Coşkunöz Metal Form’un Otomotiv Sektöründe Ayak İzleri Genişliyor
Coşkunöz Metal Form Genel Müdürü Barış Murat Karaadak, sorularımızı yanıtladı.
Coşkunöz Metal Form’un Otomotiv Sektöründe Ayak İzleri Genişliyor
Coşkunöz Holding’in 1968 yılında kurulan ve otomotiv sektöründe faaliyet gösteren en büyük şirketi olan Coşkunöz Metal Form, 60 bin metrekare kapalı alanda, 1.100’ü aşkın çalışanı ile bir otomobilin iskeletini oluşturan en temel parçaları; kapılar, kaporta kapağı ve şasi gibi onlarca modülü üretiyor. Coşkunöz Metal Form Genel Müdürü Barış Murat Karaadak, Türkiye’de alanında yüzde yüz yerli en büyük şirketlerden biri olduklarını belirterek ‘otomotivdeki ayak izimizi yeni ürün, hizmet ve ortaklıklarla genişletmeyi sürdürmek en büyük hedefimiz’ dedi.
SUBCONTURKEY: Coşkunöz Holding’in tarihçesini okuyucularımız için tekrardan kısaca hatırlatır mısınız?
Barış Murat Karaadak: Coşkunöz Holding’in temelleri, M. Kemal Coşkunöz tarafından 1950 yılında atıldı. Tophane Sanat Okulu’nda teknik lise öğretmeni olarak çalışma hayatına başlayan Kemal Bey, 1946 yılında Türkiye’de ilk kez kalıp ile çatal, bıçak, kaşık üretimi yapmak üzere kendi atölyesini kurdu. 1950 yılında ise Türkiye’de ilk patentli kumaş markalama makinası üretimine başladı. Bugün Coşkunöz Holding’in ana faaliyet alanı olan otomotiv yan sanayine adım atılması ise 60’lı yılların başında sacdan bükme çelik doğrama profil üretimine başlanmasıyla gerçekleşti. 1966 yılında da otomobil sektöründe amiral gemimiz olan Coşkunöz Metal Form’un Bursa’daki fabrikasının temelleri atıldı. 1988’de Coşkunöz Eğitim Vakfı kuruldu. 1989, Güney Afrika ve İngiltere’ye ilk pres ihracatımızı gerçekleştirdiğimiz yıl olarak Holding’in 70 yılı geçen tarihinde öne çıkıyor. Türkiye ile sınırlı kalmadan global iş ortağı olma hedefiyle faaliyetlerimizi sürdürdük ve Türkiye dışındaki ilk yatırımımızı da 2012 yılında Rusya’da gerçekleştirdik. Türkiye dışında, Rusya’dan sonra yatırım yaptığımız ikinci ülke de Romanya oldu. Romanya fabrikamız da 2020 yılında üretime başladı.
Şu anda ağırlıklı olarak otomotiv sektöründe olmak üzere, savunma, havacılık, enerji, çevre teknolojileri, bilgi teknolojileri ve lojistik sektörlerinde 12 şirketle faaliyet gösteriyoruz.
SUBCONTURKEY: Coşkunöz Metal Form A.Ş.’nin kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz?
Barış Murat Karaadak: 1968 yılında kurulan Coşkunöz Metal Form, otomotiv sektöründe faaliyet gösteren en büyük şirketimiz. Bu anlamda holdingin amiral gemisi olduğumuzu söyleyebiliriz. 60 bin metrekare kapalı alana sahip, hammadde olarak yılda 120 bin ton çelik kullanan şirketimizde 1.100’ü aşkın kişi çalışıyor. Bir otomobilin iskeletini oluşturan en temel parçaları, yani kapılar, kaporta kapağı ve şasi gibi onlarca modülü üretiyoruz.
SUBCONTURKEY: Coşkunöz Metal Form A.Ş.’nin otomotiv sektöründe tedarikçi konumunu hem yurt içi hem de yurt dışı olarak değerlendirir misiniz?
Barış Murat Karaadak: Coşkunöz Metal Form, birçok otomobil markasının tedarikçisi konumunda. Ford, Renault, Nissan, Dacia, Fiat, Hyundai, Honda, Volkswagen, Mercedes Benz, Türk Traktör ve GM gibi… Türkiye’de alanında yüzde yüz yerli en büyük şirketlerden biriyiz. Dolaylı ihracatımız yüzde 80’e yakın. Coşkunöz Metal Form’un üretiminin yüzde 25’ini ise doğrudan ihracatımız oluşturuyor. Global iş ortağı olma hedefiyle yurtdışındaki ilk yatırımımızı 2012’de Rusya’da başlattık. Holding şirketlerimizden Coşkunöz Alabuga’yla da Ford ve Kamaz gibi üreticilerle iş ortaklığı yapıyoruz. Geçen yıl yatırımını tamamladığımız Romanya’da kurulu Coşkunöz MA ile de Renault ve Dacia için soğuk şekillendirme ve rollform teknolojileriyle presli ve montajlı sac parça üretimi yapıyoruz.
SUBCONTURKEY: 2020 yılı pandemi koşullarında nasıl geçti? 2021 yılı ve sonrası için yeni projeleriniz olacak mı? Bu anlamda 2021 yılını değerlendirir misiniz?
Barış Murat Karaadak: Pandemi nedeniyle müşterilerimizdeki duruma paralel olarak 2020’de zaman zaman üretime ara verdik. Ancak yine de 2020 yılı, yatırımlarımızı sürdürdüğümüz, bu anlamda hedeflerimizden şaşmadığımız bir yıl oldu. Rusya’daki şirketlerimiz de dahil olmak üzere yeni iş ortaklıklarıyla iş hacmimizi artırmaya devam ediyoruz. Bu bakımdan Rusya’da büyük bir potansiyel var.
Ayrıca global çözüm ortağı olma hedefimiz doğrultusunda proje ortaklıkları ve stratejik iş birlikleri ile Avrupa, Kuzey Afrika ve ABD’ye kalıp ihracatımızı artırmayı hedefliyoruz.
Otomotivde Çin ile hem Türkiye’de, hem de Çin’de kalıp ve seri üretim için stratejik ortaklıklar yapmak da hedeflerimiz arasında.
SUBCONTURKEY: Üretimin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?
Barış Murat Karaadak: Türkiye’de Coşkunöz Metal Form’un ihracatı toplam üretiminin %25’i. Tabii bu sadece Türkiye’den yaptığımız ihracat. Dolaylı ihracatımız bunun çok üzerinde.
SUBCONTURKEY: Otomotiv sektöründe yeni yatırımlar açıklanıyor. Bu bağlamda Coşkunöz Holding olarak yeni yatırım planlarınız var mı?
Barış Murat Karaadak: Romanya’da geçen yıl faaliyete geçirdiğimiz Coşkunöz MA’nın toplam yatırımı 27 milyon Euro’ydu. Ondan önce 2016’da Rusya’da ikinci yatırımımızı PJSC MMK Şirketler Grubu ile beraber gerçekleştirmiş ve MMK Coşkunöz Alabuga’yı kurmuştuk. MMK Coşkunöz Alabuga, otomobil üreticilerinin kaporta parçaları için rulo sac açınım kesimi hizmeti veren bölgedeki ilk firma oldu. Otomotivde Türkiye dışındaki faaliyetlerimizi ve iş ortaklıklarımızı geliştirmeye devam ediyoruz. Otomotivdeki ayak izimizi yeni ürün, hizmet ve ortaklıklarla genişletmeyi sürdürmek en büyük hedefimiz.
SUBCONTURKEY: Endüstri 4.0 ve otomasyon uygulamalarında neler yapıyorsunuz?
Barış Murat Karaadak: Sanayide yapay zeka uygulamaları üzerinde çalışıyoruz. Ar-Ge’de ciddi yatırım ve insan kaynağımız var. Toplam 102 araştırmacı ve teknisyenin görev aldığı 2 Ar-Ge merkezimize her yıl yaklaşık 4 milyon Euro civarında bütçe ayırıyoruz.
Dijital dönüşümü sadece teknoloji olarak görmüyoruz. Dönüşümü tanımlarken süreçleri, organizasyonu ve teknolojiyi harmanlayıp optimize ediyor, ekosistemimiz içinde değer yaratan bir fırsat olarak ele alıyoruz.
2021 yılı yatay ve dikey entegrasyona odaklandığımız bir yıl olacak. Dijitalleşme uygulamalarının yatay ve dikey entegrasyonuyla, şirketlerin gerek kendi bünyesindeki fonksiyonları gerek stratejik tedarikçilerimiz ve müşterilerimiz arasındaki iletişimi ‘single source of truth’ prensibinden yola çıkarak, çoklu iletişim sistemlerinden kurtarıp, tek ve ortak bir mecra üzerinden yönetmeyi ve mükemmelleştirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda MES, Dashboard, RFID, RTLS, Karekod, APS (Advanced Program Scheduling), Malzeme Çağrı Sistemleri, AGV, Connected Suppliers gibi öncelik verdiğimiz önemli dijital projeleri, kamera kontrol ile hata tespiti ve kestirimci bakım uygulamalarını içeren görüntü işleme teknolojilerini devreye alıyoruz.
SUBCONTURKEY: Sürekli gelişen ve değişen teknolojileri de düşündüğümüzde otomotiv sektörünün geleceğinde neler öngörüyorsunuz? Coşkunöz olarak yapılanmanız nasıl olacak?
Barış Murat Karaadak: Teknolojik alt yapımız ve Ar-Ge çalışmalarımız sayesinde küresel standartlarda üretimle 5 kıtadan otomobil devlerine dış gövde parçaları sağlıyoruz. Global oyuncu olmak istiyorsak dönüşümde takipçi değil lider olmalıyız. Ne olursa olsun otomobillerin bir gövdesi, iskeleti olmak zorunda ve biz de bunu üretiyoruz. Bu açıdan şanslıyız. Ancak otomotiv sektörü üretimde büyük bir dönüşüm içinde. Alüminyumdan yüksek mukavemetli çeliklere, yeni nesil otomobiller için batarya taşıyıcılara kadar farklı ürünler gündemde. Biz de içinde daha fazla montaj ve işçilik gerektiren şasi parçaları gibi daha katma değerli ürünlere yöneleceğiz. Kompozit ve karbon, geleceğin teknolojileri olacak. Biz de Ar-Ge ekiplerimizle bu konularda çalışmaya başladık.
Tüm bunları yapabilmek için güçlü bir Ar-Ge birimi olması gerekiyor. Biz bu konuya çok büyük önem veriyoruz. Ar-Ge’de sadece otomotiv tarafında 77 kişi çalışıyor.
Otomotivde daha hafif parçaları nasıl üretebileceğimiz gibi konular üzerine çalışıyoruz. Farklı metalleri birleştirme gibi araştırmalarımız var. İkinci bir Ar-Ge merkezimiz daha var. O da bilişim teknolojileri alanında faaliyet gösteren CITS isimli şirketimize bağlı. CITS hem Coşkunöz Holding ve bağlı şirketlerin dijital dönüşüm projeleri üzerinde çalışıyor hem de kendi geliştirdiği yerli yazılımlarla başka şirketlere de hizmet veriyor.
Özetlemek gerekirse, iki Ar-Ge merkezimiz ve yaptığımız yatırımlarla dönüşüm için hazırlığımızı yapıyoruz. Fabrikalarımızı yeni nesil üretim teknolojileriyle yeniliyoruz. Bu yatırımlarla üretim süresi kısalacak, maliyetler ve üretim için ihtiyaç duyulan enerji miktarı azalacak.