Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD; SASAYDER ile birlikte 18 NİSAN gününü DÜNYA SATINALMACILAR GÜNÜ olarak ilan etti. Şirketler hatta ülkeler için en önemli mesleklerden birini icra eden SATINALMACILAR, mesleğin adının üç tekliften çıkarak; dijital araçları ve yapay zekayı kullanabilen, sorumlu satınalma bilinci ile çevreyi koruyan, etik toplumu geliştiren, ekonomiyi güçlendiren, stratejik hareket eden bir yapıya dönüşmesini istiyor. PwC tarafından son yayımlanan çalışmaya göre de dijital dönüşüm, günümüz iş dünyasının öncelikli konularından bir tanesi. Özellikle satınalma süreçlerinde rekabet avantajı sağlamak ve operasyonel verimliliği artırmak için önemli bir araç olarak öne çıkıyor. Tüm meslektaşlarımızın 18 NİSAN DÜNYA SATINALMACILAR GÜNÜ kutlu olsun.
Dünya haberine göre analistler, "Durgunluk olmayan ortamlarda ABD faiz indirimlerinin daha yüksek emtia fiyatlarına yol açtığını, en büyük artışın metallere (özellikle bakır ve altın), ardından da ham petrole geldiğini görüyoruz. Daha da önemlisi, gevşek finansal koşullardan kaynaklanan büyüme dürtüsü filtrelendikçe fiyatlar üzerindeki olumlu etki zamanla artma eğilimindedir" dedi. Goldman Sachs’a göre, ABD ve Avrupa'daki merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmeye başlaması ve endüstriyel ve tüketici talebinin desteklenmesine yardımcı olmasıyla emtialar bu yıl yükselecek. Samantha Dart ve Daan Struyven'in de aralarında bulunduğu analistler, 24 Mart tarihli bir notta, borçlanma maliyetlerinin düşmesi, üretimin toparlanması ve jeopolitik risklerin devam etmesi nedeniyle hammaddelerin 2024'te %15 oranında getiri sağlayabileceğini söyledi. Bakır, alüminyum, altın ve petrol ürünlerinin yükselebileceğini belirten banka, kazançların evrensel olmayacağı için yatırımcıların seçici olması gerektiğini de vurguladı. Goldman'ın yılsonu fiyat tahminleri ise bakır için ton başına 10 bin dolar, alüminyum için ton başına 2 bin 600 dolar ve altın için ons başına 2 bin 300 dolar olarak belirlendi. Dünyanın daha fazla yeşil enerjiye geçişi tartıştığı bu dönemde uzmanlar da bu hedefe ulaşılırken yatırımcısına kazandıracak emtia ürünlerinin neler olacağını tartışıyor. Onlardan biri de Scotiabank’ın eski Başkan Yardımcısı Patricia Mohr… Toronto’da düzenlenen Kanada Maden Adayları ve Geliştiricileri Birliği’nin (PDAC) toplantısında konuşan emtia uzmanı Mohr, bakır ve lityumun yanısıra nükleere de işaret ederek uranyumun da ismini öne çıkardı. İşte Mohr’un yorumları : BAKIR için “Madencilik alanında bakırın çok iyi performans göstereceğini düşünüyoruz. Şu anda pound başına 4 dolar civarında işlem görüyor. Birkaç yıl içinde 5 doların üzerine çıkacaktır. Bu da çok kârlı bir seviye olacaktır. Bu seviyeyi görmemiz gerekiyor çünkü dünyanın şu anda sahip olduğu karbondan arındırma hedeflerine ulaşmak için dünya çapında kurulan bazı yeni madenlere yatırım görmemiz gerekiyor.” URANYUM için “Neredeyse hiç sera gazı salmayan bir enerji kaynağı olan uranyum konusunda iyimseriz. Olduça temiz bir enerji kaynağıdır. Kanada da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki hükümetler bir kez daha nükleer enerjiye ilgi göstermeye başlıyor. Uranyum tükenmek üzere. 2016’da pound başına 15 dolar civarındaki en düşük seviyelerine ulaştıktan sonra, ocakta 100 doların üzerinde çıktı. Şu an 85 dolar civarında. Mayıs 2007’de ulaştığı 140 dolarlık zirveyi görmek beni şaşırtmaz.” LİTYUM için “Geçen yıl lityum fiyatları düştü. Artık yükselişte. Geleceğin elektrikli araçlarda (EV) olduğunu düşünüyorum. Ancak bu, ABD’de daha yavaş gerçekleşiyor. ABD’de petrolün küresel görünümüyle ilgilenmiyorlar çünkü onlar en büyük petrol üreticisi konumundalar. Lityum geçen yıl büyük bir düşüş yaşadı. Bu nedenle bazı yatırımcıların düşük değerlemelerden yararlanmak için geri geleceğini ve fiyatın yavaş yavaş toparlanacağını düşünüyorum.”
Borsatek haberine göre; bir raporda Kanadalı banka BMO Capital Markets, önümüzdeki üç yıl için altın ve gümüş fiyat tahminlerini önemli ölçüde yükselttiğini ve en yüksek seviyesinin 2024'ün son çeyreğinde olacağını duyurdu. Bankanın emtia analistleri, altın fiyatlarının bu yıl ortalama olarak ons başına 2.169 dolar civarında olacağını ve bir önceki tahminlerine göre %11 artacağını öngörüyor.Aynı zamanda, altın fiyatlarının gelecek yıl Aralık ayı tahminlerine göre %12'lik bir artışla ons başına 2.100 dolar civarında olacağını öngörüyorlar. Altın fiyatlarının 2026'da ons başına ortalama 2.000 dolar, 2027'de ise 1.950 dolar civarında olması bekleniyor ki bu da Aralık tahminlerine göre sırasıyla %8 ve %3'lük bir artış anlamına geliyor.Gümüşe bakıldığında BMO, beyaz metalin bu yıl Aralık tahminlerine göre %13 artışla ons başına ortalama 25,60 dolar civarında olacağını öngörüyor. Fiyatın gelecek yıl bir önceki tahmine göre %11 artışla ons başına ortalama 25,30 dolar civarında olması bekleniyor. Son olarak, fiyatların 2026'da ortalama 24 $ ve 2027'de 23,50 $ olması bekleniyor ki bu da bir önceki tahmine göre sırasıyla %8 ve %3'lük bir artış anlamına geliyor. BMO bu yıl altın fiyatlarının dördüncü çeyrekte ortalama ons başına 2250 $ civarında olacağını öngörüyor ki bu bir önceki tahmine göre %13'lük bir artış anlamına geliyor. Aynı zamanda gümüş fiyatlarının yılın son çeyreğinde Aralık ayındaki tahmine göre 22$ artışla ons başına ortalama 28$ civarında olması bekleniyor.Haziran vadeli altın kontratları son olarak günlük %0,67 artışla ons başına 2.214 dolardan işlem gördü.Emtia analistleri, altının son zamanlarda tüm zamanların en yüksek seviyelerine yakın konsolidasyonunun, değerli metalin yeni bir taban oluşturduğunun ve yatırımcıların daha yüksek fiyatlarla rahatladığının bir göstergesi olduğunu söyledi.Analistler, dünya çapında artan kur risklerine karşı bir koruma olarak değerli metalde yükseliş eğilimini sürdürdüklerini ve altının tüm zamanların en yüksek seviyelerine ulaşmasının Bitcoin'in token başına 73.000 $'ın üzerine çıkarak rekor kırmasıyla aynı döneme denk geldiğini belirttiler.Analistler raporda, "Önemli demokrasilerde seçimlerle dolu bir yılda hiçbir politikacının daha az harcama sözü vererek seçilemeyeceği göz önüne alındığında, küresel ekonomilerde mali harcamaların arttığı yeni bir dönemin hız kazanmasıyla yılın ilerleyen dönemlerinde değerli metal performansını destekleyen daha fazla döviz endişesi görme şansımız kesinlikle var" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Yıl ortasına kadar mevcut aralıkta bir miktar konsolidasyon görsek de, ABD faiz indirimi döngüsünün hız kazanmaya başlaması ve ABD seçimleri yaklaştıkça jeopolitik gerilimlerin artması nedeniyle ikinci yarıda daha fazla ardışık kazanç bekliyoruz. Bu, hem makro hem de perakende yatırımcıların değerli metallere olan ilgisini artırdığı nadir yıllardan biri olabilir." Altın bir riskten korunma aracı olarak yeniden parlarken, BMO ayrıca piyasanın "fiyata duyarsız merkez bankaları" tarafından iyi bir şekilde desteklenmeye devam etmesini beklediklerini söyledi. Banka ayrıca Çin talebinin pazara hakim olması yönündeki çağrısını yineledi.
TRT Haber’e göre.; Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun mart sayısını "Büyüme Görünümü İyileşiyor Ancak Enflasyon Devam Ediyor" başlığıyla yayımladı. Raporda, kısa vadeli büyüme beklentilerinin iyileşmesi nedeniyle bu yıla ilişkin büyüme tahmininin 0,3 puan artırılarak %2,4'e yükseltildiği kaydedildi. Söz konusu yukarı yönlü revizyonun ABD ekonomisine ilişkin büyüme tahmininin %1,2'den %2,1'e keskin bir şekilde revize edilmesini yansıttığı belirtilen raporda, ABD ekonomisine yönelik revizyonun Çin'in bu yıla ilişkin büyüme tahmininin %4,6'dan %4,5'e düşürülmesinden ve Avro Bölgesine dair beklentinin %0,7'den %0,6'ya çekilmesinden "daha ağır bastığı" aktarıldı. Raporda, Çin hariç gelişmekte olan piyasalar için büyüme tahmininin ise 0,1 puan artırılarak %3,2'ye çıkarıldığı ve Hindistan, Rusya ve Brezilya için büyüme tahminlerinin yükseltildiği bildirildi. Fitch'in raporunda, Avro bölgesinin reel ücretler ve tüketimdeki artışla toparlanmasıyla ancak ABD'nin büyümesinin yavaşlamasıyla dünya ekonomisinin 2025 yılında %2,5 büyüyeceğine yönelik beklentinin ise korunduğu kaydedildi. ABD'de geçen yıl mali açıktaki benzeri görülmemiş konjonktürel genişlemenin iç talebi artırdığı ve ekonomik büyümenin şaşırtıcı esnekliğinin açıklanmasına yardımcı olduğu belirtilen raporda, ancak 2024'te mali ivmenin azalmasının ve hanehalkı gelirindeki artışın yavaşlamasının beklendiği aktarıldı. Raporda, ülkede geçen yılki parasal sıkılaşmanın gecikmeli etkilerinin reel faiz oranları yükseldikçe ortaya çıkmaya devam etmesiyle birlikte çeyrekten çeyreğe büyümenin bu yılın ilerleyen dönemlerinde trendin önemli ölçüde altında bir orana yavaşlamasını beklediklerini belirtildi. Almanya'daki resesyonun Fransa ve bloğun geri kalanı üzerinde yarattığı baskıyla birlikte Avro Bölgesi'nin durgunlaşmaya devam ettiğine değinilen raporda, Alman ekonomisinin yapısal büyüme kısıtlamalarıyla karşı karşıya olduğu ancak aynı zamanda tekrarlanması muhtemel olmayan bir dizi büyük şoktan da etkilendiği kaydedildi. Raporda, Avrupa Merkez Bankasının (ECB) faiz indirimine gitmesi, dünya ticaretinin toparlanması ve enerji şokunun etkisinin azalmasıyla orta vadede büyümenin hızlanmasının beklendiği belirtildi. Çin'deki emlak piyasasındaki çöküşün de hız kesmeden devam ettiği aktarılan raporda, deflasyonist baskılara dair kanıtların arttığı, ancak mali gevşemenin önemli ölçüde artırıldığı ve bunun da GSYH tahmini üzerindeki etkiyi hafiflettiği dile getirildi. Raporda, ABD Merkez Bankası (Fed) ve ECB'nin yıl sonuna kadar üç kez, toplamda 75 baz puanlık faiz indirimine gitmesinin beklendiği belirtilerek, ancak her iki bankanın da politika gevşeme sürecine başlamadan önce enflasyondaki son düşüş sürecinin kalıcı olduğuna dair daha fazla kanıt görmek istediği aktarıldı. Fitch'in Fed'in ilk faiz indiriminin tarihine ilişkin beklentisinin haziran ayından temmuz ayına ertelendiği belirtilen raporda, ECB'nin ilk faiz indirimi tarihine dair öngörülülerinin de nisan ayından haziran ayına ertelendiği kaydedildi. Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, ülke ekonomisinin geçen yılın son çeyreğinde çeyreklik bazda %1 ile tahminlerin üzerinde büyüdüğü, özel tüketimdeki artışın bunda etkili olduğu aktarıldı. Raporda, PMI endeksi, tüketici güveni ve diğer yüksek frekanslı göstergelerdeki son gelişmeler dikkate alındığında ekonomik ivmenin bu yılın ilk çeyreğinde de devam etmesinin beklendiği kaydedildi. Fitch'in raporunda, kısa vadeli ekonomik kazanımların bu yıl büyümenin daha yüksek olacağına işaret ettiği, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin %2,5'ten %2,8'e çıkarıldığı belirtildi. Raporda, Türkiye ekonomisinin 2025'te ise %3,1 büyümesinin tahmin edildiği kaydedildi.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve saygılarımla…
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Mart ayını %3.99’luk artış ile 8.728 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %7.33’lük azalış gösterdi.
Foreks haberine göre, Freeport, Haziran ayında bakır konsantresi ihracatını yasaklamanın, Cakarta'nın gelirinde 2 milyar dolar kayba yol açabileceği konusunda Endonezya hükümetini uyardı. Madencilik devi Freeport McMoran tarafından kontrol edilen Freeport Indonesia, Endonezya hükümetinin çoğunluk hissedarı olmasına rağmen Gresik döküm tesisinin Haziran ayına kadar tam kapasiteyle çalışmayacağı için yasağın gevşetilmesi çağrısında bulundu. Medyanın aktardığına göre CEO Tony Wenas, "İhracat yapamazsak devlet gelirleri mevcut fiyatlara göre yaklaşık 2 milyar dolar düşecek." dedi. Wenas, Gresik döküm tesisi inşaatının Mayıs ayına kadar tamamlanacağını ve bir sonraki ay faaliyete geçeceğini ve 2024 yılı sonlarında tam kapasiteye ulaşacağını yineledi. Uluslararası Bakır Çalışma Grubu (ICSG) son aylık bülteninde küresel rafine bakır piyasasının aralık ayındaki 27.000 ton fazlaya kıyasla ocak ayında 84.000 ton fazla verdiğini açıkladı. Ocak ayında dünya rafine bakır üretimi 2,37 milyon ton olurken, tüketim 2,29 milyon ton gerçekleşti. ICSG, Çin gümrük depolarındaki stok değişikliklerine göre ayarlandığında aralık ayındaki 22.000 ton fazlaya kıyasla, ocak ayında 84.000 ton fazla olduğunu belirtti. UBS analistleri, "2024'ün ikinci çeyreğinde Çin'deki eritme tesislerinde bakım çalışmalarının artacağı beklentisi - potansiyel olarak 3 milyon metrik ton kapasiteyi etkileyecek - özellikle uzun vadeli anlaşmalara bağlı olmayan üretim için bakır arzının sıkılaşması nedeniyle metalin fiyatında bir artışa neden oldu" yorumunda bulundu. Ayrıca, "madencilik bölgelerinde (örneğin Latin Amerika ve diğer yerlerde) devam eden üretim zorlukları göz önüne alındığında," konsantre piyasasındaki kıtlığın öngörülebilir gelecekte de devam edeceğini tahmin ettiklerini belirttiler. UBS ayrıca bakır talebinin de azalmayacağını öngörüyor. Kalıcı temel faktörlerle desteklenen talepte bu yıl %3'ün üzerinde bir artış öngörüyorlar. Sonuç olarak UBS, tahminlerini üç ay önce güncelledi ve Mart 2025 fiyat tahminini metrik ton başına 500 $ artırarak metrik ton başına 10.500 $'a yükseltti. Banka sonuç olarak, "Çin'deki eritme operasyonlarında beklenen üretim düşüşleri, küresel pazarda sıkılaşma öngörüsünü destekliyor ve bu da bu yıl 73.000 metrik tonluk açık görüşümüzü doğruluyor ve 2025'te daha da büyük bir kıtlık olasılığını artırıyor," dedi. İsviçre merkezli UBS bankası, 2025'te bakır fiyatının ton başına yaklaşık 9.900 dolara, 2026'da ise 10.500 dolara yükseleceğini tahmin ediyor. UBS, arzın keskin bir şekilde yavaşlamasının global bakır talebinin büyümesindeki yavaşlamayı telafi edecek olması nedeniyle 2024'te piyasada 300.000 tondan fazla bir açığın olacağını öngörüyor. Fitch Ratings bakır spot fiyat tahminini yükseltti. 2024 yılında ise ton başına 8.400$ (önceden 8.300$) olacağı tahmin ediliyor. 2025-2026 için fiyat tahmini ise ton başına sırasıyla 8 bin dolar ve 7 bin 500 dolar seviyesinde kaldı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Mart ayını %3.96’lık artış ile 2.270 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %5.87’lik azalış gösterdi. Nisan-Haziran döneminde 1.000 mt/ay veya daha fazla sevkiyat hacmine yönelik ilk üç aylık alüminyum prim kontratı, sevkiyat ayına ilişkin Londra Metal Borsası nakit ödeme ortalaması CIF Japonya artı 145$/mt seviyesinde bildirildi. Anlaşma, Batılı bir üretici tarafından 21 Mart'ta Asya kapanışının ardından bildirildi. 2024 yılının ikinci çeyreğindeki bu ilk MJP anlaşması için bildirilen prim, Platts'ın 2024 yılının ilk çeyreğindeki MJP değerlendirmesine göre yaklaşık %60'lık bir artışı temsil ediyor. Kaynaklar, 21 Mart'ta, üreticilerden birinin daha önce verdiği 150$/mt seviyesindeki teklifin, daha önce 145$/mt seviyesinden yapılan düzeltmenin ardından 155$/mt seviyesine revize edildiğini bildirdi. Sektör genelinde QMJP müzakereleri halen devam ediyor ve piyasa katılımcılarına göre önümüzdeki iki hafta içinde daha fazla işlemin raporlanması bekleniyor. S&P Global Emtia öngörülerinin bir parçası olan Platts, 21 Mart'ta %99,7 P1020/P1020A alüminyum külçe için CIF Japonya spot priminin 126$/mt artı LME nakit priminin gün içinde 1$/mt artışla 126$/mt olduğunu değerlendirdi. Fiyatlar, Güney Kore, Çin ve Asya kıtasında gözlemlenen artan primlerle yükselmeye devam ediyor. Fitch Ratings, Alüminyum fiyatına ilişkin tahminini 2024 yılında ton başına 2.300 dolara (daha önce 2.350 dolardı) düşürdü. 2025 yılı için alüminyum fiyatı tahmini 2.400 $'da kaldı, 2026 için ise 2.200 $'dan 2.300 $'a yükseldi.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Mart ayını %3.64’lük düşüş ile 16.525 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %4.55’lik yükseliş gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Mart 2024 prim fiyatlarını; 430 kalite için 15 EUR/ton artış, 304 kalite için 69 EUR/ton artış ve 316 kalite için 60 EUR/ton artış ile açıkladı. FT'nin haberine göre üst düzey bir hükümet yetkilisi, dünyanın en büyük üreticisinin fiyatları düşük tutmayı ve elektrikli otomobil bataryaları için hayati önem taşıyan metale yönelik uzun vadeli talebi korumayı amaçladığını, rakiplerini madenleri kapatmaya zorlayan arz bolluğuna rağmen Endonezya'nın nikel üretimini artırma planlarına devam edeceğini söyledi. Yatırım ve madencilikten sorumlu koordinatör bakan yardımcısı Septian Hario Seto, ülkenin pil sınıfı nikel üretim kapasitesinin 2030 yılına kadar dört kat artarak 1 milyon tona ulaşmasının beklendiğini söyledi. Paslanmaz çelik yapımında kullanılan nikel pik demir kapasitesinin ise mevcut 1.9 milyon tondan üç yıl içinde %15'e kadar artmasının öngörüldüğünü sözlerine ekledi. Nikel fiyatları, Endonezya'dan gelen yüksek arz ve zayıflayan talep nedeniyle geçtiğimiz yıl %30 düştü. Seto Financial Times'a verdiği demeçte, "Pil malzemeleri için nikel üretimini artırmamamız için herhangi bir neden görmüyoruz. Ulaşmak istediğimiz şey fiyat dengesi. En büyük nikel üreticisi olarak bize düşen sorumluluk, Elektrikli araç geçişinin sorunsuz bir şekilde ilerleyebilmesi için yeterli miktarda nikel tedarik etmektir." Dedi. Fransız madenci Eramet'in başkanı geçen ay yaptığı açıklamada, Endonezya'dan gelen düşük maliyetli nikel arzındaki artışın önümüzdeki birkaç yıl içinde rakipleri yok edeceği uyarısında bulundu. Avustralyalı Wyloo Metals Batı Avustralya'daki nikel madenlerini kapatırken, BHP de bazı nikel operasyonlarını kapatmayı düşündüğünü açıkladı. Ancak Seto, başka yerlerdeki üretim kesintileri nedeniyle artan üretimin, son yıllarda dalgalı seyreden nikel fiyatlarının dengelenmesine yardımcı olacağını söyledi. Seto, 2022 yılında kısa süreliğine ton başına 100.000 doların üzerinde işlem gören nikel fiyatlarının uzun vadede 18.000 ila 19.000 dolar arasında olacağını öngördü.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Mart ayını %1.19’luk artış ile 2.390 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %1.84’lük azalış gösterdi. Analistlere göre en büyük tüketici Çin'de sermaye eksikliği, 2024'ün ilk çeyreğinde altyapı ve emlak projelerinin inşaatını yavaşlatarak çinko talebini zayıflattı. Çinko fiyatları, güçlü doların ve çelik sektöründen gelen talepteki zayıflamanın piyasaya baskı yapmasıyla, üç haftadan fazla bir sürenin en düşük seviyesine geriledi. Steelorbis haberine göre; İskoçya merkezli enerji araştırma ve danışmanlık şirketi Wood Mackenzie yayımladığı son raporunda, çelik sektörünün yeşil hidrojenle doğrudan indirgenmiş demir (DRI) üretimi yaparak karbonsuzlaşmasının çinkonun döngüselliğini ciddi ölçüde etkileyebileceğini belirtti. Şirkete göre elektrik ark ocaklarında DRI kullanımının hurdaya kıyasla artmasının, hava salınan tozdaki çinko içeriğini azaltacak olması sebebiyle çinko geri dönüşüm maliyetlerini ve karbon yoğunluğunu yükseltmesi bekleniyor. Küresel piyasada yıllık yaklaşık 1,6 milyon mt çinko, çelik tozu ve diğer tortulardaki çinkodan elde ediliyor. Bu nedenle elektrik ark ocaklarında DRI kullanımındaki artış, çinko bakımından zengin tozun azalmasına yol açarak çinko geri dönüşüm maliyetlerini ve karbon yoğunluğunu daha da artıracak. Wood Mackenzie Çinko Piyasaları Departmanı Başkanı Andrew Thomas, “2050 yılına kadar küresel çelik üretiminin yaklaşık yarısının elektrik ark ocağıyla gerçekleştirileceği öngörülüyor. Elektrik ark ocağına geçiş karbonsuzlaşma faaliyetleri açısından gerekli ancak bu durum, çinko sektörünün karbonsuzlaşma ve döngüsel ekonominin gerekliliklerini karşılaması bakımından zorluklar yaratıyor,” dedi. Mevcut çinko geri dönüşüm teknolojisinin karbon salımının yüksek seviyelerde yer alması sebebiyle çinko piyasası, çelik sektörünün karbonsuzlaşma hedeflerine ayak uyduramıyor. Uluslararası Kurşun ve Çinko Çalışma Grubu'nun (ILZSG) açıkladığı verilere göre, küresel çinko piyasası, bir önceki aydaki 46.800 ton açıktan ocak ayında 58.700 ton fazlaya döndü.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Mart ayını %4.26’lık azalış ile 1.965 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %51.85’lik artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %5.84’lük artış ile 27.625 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %19.54’lük azalış gösterdi. Analistlere göre; son yıllarda kurşunun modern endüstride kullanımı, hem yüksek toksisitesi hem de son derece kirletici doğası nedeniyle önemli ölçüde azaldı. Kamu sağlığını korumaya yönelik yeni kısıtlayıcı düzenlemelere yanıt olarak kurşunun değiştirilmesine en hızlı tepki veren sektör inşaat sektörü oldu. Bununla birlikte, günümüzde kurşun hala endüstride nispeten önemli bir unsur olmayı sürdürüyor ve yüksek yoğunluk, süneklik ve korozyona karşı direnç gibi benzersiz özellikleri nedeniyle yerini alması zor görünüyor. Kurşun ayrıca kolaylıkla geri dönüştürülebilir ve radyasyondan korunma malzemesi gibi çeşitli uygulamalarda kullanılabilir. Bu özellikleri onu hem ulaşım sektöründe hem de medikal endüstrisinde oldukça talep gören bir ürün haline getirmeye devam ediyor. Analistler Şubat 2026’da ton başına ortalama 2112 USD olarak tahmin ediyor.
Demir Cevheri fiyatları, Mart ayını %15.38’lik azalış ile 99 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Mart ayında %1.58 düşüş yönlü oldu. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Mart ayında %1.02’lik azalış kaydederken, son 12 aylık değişimi %15.66 azalış yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Mart ayında %0.68’lik artış gösterirken, son 12 aylık değişim %18.97 azalış yönlü oldu. Demir cevheri vadeli işlemleri, çelik alımını artırmaya yönelik önemli politika önlemlerinin alınmaması ve Çin'deki talebe ilişkin süregelen endişelerin baskısıyla kayıplarını artırdı. Analistler, zayıf çelik fiyatı ve zayıf çelik marjlarının, yüksek cevher sevkiyatlarıyla birlikte cevher talebini ve fiyatlarını baskıladığını belirtti. Demir Çelik haberine göre; Uluslararası derecelendirme ajansı Fitch Ratings, sınırlı arz nedeniyle 2024-2026 yılları için demir cevheri fiyat tahminini yükseltti. 2024 yılında demir cevheri fiyatının ton başına 105 dolar, 2025 yılında 90 dolar ve 2026 yılında ise 85 dolar olması bekleniyor. Kok kömürü için Fitch, fiyatının 2024'te ton başına 240 dolar ve 2025'te 190 dolar olmasını bekliyor. Önceki tahminler sırasıyla 210 dolar ve 180 dolar idi. 2026 için fiyat varsayımı 170 dolar olarak değişmedi. Goldman analistleri, 2025 yılında ortalama demir cevheri fiyatının ton başına 95 ABD doları olacağı tahmin ediliyor. Bundan sonra, 2026'da ton başına ortalama 93 ABD dolarına kadar daha da yumuşama bekleniyor.
Plastik ve Kauçuk:
TÜSMOD Endeksine göre; Mart ayında plastik fiyatlarında ortalama %1.12’lik artış görüldü. Mart ayında fiyatı en çok düşen plastik %4.14 düşüş ile PMMA olurken, bunu %1.57 düşüş ile EPS ve %0.60 düşüş ile PC takip etti. Aynı ayda fiyatı en çok artan plastik %7.59 ile PS olurken, bunu %4.49 ile PE ve %3.21 ile POM takip etti. PlasticsExchange haberine göre; Trinseo tüm yüksek darbeye dayanıklı polistiren ürünleri (HIPS) için fiyat artışını duyurdu. 22 Mart 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere veya mevcut sözleşme şartlarına bağlı olarak aşağıda listelenen ürünün fiyatı STYRON™ ve STYRON™ A-TECH yüksek darbeye dayanıklı polistiren kaliteleri (HIPS) metrik ton başına 85 ABD Doları artacak. Chemorbis haberine göre; Poliolefin piyasaları, Mart ayını zayıf bir tonda bitirmeye hazırlanıyor ve Türkiye’deki alıcılar sakin türev siparişler nedeniyle beklemeye çekildi. Çoğu oyuncu, yaklaşan tatilin etkisinin yanı sıra, zayıf talep görünümünü ve potansiyel bir tedarik rahatlamasını gerekçe göstererek önümüzdeki ay PP ve PE fiyatlarının gevşeme eğilimi izleyeceğini öngörüyor. Navlun oranlarındaki aşağı yönlü düzeltmelerin yanı sıra bu ay geciken malların gelişi de poliolefin piyasaları üzerinde baskı kuran bir diğer faktördü. Bununla birlikte, oyuncular hazır piyasada sınırlı homo-PP ve kopolimer arzı bildirdi. Çoğu oyuncu, “Yurtiçi üretici Petkim’in Şubat ayındaki hacimli satışları ve önceki üretim aksaklığı nedeniyle rafya tedariki sıkışık seyrediyor,” dedi. Bununla birlikte, Suudi Arabistanlı ve Güney Koreli üreticiler, ithal piyasadaki satışlarını artırmak için mütevazı indirimler uyguladılar. Benzer şekilde, lojistik aksaklıklar nedeniyle imalatçı kanadında panik alımlarının gözlendiği Aralık sonu ve 2024’ün 1. çeyreğinin başlarında bağlanan malların varışı sayesinde belirli PE türleri için tedarik rahatladı. Bir oyuncu, “YYPE türleri, İran’dan bol tedarik ve azalan talep nedeniyle bollaştı. Ayrıca bol miktarda İran malı AYPE’nin güney bölgelere girdiğini duyduk,” dedi. Bir PP işleyicisi, yeni bir mal girişi dalgası yaşanacağını ve resin tedarikinin Mayıs başına kadar daha da rahatlayacağını öngörüyor. Madalyonun diğer yüzünde, yüksek monomer fiyatları ve önümüzdeki dönem için petrol piyasasındaki artış tahminleri nedeniyle maliyet desteği Mart ayının sonuna doğru devam etti. Tüccarlara göre bu etken, halen yüksek nakliye maliyetleriyle birlikte potansiyel indirimleri sınırlayacak. Bu arada, navlun oranları son birkaç haftadır gözlemlenen istikrarlı kayıplara rağmen, halen Kızıldeniz krizi öncesi kaydedilen seviyelerin oldukça üzerinde. Uzun teslimat süreleri de geçerliliğini koruyor, ancak nihai kullanıcılardan gelen zayıf siparişler ve uzun Ramazan Bayramı tatili resin talebini azaltmaya devam edecek. Diğer piyasalarda, Çin’de ham petrol fiyatlarının yükselmesi bu hafta havayı temkinli de olsa güçlendirdi. Oyuncular Çin’deki son artışın sürdürülebilirliğini takip edecek. Bununla birlikte, talebin zayıf kalması oyuncuları diken üstünde tuttu. Komşu Avrupa piyasasına bakıldığında, zayıf talep tedarikçilerin artış hedeflerini ufaltmasına neden olurken, PP sıkışık tedarik nedeniyle PE’ye kıyasla daha sağlam kaldı. Gözler, Paskalya tatilinin yaklaşmasıyla birlikte bölgede gerçekleşecek olan Nisan monomer kontratlarına döndü. Türkiye’de, ithal homo PP piyasaları üç ayın en düşüğüne indi. İthal ve yurtiçi PE yeni eşiklerin altını kırdı. Orta Doğulu PE üreticilerinin çoğu bu hafta Nisan tekliflerini açıklarken, yeni seviyeler geçen aya kıyasla geriledi. PVC, hafif düşüşlerini Nisan’a taşıdı. Talepteki zayıflık daha yoğun hissedildi ve PVC tüketicileri Ramazan Bayramı’nda fabrikalarında uygulayacakları geçici duruşlar öncesinde beklemede kaldı. PET piyasaları, Nisan ayına stabil başladı. Hem yurtiçi hem de ithal şişelik PET piyasalarındaki oyuncular, vadeli petrol fiyatlarındaki artışa kayıtsız kalarak, değişmeyen piyasa dinamikleri sebebiyle temkinli duruşlarını sürdürdüler. PS piyasaları belirgin yükselen bütadien fiyatları ve sınırlı tedarikin desteğiyle artışlarını sürdürdü. Yurtiçi ABS, sıkışıklık nedeniyle 1900$/tonun üzerine çıktı. İthal ABS fiyatları Asya’da yükselen bütadien fiyatlarının desteğiyle Ekim 2022’den beri en yüksek seviyelerine ulaştı.
Enerji ve Petrol:
BOTAŞ'ın internet sitesinde 2024 yılı Mart ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. BloombergHT haberine göre, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ (BOTAŞ), Nisan itibarıyla mesken ve sanayi abonelerinin kullandığı gazın ve elektrik üretim amaçlı gazın satış tarifesinde değişiklik yapılmadığını bildirdi. BOTAŞ'ın internet sitesinde yayımlanan tarife tablosuna göre, doğalgazda Nisan'da geçerli olacak mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi ile elektrik üretim amaçlı tarife sabit kaldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için dağıtım şirketlerine Nisan'da uygulayacağı satış fiyatı 1000 metreküp doğalgaz için 4 bin 80 lira olarak açıklandı. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğalgazda 8 bin 549 lira, kademe 2 için ise 11 bin 374 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 12 bin lira olarak duyuruldu. Yurtiçi pompa fiyatları Mart ayında Motorin için %0.02 azalırken, Benzin için %7.44 artış gösterdi. Bu şekilde 2024 yılının ilk iki ayında pompa fiyatları ortalama %18.69 oranında artmış oldu. Borsatek haberine göre; OPEC+ ittifakı, günlük yaklaşık 2 milyon varillik arz kesintisini Haziran ayı sonuna kadar uzattı ve bu da küresel stokların azalacağı yönündeki beklentileri destekledi. Ukrayna'nın Rusya'nın enerji altyapısına düzenlediği insansız hava aracı saldırıları, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimler ve dünya çapındaki talep artışı da fiyatları yukarı yönlü etkiledi. ABD'de ekonomik aktiviteye ilişkin temel göstergeler güçlü ilerlemeler kaydederek sağlıklı büyümeye işaret etti. Bu, arz sıkışıklığının bir kısmını azaltan yurt içi ham petrol ve benzin stoklarındaki artışın dengelenmesine yardımcı oldu. Yükseliş ortamı bazı bankaları daha yüksek fiyatlara yönelik alan olduğu konusunda uyarmaya teşvik etti. JPMorgan Chase & Co., mevcut tahminlere sadık kalarak, eğer Rusya'nın üretim kesintilerinin etkisi karşı önlemlerle dengelenmezse, uluslararası gösterge Brent ham petrolünün Eylül ayına kadar üç haneli rakamlara yaklaşması için bir yol bulunduğunu söyledi.Kaynak: Petrol fiyatları artan jeopolitik gerilimle yükselişini sürdürüyor. AA haberine göre, EIA'nın "Mart 2024 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"na göre, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun arz kesintisini uzatmasının kısa vadede küresel petrol arzında sıkılaşmaya yol açacağı öngörülüyor. Arz sıkılaşması nedeniyle küresel petrol stoklarının yılın ikinci çeyreğinde günlük ortalama 900 bin varil azalacağı, bu durumun petrol fiyatlarında yukarı yönlü baskı oluşturacağı tahmin ediliyor. Buna göre, uluslararası referans niteliğindeki Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının bu yıl 87 dolar seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Bu rakam bir önceki raporda 82,42 dolar olarak tahmin edilmişti. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatının da 82,15 dolar seviyesinde olması bekleniyor. Söz konusu rakam, geçen ay 77,68 dolar olarak öngörülmüştü. EIA, gelecek yıl için ise Brent türü ham petrolün varil fiyat tahminini değiştirmeyerek 84,8 dolar, WTI ham petrol için de 80,3 dolar seviyesinde sabit tuttu. Küresel petrol talebinde bu yıl ve gelecek yıl günlük yaklaşık 1 milyon 400 bin varil artış beklenen rapora göre, talepteki artışın daha yüksek veya daha düşük olmasının küresel petrol stokları ve fiyatları üzerinde etkili olacağı belirtiliyor. Citigroup analistleri Brent tipi ham petrolün ikinci çeyrekte ortalama 78$/varil olacağını ve gelecek yılın sonlarına doğru 55$/varil seviyesine gerileyebileceğini tahmin ediyor. Citi hazırladığı raporda Brent'in 2024 ikinci çeyrekte ortalama 78 dolar/varil olacağını, üçüncü çeyrekte 74 dolar/varile ve dördüncü çeyrekte 70 dolar/varile gerileyeceği öngördü. Citi'nin 2025 petrol görünümü şaşırtıcı bir şekilde düşüş eğiliminde; banka ilk çeyrekte 65$/varil, ikinci ve üçüncü çeyrekte ise ortalama 60$/varil fiyat öngörüyor. Banka, fiyatın daha sonra 4. çeyrekte 55 $/varil seviyesine düşeceğini tahmin etti. Tahmin edilen değerlerden bazıları vadeli işlem eğrisinin %28 kadar altında. Citi, West Texas Intermediate ham petrolünün bu çeyrekte yaklaşık 5 $/varil iskontoda kalmasını, ardından iskontonun bu yılın geri kalanında ve 2025'e kadar 4 $/varile düşmesini beklediğini söyledi. Bankanın analistleri İsrail, İran, Irak, Libya ve Venezuela ile ilgili arz risklerini kabul ederken, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Rusya'nın ihtiyaç halinde kolayca daha fazla varil sağlayabileceğini öne sürdü. Banka, özellikle BAE'nin OPEC+ kesintilerinin başlamasından bu yana önemli kapasite artışları olduğunu söyledi.
Döviz Kurları:
TCMB 29 Mart 2024 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %3.61’lik artış ile 32,34 TL; EUR döviz satış kuru bazında %3.06’lık artış ile 34,87 TL oldu. EUR/USD paritesi ise Mart ayında %0.53 azalarak, 1.7080 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Mart ayı Piyasa Katılımcıları Anketine göre; katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 40,02 TL iken, bu anket döneminde 40,53 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 41,15 TL iken, bu anket döneminde 42,79 TL olarak gerçekleşmiştir. Ekonomim haberine göre; İngiltere merkezli banka HSBC, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra büyük bir politika değişikliği beklemediklerini belirtirken; TL'nin yerel seçimlerin ardından dolar karşısında yeni bir zayıflık dönemi yaşayıp yaşamayacağına yönelik sorulara, "Biz bunun olası olmadığını düşünüyoruz, çünkü politika yapıcıların öncelikleri değişmiş görünüyor" olarak değerlendirdi. Hürriyet haberine göre; ABD merkezli 172 yıllık Wells Fargo, dolar kuru için yeni rapor yayımladı. Banka, yerel seçimler sonrasında Türk Lirası'na ilişkin uzun vadeli yapıcı görüşlerini artan bir inançla yenilediklerini belirtti. Türk Lirası'na ilişkin olarak iyimser açıklamalarda bulunan banka, dolar kurunun 2025 yılında 30 liranın altına ineceği görüşünü de tekrarladı. QNB Finansbank, Merkez Bankası'nın geçen haftaki sürpriz kararının ardından dolar/TL ve enflasyon tahminlerinde hem bu yıl hem de önümüzdeki yıl için aşağı revizyonlar yaptı. Banka bu sabah yayımladığı raporda, "TCMB'nin faiz aracını TL'yi desteklemek üzere gerektiği gibi kullanabileceğini göstermiş olması, dövizde spekülatif atak riskini oldukça azaltmıştır. Ayrıca, yerel seçimlerle ilişkili konjonktürel unsurların seçim sonrası ortadan kalkacağını ve yaz aylarından itibaren cari dengenin belirgin şekilde iyileşeceğini düşünüyoruz. Bunları dikkate alarak, dolar/TL kuru tahminimizi 2024 sonu için 41,7'dan 38,4'e, 2025 sonu için 51,1'den 44,8'e çektik" açıklamasında bulundu.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, Yİ-ÜFE (2010=100) 2024 yılı Mart ayında Yİ-ÜFE (2003=100) bir önceki aya göre %3,29 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %11,59 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %51,47 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %45,28 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %71,19 artış, imalatta %58,92 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %18,92 azalış ve su temininde %66,23 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %53,84 artış, dayanıklı tüketim mallarında %63,73 artış, dayanıksız tüketim mallarında %64,44 artış, enerjide %11,55 artış ve sermaye mallarında %68,11 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %3,35 artış, imalatta %3,46 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %1,43 artış ve su temininde %2,64 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %3,45 artış, dayanıklı tüketim mallarında %3,43 artış, dayanıksız tüketim mallarında %4,31 artış, enerjide %0,70 artış ve sermaye mallarında %3,37 artış olarak gerçekleşti. YD-ÜFE 2024 yılı Şubat ayında bir önceki aya göre %2,38 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %7,06 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %62,38 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %52,96 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %60,69 artış, imalatta %62,41 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %53,62 artış, dayanıklı tüketim mallarında %70,60 artış, dayanıksız tüketim mallarında %67,20 artış, enerjide %68,64 artış, sermaye mallarında %70,30 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,20 artış, imalatta %2,39 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %2,52 artış, dayanıklı tüketim mallarında %2,62 artış, dayanıksız tüketim mallarında %1,91 artış, enerjide %9,99 artış, sermaye mallarında %1,28 artış olarak gerçekleşti.