Başoğlu Kablo, Çerkezköy Fabrikası İçin Yatırımlarına Devam Ediyor

2015 yılının Mart ayından itibaren Çerkezköy’deki fabrikasında da üretime başlayan Başoğlu Kablo, bu yatırımına hız kesmeden devam ediyor. Başoğlu Kablo Çerkezköy Fabrika Müdürü Yüksel Karip, her geçen ay üretim rakamlarının arttığını belirterek, Çerkezköy fabrikasında son teknoloji ile üretim yaptıklarını belirterek şu bilgileri verdi.

Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Yüksel Karip: Kablo gruplama sektörüne 1995 yılında girdim. 20 yıllık bir tecrübeye sahibim. Çok kısa sürede bu fabrikayı kurduk ve müşteri isteklerine cevap verebilecek duruma getirdik. Öncelikle bunun sağlanmasında desteklerini esirgemeyen ve teşvik eden Başoğlu Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Halil İbrahim Başoğlu, Yönetim kurulu üyeleri Sayın İlkim Başoğlu, Sayın Tolga Başoğlu olmak üzere emeği geçen, hem BSH tarafında hem de Başoğlu tarafında tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.

Başoğlu Kablo Çerkezköy Fabrikası ne zaman kuruldu?

Yüksel Karip: Çerkezköy fabrikanın temelleri fiili olarak olmasa da fikir olarak 2014 yılının Temmuz ayında atıldı. Bosch Siemens’in yeni tedarikçi ihtiyacına karşılık bir fikir oluştu. Prensip olarak anlaşılınca 2014 yılının Kasım ayında yer olarak şuan içerisinde bulunduğumuz Çerkezköy OSB’deki bu yeri bulduk. Aralık ayında kiralama, inşaat ve tadilat işlerine başlayıp kısa bir sürede, 2015 yılının Mart ayında bitirdik. 2015 yılının Nisan ayında da ilk faturamızı kestik. Toplamda 3000 metrekare kapalı alanımız var. Alt yapımızı ise 250 kişiye göre kapasitelendirdik.

Müşterimiz BSH ile Başoğlu arasında güzel bir ilişki var ve bu ilişkiyi daha geliştirmek, istedikleri ürün kalitesini ve istedikleri termin süreleriyle beklentilerini karşılamak en büyük amacımız.

Bosch Siemens’in kablo gruplarının üretimini sadece Türkiye için yapmayacağız. Bosch Siemens bizi global olarak denetledi ve biz şuan Bosch Siemens’in dünya üzerindeki tüm fabrikalarına ürün verebilir global tedarikçisi konumundayız.

Başoğlu’nun yapısında sıfır hata odaklı çalışma prensibi var. Her zaman en iyisini en doğrusunu üretmek bizim prensiplerimizin başında geliyor.

Önümüzdeki yıllar için hedefleriniz nelerdir?

Yüksel Karip: İlk 2 yılımızı kurulum ve yerleşim olarak planladık. Üretim anlamında her ay üzerine koyarak geçireceğiz. Çok hızlı büyümek yerine sağlıklı büyümeyi planladık. İlk 2 yılı bu şekilde geçirmeyi düşünüyoruz. Ayaklarımızın üzerinde tam ve sağlam basma hedefimiz var. fiuan dahi farklı talepler de alıyoruz. Çeşitli müşteriler firmamızı ziyaret ediyor, alt yapımızı görüyorlar. Prensiplerimiz gereği titiz davrandık, teknolojik olarak en son makinaları ve teçhizatları kullandık. İlk 2 yıl için planımız olmasına rağmen konjonktür neyi gerektirecek göreceğiz. Talep olması halinde planlarımızı revize edebiliriz, bu esneklik ve güce Başoğlu olarak sahibiz.

Beyaz eşya sektörünün gelişimi hakkında neler söylemek istiyorsunuz?

Yüksel Karip: Türkiye, beyaz eşya üretiminde son yıllarda çok iyi durumda. Bunda ana sanayilerimizin yatırımları, yan sanayilerimizin kendilerini geliştirmeleri, Türk insanının çalışkanlığı büyük etken. BEYSAD’ın da bu konudaki çalışmaları önemli. Türk Sanayisini Avrupa’ya, dünyaya tanıttılar. Beyaz eşyada Avrupa’da talep azalıyor, talep olan diğer bölgelerde de sanayi yok. Bu da bizim ülke olarak avantajımız önümüzdeki yıllarda üretimimizin daha da artacağını düşünüyorum.

Başoğlıu Kablo, Otomasyona Yatırım Yapıyor

Çerkezköy Fabrikasına yatırımlar devam edecek mi?

Yüksel Karip: Yeni kurulan bir fabrika olmamıza rağmen yatırımlarımız halen devam ediyor. Siparişini verdiğimiz Tam otomatik IDC makinamız Aralık ayının ortası gibi fabrikamızda olacak. El değmeden kablo grubunun yarısını imal edecek ciddi bir yatırımdır, bize işçilikte ve kalite

anlamında büyük katkılar sağlayacak, tercih edilebilirlik durumumuzu artıracaktır. Hem silikon hem de pvc kablo gruplamasında sektörde iddialı ve rekabetçi bir firma olarak devam etmek istiyoruz.

Sektörde yaşanan sorunlar hakkında neler söylemek istersiniz?

Yüksel Karip: Türkiye sanayisinin en büyük sorunlarından biri personel bulma sıkıntısıdır. fiahsen Türkiye’de işsizlik sorunu olduğuna inanmıyorum, iş beğenmezlik var. Birçok kişi geliyor ve iş görüşmeleri yapıyoruz. İş başvurusu yapanların %60-70’i başka işlerde çalışıyor ama geliyor bizden iş istiyor. Belki burası daha rahattır diyor. Herkes masa istiyor, bilgisayar istiyor. En çok talep, depocu, kaliteci, güvenlik gibi pozisyonlara oluyor. Ama üretimde emeğimi vereyim uzmanlaşayım diyen insan sayısı çok az. Herhangi bir konuda uzmanlaşmadan refahın gelmeyeceğini insanlarımızın bilmesi lazım.

Sanayimizin maalesef en büyük sorunlarından birisi de ara eleman. Eğitimin de önemi burada ortaya çıkıyor. Ara eleman konusunda daha ortaokuldan başlayıp çocuklarımızı kapasitesine göre yönlendirmemiz gerekiyor. Herkes üniversiteyi bitirip müdür olmak istiyor. Bir işletmeyi teşkil eden temel birimleri bellidir, lojistiktir, planlamadır, üretimdir, kalitedir. Bakıyorsunuz Üniversiteleri-mizde bu birimlere eleman yetiştirecek bölümler yok. Lojistik bölümü henüz yeni açıldı. Bol bol işletme, iktisat, makine, elektrik mezunu var. Üniversitelerde işletmelerin temel birimlerine her kademede kalifiye eleman yetiştirecek bölümlerin açılması Türk sanayisi için faydalı olacaktır.

Sektör olarak hammadde anlamında da sorunlar yaşıyoruz. Kullandığımız hammaddelerin çoğu ithal. Burada iş büyüklerimize düşüyor, Ana Sanayilerimizin ve ilgili Devlet Bakanlıklarının yerlileştirme anlamında daha cesaretli ve cesaretlendirici olmaları gerekiyor.

Dünyada her anlamda söz sahibi olabilmek için, doğal kaynakların kıt olduğu bir coğrafyada kurulu Türkiyemizin en büyük silahı üretim. Bu anlamda kötü değiliz ama rehavete kapılmadan en iyi olmak için çalışmamız çok çalışmamız lazım.

Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ

14.12.2015