomatik oluyor, kararlar bazen geç bazen zamanında alınıyor ya da bazen doğru bazense yanlış oluyor.
İmalat süreçlerinde veri yönetiminin iyi yapılmaması nedeniyle başlıca üç temel sorun görmekteyiz.
*Yanlış doküman üzerinden üretimin yapılması (ECM: Engineering Change Management),
*Bilginin geç gelmesi (feedback delayed, feedback denied) ve,
*Veri yönetiminde standart yaklaşım olmamasından dolayı ortaya çıkan mühendislik ve üretim adam saat kayıpları.
Hızlı olmak, verimli olmak ve en önemlisi endüstri 4.0’a giriş yapabilmek için bu üç segment’i bir araya getirecek kurguları yapacak stratejiler geliştirmek ve uygulamak zorundayız.
Bu süreç elbette kolay değil. Değişim/dönüşüm gerektiriyor, bütçe gerektiriyor, uzmanlık gerektiriyor. Ancak, eğer rekabetçi olmak isteniliyorsa başka da seçenek yok. O nedenle, geri dönmemek üzere – gemileri yakın. Yalın ile verimliliği sağlayın, kayıpları elimine edin ve buradan gelen kaynağı insan kaynağına (yetkinliğe) ve teknolojiye (yazılımlara) ayırarak dönüşüme başlayın – çok geç olmadan!.
Yalın Felsefe zaten olmazsa olmaz ana unsurumuz, ancak PLM konusu (uçtan uca bilgi yönetimi) da artık kaçınılmaz bir durum haline geliyor. Mühendislik verilerinin depolanması, dokuman/değişiklik yönetimi ve iş akışları ile elde edilen ürün verilerinde bütünselliğin sağlanması konsepti (PDM: Product Data Management) artık yerini, ürün ve ürüne ait tüm verilerin uçtan uca, bütün süreçlerde takip edilebildiği (design – built – sell – use – recyle), tüm süreçlerin ürüne ait bilgi ekleyip/sorgulama yapabildiği bir yapıya bürünüyor (Tell & Ask Structrure). Dijital dönüşümün temelindeki IT entegrasyon kısmına artık PLM yerleşiyor ve beyaz yakanın ortalama 60% zamanını alan iletişim kayıplarının minimize edilmesine olanak sağlıyor. Tasarımdan, sevkiyata kadar olan tüm veriler PLM eklenebiliyor. (Tell: Add), ya da PLM ‘den öğrenilebiliyor (Ask: Query). Bu sayede anlamlı bilgiye (knowledge) zamanında, fazla efor harcamadan ulaşarak – doğru kararları, zamanında alabiliyoruz ve her şeyden önemlisi ‘Öğrenen Organizasyon’ olabiliyoruz.
Üzerine düşünün, derim.