“Demir ve Çelik İhracatına Sınırlama Getirilmeli”
BTP Grubu ve Batı Paslanmaz Çelik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel: “Türkiye’nin Demir ve Çelik Üretiminin Üçte Biri Deprem Bölgesinde Gerçekleşiyor.”
“Demir ve Çelik İhracatına Sınırlama Getirilmeli”
BTP Grubu ve Batı Paslanmaz Çelik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel:
“Türkiye’nin Demir ve Çelik Üretiminin Üçte Biri Deprem Bölgesinde Gerçekleşiyor.”
“10 İldeki Enkazların Kaldırılması ve Şehirlerin Yeniden İmara Başlaması İle Ülkemizin İnşaat Demiri ve Çelik İhtiyacı Artacak.”
“İnşaat Maliyetlerinde Spekülatif Artışlara Sebep Olmaması İçin Demir ve Çelik İhracatının Kısmi Süreli Olarak Sınırlandırılmasında Yarar Var.”
Kahramanmaraş merkezli yaşanan 7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremler on ilde büyük yıkım yaratırken, kentlerin kısa sürede yeniden inşa edilerek hayatın normale dönmesi büyük önem taşıyor.
Depremde yıkılan ve ağır hasar gören konutların yeniden inşa edilmesi sürecinde demir ve çelik ihracatının kısmi süreli olarak sınırlandırılması gerektiğini belirten BTP Grubu ve Batı Paslanmaz Çelik A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel, Türkiye’nin gelecek beş yılda mevcut tüketime ek olarak en az 5 milyon ton daha inşaat demirine ihtiyaç duyacağını vurguladı.
Üretimin Üçte Biri Deprem Bölgesinde
Türkiye’nin çelik üretiminin yaklaşık üçte birinin, depremin etkilediği kentlerde yapıldığını anımsatan Güzelel, yurt içi tedariğin sürdürülebilir şekilde karşılanması ve spekülatif fiyat artışlarına engel olmanın kritik önem taşıdığına dikkat çekti.
Depremde yıkılan ve ağır hasar gördüğü için yıkılması gereken yapı sayısının yaklaşık 50 bine ulaşacağı bilgisini veren Nedim Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bu kadar yüksek sayıda binanın konut karşılığı düşünüldüğünde en az 500 bin ilâ 600 bin arasında konutun önümüzdeki beş yıl içinde üretilmesi gerekiyor. Bu da mevcut demir üretimimize ek olarak en az 5 milyon tonluk inşaat demiri talebinin ortaya çıkması anlamına geliyor. Bu talebin yurt içinde konuşlu firmalarımız tarafından karşılanması kritik önemde. Ancak yerli demir ve çelik üretimin yaklaşık üçte biri Hatay başta olmak üzere, depremin etkilediği kentlerimizde yapılıyor. Bu tesislerin yeniden tam kapasite ile üretimlerine başlamaları, çalışanlarının aile düzenlerini yeniden sağlamaları zaman alacak. Bu durumda devletimizin, depremin hemen sonrasında konteyner ihracatını, pandemi döneminde maske ihracatını durdurmasına benzer şekilde demir ve çelik ihracatına sınırlama getirmesi doğru bir adım olacak.”
“Beton ve Çelik Birlikte Kullanılmalı”
Batı Paslanmaz Çelik Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Güzelel, Türk çelik sektörünün üretiminin 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 13 düşüş ile 35 milyon ton seviyesinde gerçekleştiğini, enerji maliyetlerindeki öngörülemez artışın üretim düşüşünde etkili olduğunu kaydetti.
2022 yılında sektörün kapasite kullanım oranında da düşüş yaşandığını anımsatan Güzelel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Demir ve çelik üretim tesislerimiz, dünyanın en kaliteli ürünlerini üretebilecek kadrolara, bilgiye ve teknolojiye sahip. Ancak kontrol dışı değişken olarak enerji maliyetleri üretim imkânlarımızı daraltan etki yaratıyor. Depremde yerle bir olan şehirlerin tekrar imar edilmesi ve hayatın normale dönmesi en az beş yıl gibi bir süre olacak. Bu zaman aralığında ihtiyaç duyulan demir ve çelik üretiminin yerli tedarik ile sağlanması önemli. Yenilenen binalarda sadece beton değil, beton ve çeliğin birlikte kullanılması çok daha güvenli yapıların üretilmesini mümkün kılacak. Üretimin her durumda ülkemizde konuşlu firmalar tarafından karşılanmasının, inşaat maliyetlerinde spekülatif artışların önüne geçeceğini düşünüyorum.”