Bir Başarı Hikayesi: Sarıgözoğlu
Sarıgözoğlu, bugün 3 farklı şehirde 4 fabrika ve 1000’den fazla çalışanı ile üç kuşaktır sac kalıpçılığı, otomotiv ve beyaz eşya sektöründe faaliyet gösteriyor.
Bir BaÅŸarı Hikayesi: SarıgözoÄŸlu
1957 yılında Ä°smail SarıgözoÄŸlu tarafından Ä°zmir’de kurulan SarıgözoÄŸlu, sahip olduÄŸu bilgi, tecrübe ve teknolojik güç sayesinde Ford, TofaÅŸ, Mercedes, Renault, Bosch, Bmw, Volkswagen, Audi, Bently, Jaguar, Porsche gibi otomotiv sektörünün önde gelen OEM’lerine hizmet vermektedir. 1976 yılında Manisa’da, 1999’da Aksaray’da ve son olarak 2009 yılında Bursa’da yapmış olduÄŸu yatırımlarıyla sürekli büyüyen ve geliÅŸen SarıgözoÄŸlu, bugün 3 farklı ÅŸehirde 4 fabrika ve 1000’den fazla çalışanı ile üç kuÅŸaktır sac kalıpçılığı, otomotiv ve beyaz eÅŸya sektöründe faaliyet göstermektedir. Bu baÅŸarı hikayesini SarıgözoÄŸlu Yönetim Kurulu BaÅŸkan Yardımcısı Levent SarıgözoÄŸlu anlattı.
SUBCONTURKEY: Firmanızın hikâyesi nedir, buralara nasıl geldiniz, bu baÅŸarınızın sırrı nedir?
Levent SarıgözoÄŸlu: Åžirketimiz aile ÅŸirketidir. Kurucumuz babam Ä°smail SarıgözoÄŸlu, Manisa Kula’da yetiÅŸmiÅŸ, ilkokuldan sonra okuma fırsatı olmamış ama mesleÄŸinin ustası olmuÅŸ, Ä°zmir’de deÄŸiÅŸik firmalarda ustabaşı olarak çalışmış, daha sonra kendi ÅŸirketini kurmuÅŸ, ülkemizde söz sahibi olan bir sanatkârdı. Bu mesleÄŸe yönelmemde babamın çok büyük etkisi vardır. Ben ve aÄŸabeyim okul hayatımız boyunca babamın yanındaydık. Ben yazıhanenin, tornanın temizliÄŸi ile baÅŸladım ve makinelere aÅŸinalığım bu ÅŸekilde baÅŸlamış oldu. Meslek Lisesi’ne girmemle de pekiÅŸti. Daha sonra hayalim olan Makine MühendisliÄŸini de bitirince babamın yanında kendimi gösterebilecek ve çok ÅŸey öÄŸrenebilecek bir fırsat yakaladım. Hukuk fakültesini bitirmiÅŸ olmasına raÄŸmen aÄŸabeyim de benimle beraberdi. O daha çok malzeme alım satımı, banka hesapları, muhasebe-finansman konuları gibi iÅŸin ticari boyutundaydı. Ben de iÅŸin teknik kısmındaydım. Babam 1973 yılında Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin gelecek vaadeden bir potansiyelinin ve alt yapısının çok mükemmel olduÄŸunu düÅŸündüÄŸü için buradan arsa alıp fabrika kurdu. Uzun yıllar kendi ihtiyacımız olan kalıpların, makinelerin, preslerin üretimini yaptık babamın önderliÄŸinde. Ancak 1987 yılında babam ani bir rahatsızlık geçirdi ve bir anda iÅŸten ayrılmak zorunda kaldı. “Her gün iÅŸe neden geliyor bu adam, gelmese daha rahat çalışırız” dediÄŸimiz kiÅŸi yok. Ama iÅŸlerle ilgili fikir danışacağımız kiÅŸi de yok. Bu durum bizi biraz ÅŸaÅŸkınlığa uÄŸrattı.
SUBCONTURKEY: Babanızın rahatsızlandığı, bütün iÅŸlerin size ve aÄŸabeyinize kaldığı bu süreci nasıl atlattınız?
Levent SarıgözoÄŸlu: Babamın yanındayken farkında olmadan çok ÅŸey öÄŸrenmiÅŸiz, müÅŸteriler ile kurduÄŸu iliÅŸkilerde, teknik iÅŸlere hâkimiyetinde, sorunların çözümünde çok ciddi ders almışız. Ama yaptıklarımızın daha modernize edilmesi gerektiÄŸi konusunda da babamla tartışırdım. Babamla beraber çalışıp usta olan kiÅŸilerin yanına teknik genç arkadaÅŸları adapte ettik. Teknik arkadaÅŸlarıma büyük yetkiler verdim, onlarla birlikte çalışarak tabi. Hata yapsalar dahi beraber telafi ediyorduk, çekirdek aile gibiydik, onlarla sürekli diyalog halindeydim. 2005 yılında ÇiÄŸli’deki fabrikamızı kapatıp Manisa’ya ikinci kez dönüÅŸ yaptığımızda Manisa’daki her iki fabrikamızı da yarım gün orası yarım gün burası ÅŸeklinde yönetebiliyordum. Daha sonra 1998 yılında Aksaray’daki Mercedes kamyon fabrikası bizi oraya davet etti. Bir yıldız tarafından davet edilmek bizi onore etti tabii ki. TekniÄŸimizi çok beÄŸenmiÅŸler. Gittik görüÅŸtük ve Aksaray’a tesis kurduk. Orda da 20 kiÅŸi ile iÅŸe baÅŸladık. Åžu anda 250 kiÅŸi var ve son yatırımlarımızla orayı bir misli daha büyüttük. Bunun akabinde Bursa’daki müÅŸterilerimizden Renault, Ford, TofaÅŸ gibi ana sanayilerimiz bize; “Yakınımıza gelin. Size daha çok iÅŸ verelim” dediler. Bu firmalarla iletiÅŸimimiz ve kalitemiz çok iyiydi. Kalitemiz çok iyi derken geçtiÄŸimiz günlerde Türkiye Ford Otosan, bizi en iyi tedarikçi ödülü olan altın yıldızla ödüllendirdi. Bütün bunlar yani Aksaray ve Bursa’daki uzaktan yönetimin hepsi, biz ve çevremizdeki yönetici arkadaÅŸlarımızla mümkün oluyor. Onların geceler boyu seyahatleriyle oluyor. 1000’in üzerinde çalışanımız 4 tane fabrikamız var.
SUBCONTURKEY: Uzaktan yönetim sistemlerinin ortaya çıkardığı zorluklarla nasıl baÅŸa çıktınız, nasıl bir sistem kurdunuz?
Levent SarıgözoÄŸlu: Öncelikle fabrikaların kuruldukları dönemlerde Manisa’daki fabrikalarımızda çalışan yönetici arkadaÅŸlarımızı çekirdek yönetici olarak bu fabrikalara atadık. Çünkü bu arkadaÅŸlar bizimle uzun süredir çalıştıkları için ÅŸirket kültürümüze adapte olmuÅŸ bizi çok iyi tanıyan kiÅŸilerdi. Tabi bu bizim için yeterli deÄŸildi. Yine Manisa’daki fabrikalarımızda çalışan teknik görevlerde yer alan çalışanlarımızı yönetici arkadaÅŸlarımızın ihtiyaç duyduÄŸu her seferinde gerilla savaÅŸçıları gibi desteÄŸe gönderdik. Yani uzaktan yönetime geçiÅŸ sürecinde çalışanlarımızla beraber çabaladık. Bursa ve Aksaray’daki fabrikalarımız düzene kavuÅŸmaya baÅŸlayana kadar bu fabrikalardaki yerel çalışanlarımızla yan yana çalıştım. Ben her zaman çalışanlarım ile diyalog halinde olup, onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını anlamaya ve bizim beklentimizi de onlara anlatmaya çalışırım. Bu davranışlarımın benim ardımdan gelen yönetici arkadaÅŸlarıma da yol gösterici olacağını biliyorum. Bu benim için çok önemli bir ÅŸey. 35-40 sene önce babamın ve bizim yanımızda yetiÅŸmiÅŸ olan birçok arkadaşımızın hala ÅŸirketimize gelip bize sevgiyle ve saygıyla yaklaşıyor olmaları, geçmiÅŸ günleri anarak bize dua etmeleri, beraber çalıştığımız arkadaÅŸlarımızla olan iletiÅŸimimizin güzelliÄŸini gösteriyor. Biz geçmiÅŸte de böyleydik, günümüzde de böyleyiz, bizden sonra bayrağı devralmaya baÅŸlayan evlatlarımız da böyleler.
SUBCONTURKEY: Günümüzde emir-komuta zinciri ile kurulan bir sistemin daha baÅŸarılı olacağı ÅŸeklinde bir yaklaşım var. Bu sistemin kırılabilmesi için neler yapılabilir, önerileriniz nelerdir?
Levent SarıgözoÄŸlu: Bu konuda en önemlisi ahlak. Ä°ÅŸveren ahlakı ve iÅŸçi ahlakı. Karşılıklı olmalı, bunu birbirlerine ifade etmeliler ve kuralların dışına çıkmamalılar. Çünkü rutine oturtulan konuların birçoÄŸu artık genel kurallar haline gelir. Ama kimi zaman kurallarda esneklikler olacaktır, çünkü esneklikler olaÄŸandışılıkları absorbe eder. Biz birçok ÅŸeyi, sistem son haline gelmeden deneme yanılmalarla beraber yaşıyoruz. Ne zaman kırılmalar aşılmış ise o zaman bunu bir sistem haline getiriyoruz. 20 yıl önce fabrika içerisinde sigara içilmesini yasaklayan, bizim ölçeÄŸimizde olup da kart basma sistemi getiren ilk firmalardan biriyiz. Benim ustabaşılarım babam yaşında. Babamın arkadaşı olan ustabaÅŸlarına kart basma sistemini kabul ettirene kadar akla karayı seçtim. Kolay bir ÅŸey deÄŸil çünkü bu. Bu arada sorun güvensizlik deÄŸildi sorun sadece takip ve denetimin olduÄŸunu bilip herkesin uyması gerektiÄŸiydi. Bunlar sadece birkaç örnek, bunun gibi birçok yazılı olan ve olmayan kurallarımız var. Tekrar söylüyorum önemli olan karşılıklı iyi niyet.
SUBCONTURKEY: Çalıştığınız otomotiv sektörü hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Levent SarıgözoÄŸlu: Otomotivi preslenmiÅŸ ve montajı yapılmış sac parça aksamı olarak adlandırabilirim. Bu sac parçalar arabanın dışında kaporta olarak tabir ettiÄŸimiz kaputu, bagajı, tavanı, yan kapıları, çamurlukları dahil olmakla beraber yine arabanın görmediÄŸimiz içindeki sac aksamları da bu tanıma giriyor. Yani bir arabada –araba derken binek araba, minibüs, kamyon hepsi- sac aksamı olarak aklınıza gelebilecek her parçanın kalıplarını üretip bu kalıplarla da seri üretim yapıyor, Renault, Ford, TofaÅŸ, Mercedes, BMW, Porsche, Bentley, Jaguar, Audi, Volkswagen gibi dünya devlerine hizmet veriyoruz. Dünya devleri ile çalışmak kolay bir iÅŸ deÄŸil. VerdiÄŸiniz taahhütleri yerine getirmediÄŸinizde ağır cezalar ile karşılaÅŸabiliyorsunuz. Bu demektir ki genel müdürden kapıdaki sepeti yükleyen iÅŸçimize kadar herkesin iÅŸini tam yapması gerekiyor. Bütün telaşımız müÅŸterimizi üzmeden istediÄŸi kalitede istediÄŸi zamanda istediÄŸi fiyatla sürdürülebilir bir iÅŸbirliÄŸi içerisinde olmak.
SUBCONTURKEY: Firmanız endüstri 4.0 tabanlı tamamen otomasyona geçmiÅŸ bir yapı içerisinde, biraz da bundan bahseder misiniz?
Levent SarıgözoÄŸlu: Ä°ÅŸin tatlı tarafından bahsedelim, bundan bir buçuk ay önce sanayi bakanımız Mustafa Varank bey, Aksaray’daki fabrikamızın geniÅŸletilmiÅŸ ve büyütülmüÅŸ yeni yatırımlarımızın açılışı ve bizi tebrik etmek için geldiler. Sayın Varank’ın özellikle izlediÄŸi ve takip ettiÄŸi konu otomasyon, verimlilik ve endüstri 4.0. Bir de Bursa’daki yatırımımızdan bahsetmek istiyorum. Bursa’daki fabrikayı kurarken, oradaki tedarikçi firmaların ellerindeki hiçbir iÅŸe el uzatmadan, ana firmanın yeni potansiyel iÅŸlerinden kendime pay çıkarmak için gittim oraya ve bunu yaparken diÄŸer tedarikçilerin henüz ellerinde olmayan büyük makine parkları, robot otomasyonlu yüksek pres caddeleri ile endüstri 4.0’ın alt yapısını kurarak baÅŸladım bu iÅŸlere. Çalışanlarımızın özverisi de yadsınamaz. Hani mavi yaka, beyaz yaka deriz ya, bir de altın yakalılar vardır ÅŸirketimizde. Biz bu arkadaÅŸlarımıza teknik eÄŸitimler aldırdık ve ÅŸimdi kendi fabrikamızdaki robotların montajlarını ve yerleÅŸimlerini, mühendislik kısımlarını kendi ekiplerimiz yapıyor. Dışarıdan destek aldığımız konular da var ÅŸüphesiz. Kapasite olarak da artık bunları yapabilen ekiplere sahip olduk. Bu zenginlik, Aksaray fabrikamız için üç yıl önce kararını aldığımız yeni geniÅŸleme yatırımlarımızı çok etkiledi. Yine Türkiye’den %10 yerli üretim yüksek otomasyonlu büyük pres caddeleri kurduk ve bunların kurulumu da yine robotlar ile yapıldı. Åžu an presler arasında hiç el deÄŸmeyen, otomasyonla çalışan bir üretim hattımız var.
SUBCONTURKEY: Bu noktada ÅŸöyle bir sorum olacak. Bu robotlaÅŸma insanlarda iÅŸsiz kalma korkusu yaratıyor. Teknolojinin çok hızlı geliÅŸtiÄŸi bu dönemde Türkiye’nin yönünü ne tarafa çevirmesi lazım? Tecrübeli bir iÅŸ insanı olarak ne öneriyorsunuz?
Levent SarıgözoÄŸlu: Artık endüstri 4.0’ın getirdiÄŸi ara iÅŸ güçleri geldi meydana. Bir tanesi robotçu, ben robot bakımından anlarım diyor. Öbürü ben robot ile ilgili yazılımdan anlarım, öbürü diyor ben bütün bunların koordinasyonundan anlarım. Demek benim tek kiÅŸiyi deÄŸil üç kiÅŸiyi istihdam etmem lazım ve bu üç kiÅŸinin kendisi idare edecek kadar yabancı dil bilmesi lazım. Ne oldu ÅŸimdi? Eskiden ortaokul mezunu eli anahtar tutan bir iÅŸçiyi atölyemize alabiliyorken o iÅŸçi artık yeterli gelmeyecek. Bize hem eli anahtar tutabilen, hem yazılım bilen, hem hidrolikten hem pnömatikten anlayan bütünsel bir eleman ve yöneticisi de lazım. Mekatronik mühendisi çıktı geldi. Meslek dalları ayrıldıkça, her biri için ayrı disiplin, ayrı bilgiler gerekiyor. Artık bir insanın ömrüne hepsini birden sığdırmak imkânsız. Dolayısı ile yeni iÅŸ kolları çıkıyor. Bu iÅŸ kollarında insanların yetiÅŸtirilmesi adına da, Manisa Organize Sanayi Bölgesi ile yapmış olduÄŸumuz iÅŸ birliÄŸi sonuncunda kurulan MOSTEM Meslek Lisesi’nde danışmanlar kurulu baÅŸkanlığını yapıyorum. Ayda bir toplantı yapıyoruz. Organize sanayi bölgesindeki iÅŸ yerlerinde ihtiyaç olabilecek iÅŸ gücünü biz yetiÅŸtirmeye çalışıyoruz ve geçtiÄŸimiz 3-4 yıl içersinde çok güzel sonuçlar almaya baÅŸladık. Bunu yanı sıra kendi ÅŸirketimizde çıraklık eÄŸitim merkezi kurduk. Meslek liselerine gidemeyen, orta hallilerin de altında bazı ailelerin hemen mesleÄŸe girip de para kazansın dedikleri bu çocukları kendi atölyemizde kendi kültürümüz ile yetiÅŸtiriyoruz. Bu sistemi Manisa’da kuran ve baÅŸarılı olan ilk firmayız. Bunların yanı sıra Adalet Bakanlığı ile birlikte yürüttüÄŸümüz ÅŸartlı tahliye ile dışarıya çıkan mahkûmların istihdam edilmesi projesi, Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nin öncülüÄŸünde engelli kardeÅŸlerimiz için kurulan, dünyada ödül alacak kadar yankı uyandıran ve bizim büyük destek verdiÄŸimiz Z.E.K.Ä° korumalı iÅŸyeri çalışmalarımız gibi daha birçok sosyal sorumluluk projemiz var. Herkesin kendi çapında bir ÅŸey yapması lazım. Kimse devletimizden bir ÅŸey bekliyor olmamalı. Mutlaka herkesin yapabileceÄŸi bir ÅŸeyler vardır.
SUBCONTURKEY: GeçtiÄŸimiz günlerde Tataristan CumhurbaÅŸkanı’nın Bursa’daki tesislerinize yaptığı ziyaretten bahsedebilir misiniz?
Levent SarıgözoÄŸlu: Tabii ki. Tataristan CumhurbaÅŸkanlığı’ndan Tataristan-Türkiye iliÅŸkilerinin geliÅŸtirilmesi projesi kapsamında bizi daha yakından tanımak istediklerini belirten bir yazı geldi. Bu bizim için çok gurur verici bir olaydı. Aslında bu konunun daha öncesi var. Global firmalarımızdan birkaç tanesi, görüÅŸmelerimizde bize Rusya’nın otomotiv sektöründeki potansiyelinin çok büyük olduÄŸunu ve ortak giriÅŸimlerde bulunup bulunamayacağımızı sordu. Biz de bunun üzerine bir araÅŸtırma içerisine girdik ve bu araÅŸtırmalarımızda Tataristan Bölgesi’nin aynı Bursa gibi büyük bir potansiyele sahip olduÄŸunu öÄŸrendik ve sonrasında birkaç ziyaretimiz oldu. GösterdiÄŸimiz bu ilgiye Tataristan CumhurbaÅŸkanı’nın ÅŸahsen karşılık veriyor olması, firmamızı ziyaret etmesi bizi onore etti. GeldiÄŸinde söyledikleri daha da önemli. Umduklarından da fazlasını gördüklerini söylediler; tam anlamı ile iÅŸ güvenliÄŸine uygun, robot otomasyon sistemleri kurulmuÅŸ, en son teknoloji yatırımlar yapılmış ve çıkan ürünler dünya markalarına gidiyor, bunlar kendisi çok etkilemiÅŸ. Firmamız ile ilgili baÅŸka bir konudan daha bahsetmek istiyorum. Ana sanayilerimizin de bize göstermiÅŸ olduÄŸu yol haritası çerçevesinde Almanya’da bir yatırım yapmayı düÅŸünüyoruz. Almanya’daki birçok üretim konusu üçüncü dünya ülkelerine yayılır iken biz Türkiye’den gidip Almanya’da tesis kurmayı planlıyoruz. Bizi hem kalıp konusunda hem de seri üretim konusunda yanlarına çağırıyorlar. Bu da bizi çok mutlu ediyor ve gururlandırıyor.
SUBCONTURKEY: Yapmış olduÄŸunuz yatırımlarda yaÅŸadığınız en büyük zorluk nedir?
Levent SarıgözoÄŸlu: Finansmana eriÅŸim. Åžirket olarak iyi bir durumda olmamıza raÄŸmen zorlanıyoruz. Otomotiv sektörü, Türkiye’nin ihracatını sırtlayan bir sektör. Bunun altında da kalıpçılık yatıyor. EÄŸer kalıpçılığımız bu kadar iyi olmasa Türkiye’deki otomotiv ÅŸirketlerine bu kadar iyi hizmet veremeyiz. Türkiye’de bugün üretilen araçların %85’i ihraç ediliyor. OlaÄŸanüstü bir durum. Kalıpçılık sektörünü destekleyen Manisa’da Makim, ayrıca daha uluslar arası çalışan UKUB gibi derneklerimiz var. Ben bu derneklerin üyesiyim ve aktif olarak görev yapıyorum. Bu derneklerin tanıtımı için de hem yurtiçinde hem de yurtdışında çok çalışıyorum. Kalıpçılık özel bir önemi haiz, ülkemizin savunma sanayi kadar destek verilmesi gereken bir sektör. O da bizim silahımız. Otomotivin silahı da kalıp. EÄŸer çözüm önerisi soracak olursanız, haddim olmayarak ÅŸunu söyleyeceÄŸim. Kalkındırılması gereken sektörler bunlar deyip bütün sanayiye teÅŸvik vermek yerine 3-4 tane sektör ve onlarından da arkasından lokomotif olabilecek, onları da çekebilecek ana sektörleri belirleyip 5 yıl, belki 10 yıl, bu sektörleri üniversite çağına getirecek, globalleÅŸmesine fırsat verecek destekler verilmesi gerekir. Bunların denetimleri çok iyi yapılır, ülkemizin maddi kaynaklarının israf edilmemesi için bütün önlemler alınır ve bunlar ÅŸeffaf olarak yayınlanır ise verilecek teÅŸvikler misli ile ülkemize geri kazandırılacaktır.
SUBCONTURKEY: Eklemek istediğiniz bir şey var mıdır?
Levent SarıgözoÄŸlu: DediÄŸim gibi devran dönüyor. AÄŸabeyim Mustafa Bey ile birlikte babamla tartıştığımız, onun yönetimini beÄŸenmediÄŸimiz ya da geliÅŸtirmek istediÄŸimiz konularda artık çocuklarımız ile tartışıyoruz. Ve biz onlara bu fırsatı veriyoruz. Ama bu tartışmaları birbirimizi hırpalamak için deÄŸil, kuÅŸaklararası geçiÅŸi saÄŸlamak için yapıyoruz. Gençlerin bu tartışmalara tahammül etmesi lazım. Bu konuda benim gibi sıkıntı yaÅŸayan aile ÅŸirketleri ile birlikte TAIDER adında bir dernek kurduk. YaÅŸadığımız sıkıntıları kendi içimizde paylaşıp tecrübelerimizden faydalanarak yanlışlarımız var ise düzeltmek üzere güzel toplantılar yapıyoruz ve uluslar arası bir boyuta da getirdik bu derneÄŸimizi. Ben bu derneÄŸin ilk kurucularından olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sadece para kazanmak için deÄŸil, bilgi ve tecrübelerimizi de gelecek kuÅŸaklara aktarabilmek için çaba gösterelim.