Patent Bilinci Halen Oluşmadı
Biliyoruz ki;
Ülkemizde patent konusu ağır aksak ilerlemektedir. Çünkü ülkemizde patent bilinci oluşmamış ve halen konunun önemi kavranamamıştır. Bir ülkede verilen patent sayısının yüksekliği, o ülkenin gelişmişliğini ve sanayisinin ne denli ilerlediğini göstermektedir. Gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında ülkemizin patent konusunda çok gerilerde kaldığı görülmektedir. Dünya genelinde bu konuda bir hayli yol kat edilmişken, maalesef ülkemizde yılda sadece 12 bin patent başvurusuyla sınırlı kalmaktadır. Hayal ettiğim Türkiye’nin hedefine ulaşabilmesi ve gelişebilmesi için yıllık 100 bin patent başvurusu gerçekleşmelidir.
Patentle gelişebilme kıstası sanayinin gelişmişliğiyle doğru orantılıdır. Bakıldığında Japonya, ABD, Güney Kore, Almanya, Fransa, Çin’de patent başvuru sayıları markadan daha fazla gerçekleşmektedir. Girişimci ve sanayicilerimize patentin önemini anlatabilmek için, patentle ilgili teşvikler ve patent bilincinin oluşturulması için yapılan çalışmaların daha da arttırılması gerekir. Günümüzün en etkili iletişim aracı olan medya da ülkemiz, geleceğimiz ve gelişimimiz açısından bu kadar önemli olan patent bilincini insanlarımıza aşılamak için yeterince dosya çalışmalarına yayınlarında yer vermelidir. Türkiye, saygın ülke ve gelişmiş ekonomiye sahip olmak için farklı ülkelerde geliştirilen patentlere ve bunları kullanabilmek için lisans anlaşmalarına bağlı kalarak ekonomik faaliyetlerini sürdürmeye mahkûm edilmemelidir.
Dünyada teknolojik buluşların tümü patentle korunurken, ülkemizdeki büyük şirketlerin bile çok sınırlı sayıda buluşu ve patenti bulunmaktadır. Oysaki patent bilincinin yerleştiği ülkelerde, korunmakta olan patentin lisans anlaşmalarından dahi çok büyük gelir elde edilmesi söz konusudur. Ülkemizde ise sayılı birkaç şirketimizin kendi bünyesinde patente odaklı Ar-Ge çalışmalarını yapmakta olduğu ve bu sayede rakiplerine karşı fark oluşturarak saygınlık kandıkları görülmektedir. Ülkemizde patent bilinci henüz yerleşmediğinden, patent getirilerinin boyutu tahmin edilememekte ve patent alım sürecinde ortaya çıkan maliyetler halen boşa harcanmış olarak görülmektedir. Hâlbuki sahibinin mülkiyetinde koruma altına alınan patentli bir buluş, geliştirilen teknolojinin buluş sahibince üretebileceği gibi başkalarına lisans verilebilir, devir edilebilir ve üzerinden kazanç sağlayabilmektedir. Patent, buluş sahibine buluş konusu ürününü belirli bir süre üretme, kullanma, satma veya ithal etme hakkı kazandırır. Patent konusunda bilinçlendirme, buluş ve yenilik kavramı daha ilköğretim döneminde aşılamalı, gençlerimiz araştırma yapmaya bu dönemde yönlendirilmelidir.
Patent korumasının kişiye sağlayacağı yararlar haricinde ülkemizin gelişmesine de katkıları büyüktür. Teknolojik gelişmelere katkısı, insanların yaşamları boyunca ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik buluş yapmaya özendirme gibi yararları da vardır. Patent sisteminin sadece buluş sahibini korumak yönü yoktur. Ülkedeki teknolojik gelişmenin hızlandırılması amacıyla bilgi paylaşım işlevi de bulunmaktadır. Halen halkımızın çoğunluğu patentin yeni icat gerektirdiğini düşünmektedir. Mevcut bir sistem ya da ürün üzerinde yapılanı geliştirmeler ve yenilikler patent koruması alabilmek için yeterlidir.
Patent alanında farkındalık oluşturabilmek için tüm kitle iletişim araçlarında konuyu işlemek ve duyarlılığı arttırmaya ihtiyaç vardır. Yapılan sağlıklı bilgilendirme hem toplumumuza hem de ülkemize gelişim konusunda çokça fayda sağlayacaktır. İnanıyoruz ki, ülke kalkınmasını sağlayacak ve katma değer yaratacak unsurların başında buluş ve patent gelir.
Güzel günler dileklerimle…
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
21.11.2013