EMO Hannover 16-21 Eylül 2013’te
Makine ve Metal İşleme Konusunda Dünyanın Lider Fuarlarından
EMO Hannover Fuarı, Katılımcısına ve Ziyaretçisine Uluslararası Bir Platform Sunuyor
Makina ve Metal İşleme konusunda dünyanın önde gelen ihtisas fuarlarından biri olarak kabul edilen ve 16-21 Eylül 2013 tarihleri arasında gerçekleşecek olan EMO Hannover Fuarının basın toplantısı 15 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleştirldi. VDW Almanya Takım Tezgahları Üretici Derneği Direktörü Dr. Wilfried Schafer ile EMO Fuarının basın toplantısı sonrasında görüşme imkanı bulduk. EMO Fuarı ile ilgili sorularımızı yanıtlayan Dr. Wilfred Schafer şu bilgileri verdi.
EMO Fuarı hakkında bilgi verir misiniz? Katılımcı, ziyaretçi sayısı gibi konularda ilgi verir misiniz?
Wilfried Schafer: EMO Fuarı 1975 yılından beri var. Avrupa Takım Tezgahları Derneği ‘ne (CECIMO) 15 ulusal dernek üye. Bunların arasında Türkiye’de bulunuyor. Bugüne kadar yapılan uygulamalarda fuar hangi ülkede yapılıyorsa o ülkenin ana organizasyonu ana şirket olarak bütün organizasyonu gerçekleştiriyordu. Eskiden Milano, Paris ve Hannover’de gerçekleştiriliyordu. 9 yıl önce Paris’i programdan çıkardık çünkü üreticiler Paris’i fuar alanı olarak istemediler. Dolayısıyla şimdi 2 kez üst üste Hannover’da sonra 1 kez Milano’da düzenleniyor. Hannover’de düzenlendiğinde organizasyonun bütün hepsinden biz sorumlu oluyoruz.
EMO Hannover 2013’e şuan 36 ülkeden 1911 şirket kayıt yaptırdı. Türkiye’den katılan firma sayısı ise şuan 34. EMO Hannover 2011’e Türkiye’den 1057 ziyaretçi gelmişti, bu sene yine benzer rakamlarda kişinin Türkiye’den fuarı ziyaret için geleceğini düşünüyoruz. 2011 yılında 140 bin ziyaretçi fuarı ziyaret etti, 2013 bu sene de yine bu kadar ziyaretçinin fuara geleceğini tahmin ediyoruz.
Bu sene odak ülke olarak Hindistan tanıtılacak ama Türkiye’den bu konuda talep gelirse çok kısa zamanda bunu planlayabiliriz ve çok rahatlıkla bunu yapabiliriz.
Türkiye’den 34 Firma Katılıyor
EMO Hannover 2013’e bu sene Türkiye’den 34 firma katılıyor. Satışlar bitti mi, devam ediyor mu?
Wilfried Schafer: Aslında kayıtların sonuna gelmiş bulunmaktayız ama her zaman olduğu gibi çok geç kayıtlar da oluyor. Bu anlamda kayıtlar halen devam ediyor çünkü birçok şirket son anda fuara katılıyor, yani bu konuda yeterli esneklik göstermek zorundayız. Özellikle daha ölçekli firmalar alan talepleri, 20-30-50 m2 ile sınırlı şirketler bazen fuardan 1 gün önce bile katılmak isteyebiliyor. Bu tür katılımcılara da hazır stand konseptini sunuyoruz, bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir stand sunuyoruz ve bavulunu alıp gelip son dakika olarak fuara katılabiliyor. Kayıtlarımız bu anlamda halen devam ediyor.
Türkiye’den sektör ilgilileri fuara hem katılım hem de ziyaretçi anlamında neden gelmeli?
Wilfried Schafer: EMO’nun ön plana çıktığı en önemli husus, hem katılımcıya hem de ziyaretçiye uluslar arası bir platform sunuyor olmasıdır. Başka ülkelerde böyle olabilecek anlamına gelmiyor, örneğin Asya ülkelerinde fuarlara bakacak olursak bütün konseptlerin farklı olduğunu görüyoruz. EMO’da gerçekten farklı branş ve üretim alanlarının salon olarak dağılımı bile düşünülmüştür. Yani ne üretiyorsanız sizin uluslar arası rakiplerinizle aynı salonda olmanızı sağlıyoruz ki rekabet zaten salonda başlasın ve ilerleme kaydedilsin. EMO size doğrudan rekabet ortamına girebilip başarılı olmasını sağlayabiliyor. Elbette doğru müşteri ile de buluşmanızı sağlıyor. Çünkü iyi bir organizasyon, her şey planlamış ve sizi direkt hedefe yöneltebiliyor. Ayrıca uluslar arası ziyaretçilerle sizi buluşturuyor. Fuarın ziyaretçilerinin %36’sı yurtdışından gelen ziyaretçilerdir. Bunlardan başka EMO’nun büyük avantajlarından biri de üreticilerin temsilcilik kurabilecek insanlarla buluşturuyor olmasıdır.
Diğer büyük bir avantajı da uluslararası ziyaretçiler tarafından ziyaret ediliyor olmasıdır. Bu branşla ilgiliyseniz gerçekten lider fuar olduğunu, bütün uluslar arası yeni trendler, bütün inovasyonları EMO’da görürsünüz. Üreticiler yeni ürünlerini EMO’da göstermek istiyorlar. Çünkü diğer fuarlara göre buradaki ürünleri çalışır vaziyette gösteriyoruz. Çok büyük makinaları kurup ziyaretçilere bütün çalışma prensiplerini tanıtıyoruz. Mesela 2011 yılında bir üretici 8000 metrekarelik bir satanda sahipti ve 50 tane faaliyet gösteren çalışır halinde makinesiyle orada temsil edildi. Sanırım bu bir dünya rekorudur. EMO açısından bu büyük bir avantaj.
Türkiye’nin gelişen ekonomisi hakkındaki gözlemleriniz nelerdir?
Wilfried Schafer: Biz de Türkiye’yi tabi büyük bir ilgiyle izliyoruz ve burada muazzam bir çaba gösterildiğinin farkındayız. Bu tabi siyasi olarak destek bulduğunu söylemek gerekiyor Türkiye açısından. Özellikle imalat sanayinde yani endüstrinin gelişiminde çok önemli bir rol oynadığını görüyoruz. Bunu tedarik sanayinde görüyoruz. Türkiye’nin tedarik sanayisinde de, otomotiv gibi makine üretimi gibi, beyaz eşyada, elektronik eşyada, tıp sektöründe çok büyük bir atak yaptığını söyleyebilirim. Gerçekten önümüzde muazzam bir potansiyel var bu hiç yadsınamaz. Türkiye özellikle Sovyetler Birliğinin dağılmasından bu yana ekonomik olarak büyük bir güç olarak kendini gösteriyor. Bu da bizim tarafımızdan dikkate alınıyor.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
Editör : Özlem Çelebi
12.06.2013