İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Ömer Karadeniz, İSO Meclis toplantısında plastik sanayiinin öncelikli sorunlarının hammaddede dışa bağımlılık ve kayıp kaçak bedellerinin abonelere yüklenmesi ve diğer ek yüklere bağlı enerji maliyetleri olduğunu belirtti.

İstanbul Sanayi Odası Meclis Üyesi Ömer Karadeniz, Türkiye’de plastik sektörünün güçlü ve hızlı biçimde büyümesini sürdürdüğünü ancak rekabet gücünü koruyabilmesi için hammadde ve enerji maliyetlerine yönelik sorunların çözülmesi gerektiğini söyledi.

İSO Meclis toplantısında söz alan Ömer Karadeniz, plastik ve kimya sektörüne yönelik değerlendirmelerde bulundu. Plastiğin de içinde bulunduğu kimya sektörünün esas ağırlığının, diğer sektörlere girdi sağlamaktan kaynaklandığının altını çizen Karadeniz, kimya sanayiinde doğrudan tüketiciye ulaşan ürünlerin oranının sadece yüzde 30 olduğunu, geriye kalan yüzde 70 ağırlığın diğer sektörlere girdi olarak üretildiğini belirtti. Yapılan bir çalışmada, kimya sektörünün, yüzde 50 oranında kağıt, yüzde 15 oranında tekstil, yüzde 12 oranında deri sektörüne girdi sağladığını belirten Karadeniz, “Benzer ağırlıkları otomotiv, cam gibi birçok sektörde de görebiliriz” dedi.

Türkiye plastik sektörünün, bütün dünyada olduğu gibi 1940’lı yıllarda ağırlık kazanmaya başladığını, Türkiye’de 60’larda sektörel örgütlenmeyle ilerlediğini, 1970’li yıllarda Petkim’in kurulmasıyla da yeni bir aşamaya geldiğini hatırlatan Ömer Karadeniz, sektörün sanıldığının aksine bilimsel gelişmelerle çok teknik ürünlerin üretildiği bir yapıda bulunduğunu anlattı.

İkibinli yılların, bilgisayarlı makineler, dijital üretim, mesleki eğitim, Ar-Ge ve üniversite sanayi işbirliği gibi kavramlarla tanımlanabileceğinin altını çizen Karadeniz, gelişme için ivedilik taşıyan sorunların çözülmesi gerekliliğini vurguladı.

Enerji maliyetleri ve hammadde

Sektörün öncelikli sorunları arasına hammaddede dışa bağımlılık ve enerji maliyetleri bulunduğunun altını çizen İSO Meclis Üyesi Ömer Karadeniz, enerjideki kayıp ve kaçakların başta sanayiciler olmak üzere abonelere yüklenmesinin ciddi bir sorun olduğunu anlattı.

Hammaddede dışa bağımlılığın plastik sektörünün diğer öncelikleri arasında yer aldığını hatırlatan Ömer Karadeniz, 2013’te yüzde 13 büyüyen plastik sektörünün yüzde 85 oranında hammaddeyi ithal etmesinin sorun teşkil ettiğini anlattı. Karadeniz, “Yeni petrokimya tesisleri yatırımları yapılması gerekiyor. Yeni petrokimya yatırımlarıyla rafi neri-petrokimya entegrasyonu içinde nafta satışından katma değeri yüksek plastik üretimine geçişe öncelik verilmesi gerekiyor” dedi.

Ömer Karadeniz, her türlü petrokimya yatırımının özel yatırım sınıfına alınmasını, stratejik olarak desteklenmesini hatta yabancı sermayeyi çekmeye yönelik girişim başlatılması gerektiğinin altını çizdi.

Benzer bir yaklaşımın makine sektörü için de yapılmasının şart olduğunu vurgulayan Ömer Karadeniz, makine sektörünün önce kendi içinde, daha sonra da plastik sektörü ile entegrasyon içinde çalışması, yeni makineler geliştirilmesi ve üretimin artırılması stratejisinin izlenmesi gerektiğini vurguladı. Karadeniz, bu alanda da yabancı sermayenin özendirilmesine ihtiyaç bulunduğunu anlattı.

Plastik sektöründe ihtisaslaşma

Plastik sektörünün alt sektörler bazında uzmanlaşması ve yüksek katma değerli ürünlere yönelik olarak Ar-Ge ve inavasyon yatırımlarının oluşması gerektiğini belirten Karadeniz, “Sektör takipçiliği bırakarak teknolojisini global pazarda kabul ettiren bir sektör konumuna getirilmelidir. Katma değeri yüksek yeni ve özel ürünler geliştirilmeli ve bu ürünlerde marka imajı geliştirilmelidir” dedi.

Test ve denetim

Plastik sektörünün yoğun standartlarla çalıştığını ve buna bağlık test, denetim, akreditasyon, sertifi kasyon gibi hususların yüksek maliyetler tuttuğunun altını çizen Karadeniz, bu maliyetlerin kontrol edilebilir seviyede tutulması için yerli test merkezleri yatırımlarına ihtiyaç olduğunu İSO’nun bu yönde girişim başlatması gerektiğini kaydetti.

Ömer Karadeniz, sektörün insan kaynağı yönünden iki yönlü bir ihtiyacı bulunduğunu belirterek, nitelikli üretim elemanları yanında, yüksek katma değerli ürünleri geliştirecek bilim insanı düzeyindeki insanlara da ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Plastik mamullerin ve polimer teknolojilerinin yeterince tanınmadığının altını çizen Karadeniz, plastik mamullerin sağladığı maliyet avantajları yanında, hafiflik, ucuzluk, üretim kolaylığı ve sürekliliği gibi unsurları sayesinde çevreye yapılan salınımların büyük oranda engellediği unsurunun bilinmediğini anlattı. Karadeniz, polimer teknolojilerinin çok hızlı geliştiğini ve yapay insan kemiği ve kıkırdak dokusu gibi araştırmalarda hep polimer teknolojilerinin kullanıldığını anlattı.

Ömer Karadeniz, plastik sektörü yanında diğer sektörleri de ilgilendiren şehir içi taşımacılıktaki istiap hadlerinin yükseltilmesi yönündeki girişimlerin yoğunlaştırılması gerektiğini, sanayicilerin ürün taşırken ya da taşıtırken sürekli olarak ceza baskısı altında kaldıklarını anlattı.

Haberin Kaynağı : PLASFED DERGİSİ

15.09.2014