MİB-Makina İmalatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Selçuk Baydar:
100 Milyar Dolarlık Makina İhracatı Hedefimize Ulaşabiliriz
Makina İmalatçıları Birliği’nde son iki dönemdir başkan yardımcılığı görevini yürüten M. Selçuk Baydar ile MİB’in çalışmaları ve makina sektörünün 2023 vizyonu hakkında konuştuk. Türkiye’nin 500 milyar dolarlık hedefinin, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler statüsünden çıkıp, gelişmiş ülkeler statüsüne geleceğini gösterdiğini söyleyen M. Selçuk Baydar, görüşlerini şu şekilde aktardı.
Kısaca sizi ve EAE Makina’yı tanıyabilir miyiz?
Mustafa Selçuk Baydar: 1960 doğumluyum. Babamın subay olmasından dolayı Türkiye’nin çeşitli illerinde okudum. 1975 yılında ağabeyimin İstanbul’a üniversite okumaya gelmesiyle birlikte İstanbul’a geldik. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’nden 1982 yılında mezun oldum. 1984 yılında da aynı okuldan, Fen Bilimleri Enstitüsü -Konstrüksiyon ana bilim dalından Yüksek Lisans (master) yaparak mezun oldum. 1982 yılında lisans eğitimimi tamamladıktan sonra TÜBİTAK Marmara Araştırma Enstitüsü Elektronik Araştırma Ünitesinde makina mühendisi olarak göreve başladım ve master tezimi de aynı bölümde radar anten tasarımı üzerine yaptım. 1987 yılında TÜBİTAK’tan ayrılıp Ekinciler Demir Çelik San. A.Ş.’de çalışmaya başladım. 1993 yılına kadar bu firmada çalıştım. 1993-96 döneminde kısa bir ortaklık dönemim oldu ve 1996 yılında o ortaklıktan ayrılıp EAE Grubu’nda çalışmaya başladım.
Aynı zamanda Makina İmalatçılar Birliği’nde üç dönemdir yönetimdeyim, son iki dönemdir de Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyorum.
Grubumuz EAE Bünyesinde 4 firma bulunmaktadır, ana firma EAE Elektrik’tir, 1974 yılında kurulan firma elektrik sektöründe faaliyet göstermektedir. Bunun yanında EAE Elektroteknik, EAE Aydınlatma ve EAE Makina olarak üç ayrı şirket daha bulunmaktadır. EAE Makine, 2001 yılında şirketleşmiştir. EAE Elektrik, Elektroteknik ve Aydınlatma firmaları ağırlıklı olarak sac işleyerek ürünler geliştirir, EAE Makina olarak biz ise sac işleme makinaları üretmekteyiz. Her yıl ciromuzun küçük bir miktarını da EAE Grubu’ndan elde ederiz. EAE makina olarak rulo sactan nihai ürüne giden makinalar üretiyoruz.
Kriz döneminde, yani 2008-2009 döneminde işlerimizde ciddi bir artış yakaladık. 2012 yılından itibaren de üretimlerimizde ciddi artışlar yaşayacağız. Şuan imalatlarımızı 800 metrekarelik bir alanda yapmaktayız, idari binalarla beraber bu alan 950 metrekareye çıkmakta. Bir seneye kadar MİB’in kurduğu Gebze’deki Makine OSB’de daha büyük bir yere geçmeyi planlıyoruz. 8-10 firma şuan Makine OSB’de üretim yapıyor.
Makina İmalatçıları Birliği’nin üye sayısı ve sektörün ne kadarını temsil ettiği hakkında bilgi verir misiniz?
Mustafa Selçuk Baydar: Üye sayımız şuan yaklaşık 200. Bazı kayıtlara göre Türkiye’de hali hazırda irili-ufaklı 20 bin makina imalatçısı var. Türkiye’deki makina imalatçısı sayısından yola çıkarsak esas temsil oranımızı yansıtamayız. Temsil oranımızı, reel olarak yapılan ihracat ve yaratılan istihdamdan yola çıkarak ölçeklemek gerekir, ama yine de yüzde olarak şu an bir rakam veremeyiz. Makina İmalatçıları Birliği üyelerinin
yaptığı makina ihracatındaki ciroya bakarsak, Türkiye’nin sektörel bazda en yüksek ihracat yapan sektörü ki üyelerimizden ilk 500 ve ikinci 500 büyük firma arasına giren birçok şirket mevcuttur. Ayrıca 2023 hedeflerinde makina sektöründen beklenen 100 milyar dolarlık ihracat hedefine de büyük bir oranda yine Makina İmalatçıları Birliği üyelerinin gerçekleştireceği de aşikardır.
MİB’in çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Özellikle Makine Tanıtım Grubu ile yaptığınız ortak çalışmalar hakkında bilgi verir misiniz?
Mustafa Selçuk Baydar: Makine Tanıtım Grubu’nun Almanya’da iki uygulamasına katıldım. Bunlardan bir tanesi Türk makinesinin tanıtımı için Essen, Dortmund ve Hannover bölgelerinde yaptığı çalışmalardır. İkincisi ise EMO fuarının tanıtımı için yapılan çalışmalardır. Biz de Makina İmalatçıları Birliği olarak EMO fuarı için hem yetkililer hem de Türk katılımcılarla ile görüşmeler yaptık. Makine Tanıtım Grubu’nun yaptığı çalışmaları çok başarılı buluyorum. Avrupalıya Türk makinasının ulaştığı teknolojik seviyeyi göstermesi açısından önemli bir tanıtım olduğunu düşünüyorum.
Türkiye’nin 2023 vizyonu hakkında neler düşünüyorsunuz?
Mustafa Selçuk Baydar: 1987 yılında TÜBİTAK MAE’den ayrıldığım zaman bir dış ticaret firmasında Off-Set anlaşmaları kapsamında Amerika’ya ne satabiliriz çalışmalarına başlamıştım ve 6 ay sonunda hiçbir şey satamadık ve satamayacağımızı gördük. O günden bugüne gelinen noktayı ise geçen haftalarda gittiğimiz savunma sanayi fuarında gördük ve gurur duyduk. Birçok sektörde olduğu gibi savunma sektöründe de Türkiye çok yol aldı.
Türkiye’nin 500 milyar dolarlık hedefi aslında basit bir hedef değil, Türkiye’nin gelişmekte olan ülkeler statüsünden çıkıp, gelişmiş ülkeler statüsüne geldiğini gösteren bir durumdur. Gelişmiş ülkelerin ihracat rakamlarının nasıl dağıldığına baktığımızda %20’lik kısmın makine ve teçhizat sektöründen geldiğini görüyorsunuz. Dolayısıyla bu doğal olarak belirlenmiş bir hedef haline geliyor.
Makine sektörü eskiden bir külfet gibi görülürken, şuan tamamen bir gerçek istihdam yaratan sektör olduğu ortaya çıktı. Ben de bu sektörde olmaktan gurur duyuyorum. Hedefi yakalamak için yapılması gereken şeyler de aslında hepimizin bildiği konular. Türkiye’deki büyük firmaların Avrupa’da da rakipleri var. Bizim birliğimizin üyesi bazı firmalar Avrupa’daki rakiplerinden daha fazla makine üretmelerine rağmen cirolarında büyük farklar görülmekte. Bu durum, bakış açımızı iki yönden değerlendirmemize yol açıyor. Birincisi kötümser olup demir fiyatına iş yapıyoruz da diyebilirsiniz ama iyimser bir bakışla da daha alınacak çok yol var da diyebilirsiniz. Avrupalı ve gelişmiş ülkeler de bizim için “zorlukları aşılmayacak zorluk olarak görmeyen bir ulusla karşı karşıyayız” diyorlar. Hakikaten Türkiye’nin dinamizminin çok iyi olduğuna, insanlarının dinamizminin çok önemli olduğuna inanıyorum. Hızlı karar verme ve uygulama bizim genel yapımız halinde ve bunu da geliştirmemiz, organizasyonu işin içine katmamız gerekiyor. Yani daha inovatif ürün, katma değeri yüksek ürün yapmamız gerekir. Böylelikle 2023’te 100 milyar dolarlık makina ihracatı hedefimize ulaşabiliriz.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
Editör : Özlem Çelebi
11.06.2013