ENDÜSTRİ 4.0
Dr. Hüseyin HALICI
Endüstriyel Otomasyon Sanayicileri Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı
Endüstri 4.0, Alman hükümetinin imalat gibi geleneksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik etme ve yüksek teknolojiyle donatması projesi olarak başlamış olup, amacı ise insandan tamamen bağımsız, verimli, ergonomik ve kaliteli üretimin gerçekleştirilmesidir.
Endüstri 4.0 teknolojik gelişimin üretime katkısı açısından bir tarihsel süreci belirliyor.
Bilgisayar teknolojilerin olağanüstü hızla gelişmesi, çok eksenli imalat Robotlarının devreye girmesi ve nihayet Internet alt yapısı vb. sonucu günümüzde de devam eden bir süreç yaşanıyor. Bu süreç bütün hızıyla devam ediyor. Bu gün dünyada yapılan genel anlamdaki tüm üretimlerin bu temel üzerine kurulu olduğu söylenebilir. Fakat günümüzde artık bunun da yeterli olmadığı gibi bir gerçek ortaya çıktı. İnsansız üretim amaçlanmaktadır. Bu da artık makinalara akıl katma döneminin başladığını göstermektedir.
Siber Fizik Sistemler olarak tanımlanan ya da “IoT” Internet of Things olarak da tariflenen Yapay zekaya sahip üretim sistemleri hayal edilmektedir. ABD de 2010 da başlayan bu yaklaşım 2012 den itibaren özellikle Almanya’da bir devlet politikası haline getirilmiş. Neredeyse bütün üniversiteler ve küresel şirketler bu konuya kilitlenmiş durumda. Almanya’nın rekabet üstünlüğünü koruması ve güçlendirmesi yönündeki çalışmalarla 4. Sanayi devriminin temelleri atılmış oldu. Günümüz dünyasında son derece büyük bir hızla gelişen teknolojileri kullanan insanların tüketim ihtiyaçları ile orantılı üretim mekanizmasında yeniliklere gereksinim duyulması sonucu yeni bir çağa geçilmiş oldu. Özellikle Bilgisayar teknolojilerinin olağanüstü hızla gelişimine paralel olarak akıllı fabrika dönemi başlayacak. Bu dönem günümüz başlangıç alınarak Endüstri 4.0 olarak tanımlanıyor. Makinalarda her bileşenin birbiriyle haberleştiği, kendi kendine karar veren ve denetleyen üretim tesisleri devri başlayacak. PLC yada diğer kontrol sistemleri bir süre sonra kendisini Bulut ve Big Data ile bütünleşmiş bilgisayar tabanlı sistemlere bırakacak. Esnek üretim, Modüler sistem alt yapısı, temiz enerji, kişiye özel üretim gibi daha birçok yeniliği beraberinde getirecek. Bu sistemlerin alt yapı maliyetleri yüksek fakat işletme maliyetleri düşük olacak. Bugün, akıllı makinalardan akıllı fabrikalara ve akıllı şehirlere giden bir başlangıç noktasındayız.
Küresel rekabet, sanayi politikalarının verimlilik artışını temel alan bir yaklaşımla gözden geçirilmesini gerekli kılıyor. Bu noktada, Türk sanayiinin uluslararası rekabet gücünün artırılabilmesi ve katma değer yaratacak üretim açısından bir dönüşümün gerçekleştirmesi gerekiyor. Bu dönüşüm, özetle ileri teknoloji ve yenilikçilik olarak tanımlayacağımız “Endüstri 4.0” çerçevesinde gerçekleştirilmelidir.
Türk sanayiinde, maliyet avantajlarının rekabet gücüne olan artışı sınırlı bir noktadadır. Ulusal rekabet gücü değerlendirildiğinde maliyetler üzerinden yapılacak rekabet sürdürülebilir değildir. Zira daha düşük maliyetle üretim yapabilen ülkeler küresel ekonomiden giderek artan ölçüde pay almaya başlamışlardır. Teknolojilerini gelişmekte olan ülkelere kaydıran gelişmiş ülkeler, bugün yeniden üretim süreçlerine geri dönme çabasındalar, üretimden elde edecekleri katma değeri yeniden kazanmak, yüksek teknolojinin kaçırdığı istihdamı üreterek yeniden kazanmaya çalışıyorlar. yenilikçi ve yüksek teknolojili üretim süreçlerine geçerek maliyet dezavantajlarını yüksek otomasyon ve entegre üretim yöntemlerinin getireceği verimlilik artışı ile kapatmayı planlamaktalar.
Bugüne kadar teknolojiyi oldukça iyi noktada kullanan ülkemiz sanayiinin bugün küresel ihtiyaçlara cevap verecek düzeyde üretime geçmesi gerekiyor. Türkiye için Endüstri 4.0 maalesef henüz çok yeni bir kavram olup, yavaş yavaş konuşulmaya başlanıyor. Birinci endüstri devrimini tamamen kaçıran, ikinci endüstri devrimini anlamaya çalışan, üçüncü endüstri devrimini uygulayan bir ülke olarak, kısaca geleceğimizin endüstrisi anlamına gelen Endüstri 4.0 devrimini ise üreten geliştiren bir ülke olmalıyız. Kısaca şu anda tüm gelişmiş ülkelerin üzerinde çalıştığı kavram olan Endüstri 4.0 için ülkemiz de aktif bir oyuncu olarak rol almalıdır. Bu rolü almak için başta devletimiz, sanayi kuruluşlarımız, üniversiteler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların ortak bir strateji belirleyerek elini taşın altına koymaları gerekmektedir.
Öncelikle Endüstri 4.0 dönüşümüne ilişkin teknoloji üretiminde lider konumdaki ülkeler incelenmeli ve Türkiye’ ye uygulanabilirliği yönünde çalışmalar yapılması, kamu, özel sektör, araştırma kuruluşları ve akademinin yer alacağı bir dönüşüm mekanizmasının oluşturulması en başta atılması gereken en önemli adımlardır. Bu noktada, Türk sanayii için Endüstri 4.0 uygulamalarının yaratacağı potansiyel fayda ve maliyet ortaya konarak bu dönüşümü gerçekleştirecek sektörlerin belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca, üretimde etken olacak nitelikli iş gücünün oluşturulmasına yönelik eğitim stratejilerinin oluşturulması gerekmektedir. Endüstri 4.0 entegrasyonu için gerekli altyapı (siber fizik sistemler, nesnelerin interneti, büyük veri, siber güvenlik, bulut bilişim) ihtiyacına yönelik çalışmalar yapılması gerekmektedir. Sanayideki Ar-Ge ve üretime sağlanan teşvik ve desteklerin ihtiyaçlar doğrultusunda düzenlenmesi gerekmektedir. Endüstri 4.0 konusunda gerekli alt yapı belirlenerek entegrasyonda yapılacak çalışmalarla teknolojik ve inovatif üretim sağlanacak, paralelinde nitelikli iş gücü istihdamı artacak, dolayısıyla gelişmiş ekonomilere sahip ülkeler ile aynı platformda rekabet ortamı yakalanacaktır. Endüstri 4.0 entegrasyonundan başta Bilişim ve Enerji olmak üzere tüm sektörler etkilenecektir.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
29.03.2016