Elektrikli Otomobillerin Madeni Yağ Sektörüne Etkisi
20. yüzyılın sonlarından itibaren, çevre kirliliği ve enerji krizleri küresel sorun haline gelmiştir.
Elektrikli Otomobillerin Madeni Yağ Sektörüne Etkisi
20. yüzyılın sonlarından itibaren, çevre kirliliği ve enerji krizleri küresel sorun haline gelmiştir. Trafikte araç sayısının günden güne artış göstermesi, fosil yakıt tüketimi, karbondioksit salınımı ve çevre kirliliğini de beraberinde getirmektedir. Araç kullanım sayısının her geçen gün artması, egzoz dumanlarının havaya karışması insan sağlığı açısından ciddi olumsuz sonuçlar meydana getirebilmektedir. Yakıtlı araçların sebep olduğu emisyonların çoğunun toksik olması, insan sağlığı açısından ciddi sorunlar yaratmaktadır. Tüm bu sorunları ortadan kaldırmak için uygun alternatif yakıtlarla birlikte elektrikli araçların geliştirilmesi gündeme gelmektedir.
Günümüzde elektrikli araçlara ilgi oldukça büyüktür. Dünyada elektrikli araç üretimi günden güne popüler hale gelmektedir. Elektrikli araçların Pazar payının büyümesi ve dünya genelinde artan araç sayısına bağlı olarak, ulaştırmada kullanılan yakıtın artması, atmosferde kirletici emisyon ve karbondioksit gazı miktarının artışı dolayısıyla iklim değişikliği sorunları, elektrikli araçlara olan ilgiyi arttırarak, Pazar payının da büyümesine olanak sağlamıştır. Bu büyüme ile birlikte elektrikli otomobillerin evrimi geliştirilmiş performans ve verimliliğinin devamı için madeni yağ sektörü ürün yeniliklerine yönelmiştir. Bu yenilikler, enerji verimliliğini koruması amacıyla yağlayıcıların geliştirilmesi için daha fazla araştırma çalışmasına ihtiyaç vardır.
Yakıt tüketimini azaltmak ve küresel sorunu ortadan kaldırmak, elektrikli araçların asıl amacı olarak görülebilir
Bu sebeple bu noktada yapılacak olan araştırma geliştirme çalışmalarının ekonomik açıdan maliyetlerinin yüksek olması ve daha güçlü otomobillerin tercih edilmesi sebebiyle üreticiler, son yıllarda elektrikli otomobile yönelmiştir.
Otomobil sektörü günümüzde öncü bir teknolojiye sahiptir. Aynı zamanda aşınma, sürtünme, yağlama bilimi olarak da bilinen triboloji bilimi ile neredeyse her gün yenilikçi ürünler ortaya çıkmaktadır.
Yağlayıcılar otomotiv sektöründe büyük önem taşımaktadır. Otomotiv sektöründe yapılan, araştırma geliştirme ve yenilik faaliyetlerine göre triboloji bilim dalı oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle son yıllarda büyük ilgi gören elektrikli araçlar, çevreye uyumlu, ekonomik olarak da önemli kazanımlar sağlamaktadır. Bu aşamada genel performans ve verimliliğin devamlılığı için yağlayıcılar optimal olmalıdır.
Yağlayıcıların niteliklerinin sürekli geliştirilmesi için bilim insanları tarafından yapılan çalışmalarda, aşınma önleyici, yüksek direnç gösteren ve elektroniklerde kullanılan polimerlerle uyumluluk kazandırmaya odaklanmaktadırlar. Bu yağların çevreye tamamen uyumlu olması, düşük maliyetli ve güvenilir olması hedeflenmektedir.
Madeni yağ sektöründe yapılmakta olan Ar-Ge çalışmalarında yüksek performanslı sıvılar, araçlara servis ömürleri dahilinde eşlik etmelerini ve kullanıcılara önemli ölçüde fayda sağlayacakları türden ürünler geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bir yağlayıcının elektrik özellikleri, elektrikli araçlarda yaygın olarak görülmekte olan elektrik hasarını minimum seviyeye indirir. Dolayısıyla bir yağlama maddesi geliştirilirken, termal özellikleri de göz önünde bulundurularak, elektrik motorunun termal verimi değerlendirilmelidir. Bu sayede daha yüksek seviyelerde verimlilik elde edilebilir. Bütün bu özelliklerinin yanında yağlayıcı tasarımı geliştirilirken, araştırmacıların yüksek elektrik
iletkenliğini de göz önünde bulundurmaları gerekmektedir. Yüksek elektrik iletkenliği akım kaçağına yol açtığı zaman büyük problemler ortaya çıkabilir. İletkenliğin düşük olması statik yük oluşuma sebep olarak yağlayıcının performansını olumsuz yönde etkilemektedir.
İngiltere düşük karbonlu enerji kullanımını arttırma planlarını hızlandırarak 10 yıl içerisinde benzinli ya da dizel otomobillerin satışını yasaklayacağını duyurmuştur. Aynı zamanda tüm benzinli ve dizel araçların 2040 yılına kadar Fransa’da yasaklanması planlanırken, 2025 yılında ise Atina ve Madrid’de dizel araçlar ve kamyonetlerin yasaklanacağı planlanmaktadır.
Fakat uzmanlar elektrikli araç araştırmalarının henüz yeterli olmadığını ve çalışmaların daha detaylı yürütülmesi gerektiğini savunsa da yakın zamanda elektrikli araçlar tüm dünyada kullanılacak gibi görünüyor.
Ezgi Güneş Gürdal
Lubratech Endüstriyel Yağlar ve Kim. Mad. San. Tic. A.Ş.
Ar-Ge ve Kalite Yöneticisi