2016 yılında ve yakın gelecekte öncelikli hedeflerinin katma değeri arttırıcı proje ve ürünlere odaklanmak olduğunu söyleyen, Kerim Çelik/ Çelik Servis Merkezi Müdürü Özgür Savaş, şu bilgileri verdi.

Şirketinizi kısaca tanıtıp, demir-çelik sektöründeki faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Faaliyet konunuz, istihdam, kapasite büyüklüğünüz, gibi bilgilerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Özgür Savaş: Kerim Çelik faaliyetlerine 1960 yılında Borusan Holding’in ilk girişimlerinden biri olarak başladı. 1977 yılına kadar sürekli gelişim gösteren Kerim Çelik bu tarihte çağdaş anlamda ilk çelik servis merkezini hizmete aldı. Ayrıca Kerim Çelik olarak dünya standartlarında Çelik Servis Merkezi (ÇSM) hizmetlerinin Türkiye’deki ilk uygulayıcısı olduğumuzu da belirtmek isterim. 2006 yılından bu yana dünyanın en büyük çelik üreticilerinden ArcelorMittal ve Borusan Holding ortaklığı ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Sunduğumuz ÇSM hizmetleri üretim zincirinde çelik üreticisi ve nihai ürün arasında önemli bir bağlantı ve aşama oluşturuyor. Hizmet vermekte olduğumuz sektörler arasında otomotiv yan sanayi, beyaz eşya ana ve yan sanayi, , inşaat, makine ve yedek parça, radyatör, aydınlatma, ısıtma/havalandırma, çelik mobilya imalatçıları, mobilya aksesuarı ve kablo kanalı ve taşıma sistemlerini sayabiliriz. Son derece geniş bir ürün gamına sahip bulunuyoruz. Portföyümüzde soğuk sac (CR), sıcak daldırma galvanizli sac (HDG), asitlenmiş ve yağlanmış sıcak sac (P&O), boyalı sac (CC) gibi ürünler yer alıyor. Hedefimiz Çelik Servis Merkezlerimiz aracılığı ile nihai kullanıcılara istedikleri kalitedeki ürün ve hizmetleri zamanında ulaştırmaktır.

2015 yılının firmanız açısından nasıl geçtiğini belirterek bu yıla dair hedeflerinizi (ihracat, ithalat, yeni ürün ve yeni pazar, ciro, büyüme, kapasite artışı, vb. gibi) paylaşır mısınız? Yapmış olduğunuz yeni yatırımınız var mı?

Özgür Savaş: 2015 yılı ve yakın gelecek için öncelikli hedefimiz arz talep dengesi bakımından sıkışmış kalacağı beklenen iç piyasadaki lider çelik servis merkezlerinden biri olarak hacimden ziyade katma değeri arttırıcı proje ve ürünlere odaklanmak. Bu doğrultuda gerek ticari ve operasyonel gerekse teknik hizmetlerimizi müşteriye özel olarak sunmayı sağlayacağız. Bu kapsamda da katma değeri arttırıcı proje ve ürünlere odaklanıyoruz. Biz bir yandan hizmet verdiğimiz müşterilere yakın yerli bir oyuncu olarak faaliyet gösterirken, bir yandan da dış pazarlarda yeni kapasite ve tesis fırsatlarını yakından takip ediyoruz. Yatırım planlarımızı aksatmadan uyguluyoruz.

ihracatta bulunuyor musunuz? Dış pazarlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Özgür Savaş: Hizmet verdiğimiz sektörleri incelediğimizde yoğun olarak ihracatçı markalar olduklarını görebilirsiniz. Dolayısıyla doğrudan değil ama dolaylı olarak ihracat yapıyoruz diyebiliriz. Bu nedenle kalitede dünya standartlarını yakalamak, teknolojide yaşanan gelişmeleri sürekli takip ederek iş yapış şeklimizi o doğrultuda değiştiriyoruz.

Ar-Ge hususunda çalışmalarınız var mı? Üretim teknolojinizden kısaca söz eder misiniz? Sektöre dair geliştirdiğiniz veya üzerine çalıştığınız yeni bir ürün veya proje var mı? Varsa bahseder misiniz?

Özgür Savaş: Son birkaç yıla baktığımızda, içinde faaliyet gösterdiğimiz yassı çelik sektöründe kâr marjlarının daraldığını görüyoruz. Sektörde rekabet giderek daha zor koşullar altında yapılıyor. Böyle bir tablo içinde katma değeri yüksek ürün ve hizmetlerle yeni alanlar yaratmak ve bunları korumak büyük önem taşıyor. Bunu yapmanın yolu da Ar-Ge’den geçiyor. Kerim Çelik bu gerçeklerin farkında bir şirket olarak Ar-Ge çalışmalarına özel bir önem veriyor. Sektördeki öncü ve yenilikçi kimliğimizi korumanın yolu da Ar-Ge’ye odaklanmaktan geçiyor. Dolayısıyla inovasyon bizim için güçlü bir ihtiyaç olarak ortaya çıkıyor. Halen müşteri ve pazar ihtiyaçlarına göre belirlediğimiz farklı projeler üzerinde çalışmalarımız devam ediyor.

Sektörün şu anda en önemli gündem maddesi nedir? Varsa sorunlarınızın çözümüne yönelik öneri ve beklentileriniz nelerdir?

Özgür Savaş: Çelik servis merkezleri özelinde baktığımızda iç piyasadaki arz fazlası ve kıyasıya iç rekabetin, dolaylı olarak çelik servis merkezlerini etkilediğini görüyoruz.

Kapasitelerini doldurmakta zorluk çeken yassı sac üreticileri, dağıtım kanalının çok önemli bir parçası olan çelik servis merkezlerini kontrol etme ihtiyacı duyuyorlar. Bunun için pazarda hali hazırda faaliyet gösteren ÇSM’ler ile ticarı anlaşma yoluna gitmek yerine, kendi ÇSM’lerini kurmaya/güçlendirmeye çalıştıklarını gözlemliyoruz. Tek üreticiden ürün tedarik eden, satın almada farklı kaynaklar kullanmayan bu tarz ÇSM’ler esneklik konusunda sorun yaşamakla birlikte, toplam ÇSM kapasitesini talebin üzerine çıkarmakta.

ÇSM’lere ürün tedarik eden üreticileri göz önünde bulundurduğumuzda mevcut dengenin çok hassas bir şekilde yönetilmesi gerektiği ortaya çıkıyor. Bu üreticiler kendi ÇSM’lerini desteklerken aslında müşterileri olan diğer ÇSM’lere de rakip olabiliyorlar.

Aynı zamanda geçmişten gelen, fragmante olmuş, küçük, çok fazla saç işleme merkezi var. Bu merkezler dağınık durumda ve ne iş güvenliği ne de sosyal haklar açısından aynı standardı yakalayamıyorlar. Bu nedenlerden ötürü servis ve işleme için istenen değer giderek düşüyor.

Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ

19.01.2016