Isıtma SoÄŸutma Sektörünün Umudu 2014’e Kaldı
DoÄŸalgaz Cihazları Sanayicileri ve Ä°ÅŸ Adamları DerneÄŸi (DOSÄ°DER) Yönetim Kurulu Ãœyesi ve Vaillant Türkiye Genel Müdürü Levent TaÅŸkın “Sektör açısından 2013 yılının 2012'ye göre çok büyüyen bir yıl olmadığını belirterek, sektör açısından 2014’ ün daha hareketli geçeceÄŸini düşündüklerini, 2014' te sektör için yüzde 5 ila 6 arasında bir büyüme öngördüklerini kaydetti.
DoÄŸalgaz Cihazları Sanayicileri ve Ä°ÅŸ Adamları DerneÄŸi (DOSÄ°DER) Yönetim Kurulu Ãœyesi ve Vaillant Türkiye Genel Müdürü Levent TaÅŸkın “Sektör açısından 2013 yılının 2012'ye göre çok büyüyen bir yıl olmadığını belirterek, sektör açısından 2014’ ün daha hareketli geçeceÄŸini düşündüklerini, 2014' te sektör için yüzde 5 ila 6 arasında bir büyüme öngördüklerini kaydetti.AA muhabirine ısıtma, havalandırma ve soÄŸutma sektörü hakkında deÄŸerlendirmelerde bulunan TaÅŸkın, sektörün Türkiye’de bugün de gelecek için de geliÅŸmeye çok açık ve cazip bir sektör olduÄŸunu söyledi.Sektörün büyüklüğünün Türkiye ‘de 2,5 milyar dolar civarında olduÄŸunu anlatan TaÅŸkın, “Bu iyi bir rakam. Bu 2,5 milyar doların yaklaşık 1,5 milyar doları soÄŸutma dediÄŸimiz kısmına ait. Geriye kalan 1 milyar dolarlık sektör de ısıtma ve sıcak su cihazları ve bunların aparatlarından oluÅŸuyor“ dedi.Sektörün adetsel satışları hakkında da bilgiler veren TaÅŸkın, Türkiye’de yılda yaklaşık 1 milyon adet kombi satıldığını, bu rakama göre de Türkiye’nin Avrupa’da 3. büyük pazar olduÄŸunu belirtti.TaÅŸkın, sektör açısından 2013 yılının geçen seneye göre çok büyüyen bir yıl olmadığını belirterek, ÅŸunları kaydetti:“Aynı zamanda bizi direkt etkileyen inÅŸaat sektöründeki büyüme beklenilen kadar olmadı bu yıl. Sektörün ham maddelerinin çoÄŸu yurt dışından geliyor. Bu yıl nisan ayından itibaren döviz kurundaki yükselme ve bu ürünlerin fiyatlarının deÄŸiÅŸimi, tüketicilerin yüksek kur dalgalanmalarında bu tip ihtiyaçlarını ertelemeleri pazarın düzensiz ve dengesiz gitmesini saÄŸladı.Karlılıkla ilgili de bir sıkıntı var, maliyet artışları fiyatlara yansıtılamıyor. O yüzden yıl zor gibi gelse de bazı markalar için tatmin edici bir yıl olabilir bazıları için de az tatmin edici olabilir. Bu yılı biz tatmin edici bir yıl olduÄŸunu düşünüyoruz. Kendi, açımızdan kurdan etkilensek de doÄŸru bir fiyatlama yöntemiyle bu seneyi baÅŸarı ile atlattığımızı düşünüyoruz”Gelecek yıl ön görülerini de paylaÅŸan TaÅŸkın, sektör açısından 2014’ ün daha hareketli geçeceÄŸini düşündüklerini, 2013’ e göre yüzde 5 ila 6 arasında yönelik bir büyüme ön gördüğünü belirtti. Gelecekte bu büyüme oranlarının daha da artacağını dile getiren TaÅŸkın, “Çünkü yavaÅŸ yavaÅŸ kentsel dönüşüm etkileri gelecek. 2014 yılında iki tane de seçim var. Bu seçimlerin olumsuz bir konjonktür getireceÄŸine inanmıyorum. Bunlar risk gibi görünüyor ama ben bunları risk gibi görmüyorum” dedi.
DoÄŸru bir izolasyon yapıldığında merkezi ya da bireysel sistem olması önemli deÄŸil”
Tüketicilerin ısıtma sitemlerinde merkezi ya da bireysel sistem tercihlerine iliÅŸkin de görüşlerini paylaÅŸtı.TaÅŸkın, Türkiye’de doÄŸalgazın yüzde 20’ sinin konutlarda tüketildiÄŸini belirterek, Konutlarda tüketilen doÄŸalgazın da yüzde 11’nin merkezi sistemde, yüzde 83’ünün de bireysel sistemde kullanıldığını anlattı. TaÅŸkın, kalanının da doÄŸalgaz dışında yüzde 6 klima ve diÄŸer ısıtma cihazlarında tüketildiÄŸini söyledi.
Tüketici açısından bakıldığında ise doğru bir izolasyon yapıldığında ise her sistem kendi açısından karlı olduğunu söyleyen Taşkın, şöyle devam etti:
“Ancak binanın yüksekliÄŸine baÄŸlı olmakla birlikte bazen bireysel sistem dezavantajlı durumdadır, iÅŸletme maliyeti daha ucuzdur. Çok katlı binalarda 15-20 kat gibi binalarda iÅŸletme maliyeti anlamında merkezi sitemler tercih edilmelidir.
Ancak merkezi de olsa bireysel de olsa bir binaya verdiÄŸiniz ısıyı kolay kaybediyorsanız, hangi sistemi tercih ederseniz edin aslında sonuçta tasarruflu ısıyı elde edemeye bilirsiniz. Sonuçta birinci öncelik binanın ısı yalıtımı olmalı. Isı yalıtımlı bir binada bir yalıtımsız bir binaya göre en az yüzde 40 enerji tasarrufu saÄŸlıyorsunuz. Bakıldığında bir binaya merkezi yada bireysel sistem önerildiÄŸinde tüketiciler kullanım konforu, yatırım maliyeti ve iÅŸletme maliyetine göre seçmeleri avantajlı.”
“ YoÄŸuÅŸmalı cihazların kullanımı gelecekte zorunlu olacak”
YoÄŸuÅŸmalı cihazların da gelecekte zorunlu olacağını iÅŸaret eden TaÅŸkın, bugün Türkiye'de kullanılan daha verimsiz cihazların Avrupa’da kullanılmasının yasak olduÄŸunu Avrupa’da yoÄŸuÅŸmalı cihaz kullanımı Ä°ngiltere’deki gibi zorunlu hale geleceÄŸini kaydetti. AB uyumları yasaları çerçevesinde ilgili bakanlıkların da bu yasaları bir an önce adapte etmeye çalışacağını söyleyen TaÅŸkın şöyle devam etti:
Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus ÅŸu ki; bu geçiÅŸ sürecini AB nasıl yaÅŸamışsa burada Türkiye de de bunun yapılması lazım. Çünkü yasalarla cihaz kullanımını gerekli yönetmelikleri zorunlu kıldığınızda buna binanın bacası izin vermiyorsa, Bunu denetleyecek elemanınız yoksa, denetlediÄŸinizde ceza kesemiyorsanız, teÅŸvik veremiyorsanız o zaman bunun uygulaması zor. AB bunların hepsini beraber yaptı. O yüzden biz devletten iÅŸbirliÄŸi anlamında ÅŸunu bekliyoruz; binalarımızı uygulayıcılarımız denetleyicilerimizi eÅŸit sürede süre içinde yetiÅŸtirelim.”
“Binalarda enerji kimlik belgesi uygulaması bir an önce baÅŸlamalı
Kentsel dönüşümün enerji performans yönetmeliÄŸine uygun binaların yapılmasını saÄŸlayacağını dile getiren TaÅŸkın “Ä°lk olarak yönetmelikle ısı yalıtımı zorunlu hale geliyor, belirli bir metrekareden sonra belli sistem ve cihazların kullanılmasını zorunlu hale geliyor. Sadece burada dikkat edilmesi gereken olay denetim ne kadar yapılabiliyor? Bu hesaplamalarda ve uygulamalar ne kadar kontrol edilebiliyor? Ve bunları denetleyecek ve uygulayacak ne kadar ekip elimizde var? Bence özellikle kalifiye eleman istihdamında ilgili kurum ve kuruluÅŸların dikkat etmesi gereken nokta o ”dedi.
Türkiye'de 2017 yılında binalarda enerji kimlik belgesinin zorunlu hale geleceğini hatırlatan Taşkın, Binalarımızda hala enerji kimlik belgesi uygulaması başlatılmadı. Kimlik belgesi almamış Türkiye de 16 milyon bina var. Zorunlu olunca bu kadar binaya kaç kişi yetişecek? Nasıl denetleyecek? Yaptırımlar nasıl uygulanacak? Bunun hiç bir alt yapısı yok. Yeni binalarda enerji kimlik belgesinin alınması da zorunlu kılınmalı. Enerji kimlik belgesi ile o binanın gerçekten projeye uygun yapılıp yapılmadığı ortaya çıkacaktır. O yüzden enerji kimlik belgesinin bir an önce başlaması gerekiyor diye konuştu.
Enerji verimliliği anlamında binada iyileşmenin en hızlı ısı yalıtımı ile başladığını vurgulayan Taşkın, Isı yalıtımından sonra da verimli cihaz kullanmakla devam ediliyor. Isı yalıtımı ve yoğuşmalı cihaz ile birlikte yenilenebilir enerji kaynaklarından, güneş enerjisinden yararlanıyorsanız ve son olarak da otomatik çalışan kontrol elemanları kullanıyorsanız, zaten o binada aşağı yukarı bunları yapmayan binalara göre yüzde 90' a varan tasarruf elde ediyorsunuz. Bütün bunları milyonlarca binaya uyguladığınızda elde edilecek tasarrufu düşünün dedi.
“Türkiye'nin güneÅŸ enerjisinde Avrupa’nın en büyük tedarikçisi olabilecek konumda”
Türkiye'nin bugün Avrupa'nın ısıtma sektöründe üretim üssü olduğunu, sadece kombilerde değil radyatörlerde de Avrupa'nın en büyük üreticilerinin Türkiye'de yatırım yaptığını, bir iki firma dışında Türkiye'de üretim yapan yerli firma bulunmadığını dile getiren Taşkın, Baktığınız zaman dünyadaki büyük üreticiler burada. Şimdi buradan tüm Avrupa'ya ürün gönderiyorlar, en önemli konu üretim maliyetleri burada daha düşük. İkincisi Avrupa'da 2015' te çıkacak kanunlara uygun üretim yaptıkları için teknoloji transferi yapmış durumda firmalar. Avrupa'da istenen bütün belgeleri almış durumda üreticiler. Böyle bir gücümüz var, know-how ı da kendimiz üretiyoruz yavaş yavaş . Böyle bakıldığında geleceğe yönelik büyük bir endüstriden bahsediyoruz dedi.
Türkiye'de güneÅŸ enerjisi üretimini de aynı nitelikte üretilebilir hale getirildiÄŸinde, biraz denetim ve üretim kalitesi anlamında standardizasyona getirildiÄŸinde Türkiye'nin güneÅŸ enerjisinde Avrupa’nın en büyük tedarikçisi olabilecek konumda olduÄŸu tespitlerinde bulunan Levent TaÅŸkın, ÅŸunları kaydetti:
Siz bunları topladığınız zaman Avrupa'yı buradan besleyecek durumdasınız. O yüzden bu alanda biraz teÅŸvikle biraz da iç pazarın canlandırılmasına ihtiyaç var. Çünkü üretici sadece Avrupa’ya çalıştığı zaman doymuyor. iç pazar da Avrupa'ya sattığı ürünleri satıyor olabilmesi gerekiyor. İç pazara daha basit ürünler satıyoruz, dış pazarda da daha nitelikli ürünler satıyoruz. İç pazarda da bu bu dengeyi satabildiÄŸimiz zaman bu sektör Avrupa’nın lokomotif sektörlerinin başında gelecek.
Haberin Kaynağı : Anadolu Ajansı
31.12.2013