Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
CPO Ankara Satınalma ve Tedarik Zinciri Zirvesi, üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD tarafından 22 Ekim’de Ankara Sanayi Odası’nda düzenlendi. Zirve’de, KOBİ’lerimizi uluslararası tedarik zincirilerine taşıyacak olan “Buy from TÜRKİYE” projesi büyük ilgi gördü. TÜSMOD tarafından geliştirilen proje, bir yandan ihracatımızın artmasını sağlarken, bir yandan da satınalmaları yerel firmalara yönlendirdiği için ithalatın azalmasına destek oluyor. TÜSMOD bir sonraki CPO zirvesini 10 Aralık’ta CPO EGE başlığı ile İzmir’de gerçekleştirecek. Meslektaşlarımızı ilgilendiren diğer haberleri emtia fiyat gelişmeleri ve global resesyon beklentileri altında iki ana grupta toplayabiliriz:
Dünya haberine göre, Uluslararası piyasalarda ‘yüksek faiz’ acısı derinleşiyor. Fed’in agresif faiz artırımlarının yol açtığı güçlü dolar, yüksek tahvil faizi furyası yılın ikinci yarısında borsalara ve emtia piyasalarına satış getirdi. Fed’in yarın sona erecek toplantısında beklenti 75 baz puanlık bir artışla politika faizinin yüzde 4.00 seviyesine çıkması yönünde. Yatırımcının kafasında ise şu soru var; “Peki Fed ne zaman havlu atacak?” Uzmanlara göre yanıt petrol ve emtia fiyatları biraz daha gevşediği zaman. Fed, bu yılın başlarında enflasyondan “geçici” olarak değerlendirmeyi bir kenara bıraktı ve fiyatları kontrol etme konusunda harekete geçerek faiz oranlarını mart ayından bu yana 300 baz puan artırdı. S&P 500 borsa endeksi mart sonundan bu yana değerinin yaklaşık yüzde 20'sini kaybetti. Emtiaya bakıldığında bazı metaller yılın zirvesine göre yüzde 30’a yakın kayıp verdi. Petrol fiyatları mart ayında 125 doları aşmışken, 95 dolar bandına çekildi. Ancak fiyatların halen yılbaşına göre yüksek olması, enflasyon söz konusu olduğundan ekonomisini bile riske atmaktan geri durmayan Fed’in frene basmasını engelliyor. Emtia fiyatlarını izleyen S&P GSCI Endeksi yılbaşından bu yana %25’ten fazla yukarıda iken, Brent petrolünün fiyatı sene başına göre %22 yüksek. Petrol düşerse Fed çark eder. Merkez bankasının enflasyona karşı zafer ilan etmesine ve ayağını gazdan çekmesi için petrol ve emtia fiyatlarında gerileme olması gerektiği belirtiliyor. Global Pro Traders CEO'su, kısa süre önce yaptığı açıklamada, bunun çok da uzak bir ihtimal olmadığını söyledi. Emtia fiyatlarında son zamanlarda yaşanan yavaşlamanın, örneğin kereste, tahıl ve ana metaller ve pamuk gibi ürünlerde yaşanan gerilemenin maliyetleri aşağı çekerek tüketici fiyatlarına yansıması bekleniyor. Uzmanlar ayrıca yatırımcıların özellikle petrol fiyatlarını yakından gözlemlemesi gerektiğini söylüyor. Gerçekleşebilecek daha düşük ham petrol fiyatları uzmanlara göre Fed’in para politikası yönünü değiştirebilir. Genel anlamda emtialar, ama özellikle ham petrol en önde gelen enflasyon göstergelerinden biri olarak biliniyor. Ham petrolde yaşanacak bir düşüş Fed’in sıkılaştırma politikasını yavaşlatacak bir unsur olarak gösteriliyor. 2018 ve 2020 yıllarında Fed’in şahin para politikasından çark etmesinin sebebi ham petrol fiyatlarında görülen keskin düşüşler olmuştu. Önümüzdeki yılın emtia fiyat beklentilerine bakıldığında genel görünüm çok da iyi gözükmüyor. Küresel durgunluk eğilimi ve düşen para arzı emtia fiyatların baskılayabilir. Uzmanlara göre bu durum ABD Merkez Bankası’nın politikasını ters yönde değiştirebilmek adına bir zemin yaratabilir. Bununla birlikte, Küresel enerji fiyatlarındaki artış ve resesyon endişeleri üretim üzerinde baskı yaratsa da metal alımı yapmak için ödenen primler Avrupa’da ciddi bir artış gösteriyor. Zira alıcılar, Rus metaline kapıların kapanacağı korkusuyla kesenin ağzını açmak zorunda kalıyor. Özellikle bakır için ödenen primlerin rekor seviyeye çıkacağı öngörülüyor. Londra Metal Borsası (LME) tarafından Rus madencilik sektörüne yönelik olası yaptırımların küresel metal sektöründe şok etkisi yaratacağını belirtiliyor. Rus bakırının Avrupa’da önemli bir payı var. ABD Jeolojik Araştırması'na göre, Rusya geçen yıl dünya toplamının yaklaşık yüzde 3.5'ini oluşturan 920 bin ton rafine bakır üretti. Rus bakırı almama eğiliminin devam edebileceği ve buna yaptırımların da eklenmesiyle Rus bakırının oyunun dışında kalmasıyla primlerin giderek yükseleceği belirtiliyor. Nitekim, bakır üreticileri Aurubis ve Codelco, Rus metalinin yerini alarak Avrupa'da pazar payı elde etmeyi amaçlıyorlar. Avrupalı bakır alıcılarının da gelecek yıl metallerini almak için çok daha fazla ödeyecekleri hesaplanıyor. Alman üretici Aurubis, 2023'teki vadeli teslimatlar için LME peşin fiyatı üzerinden ton başına 228 dolar talep edecek ve bu, bu yılki 123 dolara göre yüzde 85’lik artış anlamına geliyor. Şili devi Codelco ton başına 235 dolarla primleri daha da yukarı çekerken, Avusturyalı Montanwerke Brixlegg düşük karbonlu bakır için 295 euro (289 dolar) primle çıtayı iyice yukarı çekti. Aurubis, primdeki artışı yüksek navlun ve enerji maliyetleri ile düşük görünür bakır stoklarının bir kombinasyonunu olarak açıklamasına karşın, prim artışlarının altındaki neden Rus markalarına alternatif arayışı olarak değerlendiriliyor. Diğer taraftan LME’nin de Rus metaline yasak getirmesi gündemde. ABD’den ithalat yasağı veya Rus tedariklerini yönelik cezalar içeren tarifelerin de dahil olduğu yaptırımlarda en önemli seçeneklerden birinin United Co. Rusal International’ın hedef alınması olduğu belirtiliyor. Goldman Sachs analistleri geçtikleri bilgi notunda “Rus alüminyumuna karşı bir yaptırım senaryosunda, batı alüminyum piyasası aşırı sıkılaşmaya maruz kalacak” derken fi yatların çok daha yükseleceği ve Çin’den daha fazla yarı işlenmiş alüminyum ihraç edileceği tahmininde bulundu.Rusya, Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci alüminyum tedarikçisi konumunda bulunuyor.
AA haberine göre, Emtia piyasası satış baskısından kurtulamıyor. Jeopolitik risklerdeki artış, Çin'de Kovid-19 salgını kapsamında devam eden "sıfır vaka" uygulaması ve enerji krizi nedeniyle yaşanan enflasyonist endişeler gündemin odağındaki yerini koruyor. Merkez bankalarının uyguladığı para politikalarının resesyona yol açacağı uyarıları da giderek yaygınlaşıyor. Söz konusu gelişmelerle emtia piyasasında negatif bir seyir izlenirken, dolara olan talep de gücünü koruyor. Ekim ayı ABD enflasyon verileri, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu yılın kalan iki toplantısında faiz oranlarını yeniden önemli ölçüde artıracağı ve büyümeyi yavaşlatacağı beklentilerini destekledi. Banka'nın kasım ayı toplantısında 75 baz puanlık faiz artışına gideceği ihtimali %98'e yükselirken, 100 baz puanlık artırım beklentileri de fiyatlamalara girdi. Öte yandan, daha önce 50 baz puanlık artırım beklenen Fed'in aralık toplantısına ilişkin fiyatlamalar da 75 baz puan üzerinde yoğunlaştı. ABD'de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), eylülde aylık bazda %0,4 ve yıllık bazda %8,2 ile beklentilerin üzerinde artış kaydetti. Analistler, enflasyonist baskıların ekonomileri yavaşlatacağı ve talebi azaltacağına yönelik endişelerin emtia piyasasında etkisini sürdürdüğünü ifade etti. Metallere de genel olarak aşağı yönlü bir seyir hakim oldu. Tezgah üstü piyasada bakır %0,9 ve kurşun %1,4 değer kazanırken, nikel %4,2, çinko %1,6 ve alüminyum %0,6 değer kaybetti. Beyaz Saray'ın Rus alüminyumuna yaptırım uygulayacağına dair haberlere karşın yüksek enerji fiyatlarından dolayı talebin azalmasıyla alüminyum fiyatları geriledi. Fiyatlardaki düşüşte, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin'deki ekonomik aktivitenin yavaşladığına dair haber akışı etkili oldu. Çin ekonomisindeki yavaşlama, çok sayıda merkez bankasının yüksek enflasyonla mücadele için faiz oranlarını artırmasıyla tetiklenen küresel durgunluk ve talep düşüşü endişelerini kuvvetlendiriyor. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), yayımladığı aylık petrol piyasası raporunda, küresel petrol talebine ilişkin artış öngörüsünü aşağı yönlü revize ederken, dünyanın en büyük petrol üreticisi ve tüketicisi ABD'nin ham petrol stoklarındaki artış öngörüsü de talep endişelerini destekledi ve fiyatları aşağı yönlü baskıladı.
TRT Haber’e göre, IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını "Geçim Kriziyle Mücadele" başlığıyla yayımladı. Uluslararası Para Fonu (IMF), bu yıla ilişkin küresel ekonomik büyüme beklentisini %3,2 olarak korurken, gelecek yıla dair tahmini %2,9'dan %2,7'ye düşürdü. IMF, Türkiye ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme beklentisini ise %4'ten %5'e çıkardı. Küresel ekonominin bir dizi çalkantılı zorluk yaşadığı vurgulanan raporda, yüksek enflasyonun, çoğu bölgede sıkılaşan mali koşulların, Rusya'nın Ukrayna'da sürdürdüğü savaşın ve COVID-19 salgınının ekonomik görünüm üzerinde ağır bir baskı oluşturduğu kaydedildi. Raporda, enflasyonun hedefe düşürülmesi amacıyla salgın sırasında benzeri görülmemiş bir destek sağlayan para ve maliye politikalarının normalleşmesinin talebi soğuttuğu belirtilerek, ekonomilerin büyüyen bir kısmının büyümede yavaşlama veya tam bir daralma içinde olduğu aktarıldı. IMF Şefi Ekonomist Pierre-Olivier Gourinchas, "Avrupa üzerindeki enerji şoku geçici değil. Büyük ekonomiler daha fazla oyalanmamalı, en kötüsü henüz yaşanmadı. 2023'te Almanya ve İtalya resesyona girecek" ifadelerine yer verdi. Euro Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini %2,6'dan %3,1'e yükseltilirken, 2023 yılı tahmini %1,2'den %0,5'e düşürüldü. Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın 2022 yılı büyüme tahmini %1,2'den %1,5'e, Fransa'nın %2,3'ten %2,5'e, İtalya'nın %3'ten %3,2'ye ve İspanya'nın %4'ten % 4,3'e çıkarıldı. Almanya ve İtalya ekonomilerinin gelecek yıl ise sırasıyla %0,3 ve %0,2 daralacağı tahmin edilirken, gelecek yıla ilişkin büyüme beklentileri Fransa için %1'den %0,7'ye ve İspanya için %2'den %1,2'ye düşürüldü. Bu yılın ilk yarısında daralma gösteren ABD ekonomisinin 2022 yılına ilişkin büyüme beklentisi %2,3'ten %1,6'ya indirildi. Ülke ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini ise %1 olarak korundu. İngiltere'nin 2022 yılı büyüme tahmini %3,2'den %3,6'ya yükseltilirken, 2023 beklentisi %0,5'ten %0,3'e çekildi. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri grubunda ise Çin'in bu yıla ilişkin ekonomik büyüme beklentisi %3,3'ten %3,2'ye indirildi. Çin ekonomisinin 2023 yılı büyüme tahmini de %4,6'dan %4,4'e çekildi. Hindistan ekonomisinin bu yıla dair büyüme beklentisi %7,4'ten %6,8'e düşürülürken, gelecek yıla ilişkin büyüme tahmini %6,1 olarak sabit bırakıldı. Rusya ekonomisinin ise bu yıl %3,4 ve gelecek yıl %2,3 küçüleceği tahmin edildi. IMF, temmuz ayındaki tahminlerinde Rusya ekonomisinin 2022'de %6 ve 2023'te %3,5 daralacağını öngörmüştü. Bu revizyonlarla yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelik büyüme beklentisi 2022 için %3,6'dan %3,7'ye çıkarılırken, 2023 için %3,9'dan %3,7'ye çekildi.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Ekim ayını %1.65’lik düşüş ile 7.520 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %16.36’lık artış gösterdi. Uzmanlara göre bakır stoklarındaki düşüş arz kesintileri ile birlikte fiyatlara yukarı yönlü baskı uygulayacak. Bununla birlikte Amerikan Merkez Bankasının faiz arttırımına devam edeceği sinyalleri ve global resesyon beklentisi tüm metallerde olduğu gibi bakır fiyatlarına da aşağı yönlü baskı uyguluyor. Uluslararası Bakır Çalışma Grubu (ICSG) küresel bakır piyasasında 2023 yılında arz fazlası oluşmasını beklediğini bildirdi. Küresel bakır piyasasında bu yıl 325 bin ton açık ortaya çıkacağını tahmin eden ICSG, 2023 yılında ise 155 bin ton arz fazlası görülmesini beklediğini bildirdi. 2022 yılında küresel bakır madeni üretiminin 21 milyon 897 bin ton, rafine bakır üretiminin 25 milyon 495 bin ton olması beklenirken, tüketimin 25 milyon 823 bin ton olacağı tahmin edildi. 2023 yılında ise rafine bakır üretiminin 26 milyon 344 bin tona, tüketimin de 26 milyon 189 bin tona çıkacağı öngörüldü. Avrupa'nın en büyük bakır üreticisi Aurubis, CEO'su Reuters'e verdiği demeçte, Londra Metal Borsası'nın (LME), tüketicilerin kaçınması nedeniyle depoların dolma riski nedeniyle Rus metaline derhal yasak getirmesini istiyor. Batılı ülkeler, Ukrayna'nın işgalinden bu yana Rusya'ya yaptırımlar uyguladılar, ancak şimdiye kadar Rus metali satın alma konusunda herhangi bir kısıtlama yok. Ancak sektörde, tüketicilerin Rus metallerinden kaçınması nedeniyle ürünün LME depolarına akabileceğine dair endişeler var. Dünyanın en büyük emtia borsalarından biri olan London Metal Exchange (LME) tarafında Rus metallerine getirilen kısıtlama kararına rağmen Çinli alıcılar için sipariş alındığı belirtildi. Londra'nın metal Borsası Rus metallerine kapılarını tamamen kapatamadı. Bloomberg'e konuşan kaynaklar London Metal Exchange (LME) depolarında bulunan bakır stoklarının yarısının geçen üç hafta içinde sipariş edildiğini belirtti. Bu bakırın büyük bölümünün Rusya kökenli olduğu biliniyor. İşlemi gerçekleştiren piyasa aktörlerinin söz konusu siparişleri Çinli alıcılara satmayı planladığı belirtildi. Bloomberg'in haberine göre söz konusu sipariş miktarının 70 bin ton olduğu ifade edildi. LME verileri daha önce depolardaki bakırın yaklaşık yüzde 80'inin Rusya kökenli olduğunu işaret etmiş, ancak LME yetkilileri bu konuda yorum yapmaktan kaçınmıştı. LME Ekim ayı başında Rus şirketlerin LME depolarına yeni bakır ve çinko teslimatı yapmasını yasaklama kararı almıştı. Bu adım, Ukrayna savaştan beri LME’den Rusya’ya yönelik devreye alınan en net yaptırım olmuştu. Bu karar, küresel ekonomide yavaşlama beklentisi ve Çin’de pandemi kısıtlamalarının inşaat sektörüne darbe vurmasıyla bu sene düşen sanayi metallerini desteklemişti.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Ekim ayını %0.76’lık artış ile 2.196 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %76.48’lik artış gösterdi. BloombergHT haberine göre, ABD'nin Rus alüminyumuna yönelik tam bir yasak hazırlığında olduğu belirtildi. Gerçekleşmesi durumunda yasağın batı alüminyum piyasasında aşırı bir sıkılaşmaya neden olarak fiyatların çok daha yükselmesine neden olacağı belirtiliyor. ABD'nin Rus alüminyumuna yönelik tam bir yasağı, halihazırda birden fazla kesintiden etkilenen küresel pazarı altüst etmekle tehdit ederken dikkatler Çin'in oluşacak potansiyel bir arz boşluğunu nasıl doldurabileceğine çevrildi. Aralarında Nicholas Snowdon’un da olduğu Goldman Sachs analistleri geçtikleri bilgi notunda “Rus alüminyumuna karşı bir yaptırım senaryosunda, batı alüminyum piyasası aşırı sıkılaşmaya maruz kalacak” derken fiyatların çok daha yükseleceği ve Çin’den daha fazla yarı işlenmiş alüminyum ihraç edileceği tahmininde bulundu. ABD’den ithalat yasağı veya Rus tedariklerini yönelik cezalar içeren tarifelerin de dahil olduğu yaptırımlarda en önemli seçeneklerden birinin United Co. Rusal International’ın hedef alınması olduğu belirtiliyor. Rusya, Çin’den sonra dünyanın en büyük ikinci alüminyum tedarikçisi konumunda bulunuyor. Alüminyum fiyatları, Rusya'nın saldırısının hemen ardından Mart ayında rekor seviyeye yükselmiş, ancak Rus metalinin büyük ölçüde küresel piyasalara akmaya devam etmesiyle gerilemişti. Borsagundem.com’un derlediği bilgilere göre hafta başından bu yana Londra Metal Borsası’nda (LME) alüminyum fiyatları düşüş gösterdi, stoklar arttı. Rus menşeli alüminyumun potansiyel bir dampingi emtia piyasalarında endişeye yol açıyor. Rusya menşeli metalin potansiyel dampingini durdurmak ve hem altyapı geliştirme hem de gayrimenkul inşasında Çin talebini yükseltmek için bir eylem olmadığı sürece emtia uzmanı piyasalarda bir toparlanma beklemiyor. Emtia uzmanı, ABD'li üretici Alcoa gibi alüminyum üreticilerinin ve Avrupa'daki birçok müşterinin, çoğunlukla artan enerji fiyatları nedeniyle daha yüksek operasyonel maliyetlerle karşı karşıya olduğunu söyledi. CBA Madencilik ve Enerji Emtiaları Analisti stoklar yükselirken LME’nin alüminyumun kaynağının nerede olduğunu açıklamadığını, baz metal fiyatları halihazırda resesyon endişelenilirken küresel stoklardaki artışın kötü bir işaret olduğunu söyledi. ING’nin Emtia Stratejisti , ABD’nin Rus üretici Rusal'a karşı yaptırım uygulamaya devam etmesi halinde, küresel alüminyum tedarik zincirleri için olumsuz sonuçlar oluşabileceğini söyledi.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Ekim ayını %2.41’lik azalış ile 21.710 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %1.18’lik azalış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Kasım 2022 prim fiyatlarını; 430 kalite için 40 EUR/ton azalış, 304 kalite için 31 EUR/ton artış ve 316 kalite için 182 EUR/ton artış ile açıkladı. Uluslararası Nikel Çalışma Grubu (INSG) tarafından hazırlanan rapora göre, küresel nikel talebinin 2023 yılında %11,4 artarak 2022 yılı için öngörülen 2 milyon 892 bin tondan 3,22 milyon tona çıkması bekleniyor. 2023 yılında küresel nikel üretiminin 3 milyon 36 bin tondan 3 milyon 387 tona yükseleceğini tahmin eden INSG, 2022 yılında 144 bin ton olacağı öngörülen arz fazlasının 2023'de 171 bin ton seviyesinde gerçekleşeceğini öngördü. FinansGündem haberine göre, Endonezya, nikel ve diğer önemli pil ham maddeleri için OPEC benzeri bir kartelin oluşturulmasını planlıyor. Güneydoğu Asya ülkesinde yer alan madenler elektrikli otomobil yapımında kritik öneme sahip olan bataryaların ham maddeleri niteliğinde. Danışmanlık firması CRU’ya göre Endonezya dünyanın küresel rafine nikel arzının %38’ini üretiyor ve dünyanın en büyük üreticisi konumunda. Güneydoğu Asya ülkesi dünya metal rezervlerinin dörtte birini elinde bulunduruyor. Nikel ticaretinde küresel fiyatları kontrol etmek amacıyla bir kartel oluşturma girişimi kolay olmayacak. Zira Rusya, pillerde kullanılan yüksek saflıkta nikelin beşte birini tedarik ederken, Kanada ve Avustralya da diğer büyük üreticiler arasında bulunuyor. Bununla birlikte, nikel madenlerinin önümüzdeki yıllarda Endonezya'nın en büyük büyüme kaynağı olması bekleniyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Ekim ayını %7.69’luk azalış ile 2.755 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %15.10’luk azalış gösterdi. Uluslararası Kurşun ve Çinko Çalışma Grubu (ILZSG) Ekim ayında yaptığı açıklamada, küresel rafine kurşun ve çinko piyasalarının hem 2022 hem de 2023'te büyük olasılıkla açık vereceğini söyledi. ILZSG, rafine kurşun metale yönelik küresel talebin 2022'de arzı 83.000 ton aşacağını; 2023'te ise 42.000 tonluk daha küçük bir açığın beklendiğini söyledi. ILZSG, çinkonun sırasıyla 2022'de 297.000 ton ve 2023'te 150.000 ton açık vereceğini de sözlerine ekledi. S&P Global consensus fiyat tahminine göre Çinko fiyatları 2023 yılında %13.92 ve 2024 yılında %5.15 düşüş gösterecek.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Ekim ayını %4.13’lük artış ile 1.965 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %15.65’lik azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %14.52’lik düşüş ile 17.695 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %14.09’luk azalış gösterdi. Dünyanın en büyük kalay ihracatçısı olan Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya, metal cevherlerini işleme sektörüne yatırımları desteklemek için yine bir ‘yasak’ planlıyor. Daha önce aldığı nikel cevheri ihracat yasağı kararıyla nikel cevherini işleme tesisleri kurulmasına büyük yatırımlar çeken ülke, bu kez kalay için benzer bir adım atma aşmasında. Endonezya, kalay üretiminin yalnızca %5'ini işleyebilirken topraklarından çıkardığı kalayın %95’ini yüksek saflıkta külçeler olarak yurtdışına satıyor. Endonezya Madencilik Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili geçtiğimiz günlerde, ülkedeki kalay endüstrisine ihracat yasağına hazırlıklı olmaları çağrısı yapıldığını söyledi. Endonezya'nın metal ihracatını ne zaman durduracağı konusunda net açıklama yapılmazken, yakında yasağın devreye girebileceği belirtiliyor. Ülkenin nikel cevheri yasağı sektöre büyük yatırım çekmiş ve bu politikayı boksit ve kalay için tekrarlamak istediğini defalarca söylemişti. Amaç yatırım çekmek Endonezya, yatırımcıları üretim tesisleri kurmaya ve rafine kalayı başka ürünlere dönüştürmek şekilde geliştirmeye teşvik etmek istiyor. Endonezya, 2014 sonundan itibaren kalay cevheri ihracatını yasaklayarak halihazırda yüksek saflıkta rafine kalay ihraç ediyor. Ticaret bakanlığı verilerine göre, kalay çubukları, lehim çubukları ve teller ihracatı yapılıyor. Yasak, Endonezya'nın nikel, kalay, bakır ve boksit gibi maden kaynaklarını ucuz hammaddeler olarak satmak yerine daha yüksek katma değerli ürünleri ihraç etme planının bir parçası. Yönetim bu kapsamda kalay şekillendirme endüstrilerine ve kalay kimyasal üretimine yatırım aramaya odaklanabilirler. Hükümet verilerine göre, Endonezya'nın zaten kalay ve kalay kaplama üretim tesisleri var, ancak kalay veya kalay tozu gibi ürünler için başka şekillendirme tesisleri yok. Çin, bu yılki sevkiyat verilerine göre Endonezya kalay çubuklarının en büyük ithalatçısı. Bu ülkeyi Singapur, Hindistan ve Güney Kore izliyor. Diğer alıcılar arasında Hollanda, Belçika ve Türkiye bulunuyor.
Demir Cevheri fiyatları, Ekim ayını %14.58’lik düşüş ile 82 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Ekim ayında %1.53 geriledi. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Ekim ayında %0.47’lik artış kaydederken, 2022 yılındaki değişimi %27.39 düşüş yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Ekim ayında %0.80’lik artış gösterirken, 2022 yılındaki değişimi %8.08 düşüş yönlü oldu. Analistlere göre, Demir cevheri vadeli işlemleri, Çin'de sanayi karlarının düşmesinin çelik hammaddesine yönelik kasvetli talep görünümüne katkıda bulunmasıyla düşüş yaşadı. Çin'in katı sıfır Kovid politikasını gevşeteceğine dair umutlar sönerken, çelik üretim hammaddelerine olan talebin azalması sonucu düşerken spot fiyatlar 11 ayın en düşük seviyesine geriledi. Analistler, virüs risklerinin yıl sonuna kadar sanayi kar büyümesi üzerinde belirleyici olmaya devam edeceğine dikkat çekerken; emlak sektörü durgun kaldığı sürece Çin çelik talebinin önemli ölçüde toparlanma olasılığının düşük olduğunu kaydetti. Bununla birlikte, nihai ürünler konusunda aşırı karamsar olunmaması konusunda uyardı.
Plastik ve Kauçuk:
Ekim ayında plastik fiyatlarında ortalama %0.87’lik azalış görülürken, en yüksek azalış %4.85 ile PET fiyatlarında görülürken, bunu %2.80 düşüş ile PS ve %2.48 ile EVA takip etti. En yüksek artış ise %2.58 ile PE fiyatlarında görüldü. Chemorbis Türkiye haberlerine göre; Oyuncular, Türkiye’nin PP, PVC ve PE piyasalarında Kasım ayı için zayıf beklentilerini dile getiriyor. Zira yurtiçi ve yurtdışındaki bir dizi aşağı yönlü faktörün varlığı tekliflerin gerileyeceği yönünde beklentilere yol açtı. Zorlu ekonomik koşulların tüketimi azaltması üretim kesintilerinin önüne geçerken, 4. çeyrek için umut verici olmayan talep görünümü ister istemez havayı şekillendirdi. 4. çeyrek için ortaya çıkan kasvetli talep görünümüne ve navlun düşüşüne ek olarak, Çin, Güneydoğu Asya, Hindistan ve Avrupa’daki zayıf trendler, Türkiye’deki havayı da olumsuz etkiledi. Global emtia piyasalarını çevreleyen resesyon endişeleri, artan enerji maliyetleriyle birleşerek birçok piyasada faaliyetlerin azalmasına neden oldu. Ayrıca oyuncular, ilerleyen dönemde ABD’li ve Rus tedarikçilerin PVC ve PE için stok boşaltabileceği olasılığını da göz ardı etmiyor. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi halinde, tedarikçiler arasındaki rekabet kızışacak ve söz konusu durum piyasalar üzerinde ek bir baskı oluşturacak. Oyuncular, “Suudi Arabistanlı PP satıcıları için, talep vasat kaldığı sürece stok birikmesi kaçınılmaz olacak,” şeklinde konuştu. PP fiyatları, Orta Doğu ve Avrupa’daki planlı ve beklenmedik duruşlara rağmen çoğu tür için Ekim ayının ortasından bu yana gevşiyor. Elyaf türü, türev piyasalardan, özellikle halı ve tekstil endüstrilerinden mütemadiyen zayıf seyreden talep nedeniyle yumuşama eğilimine öncülük etti. Bunu takiben PP rafya teklifleri, fiyatların dip yaptığı yönündeki söylemler ekseninde alıcıların pazara döndüğü Eylül ayına kıyasla azalan talep karşısında hafif geriledi. ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, ithal Suudi Arabistan malı PP rafya ve elyaf fiyatları Eylül ayı sonuna kıyasla sırasıyla %2 (15$/ton) ve %8 (90$/ton) civarında düştü. Düşen alım gücü ve artan kullanım maliyetleri her iki tür için de talebi vursa da, elyaf tekliflerinin daha belirgin inişi rafya uygulamalarına kıyasla daha yavaş olan son talebi yansıttı denebilir. Türkiye’nin PVC piyasası yaz sonunda bir toparlanma yaşadı. Öyle ki azalan ithal arz ve hazır tedarik, satıcılara uzun ve dramatik bir düşüş döneminden sonra güven tazeletti. Ancak, Ekim ayında talepsizliğin bir kez daha ön plana çıkması toparlanmayı kısa soluklu kıldı. ChemOrbis verileri, gümrükten muaf PVC K67 piyasasının Ekim ayı boyunca 100$/ton (%10) düşüş kaydettiğini gösteriyor. Olumsuz ekonomik koşullardan kaynaklanan genel durgunluğa düşük sezon ve Avrupa’dan beklenmedik şekilde artan hacimler eklendi. Nitekim, bölgedeki artan kostik talebi ve fiyatları, Avrupa’dan Türkiye’ye PVC arzının gevşemesine neden oldu. Mısır’dan gelen rekabetçi fiyatlar, bölgedeki fahiş enerji maliyetlerine rağmen Avrupa teklifleri üzerinde baskı kurdu. Bu arada, Rus tedarikçilerin devam eden yokluğu, gümrük vergisine tabi K67 için düşüşleri sınırlandırdı ve fiyatlar bu ay 55$/ton (%6) düştü. Yine de, ABD’li PVC üreticilerinde biriken stoklar ve Asya piyasalarını kasıp kavuran düşüş eğilimi, Türkiye de dahil olmak üzere önde gelen piyasalarda havaya sirayet etti. PE fiyatları, Ekim ayında talebin canlanması ve global arz kesintilerinden destekle yükseldi. Faaliyetler, yaz sezonuna meydan okuyan uzun bir durgunluk dönemi sonrası Ekim ayında PP’ye kıyasla daha iyi performans gösterdi. Yine de, global resesyon endişeleri sebebiyle alım ilgisi ay ilerledikçe giderek azaldı. ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, Orta Doğu menşeli PE fiyatları Ekim ayının sonundan bu yana türe bağlı olarak 45-60$/ton (%4-5,5) yükseldi. Bununla birlikte havanın son dönemde kırıldığı görülüyor. Bu durumun ardında türev piyasalardan gelen düşen talep, yıl sonu durgunluğu ve yurtiçi üretici Petkim’in beklenen dönüşü yatıyor. Bazı Orta Doğulu PE üreticileri, Kasım’da piyasaya stabil fiyatlarla yaklaşmayı planlasa da, işlemlerin indirimlerle sonuçlanması muhtemel. Çin ve G. Doğu Asya’ya Kasım PP ve PE teklifleri, ilave düşüşün sinyalini veriyor. Hem bölgedeki hem de denizaşırı poliolefin tedarikçileri, Kasım ayı için Çin ve Güneydoğu Asya’ya stabil veya gevşeme eğilimli tekliflerle yaklaştı. Fiyatlandırma politikalarının ana nedeni olarak, duruşlar nedeniyle ithal mallar için tedarik sınırlı kalsa da bu piyasalardan gelen durgun talebi gösterdiler. ChemOrbis Fiyat Endeksi verilerine göre, Çin, Güneydoğu Asya ve Hindistan’da PVC fiyatları, geçen yıl Ekim başında ulaştıkları tarihi zirvelerden bu yana yaklaşık %60 düşüş kaydetti. Bu arada, Avrupa’da düşüşler Nisan ayında başladı. O zamandan bu yana, Kuzeydoğu Avrupa ve İtalya’nın spot piyasalarındaki fiyatlar %15 civarında düştü.
Enerji ve Petrol:
Kasım ayında Doğalgaz ve Elektrik için tarife değişikliği yapılmadı. TGRT Haber’e göre, Kasım ayının ilk günü ile birlikte doğal gaza zam yapılıp yapılmayacağına ilişkin belirsizlik son buldu. Yeni ayın ilk gününde doğal gaz için kasım ayı tarifesi açıklandı. BOTAŞ tarafından yapılan açıklamada herhangi bir zam kararı çıkmazken böylece 2 aydır doğal gaz fiyatlarına yönelik herhangi bir fiyat değişikliği yaşanmadı. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesi üzerinden yaptığı açıklama ile kasım ayına ilişkin doğal gaz tarifesini duyurdu. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine kasımda uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğal gaz için 4 bin 80 lira oldu. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğal gaz fiyatı 7 bin 124 lira, kademe 2 için ise 15 bin 833 lira olarak belirlendi.Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 20 bin 625 olarak açıklandı. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni düzenleme ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca (EPDK), elektrikte mesken, tarımsal sulama ve diğer tüketici gruplarına yönelik son kaynak tedarik tarifesi tüketim miktarları belirlendi. Son Kaynak Tedarik Tarifesinin Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ'de yer alan tüketim miktarı, 2023 yılı için mesken ve tarımsal faaliyetler tüketici grubuna yönelik yıllık 100 milyon kilovatsaat ve diğer tüketici gruplarına yönelik yıllık 1 milyon kilovatsaat olarak uygulanacak. EPDK, aynı tebliğde yer alan ve 1 Ocak 2019'dan itibaren 1,0938 olarak uygulanan enerji tedarik maliyeti dışındaki diğer tüm maliyetler ile makul kar dikkate alınarak belirlenen katsayıyı (KBK) ise sabit tuttu. Öte yandan, EPDK gelecek yıl uygulanacak doğal gaz piyasası serbest tüketici olma sınırında değişikliğe gitmedi. Bu kapsamda, 2015'teki doğal gaz piyasası serbest tüketici sınırı, 2023 yılı boyunca uygulanmaya devam edecek. Konut tüketicileri için serbest tüketici olma sınırı yıllık 75 bin metreküp olarak belirlenmişti. Söz konusu kararlar 1 Ocak 2023 itibarıyla yürürlüğe girecek. ABD doğalgaz fiyatları, artan üretimin boru hattı şebekelerini bunaltması ve bölgedeki arzı tutması nedeniyle 2020'den bu yana ilk kez sıfırın altına düştü. Goldman Sachs, Avrupa’da ülkelerin geçici olarak tedarik üstünlüğü sağlamasıyla, bölgede gaz fiyatlarının önümüzdeki aylarda %30 civarında düşeceğini öngörüyor. Goldman Sachs tarafından geçen hafta yayınlanan araştırma notuna göre, aynı gösterge fiyatın 2023'ün ilk çeyreğinde megavat saat başına 85 euroya düşmesini bekliyor. Son raporlar, Avrupa'da LNG kargolarını boşaltmayı bekleyen yaklaşık 60 gemiye işaret ederken Gas Inftastructure Europe (Avrupa Gaz Altyapısı) tarafından derlenen en son verilere göre, Avrupa'daki depolama seviyeleri %94 seviyesinde gerçekleşiyor. Goldman Sachs analistleri araştırma notunda, "Emtia ekibimiz, depolama seviyeleri yeniden inşa edildiğinden önümüzdeki yaz keskin bir şekilde yükselmeden önce ilk çeyrekte 85 euroya kadar düşüş öngörüyor" dedi. Tahminleri, fiyatların Temmuz ayı sonuna kadar megavat saat başına 250 euronun biraz altına yükseleceğine işaret ediyor.
Yurtiçi pompa fiyatları Ekim ayında, Motorin’de %14.10 ve Benzin’de %7.33 oranında artış gösterdi. Bu şekilde Motorin ve Benzin arasındaki fiyat farkı 5.73 TL’e çıkmış oldu. AA haberine göre, EIA'nın "Ekim 2022 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"nda, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 102,09 dolar olacağı tahmin edildi. Bu rakam eylül ayı raporunda 104,21 dolardı. Raporda, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatının da bu yıl için 95,74 dolar olacağı öngörüldü. WTI'nın varil fiyatı eylülde 98,07 dolar olarak tahmin edilmişti. Gelecek yıl ise Brent türü ham petrolün varil fiyatının 94,58 dolar, WTI türü ham petrolün varil fiyatının ise 88,58 dolar olması bekleniyor. Rapora göre, ABD'de günlük ortalama ham petrol üretiminin bu yıl yaklaşık 11 milyon 750 bin varil olması bekleniyor. Geçen yıl bu miktar, yaklaşık 11 milyon 250 bin varil olarak kayıtlara geçmişti. Üretimin 2023'te ise 2019'un rekor üretim seviyesi olan 12 milyon 300 bin varili aşarak 12 milyon 360 bin varile çıkabileceği hesaplanıyor. Küresel petrol arzının bu yıl günlük 99 milyon 900 bin varil olacağı, gelecek yıl da 100 milyon 730 bin varile çıkacağı tahmin ediliyor. Küresel petrol talebinin ise bu yıl günlük 2 milyon 100 bin varil artarak 99 milyon 550 bin varile ulaşması bekleniyor. Gelecek yıl bu rakamın günlük 1 milyon 500 bin varil artışla 101 milyon varil olacağı öngörülüyor. Citi Research ise yayınladığı raporda, petrol fiyatlarının Aralık ayına girerken yükselmesini beklediklerini ifade ederek, 2022 dördüncü çeyrek ve 2023 ilk çeyrek için petrol fiyat tahminlerini 4-6 hafta önceki beklentilerine göre yukarı yönlü revize etti. Brent petrolünde 2022 dördüncü çeyrekte ortalama fiyatın 97 dolar/varil olacağını tahmin eden Citi, 2023 ilk çeyrekte ortalama fiyatın 95 dolar/varil seviyesinde gerçekleşeceğini öngördü. 2023 dördüncü çeyrekte Brent petrolü için ortalama fiyatın 82 dolar/varil seviyesine kadar gerileyeceğini de tahmin eden Citi, 2023 yılının tamamı için ortalama fiyatı 88 dolar/varil olarak tahmin etti.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Ekim 2022 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %0.39’luk artış ile 18,63 TL; EUR döviz satış kuru bazında %1.85’lik artış ile 18,51 oldu. EUR/USD paritesi ise Ekim ayında %1.45 artarak, 0.9937 seviyesine yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos tarihli Piyasa Katılımcıları Anketine göre cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 19,51 TL iken, bu anket döneminde 19,82 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 22,07 TL ve 23,61 TL olarak gerçekleşmiştir. Dünya haberine göre, Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Banka Notlarından Sorumlu Global Başkanı, dünyanın en büyük bankalarının da zorlu bir sürece girdiğini, başka yerlerde de dolarize olmuş bankacılık sektörlerinin bulunduğunu, ancak Türkiye’nin geniş bir bölge içinde kur risklerine karşı en kırılgan ülke olduğunu söyledi. Bankaların yabancı para likiditeye erişimlerinin TCMB’ye daha bağımlı hale geldiğini belirten Fitch’in Türk Bankalarından Sorumlu Direktörü de makro ihtiyati düzenlemeler göz önüne alındığında, kredi büyümesinin kısa vadede yavaşlamasını beklediklerini söyledi. Fitch’e göre, TCMB’nin 2023’te para politikasını eninde sonunda sıkılaştıracak. EUR/USD paritesi konusunda analistlerin genel görüşlerine baktığımızda, EURO bölgesinin kısa vadede çok fazla sorun ile uğraşması ve bu sebeple paritenin yılsonuna kadar 1’in altında kalması bekleniyor.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2022 yılı Ekim sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %5,69; bir önceki yılın Aralık ayına göre %77,27 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %121,60 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2022 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %7,83, bir önceki yılın Aralık ayına göre %96,74, bir önceki yılın aynı ayına göre %157,69 ve on iki aylık ortalamalara göre %122,93 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %162,06, imalatta %122,97, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %554,56 ve su temininde %109,45 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %123,12, dayanıklı tüketim malında %98,65, dayanıksız tüketim malında %132,88, enerjide %417,61 ve sermaye malında %95,61 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %3,49, imalatta %3,19, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %32,55 ve su temininde %2,80 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,38, dayanıklı tüketim malında %2,29, dayanıksız tüketim malında %4,30, enerjide %26,50 ve sermaye malında %3,10 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %67,83 ile diğer ulaşım araçları, %80,73 ile giyim eşyası, %82,44 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %554,56, ham petrol ve doğal gaz %252,78, diğer metalik olmayan mineral ürünler %214,12 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en düşük artış; %0,25 ile metal cevherleri, %0,35 ile ana metaller, %1,08 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %32,55, ham petrol ve doğal gaz %8,03 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.