İnsanlık tarihinin en önemli dönüm noktası olan Sanayi Devrimi ile birlikte başlayan makine destekli imalat, ekonomik gelişmişliğin vazgeçilmez unsurudur.

Makine imal eden ülkeler, ekonomik olarak gelişmiş, zenginleşmiş ve refaha ermiş ülkelerdir. Günümüzde makine imal etmeyen ve makine konusunda dışa bağlı olan toplumlar ise maalesef ekonomik çöküşle karşı karşıyadır.

Ülkelerin gelişmişliği ürettiği makinelerle eşdeğerdir. Ülkemiz, toplu iğnenin bile ithal edildiği 1920’lerden bugüne makine sanayinde çok önemli yollar kat etmiş, bugün dünyanın 120 ülkesine kendi makinesini ihraç eder duruma gelmiştir.

“Milli Üretim, Milli Güç”

Makina İmalatçıları Birliği olarak, yıllardır yerli üretimin önemine vurgu yapıyoruz. “Milli üretim, milli güç” sloganı ile gerek yurt içinde gerekse yurt dışında kendi makinemizi tanıtıyor, ürettiğimiz kaliteli makineleri dünyanın pek çok ülkesine satıyoruz.

MİB olarak her platformda, her zaman, ısrarla dile getirdiğimiz yerli makine üretimi konusu, bugün ülkemizin de en önemli gündem maddelerinden birisi durumunda. Son yıllarda yaşanan ekonomik dalgalanmalar gösterdi ki krizlerden çıkışın tek yolu, kaliteli, yüksek teknolojiye dayalı imalat ve ihracat yapmaktır…

Türkiye, günümüzde çok ciddi bir makine ihracatçısı konumuna geldi. Dünyanın her yeri ile rekabet edebilecek, çok önemli makine imalatçılarımız var. Türk makine imalatçıları rekabetçi, fiyat ve performans açısından iyi makineler sunmaktadır. Çok iyi makine üretip ihracat yapabilen, teknolojiyi üst seviyeye çıkarmış, Almanya ve Amerika ile rekabet edebilen firmalarımız mevcuttur.

Dünyada ekonomik bir rekabet var. Çağın gerekliliklerinin dışında kalmadan Ar-Ge’ye dayalı imalat yapan ve yüksek teknoloji üreten yenilikçi imalatçılar, bu rekabetten kazançlı çıkacaktır.

En önemli ihtiyacımız, bu makinelerin gelişimini sürdürecek insan kaynağını da yetiştirmemizdir. Bu noktada mesleki eğitim, sektörümüz açısından çok önemli. İyi yetişmiş, katma değeri yüksek insan kaynağı sektörümüzün de teknoloji ve katma değerini arttıracak, dolayısıyla toplum olarak da seviyemizi yükseltecektir.

Çünkü dünyadaki rekabet ve yarış hiçbir zaman bitmeyecek. Kendi ülkemizde üretirsek, kazanan yine biz olacağız.

Diğer yandan, sektörün pek çok paydaşının ortak bir sinerji ile buluştuğu, 14-17 Mart 2019 günlerinde TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan Win-Eurasia Fuarı da sektör açısından çok büyük önem taşımaktadır.

MİB Üyelerinin Son Teknoloji Makineleri Win Eurasia’da

Fuarda bütün paydaşlar ve MİB üyeleri, son teknoloji makinelerini sergileyecek. Akıllı makineler, robotlar ve Endüstri 4.0 ile donanmış yüksek teknolojili makineler bu fuarda olacak.

Ziyaretçilerin otomasyon, dijitalleşme, nesnelerin interneti, arttırılmış gerçeklik gibi teknolojik gelişmeleri ve Endüstri 4.0 uygulamalarını yakından inceleme fırsatı bulacağı Win-Eurasia Fuarı, teknolojinin Türkiye’de geldiği noktayı paylaşım açısından da büyük önem taşıyor.

2018 Yılında Makina İhracatı %14,7 Arttı

Bununla birlikte, zorlu geçen 2018 yılı bize krizlerden çıkışın tek yolunun ihracat olduğunu bir kez daha gösterdi. Ekonomik göstergeler, tüm dünyada ve ülkemizde önümüzdeki yılın da zorlu geçeceğini söylüyor. 2018 yılında makina ihracatımız, yüzde 14,7 artış ile 15,5 Milyar Dolar seviyesine ulaştı. Almanya, İngiltere, ABD, İtalya, Fransa, Romanya, Cezayir, İspanya, Rusya, Polonya ise en çok ihracat yaptığımız ilk 10 ülke olarak öne çıkmakta. Bu ülkeler, toplam ihracatımızın yüzde 51’ini oluşturuyor. Görüldüğü gibi bu ülkelerin çoğunluğu son derece gelişmiş ülkeler. Kalitemizle dünyada tercih edildiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

Fuarlar sektörlerin bir araya gelmesi, ortak bir paydada buluşması, dünyadaki yenilikleri görmesi, kendi ürünlerini sergilemesi açısından bir fırsat. Sektörün tüm dinamiklerinin ortak bir sinerji ile hareket ettiği, alıcı ile satıcının, akademisyenle sanayicinin bir araya geldiği Win-Eurasia Fuarı’nın da zamanlaması ile sektörümüze yenilik getireceğine inanıyorum.

Ahmet Özkayan

MİB Yönetim Kurulu Başkanı

15.04.2019