BEYSAD, Global Bir Marka Olma Yolunda Hızla İlerliyor
BEYSAD, Sektörün Sürdürebilirliği İçin Çalışıyor
BEYSAD yönetimi ile her sene yaptığımız yılsonu beyaz eşya sektörünün değerlendirmesini konuştuğumuz toplantıyı, 10 Kasım Pazartesi günü gerçekleştirdik. Bir kez daha bizleri kırmayarak Yönetim Kurulu toplantısına davetlerinden dolayı ve verdikleri önemli bilgilerden ötürü BEYSAD yönetimine teşekkür ederiz. 2014 yılının beyaz eşya sektörü için nasıl geçtiğini konuştuğumuz toplantıda Strateji Belgesi için devam eden çalışmalar hakkında da bilgiler aldık. 10 Kasım Pazartesi günü yapılan BEYSAD Yönetim Kurulu Toplantısı’na Yönetim Kurulu Başkanı Bahadır Balkır, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Hasan Danişment ve Burak Özaydemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Hamdi Erem, Berrak Çekin, Sefa Böyet, Murat Öney, Erdoğan Kalay ve BEYSAD Kurumsal İletişim Müdürü Ayşegül Koç katıldı.
BEYSAD yapısal değişikliklere devam ediyor. Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?
Bahadır Balkır: Öncelikle BEYSAD olarak yapısal bazı değişikliklerimiz oldu. Bilindiği üzere birkaç yıldır Strateji Belgesi çalışmaları ile birlikte Genç Beysadlılar grubu oluşturduk ve Genç Beysadlılar da bizim bütün komitelerimizde görev aldılar. Geçen sene bir karar aldık; Genç Beysadlıların daha çok BEYSAD’ın yönetim kadrolarında yer alması konusunda görüş birliği oldu ve bu sene Nisan ayında yaptığımız Genel Kurul’da BEYSAD’ın yönetiminde bir değişikliğe gittik. Genç Beysadlılar’dan 2 kişi daha yönetimimize katıldı. Yönetim kurulunu 11 kişiden 9 kişiye çektik ve eski yönetimden Hasan Danişment, Hamdi Erem, Burak Özaydemir ve son dönemim olarak ben kaldım. Önümüzdeki dönem ben de bırakacağım ve yönetimi gençlere devredeceğiz. Yedek Yönetim Kurulunda genç arkadaşlarımız var, önümüzdeki dönem onlar da görev alacaklar. Böylece gençleşme projesini de yapmış olduk.
Gençleşme projesi sektörden nasıl tepkiler alıyor?
Bahadır Balkır: Gençleşme projesi sektörden de çok pozitif tepkiler alıyor. Çünkü ana sanayide de gençleşme var. Ana sanayideki yetkili arkadaşlar da çok genç yaştalar. Doğal olarak bir sonraki nesil görevi devralıyor. Gençleşme, sektördeki sürdürebilirliği sağlıyor. Bu durum, ana sanayi tarafından da pozitif karşılanıyor, sektördeki sürdürebilirlik sağlanmış oluyor.
Strateji Belgesi ile ilgili şu an hangi çalışmaları yapıyorsunuz?
Burak Özaydemir: Strateji Belgesini Bolu’daki toplantıda revize ettik ve paydaşlarımızla paylaştık. Daha sonra komitelerimizi tekrar oluşturduk ve komite sayımızı 3 olarak belirledik. Birinci komitemiz sektörün rekabetçiliğine odaklı, ikinci komitemiz insan kaynaklarına, üçüncü komitemiz de Ar-Ge konusu üzerinedir. Komitelerimizde hem ana sanayilerden hem de üyelerimizden katılımcılar var ve aylık toplantılarımız yapılıyor. Bu toplantılarda bir faaliyet planı belirledik. Tüm komiteler kendi oluşturdukları faaliyet planına göre bunu adımlıyorlar. Bu işin uygulamaya geçmesi noktasıdır. İleride gerektiği bir noktada ise yine bir arama konferansı yaparak tekrar içerek ile ilgili güncelleme yapılacaktır. Yapılan faaliyetlerin fiiliyata dönüşmesi önemli ve biz de bunu amaçladık ve bunun için çalışıyoruz.
TET’in Proje Baharı projesinde bir panel düzenleyeceksiniz. Bu panel hakkında bilgi verir misiniz?
Burak Özaydemir: Proje Baharı TET’in düzenlediği ve dördüncüsü yapılacak bir etkinlik. Bu etkinlikte BEYSAD olarak bir panel organize edeceğiz. Bu paneli, sektördeki Ar-Ge’nin önemini vurgulayan, farkındalığı artıran, firmaları Ar-Ge konusunda faaliyete yönlendirecek ve faaliyete yönlendirirken yol gösterecek bir etkinlik olarak yapmayı hedefliyoruz. Ar-Ge yapma iradesini göstermiş firmaları bu konuda birlikte çalışacakları paydaşlarla da buluşturmak istiyoruz. Paneli bu anlamda buluşma zirvesi olarak düşünüyoruz. Proje Baharı, 8 Nisan 2015’te İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Sektörümüzün tüm paydaşlarını bu etkinlikte görmeyi arzu ediyoruz.
BEYSAD, 2015 Yılında IFA Fuarına Katılacak
Beyaz eşya sektörünün 2014 yılı değerlendirmesini yapar mısınız?
Murat Öney: Strateji Belgesi için Bolu’da düzenlediğimiz arama konferansı toplantısında bugün 24-25 milyon adet olan beyaz eşya adedinin 2023 yılında 50 milyona çıkacağını konuşmuştuk. Buna paralel olarak 2014 yılında da belli konsolidasyonlar görüyoruz. Hem global pazarda hem de Türkiye’de yatırımlar yapıldı. Yabancı markaların da gelip yatırım yaptığını görüyoruz ve bu anlamda Türkiye pazarı hala büyüyor. Bizler yan sanayiciler olarak da çok hareketli bir yıl geçirdik. Bu hareketlilik hem iç pazarda hem de dış pazarda yaşandı. Bu bakımdan 2014 yılı beyaz eşya sektörü için iyi bir yıl oldu diyebiliriz.
Bu büyümede hazırladığımız Strateji Belgesi’nin etkisi olduğunu düşünüyorum. Müşterilerimiz olan ana sanayilerimizle ve paydaşlarımızla beraber hareket ediyoruz. Hazırlanmasından komitelerin isimlerinin ne olacağına kadar onlarla beraber karar veriyoruz, ortak dili konuşuyoruz ve bu beraber hareket etmenin sonucunda da pazarımızı büyüttüğümüzü düşünüyorum.
TET ile beraber Güney Amerika’ya 2 kere gezi düzenlendi. Bu gezilerde yakalanan başarı nedir?
Hamdi Erem: Bu proje, Ekonomi Bakanlığı tarafından örnek projelerden biri olarak değerlendiriliyor ve BEYSAD, TET ve Ekonomi Bakanlığı’nın ortak geliştirdiği bir UR-GE projesidir. Brezilya ve Meksika seyahati düzenledik. Daha sonra Berlin’deki IFA fuarı seyahati ile devam ettik. Hem ana sanayiler hem de yan sanayiler için olmazsa olmaz olan yalın üretim ile ilgili de Ekonomi Bakanlığımız ile görüşmeler yaptık. Firmalar 25 günlük yalın üretim eğitimi alıyor ve yıl sonuna kadar bu eğitimler sürecek. Ekonomi Bakanlığı ile yapılan görüşmelere bağlı olarak söyleyebiliriz ki, UR-GE projelerinin 3 sene sonra biteceğinden, bu takıma benzer yeni bir takım oluşturmak için de çalışmalarımız devam ediyor.
Brezilya pazarı, hepimizin gördüğü kadarıyla çok zor bir pazar. Gümrük duvarlarıyla çok korunan bir pazar. Maliyetler %90’a kadar çıkıyor ama bugün için böyle, yarın ne olacağını biz de bilemiyoruz. Buna rağmen Güney Amerika’nın en büyük pazarıdır.
Meksika da çok büyük ve rekabetçi bir pazar. Bazı firmalarımızın görüşmeleri devam ediyor. Potansiyeli görmek açısından bu gezileri çok önemli görüyoruz. Orada görüştüğümüz firmalarla sürekli temas halindeyiz.
Zaten Brezilya’daki firmalara 2-3 senelik süreçlerden sonra tedarikçi olabiliyorsunuz.
Erdoğan Kalay: Güney Amerika hedef olarak seçilen pazardır. Oraya gitmeden önce çok ciddi çalışmalar yapıldı ve ziyaretlerimizi yaptığımız bu çalışmalar sonucunda gerçekleştirdik. Direkt hedef olan firmalara gidip satınalma yetkilileri ile görüşme fırsatı yakaladık. Bu proje bu anlamda çok ciddi önem arz ediyor. Hemen sonuç almak yerine uzun soluklu bir çalışma olarak görüyoruz.
Bahadır Balkır: Aynı zamanda bu tip seyahatler dünya üzerindeki yerimizi de gösteriyor. Hem Türkiye’deki beyaz eşya sektörü nerede, karşılaştırma imkanı oluyor ve onun da ötesinde aslında BEYSAD’ın da önemini gösteriyor. BEYSAD tarzı kurumları gittiğimiz ülkelerde bulamıyoruz, bu da ne kadar farklı bir görev üstlendiğimizi gösteriyor.
2014 yılında beyaz eşya sektörünün ihracat rakamlarında artış oldu mu?
Bahadır Balkır: 2014 yılında iç pazarda bir miktar daralma var fakat üretim rakamlarında bir düşüş yok. Bunun da nedeni ihracat rakamlarının artmış olmasıdır. İhracatın yüzde olarak payı artıyor. İhracatımız artık sadece Batı Avrupa’ya değil. Eskiden sadece Batı Avrupa bazlı ihracat politikasıyla hareket ederken son senelerde yapılan alternatif ihracat pazarları çalışması Türkiye’yi çok ciddi ihracatçı konumuna getirdi. Afrika, Yakın Doğu gibi bölgelere de ihracat yapılıyor. Bu da beyaz eşya sektörünün üretim adetleri açısından Türkiye’deki ekonomik gidişatının biraz durulmasına rağmen, küçük de olsa artışlara neden oluyor.
BEYSAD, Üyeleriyle Polonya’ya Gidecek
Avrupalı ana sanayilerle dönem dönem Türkiye’deki yan sanayileri buluşturuyorsunuz? 2014 yılında bu tarz bir toplantı düzenlediniz mi?
Burak Özaydemir: Polanya’dan Amica firması ile bu tarz bir toplantı gerçekleştirdik. Amica Polonya’daki eski ve köklü üreticilerden, Polonya’daki iç piyasanın lider markalarından biridir. Onların Türkiye’ye verdikleri önem dolayısıyla bir etkinlik yapmak için BEYSAD ile temas kurdular. Boyutsal olarak çok genişlemeyen fakat hedefe odaklı bir toplantı olmuş oldu ve oldukça memnun kaldılar. Üst düzey yetkilileri katıldı. Biz de Polonya’nın sektördeki önemini bildiğimiz için 2015 yılının Mart-Nisan ayları gibi Polonya’ya gezi düzenleyeceğiz.
Türkiye’deki ana sanayilerin Çin’de satınalma ekipleri oluşturdukları ve faaliyette oldukları söyleniyor. Bu yan sanayicilerimizi etkiler mi?
Bahadır Balkır: Bu konuya şu açıdan bakmak gerekiyor. Beyaz eşya sektöründe çok ciddi satınalmalar sözkonusu. Büyük firmalar büyük firmaları satın alıyor. Türk üreticiler veya Türkiye’de üretim yapan firmalar, global firmalar. Dolayısıyla herhangi bir yan sanayinin de bu gerçekleri göz önünde bulundurarak rekabete hazırlıklı olması gerekiyor. Yan sanayilerin de bir adım daha ileri giderek global olabilmenin şartlarını zorlaması gerekiyor. Bu bakımdan bu konu için ben bir endişe görmüyorum.
2015 yılında yeni projeleriniz olacak mı?
Burak Özaydemir: Dernek olarak 2015 yılında Polonya gezisi düzenleyeceğiz. Ar-Ge komitesi olarak TET’in Proje Baharı etkinliğindeki panelimizi düzenleyeceğiz ve şu an buna hazırlanıyoruz. Ar-Ge merkezlerine ziyaret çalışmalarımız devam ediyor. Arçelik ve BSH’ın Ar-Ge merkezlerini gezmiştik. Diğer ana sanayilerin, bazı yan sanayilerin ve yurtdışındaki firmaların Ar-Ge merkezlerini ziyaret sürecini sürdüreceğiz. 2015 yılında bir tane yurtdışında firmanın Ar-Ge merkezini, Türkiye’de ise 2 firmanın Ar-Ge merkezini gezmeyi düşünüyoruz.
Ana amacımız üyelerimizin Ar-Ge kapasitesini artırmaktır. Bu kapasiteyi artırmak için önce farkındalığı artırmak gerekiyor. Ar-Ge merkezlerini ziyaret ettiğimizde üyelerimiz, sektördeki yapılan Ar-Ge’nin içeriği ve Ar-Ge’nin önemi konusunda farkındalığı sağlamış oluyorlar. Ziyaretlerimizde biz bir sunum da rica ediyoruz. Bu sunumda ana sanayiler Ar-Ge ile ilgili temel destek yöntem konusunda bilgilendirme yapmış oluyorlar ve bu da yöntem açısından ışık yakmış oluyor. Ana sanayideki Ar-Ge konusundaki yöneticiler ve yan sanayideki ilgililer de birbirini tanımış ve bir networking ortamı da oluşturmuş oluyoruz.
Ayrıca, Dernek olarak 2015 yılında IFA fuarına da katılmayı planlıyoruz. Bu seneki IFA fuarına ziyaretimizden sonra önümüzdeki sene için Dernek olarak katılma kararı aldık. Fuar yetkilileri ile şu an görüşmelerimiz devam ediyor.
İnsan kaynakları komitesi olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Berrak Çekin: İnsan kaynağı eksikliğini çıkarabilmek için bir sistem hazırladık ve üyelerimizde hangi elemana ihtiyaç var gibi çalışmalar yaptık. Yan sanayiler olarak üniversiteler ile işbirliği çalışmaları yapıyoruz. Sabancı Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Özyeğin ve Okan Üniversitesi ile sanayi üniversite işbirliği protokollerimizi hazırladık. Celal Bayar Üniversitesi ve TOBB Üniversitesi ile de işbirliklerimiz var. Eğitim ile ilgili de bir anket çalışması yaptık. Maliyet düşürmeyle ilgili, üretim planlama ve üretimde maliyet düşürücü bir eğitim alma sonucunu aldık ve bu yönde organizasyon yaptık.
Ayşegül Koç: Önde gelen eğitim şirketlerimizle görüşüp hangisi bizim eksikliklerimizi karşılıyorsa onlarla protokoller yaptık ve üyelerimizi bilgilendirdik ve onları faydalandırdık. Bu sistemimiz halen devam ediyor. Eğitim şirketleri Ekonomi Bakanlığından %75 destek alıyor. Bu bakımdan üyelerimiz tarafından katılım da fazla oluyor.
Ar-Ge komitesi de bu konuda eğitim yaptı ve çok başarılı bir eğitim oldu.
İK Komitesine dönecek olursak, mavi yakalı kalifiye eleman konusunda da yine çalışmalarımız devam ediyor. Bu kapsamda Meslek Lisesi Memleket Meselesi projesini araştırdık ve ilgilileri ile görüşüp süreci inceledik. Örnek bir okulu ziyaret edip bilgi aldık ve bu başarılı proje ve öğrencilerden nasıl faydalanabileceğimiz üzerine görüşmelerimiz sürüyor.
Yalın üretim konusunda da çalışmalar yaptınız? Bilgi verir misiniz?
Hamdi Erem: Ur-Ge takımı kurulurken biz bütün üyelerimizi davet ettik ve başlangıçta 22 firma başvurdu ve eğitimlere katılan firma sayımız ise 12 oldu. İhtiyaç analizi ve eğitim çalışmalarımız sonrasında yukarıda da bilgi vermiş olduğumuz üzere, yurtdışı seyahatler düzenledik. Yalın Üretim projesi ise bu kapsamda son ama en başarılı projelerimizden birisi. Yalın üretimin esas faydasını 2 sene sonra görmeye başladık. En verimli zamanını şu anda yaşıyoruz diyebilirim. Bu proje kapsamında, %60-70 verimlilik artışı sağlanan üretim hatları var. Elbette, bunların firma içerisinde bir sistem haline getirilip sürekli hale getirilebilmesi gerekiyor. Bu çalışmalar firmalar için bir ön giriş oldu. Yalın üretimi öğrenen bir firmanın bir daha bu sistemden çıkacağını zannetmiyorum.
Türkiye, Beyaz Eşya Sektöründe Avrupa’da 3 Senedir Lider Konumda
Son olarak neler eklemek istersiniz? Üyelerinize ve sektöre vermek istediğiniz mesajlar var mı?
Hasan Danişment: Türkiye, beyaz eşya sektöründe Avrupa’da 3 senedir birinciliğini sürdürüyor. Bunu sürdürebiliyor olması da yan sanayimizin kendini ne kadar geliştirdiğinin ispatıdır. Biz daha da ileriye gitmek için çok çalışıyoruz. Genç Beysadlılar da çok çalışıyor ve bu başarımızı devam ettirmek için daha fazla çalışmaya devam ediyorlar.
Bahadır Balkır: BEYSAD’ın ana hedeflerinden bir tanesi sektör içerisindeki iletişimi geliştirmek oldu. Hem kendi üyelerimiz arasında hem üyelerimizle ana sanayi yetkililerimiz arasında güzel bir iletişim ortamı sağladığımızı düşünüyoruz. Strateji Belgesi de zaten bunun ana kanalı, gizli ajandası konumundadır. Şu anda yaptığımız bütün komite çalışmalarımızı 3 ayda bir ana sanayilerle paylaşıyoruz. Aralık ayında BEYSAD Dergimizin 100. sayısını çıkaracağız. 100. sayısının çıkması vesilesi ile İzleme ve Yönlendirme Komitesi Toplantısı ve 100. sayımızın kutlama gününü bir araya getirdik, böyle bir etkinlik yapacağız. 9 Aralık günü Göktürk Kemer’de bu etkinliği düzenleyeceğiz. Hem yönetimimiz, hem komitede çalışan arkadaşlarımız, hem de ana sanayiden yetkililer biraraya gelerek sektör hakkında görüş alışverişi yapmış olacağız.
Teknoloji Firmaları Beyaz Eşyayı Terk Ediyor
Hamdi Eren: Avrupa’da teknoloji firmaları beyaz eşyadan çekiliyor. General Electric’in beyaz eşya bölümünü Electrolüx’ün satınalması, Siemens ile Bosch’un ayrılması gibi örnekler var. Avrupa’da teknoloji firmaları beyaz eşyadan çekilmiş oluyor. Ama Uzak Doğu’da böyle bir gelişme yok. Sektörümüz için önemli olan bu konuyu da dile getirmek istedim.
Murat Öney: Son olarak ben de bir şeyler eklemek isterim. B/S/H/ bizi Almanya’ya Genç Beysadlılar olarak davet etti. Oradaki genç satın almacılar ile bir araya geldik. BEYSAD’ın sadece Türkiye içerisinde değil global bir marka olmaya doğru gittiğini de görmüş olduk. Bu durum BEYSAD’ın önemini ve geldiği yeri göstermektedir.
Ayrıca, BEYSAD’ın tam karşılığı olmasa da sektör dernekleri ile ticari heyetler oluşturma amacımız var. Şu an görüştüğümüz Tayvanlı ve Koreli birer dernek var ve onlarla ticari heyetler oluşturmak hedefindeyiz.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
22.12.2014