Dirinler Makina, 5 Kıtada 55 Ülkeye İhracat Yapıyor
Dirinler Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dirin, 1952 yılından itibaren sanayi ve ticari faaliyetlerini sürdüren Dirinler Makina’nın bugün 5 kıtada 55 ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini söyleyerek Dirinler Makina’nın hedefleri ve Türk makina sektörü hakkında önemli bilgiler verdi.
Şirketinizin kuruluş ve gelişim süreci hakkında kısaca bilgi verir misiniz? Çalışma alanınız ve markalarınız hakkında açıklama yapar mısınız?
Mustafa Dirin: 1952 yılında rahmetli Cemal DİRİN tarafından kurulan firmamız o yıllarda eksikliği duyulan ağır vasıtalarda alt takım tamiratı konusunda ağırlıklı çalıştı. Tezgâh satın almanın pahalı olduğu 55’li yıllarda kendi ihtiyacı olan ilk torna tezgâhını 1955 yılında üreterek, talep eden müşterileri için özel üretimini sürdürdük. 60’lı yıllarda marangoz makineleri üretimine başladık. İlk planya (vargel) tezgâhını 1966’da ürettik. Bunları Türkiye’nin çeşitli şehirlerine pazarladık.1967’li yıllarda otomotiv sanayinin gelişmesi ile birlikte vargel tezgahlarının yanında eksantrik pres tezgahı talepleri de arttı. 1967 yılında eksantrik pres üretimine başladı. Artan talepler doğrultusunda 1970 yılında Çamdibi’ndeki fabrikamıza taşındık. 1974 yılında dökümhanemizi kurduk. 1976 yılında İlk çelik konstrüksiyonlu eksantrik pres tezgahını,1978 yılında pnömatik kavramalı eksantrik pres imalatını gerçekleştirdik. 1976 yılında ilk anonim şirketimizi kurduk. Cemal Dirin Torna atelyesi, Dirinler Makine Sanayi Kollektif Şirketi ve Dirinler Makine Sanayi A.Ş. diye 3 firmamız oldu. Bu firmalarımız 1983’te Dirinler Makine Sanayi, Dirinler Döküm ve Dirinler Sanayi Makineleri Anonim Şirketi olarak hizmete devam ettik. 1985’te süregelen ihracatımızın aksamaması için TÜV’den UVV Sertifikasını aldık ve 1991’de Çiğli Atatürk Organize Sanayiindeki yerimize taşındık.
1993’te hidrolik pres üretimine de başlayarak, 1994‘te Türkiye’de ilk CE sertifikasını alan makine üreticisi olduk. Grup Şirketlerimizi büyüterek, 1999’da bünyemize LUPAMAT kompresörleri imal eden Maksaş A.Ş. ve Kompaş A.Ş.’yi kattık. 2003 yılında ISO 9000-2000 Kalite Belgesini aldık. Bugün, 25 tondan 1000 tona kadar pres üretmenin ve üretimini yaptığımız makinelerin 5 kıtada 55 ülkede çalışmasının gururunu yaşıyoruz. Dirinler markası ile preste, Drinns devam etmektedir.
Makina sektöründe Dirinler’i ön plana çıkaran faktörler nelerdir?
Mustafa Dirin: Sektörde “Tecrübemiz” ve “Kalitemiz” ile ön plana çıkmaktayız. 61 yıldır pres sektöründe ve CNC kontrollü talaşlı imalat tezgahlarında faaliyet göstermekte olan firmamız başta otomotiv ve beyaz eşya olmak üzere savunma, havacılık, kalıp, metal çelik sanayi, tekstil, mobilya, inşaat sanayi, plastik-kauçuk, elektrik-elektronik ve ısıtma-soğutma ana ve yan sanayine hizmet vermektedir. Dirinler markamızla eksantrik pres, hidrolik pres, kemik eklemli form pres ve yüksek hassasiyetli hızlı presler üretmekteyiz. Drinns markamızla CNC kontrollü talaşlı takım tezgahları üretmekteyiz. Üretmekte olduğumuz makinalar, uzun ömürlü ve kaliteli olmaları ile bilinmektedir. Bunlar ise bizim tercih edilmemizdeki en önemli nedenlerdir.
2013 yılı Dirinler Makina için nasıl geçti? 2012 yılında yaptığınız yatırımların 2013 yılına yansıması nasıl oldu?
Mustafa Dirin: Vizyonu devamlı “gelişim” olan dinamik bir ekibe sahibiz. Misyonumuz ise “yenilik”tir. Ülkemize yenilik getirmek ve hizmet etmektir. 2012 yılında da aynı felsefe ile çalıştık. Yine bu doğrultuda 2013 yılında kapasite artırımına devam ettik. Kapasite artırımı yanında yeniliklere de yer verdik.
Ar-Ge ve Ür-Ge faaliyetlerinizden bahseder misiniz?
Mustafa Dirin: Şu anda 7-8 projemizi aynı anda sürdürmekteyiz. Projelerimiz arasında servo pres, yüksek hızlı pres, kemik eklemli pres ve 36 eksenli CNC kontrollü freze tezgahı yer almaktadır. Her ürettiğimiz makine Ar-Ge’si her daim yapılmaktadır. Amaç; kullanılabilirliği, verimliliği yüksek, arıza katsayısı sıfır ve dayanıklılığı uzun ömürlü olan makinelerdir. Bunları ise Ür-Ge çalışmalarımızla desteklemekteyiz.
Şirketinizin 2013 yılı hedef ve beklentileri hakkında açıklama yapar mısınız? Yeni ürün veya yatırımlarınız olacak mı?
Mustafa Dirin: Yapılandırdığımız servisimiz ile kaliteyi, güveni, kesintisiz hizmeti müşterilerimize ürünün yanında sunma kararlılığımız ile üretim kapasitemizi yükselterek pazar payımızı arttırmak başlıca hedefimizdir. Elbette, bizim de kısa ve uzun vadeli hedeflerimiz var. Kısa vadeli hedeflerimiz içerisinde iç müşterilerimizi CE uygulaması konusunda bilinçlendirme yanında, üretim verimliliğimizde bir artış bekliyoruz. Bunu beklerken anketlerle çalışanlarımızın eğilimlerini öğrenip, eğitimlerle onların eksik yönlerini güçlendirmeye, artı özelliklerini etkili değerlendirmeye, kaliteli üretimi ve takım çalışmasını etkin kullanmaya çalışıyoruz.
Pres tezgahlarımız için bazı teknik geliştirme düşüncelerimiz var. İmkânlarımız elverdiği takdirde bazı tezgah yatırımları ile üretim hatlarımızı geliştirmeyi düşünüyoruz. İç piyasa olduğu kadar,ihracatımızı arttırmak da hedeflerimiz arasındadır
Dirinler Makina ihracatı hakkında bilgi verir misiniz?
Mustafa Dirin: Firmamız, geçmişinin uzun deneyimlerine sahip oluşu ve ürünlerinin kalitesiyle aranır olması sayesinde önemli bir bayi ağı ve müşteri portföyüne sahiptir. Pazarlama elemanlarımız belirli bir program çerçevesinde müşterilerini ziyareti yanında yeni müşteriler edinmek amacıyla çalışmalar yapmaktadır. En iyi tanıtım ürünlerimizi yıllarca kullanıp çevresine bu memnuniyetini anlatan müşterilerimizdir. Ayrıca gelişen ürünlerimizi sergilemek amacıyla çeşitli yurt içi ve dışı fuarlara katılıyoruz. Dirinler Makina olarak başta Avrupa olmak üzere 5 kıtada 55 ülkeye ihracat yapıyoruz. Uluslararası bir şirket ve marka olduğumuzu gururla söyleyebiliriz. Makinelerimizin tüm dünyada tercih edilmesini ve kullanımını sağlamak bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Ciromuzu artırırken ihracat payımızı da her geçen yıl artırmayı planlıyoruz.
Türkiye’nin 2023 vizyonu doğrultusunda makina sektörünün hedeflerine ulaşabilmesi için neler yapılmalı?
Mustafa Dirin: Son yıllarda hızlı bir gelişme trendi sağlayan sac işleme sektörü bugün ülkemizin gurur kaynağı olmuştur. Türkiye de sac işleme sektörü çok hızlı olarak büyümekte, Türkiye, Avrupa ve Dünyada bu sektörde hatırı sayılı ülkeler arasına girmektedir. Dünyada trend, full otomasyon. Avrupa’da işçilik maliyetleri yüksek olduğu için işletmede sadece bir iki insan çalışıyor, programlama yapıyor; gerisi otomasyon. Otomatik yükleme boşaltma, paletlerle raflara aktarma, raflardan istiflenerek boyaya ya da büküme yönlendirme gibi artık tamamen otomasyona geçiliyor. Bir de yurtdışında araziler artık çok değerli olduğu için, hedef minimum alanda maksimum ürün elde etmek. Onun için de otomasyon şart. Türkiye’de eleman kalitesinin, eleman kalitesinden de önce teknolojik bazda çalışabilmemiz için teknik altyapımızın iyi olması gerekiyor. Bunlar tam anlamıyla sağlandığı zaman, sac işleme sektörünün bugün geldiği noktadan daha da ileriye gideceğini düşünüyorum.
Makina ve imalat sanayine vermek istediğiniz mesajlar var mı?
Mustafa Dirin: Sektörümüzde en önemli sorun Kalifiye Eleman konusunda yaşanmaktadır. Dirinler olarak bu konuda şanslıyız. Çünkü, fabrikamızda 40 yıllık ustalarımızın çocukları da bizlerle çalışmayı tercih etmektedirler. Tabi ki bu yeterli değildir. Ülkemizin özellikle sanayileşmesi kısıtlı İzmir yöremizin yetişmiş eleman sorunu vardır. Okullarımızda öğrencilere pratik bilgiler verilememektedir. Ara eleman sıkıntısı vardır. Her öğrenci üniversite bitirmek istemektedir. CNC tezgahında çalışacak programlamayı bilen eleman sayısı azdır ve zaten sınırlı sanayie de yetişememektedir. Buna bir de yetişenlerin daha ziyade masa başı iş istekleri eklenmektedir. Özellikle Endüstri Meslek ve Teknik okullarımızın pratiğe daha çok yönelik eğitimleri sorunu halledecektir kanısındayım. Bu okulların yetersiz pratik eğitiminden dolayı, kendi elamanımızı kendimiz yetiştirmekteyiz. Eğitimlerini bizim okulumuzdan görüp, ustalar ve kalfalarımız kendi okulumuzdan mezun olmaktadır.
2014 yılı için yeni yatırım planlarınız var mı?
Mustafa Dirin: 2014 yılında üzerinde çalışmakta olduğumuz 7-8 projeyi tamamlamayı planlamaktayız. Ciromuzu hem iç hem dış pazarda artırmayı istiyoruz. Bunun için çalışmalarımızı yürütmeye devam edeceğiz.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
20.11.2013