H. Yücel Koç
Kurtarırsa Kadınlar Kurtarır
Türkiye, son yıllarda ekonomik büyüme, istihdam ve verimlilik konularında önemli zorluklarla karşı karşıya. Bu sorunların çözümünde en büyük potansiyellerden biri ise kadınların iş gücüne daha fazla katılımı. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı (%34,1) hem gelişmekte olan ülkelerin hem de Avrupa’nın oldukça gerisinde. Oysa kadın istihdamının artırılması, Türkiye’nin ekonomik büyümesini hızlandırabilir, yoksulluğu azaltabilir ve ülkenin küresel rekabet gücünü artırabilir. Farkına varabilirsek kadınların çalışma hayatına katılımı Türkiye’yi radikal bir şekilde değiştirebilecek dev bir güç.
Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımı, son yıllarda artış gösterse de hala yetersiz. 2023 verilerine göre, kadınların iş gücüne katılım oranı %34,1 iken, Meksika’da (%45), Brezilya’da (%53), Endonezya’da (%54). Avrupa Birliği ortalaması ise %67,4 (İsveç %80,6, Almanya %75,6). OECD’de son sıralardayız: Türkiye, kadın istihdamında Meksika, Şili ve Güney Afrika’nın bile gerisinde.
Kadınların iş hayatına katılımının düşük olmasının temel nedenlerinin başında toplumsal cinsiyet rolleri ("Kadın evde kalmalı" algısı), çocuk ve yaşlı bakım hizmetlerinin yetersizliği (Kreş sayısı Avrupa’nın çok altında), eğitimde fırsat eşitsizliği (Kız çocuklarının okullaşma oranı lise ve üniversitede düşüyor), iş yerinde ayrımcılık ve ücret eşitsizliği (Kadınlar erkeklerden %15,6 daha az kazanıyor) konuları geliyor.
OECD’ye göre, kadın istihdam oranı %50’ye çıkarsa Türkiye’nin GSYİH’sı %20 büyüyebilir. Mc Kinsey Küresel Enstitüsü, kadın-erkek istihdam eşitliğinin dünya ekonomisine 28 Trilyon $ ek katkı sağlayacağını hesaplıyor. Bu araştırma bile kadınlarımızın ekonomimize nasıl bir güç getirebileceğini göstermeye yeter.
-Kadınların iş gücüne katılımını artırmak için stratejik sektörlerde istihdam politikaları oluşturulmalı.
-Teknoloji ve dijital işler (yazılım, veri analizi, dijital pazarlama) gibi alanlarda kadınların oranı artırılabilir.
-Uzaktan Çalışma Modeli’ne uygun iş alanları, özellikle anneler için esnek istihdam sağlar.
-Sağlık ve eğitim (hemşirelik, diyetisyenlik, öğretmenlik, psikolojik danışmanlık) alanlarında ise kadın istihdamı zaten yüksek, ancak daha da artırılabilir ve verimli hale getirilebilir.
-Kırsalda kadın kooperatifleri desteklenerek tarımsal üretim ve pazarlama alanlarında yeni istihdam yaratılabilir.
-Turizm ve Hizmet Sektörü de (otelcilik, yiyecek-içecek, rehberlik) kadın istihdamının rahatlıkla artırılabileceği sektörlerden.
-Kadınlara daha fazla mikro kredi ve mentorluk desteği verilerek girişimcilik teşvik edilebilir. Bunun dünyada harika örnekleri ve başarılı sonuçları var. Bangladeş’te Grameen Bank mikro kredi modeli, kadın istihdamını %30 artırdı.
-Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımını hızlandırmak için daha somut adımlar atılmalı. Kreş ve bakım desteği olmalı. (Her 100 çalışana 1 kreş zorunluluğu getirilmeli - İsveç Modeli). Esnek çalışma ve kısmi zamanlı iş modelleri uygulanmalı.
-Kadın kotası ve işe alımda teşvikler getirilmeli. Kamu ve özel sektörde yönetim kurullarında kadın kotası zorunlu hale getirilmeli. (Norveç Modeli).
-Kadın istihdam eden şirketlere vergi indirimi uygulanmalı.
-Ülke çapında "Kadın Çalışınca Türkiye Kazanır" gibi projeler yapılmalı ve farkındalık artırılmalı.
-Kadınların ekonomiye daha fazla katılması, Türkiye’de radikal bir ekonomik dönüşüm yaratabilir.
-Güney Kore bu yolda attığı adımlarla ve kadın istihdam politikalarıyla GSYİH büyümesini %1,5 artırmayı başardı.
Kadınların işgücüne katılımı, genel işsizlik oranını en az %2-3 düşürme etkisine sahiptir. Çalışan kadınlar, aile gelirini artırarak yoksulluğu azaltır, gelir adaletsizliğinin çözülmesine katkı sağlar. Daha fazla kadın mühendis, bilim insanı ve girişimci, Türkiye’nin inovasyon kapasitesini yükseltir, ülkenin medeniyet seviyesini artırır.
Türkiye’nin ekonomik kalkınması için kadın işgücü en önemli gizli potansiyeldir. Kadınların iş hayatına katılımını artırmak, sadece bir "toplumsal adalet" meselesi değil, aynı zamanda ekonomik bir zorunluluktur.
Kadınlar çalışırsa, Türkiye kazanır!
Sağlıcakla Kalın.
25.Mart.2025
İstanbul