PAGDER Plastik Algı Araştırması tamamlandı: Tüketim alışkanlıkları değişiyor
PAGDER tarafından yaptırılan tüketicilerin plastik eşya ve ambalajlara karşı tutum ve davranışlarını saptamak, plastik sektörüne yönelik yapılacak çalışmalara yön vermesi amacıyla yaptırılan Plastik Algı Araştırması Değerlendirme Raporu yayınlandı. Daha ö
Tüketicilerin büyük kısmının plastik ürünlere yönelik bilgilerinin kısıtlı olması da araştırmanın bir diğer önemli bulgusu olarak dikkat çekti. Plastiğin yüksek teknolojili olarak çok farklı alanlarda kullanılıyor olmasına ve yaşamımızın her alanında kritik ürünlerde kullanılmasına rağmen tüketicilerin plastik denilince genel olarak düşük katma değerli günlük kullanıma konu olan ürünleri hatırladığı belirlendi. Araştırma aynı zamanda tüketim alışkanlıklarımızdaki değişiklikleri de gözler önüne serdi.
PAGDER tarafından ilgililerin dikkatine sunulan ve basılı versiyonunun yanında elektronik versiyonunun da kullanıma açılan araştırmada, tüketim alışkanlıklarında değişim de gözlendi. 2009’da yapılan benzeri bir araştırmada “Plastik denilince aklınıza ilk hangi ürün geliyor?” sorusuna tüketicilerin yüzde 22’si “leğen” yanıtını verirken, yeni araştırmada yüzde 16 ile “bardak” ilk akla gelen ürün oldu. İlk üç içinde her iki araştırmada da bardak, tabak- çanak ve leğen akla ilk gelen ürünler arasında kalmaya devam etti.
Yaşamın geniş bir alanında kullanılan kullan-at bardaklar böylece plastik sanayiinin en fazla “bilinen” ürünü olarak ortaya çıktı. Tüketim alışkanlıklarındaki değişikliğin diğer yansımaları da ilk araştırmada yüzde 1 ağırlıkta olan çatal-bıçağın yüzde 6 ağırlığına yükselmesi, poşet ve plastik damacananın ağırlığının azalması oldu. Tüketicilerin plastik denilince aklına gelen ürünler sırasıyla, bardak, tabak-çanak, leğen, şişe, su şişesi, poşet, saksı, çatal-kaşık, sandalye, oyuncak, sepet, deterjan kabı ve masa oldu.
PAGDER, GfK araştırma şirketiyle plastik algı araştırmasının ikincisini tamamladı. Araştırma, plastik ürünlerine yönelik algıların büyük kısmında bilgi eksikliğinin etkili olduğunu ortaya koydu. Plastik denildiğinde tüketicilerin aklına hala düşük katma değerli ürünler gelse de, zaman içinde tüketim alışkanlıklarına bağlı olarak en fazla hatırlanan ürünler değişti.
Daha önce yapılan benzeri araştırmalarla karşılaştırıldığında, geçmişte en fazla akla gelen plastik ürünler leğen, saksı-kova, tabak-çanak olurken, PAGDER tarafından yapılan yeni araştırmada ilk sırayı plastik bardak aldı. Bugün uçaklardan otomobillere, giydiğimiz kıyafetlerden, oturduğumuz evlere kadar her yer plastik ürünlerle ucuz ve kaliteli hale geliyor. Araştırma, PAGDER’den basılı veya elektronik versiyon olarak temin edilebilir.
PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci: Algı sorunu ile mücadeleden kaçınma lüksü yok
Araştırmayla ilgili bir değerlendirme yapan PAGDER Başkanı Hüseyin Semerci, sorunun ivediliği konusunda herkesin ortak görüşte olduğunu, yapılabilecek çalışmalar konusunda herkesin harekete geçmesinin gerektiğini söyledi. “Gün, ağzım balık yesin ama ayağım suya değmesin günü değil” diyen Hüseyin Semerci, PAGDER olarak sektör mensupları yanında, bilim insanları ve kamu otoriteleri dahil herkesin tartışmaların doğru
zeminde yürümesi için üstüne düşen katkıyı vermesi gerektiğini vurguladı. Semerci, “Çözümün başladığı yer sektörün bütün bileşenlerinin, bireylerden şirketlere kadar vereceği katkı olacağını hepimiz bilmeliyiz.
Fikri olan fikriyle, gücü olan emeğiyle, imkânı bulunan mali olarak, sektörümüze ciddi zararlar vermeye başlayan bu sürece dur demekle yükümlüdür. PAGDER olarak böyle bir mücadele sürecinin eşgüdümünü sağlamak konusunda hazırız. Hepimiz çalışmak zorundayız. Genel olarak baktığımızda çoğu zaman “insaf” dedirten olumsuz mesajlarla mücadele etmek için bütün araçlara sahibiz. Sektörümüzde faaliyet gösteren girişimci ve organizasyonların entelektüel kapasitesi, iletişim gücü, bilgi ve deneyimi, ülkemizde çalışan bilim insanlarının düzeyi bize yeterli veriyi sağlayacak seviyededir” dedi.
Herkes gücü ölçüsünde harekete geçmeli
Hüseyin Semerci, çevre ve sağlık alanında hemen her yayında olumsuz yönde mutlaka plastik ürünlere yönelik bir gönderme yapıldığını hatırlatarak, bu sürecin yıpratıcı sonuçlarının görülmeye başlandığını vurgulayarak, olumsuz imaj sorununun ertelenebilir bir tarafı kalmadığını anlattı. Semerci, “Plastiklerin muadillerine oranla çok daha çevreci ve ucuz çözümler sunduğunu, çevreyle ilgili asıl yapılması gerekenin geri dönüşüm süreçlerini
işletmek olduğunu bunun sadece ekonomik değil ahlaki bir davranış olduğunu anlatmak, insanları ikna etmek zorunluluğumuz var. Maddi, manevi, bilgi her türlü katkıyı vermek, harekete geçmek zorundayız. Çalışmamız da yapılabilecek işlere ilişkin veriler sağlıyor. Şimdi harekete geçme zamanı” diye konuştu.
PAGDER Plastik Algı Araştırmasından bazı başlıklar
Plastik Sanayicileri Derneği PAGDER için GfK Türkiye tarafından yapılan araştırmanın saha çalışması 20 Şubat – 14 Mart 2013 tarihleri arasında, Türkiye’nin 7 bölgesi ve 15 şehrinde, 1252 denekle gerçekleştirildi. Araştırmayla, tüketicilerin plastik eşya ve ambalajlara yönelik tutum ve davranışları saptandı. Araştırmada, PAGDER’in çizdiği çerçeve doğrultusunda 17 plastik algı sorusu yöneltildi. Saha çalışması, ESOMAR (European Society for Opinion and Marketing Research - Avrupa Kamuoyu ve Pazar Araştırmaları Birliği) kurallarına bağlı olarak, yüz yüze soru tekniği ile gerçekleştirildi.
Araştırmada elde edilen bulgular 2009’da PAGEV tarafından yaptırılan araştırmayla da karşılaştırıldı. Bazı bulgular şöyle:
-Plastiğe yönelik olumsuz mesajların etkisinde kısmi olarak artış görülmektedir. 2009 yılında plastik yerine tercih edilen maddelerin başında cam geliyor. 2009’da cam ürünü tercih edenlerin oranı yüzde 62 seviyesindeyken, 2013 araştırmasında bu oran yüzde 79’a yükseldi. Buna karşılık, plastik ürünlerden memnun olduğunu söyleyenlerin oranında bir puanlık artış oldu ve yüzde 2’ye yükseldi.
-Plastik olduğu için alınmasından vazgeçilen ürün her iki araştırmada da bardak olarak belirlendi. Ancak, bu ürüne yönelik vazgeçme oranında yükseliş gerçekleşti ve 2013 sonunda yüzde 33 olarak belirlendi.
-Plastik poşetlerin çevreye zararlı olduğu kanısı yüzde 82 gibi yüksek bir oranda yaygındır. Ancak algının yaygınlığında 7 puanlık düşüş gözlenmiştir.
-Tüketiciler bu kanaatlerine rağmen yüzde 52 oranında plastik poşetleri çöpe atmaktadır. Bu oranda bir önceki araştırmaya göre 11 puanlık düşüş görülmüştür. Tüketicilerin yüzde 46’sı da plastik poşetleri çöp poşeti olarak kullanmaktadır. Geri dönüşüm için poşetleri ayıranların oranı yüzde 8 ile son derece düşüktür.
-Plastik oyuncakların çocukları için zararlı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 89 ile hala çok yüksek düzeydedir. Zararsız olduğunu düşünenlerin ya da bu yönde eğilimi olanların oranında da 4 puanlık azalma meydana geldi.
-Plastik karşıtı bir kampanyaya destek verebileceklerini ifade edenlerin sayısı 7 puan yükselerek yüzde 58 seviyesine ulaştı.
-Plastikle ilgili negatif haberler görüldüğünde bu ürünleri almaktan vazgeçenlerin oranı düşmekle birlikte hala yüzde 55 gibi yüksek bir seviyede kaldı.
-Plastik ürün kullanılmasa çevrenin daha temiz olacağına inananların oranında azalma olmuş ancak yüzde 85 gibi yüksek bir seviyede bulunmayı sürdürdü.
-Katılımcıların yüzde 86’sı plastiklerin kanser yapıcı olduğuna inancını sürdürmüştür.
-Plastiklerin doğada ancak 1000 yılda yok olduğuna inanç oranı azalmış ancak hala yüzde 61 seviyesindedir. Bu teze inanmayanların oranında da düşüş görüldü.
-Polikarbonat ve pet şişelerdeki suların sağlıksız olduğuna inanç yüzde 79 seviyesinde ölçüldü.
-Plastik poşetlerin kullanım yasağının market ve pazar alışverişini güçleştireceğini düşünenler yüzde 47 seviyesinde bulundu.
-Tüketiciler, kağıt bardakları, plastik bardaklardan daha sağlıklı olarak görmekte ancak her ikisinin de sağlıksız olduğunu söyleyen geniş bir kitle bulunmaktadır.
-Tüketicilerin sadece yüzde 22’si ninkağıt bardakların iç yüzeyinin plastikle kaplı olduğunu bildiği tespit edildi.
-Tüketicilerin yüzde 50’si plastiklerin yeteri kadar geri dönüştürüldüğünü düşünüyor.
Haberin Kaynağı : PLASFED DERGİSİ
13.01.2014