BESİAD, Çeyrek Asırdır Sektörün Gücünü Yansıtıyor
BESİAD kurucularından Mustafa Tecdelioğlu, Remzi Topuk ve Selçuk Mataracı ile derneğin kuruluşunu ve 25 yılda sektörde başardıklarını konuştuk.
BESİAD, Çeyrek Asırdır Sektörün Gücünü Yansıtıyor
2000 yılında Bağlantı Elemanları Sektörünün birleştirici gücü olarak kurulan ve bugün katma değer üreten bir sektör olarak Türkiye ekonomisine çok değerli katkılar sunan Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş İnsanları Derneği – BESİAD’ı kurucularından bir kez daha dinledik.
BESİAD kurucularından Mustafa Tecdelioğlu, Remzi Topuk ve Selçuk Mataracı ile derneğin kuruluşunu ve 25 yılda sektörde nelerin değiştiğini, nelerin geliştiğini ve başardıklarını konuştuk.
SUBCONTURKEY: BESİAD’ın kuruluşu nasıl gerçekleşti? O günleri anlatır mısınız?
Mustafa Tecdelioğlu: Yıl 2000, Çin’den kayıtlı-kayıtsız ithalat yapanlar vardı. Ülkeye faturasız ve kaçak gelen mallar için bir araya gelelim diye sektörün önde gelenleri arasında bir görüşme oldu. 40-50 kişi Kalyon Otel’de bir araya geldik, bu konuda ne yapabiliriz diye bir görüşme yaptık ve Ankara’ya giderek derdimizi anlatma kararı aldık. Ankara’dan ilgili bakanlıktan randevu aldık. Kendi aramızdan seçtiğimiz bir heyet ile o zamanın Bakanı ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarını ziyaret ettik. Heyette şu anki başkanımız Sinan Topuk, Remzi Topuk, Engin Sivaslıoğlu, Vahit Özgül, Semih Özölçer, Berç Kayaoğlu, Selçuk Mataracı, İbrahim Kadriçalı ve ben vardım.
O gün bize hem Bakanlıkta hem de Müsteşarlıktaki görüşmelerimizde, ilk olarak Dernekleşmemiz gerektiği söylendi. Kendileri de Çin’den gelen ürünlere antidamping uygulanmasının gerektiğini ve hemen bunun uygulanması yönünde çalışma başlatacaklarını söyledi. Ama önce bizlerin dernek olup sonra başvuru yapmamız gerektiği vurgulandı.
Biz de o gün karar alarak 2000 yılının Şubat ayında 14 kurucu üyeyle Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş İnsanları Derneği - BESİAD’ı kurduk. İlk başkanımız bizlerden yaşça büyük olduğu için Berç Kayaoğlu Bey’i seçtik.
Düşük faturalı ve kalitesiz ürünlerin ülkeye girişini engellemek amaçlı dernek kuruldu ve ilk faaliyet olarak sektörü koruma kapsamında gözetim uygulaması getirilerek haksız rekabeti önleme adına önemli bir adım atıldı. Bu uygulama ile ülkemize 25 yılda 40 milyar USD’lik bir kaynak sağlandı.
2003 yılında ben başkan oldum ve 25 yılda sektör adına birçok olumlu işi başardık. BESİAD en kıymetli yerimiz oldu. Gençlerimizin de BESİAD için çok çalışacaklarını ve BESİAD’ı ve sektörü daha da geliştireceklerine inanıyorum. Buradan özellikle 2 kişiye çok özel teşekkür etmek istiyorum. Bugün burada olan Remzi Topuk ve Selçuk Mataracı’ya çok teşekkür ediyorum. İlk günden, bugüne tek bir toplantıyı kaçırmayan, her etkinliğe katılan bu iki kişidir. Kendimi de dahil edersem bu 3 kişi yönetimde çok etkin olduk ve çok çalıştık.
Ayrıca, derneğimizin kurulmasında ve o günkü şartlarda değerli katkılarını esirgemeyen dönemin Sanayi Bakanımız Sayın Mehmet Keçeciler’e, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarımız Sayın Kürşat Tüzmen’e ve ekiplerindeki tüm teknik kadrolarına, bürokratlarımıza teşekkür ediyoruz. Yine o dönemde bize bu kontaklarda yardımcı olan o dönem ki Milletvekillerimiz Sayın Ahmet Kabil ve Sayın Miraç Akdoğan beyefendilere de çok teşekkür ederiz.
Selçuk Mataracı: Ankara’da ki toplantıda anti damping konusunun zaten Bakanlığın gündeminde olduğunu öğrendik. Ankara ziyaretimizin en önemli kazanımı dernek kurma girişimini hızlandırmamıza vesile oldu. BESİAD’ın kuruluşu güzel dostluklara vesile oldu. Her ayın ilk Çarşamba gününü, yönetim kurulu toplantısını iple çekerdik. Bu başlangıç bizlere sağlam dostluklar da sağladı.
Remzi Topuk: O günün en büyük kazanımlarından biri kurumsal kimliğin ve kurumsal çalışmanın önemi oldu. Bize o gün dernekleşin dendi. Birbirini tanımayan bir sürü insan, bir amaç uğruna bir araya geldik ve o günlerden bugünleri gördük. İlk başta BESİAD’ı kurarken sadece üretici firmalardan kurduk. Üretici kimlikleriyle firmalar yer aldı. O dönem yönetim kurulunda bulunan arkadaşlarımızın birçoğu da sivil toplum kuruluşlarında etkin görevdeydi. Bu da bizim bir şansımızdı ve bu etkin görevde olan ben ve yönetim kurulu arkadaşlarımız BESİAD’ın etkin olmasında faydalı oldular. Mustafa Başkanımızın BESİAD’a katkısı çok oldu. Bir vizyon koydu. Türkiye bağlantı elemanları sektörünün dünyada ilk 10, Avrupa’da ilk 3 üretici arasına girecek dedi. Bunu da her yerde ve her fırsatta söyledi. İlk söylediğinde hayal dendi ama bugün sektörün geldiği konumu görüyoruz. Hayal değil gerçek oldu.
BESİAD, Katma Değer Yaratmaya Devam Ediyor
SUBCONTURKEY: BESİAD’ın kuruluşunun 25. yılı. Geçen 25 yılda BESİAD neler başardı?
Mustafa Tecdelioğlu: Çelikten üretilen malzemelerde en katma değerli ürünleri bağlantı elemanları sektörü üretiyor. İhracatı yapılan 18-20 tane ürün grubu içerisinde en yüksek kilo fiyatı bizim sektörümüzde. Katma değerli iş yapıyoruz. 24 sene önce 1.6 dolara sattığımız ürünü 2024 yılında 4.1 dolara sattık. İthalat 100 bin ton iken ihracat 60 bin tondu. Şu anda ise ithalatın 3 katı ihracat yapmaktayız. Katma değerli ve teknolojik üretim yapıyoruz. Tonaj olarak ise BESİAD’ın kuruluşundan bugüne imalat olarak 10 kat büyüyen ve katma değer yaratıp ülkemize döviz getiren bir sektörüz. Bunun yanında da en az 40 milyar dolar da cari açığı kapattık diyebiliriz. Bununla birlikte hammaddenin de artık yüzde 90’ının ülkemizden karşıladığımızı düşünürsek, 25 yılda cari açığa 60 milyar dolar katkımız olmuştur. Sektörümüzde kayıt dışı hiç yok. Bu anlamda bağlantı elemanları sektörünün korunması gerekiyor. Bağlantı elemanları sanayicisinin abartmadan söylüyorum, “pamuklara sarılması gerektiğini düşünüyorum”. Eski yönetimlerde defalarca Ankara’ya gittik. Sanayi Bakan ve Bakan yardımcıları ile görüştük, odalar birliği ile görüştük ve nace kodumuzun orta ve yüksek teknoloji olması gerekiyor diye söyledik. Avrupa Birliği müktesebatına göre karar aldıkları için biz düşük ve orta teknoloji sektör olarak görülüyoruz. Bu bakımdan teşvik edilmeyen bir sektörüz. 40 milyar doları biz basit bir sektör olarak bu ülkeye kazanım olarak sağladıysak, biz düşük ve orta teknoloji bir sektör olduğumuzu kabul etmiyoruz. Özel bir maddeyle sektörümüzün desteklenmesi gerekiyor.
Sektörde üretim yapan tüm firmalarımıza da teşekkür etmek gerekiyor. Otomotiv sektöründen beyaz eşyaya, makine sektöründen ısıtma-soğutma sektörüne yüzlerce sektör bağlantı elemanı kullanıyor. Bu sektörlerin çoğu yerli bağlantı elemanları kullanıyor ve birçok sektör de ihracat yapıyor. İndirekt olarak da bağlantı elemanları sektörünün ihracatı ve sağladığı katma değer çok fazla ve değerli.
Doğru yatırım yapılmasının da altını defalarca çizdik. Makine yatırımlarının yanlış olduğunu vurguladık. Biz bu uyarıyı 2015 yılından itibaren sektöre defalarca kez yaptık. İkinci el makine almayın makinacılara kanmayın diye defalarca uyardık. Maalesef yanlış yatırım yapan firmaların 2025 yılında bunun acısını yaşayacağını düşünüyorum. 2025 yılında bu acıyı 30-40 firma kapanarak yaşayacak. Halen makine gelmeye de devam ediyor. 2015 yılından beri BESİAD olarak uyarıyoruz. Bunları da söylerken hiçbirimiz kendi menfaatimiz için söylemedi. Sektörün büyümesi açısından bunları söyledik ve maalesef haklı çıktığımızı görüyoruz ve göreceğiz. Başardıklarımızın yanında başaramadığımız bir konu olarak bunu görüyorum. İkinci el makinaların, verimsiz makinaların ülkemize girmesini engelleyici çalışmaları şu anki yönetimimiz de yapıyor ve bu konuda yakın zamanda yaptırım uygulayıcı gelişmeler olacak.
BESİAD’ın kuruluşundan bugüne başardıklarımız bunlar başaramadıklarımızı da yeni yönetimin başaracağından şüphemiz yok.
Remzi Topuk: Geçen bu sürede sektörümüz Türkiye’nin büyümesinden çok daha fazla büyüyerek iç pazarın ihtiyacını karşılayarak ithalatı azaltıp ihracatını da artırmıştır. Türkiye’nin bağlantı elemanları talebini karşılamıştır. Hammaddemiz yerli, teknolojimiz dünya standartlarında. Biz önce Türkiye’yi pazar haline getirmeye çalıştık. Çarşamba günü bir yerde pazar olur orada arz olur müşteri olur. Perşembe günü orada müşteri olmaz çünkü pazar yoktur. Önce pazar kurmak gerektiğini vurguladık. Bu sektör öyle geniş bir sektör ki herkes kendine göre payını alır diye düşündük. Biz birbirimizi rakip değil meslektaş olarak gördük. Hammaddenin de yerli olmasında BESİAD’ın etkisi büyük oldu. Yerli çelik üreticilerinin cıvata hammaddesi üretimine ilgisini BESİAD çekmiştir.
BESİAD olarak hammadde çalışmalarımız, gözetim uygulamaları çalışmalarımız 2010 yılından sonra meyve vermeye başladı. Sürekli ihracatımız artarak devam etti. İç pazarda da bütün talebi karşılayarak ithalatı azalttık. Eğer o hamleler olmasaydı yani gözetim uygulamaları ve diğer korumacı önlemler alınmasaydı bu sektör 2010 yılından sonra olmazdı. Kısacası, BESİAD olmasaydı bu sektör olmazdı.
Selçuk Mataracı: İki değerli arkadaşımın söyledikleri BESİAD’ın nasıl bir dernek olduğunu, hangi zorluklarla kurulduğunu ve bugüne nasıl geldiğini özetliyor. Sektörümüzün başka sektörlerden farklı bir konumda görülmesi gerektiğini ve özel olarak desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum.
SUBCONTURKEY: 2025 yılı için öngörüleriniz nelerdir?
Remzi Topuk: Şuan uygulanan bir ekonomik program var ve ben de bunun devamından yanayım. İş insanı olarak karamsar olamayız. Ekonomi iyimserlik ister, ben temkinli bir iyimserlik içerisinde olduğumu söyleyebilirim. 2025 yılının 2024 yılından daha iyi olacağını düşünmüyorum, 2024 yılının benzeri bir yıl olacak ve üretim rakamlarımızın da aynı seviyelerde olacağını tahmin ediyorum.
Selçuk Mataracı: 2024 yılı sektörümüz ve ülkemiz için sıkıntılı bir yıldı. Sektörümüz genelde krediyle döndüğü için ve kredi faizlerinin de yüksek olması nedeniyle zorlu bir süreç yaşadık. 2025 yılı da zor bir yıl olacak. 2025 yılının ikinci çeyreğinden sonra piyasanın canlanacağını ve 2026 yılın daha da iyi olacağını düşünüyorum. 2025 yılının 2024 yılından daha kötü olacağını düşünmüyorum bir nebze daha iyi geçeğini düşünüyorum.
Mustafa Tecdelioğlu: 2025 yılında Türkiye için farklı fırsatların oluşacağını düşünüyorum. Trump’un Ocak sonu göreve başlıyor olması ve daha başlamadan bazı söylemlerinden bu düşünceye sahibim. Kanada ve Meksika için söylemleri oldu. Amerika kendi içinde politikalara döneceğinin sinyalini verdi. Avrupa’yla da Amerika’nın sıkıntıları var. Bunlar Türkiye için fırsat pazarlar oluşturabilir. İkinci bir fırsatı da orta doğu savaşı oluşturdu. Rusya’nın savaşı kaybetmesi ile Türkiye cazibe haline geldi. Böyle bakıldığın da 2024 yılın ilk 4-5 ayı belki sıkıntılı geçecektir ama ikinci yarısında Türkiye’yi çok önemli fırsatların bekleyeceğini düşünüyorum. Bu fırsatlar her alanda gerçekleşecek ve Türkiye’nin talepleri karşılayacak gücü ve ürünleri var. 2025 yılından bu anlamda umutluyum.
BESİAD, 25 Yıldır Sektöre Liderlik Ediyor ve Dünyaya Açıyor
SUBCONTURKEY: Sektöre, üyelerinize ve gençlere vermek istediğiniz mesajlar var mı?
Mustafa Tecdelioğlu: Gençlere verebileceğim tavsiye sürdürebilirlik konusu olur. Sürdürebilirlik konusunun BESİAD Akademinin öncelikli konusu olmalı diye düşünüyorum. Kimyasal atıkların cıvata üzerine etkileri de çok önemli bir konu. Yüzey kaplamaları da sektörümüz için önemli ve fazla bilinmeyen bir konu. Bu işi yapan firmalar da sektöre katma değer katabilecek firmalar olmalı. Yüzey işlem konusunda çok bilinçli değiliz. Bu konu BESİAD Akademi’de ele alınmalı.
BESİAD olmadan bağlantı elemanları sektörü olmaz. BESİAD sektörün kalesi ve ona göre kıymet verilmeli. Türkiye’nin sanayisi için bağlantı elemanları sektörü çok önemli, bağlantı elemanları sanayisi için de sektörün sivil toplum örgütü olan BESİAD çok önemli. Hem yön veriyor, hem liderlik yapıyor hem de birliği sağlayıp sektörü dünyaya açıyor. Sanayinin ara yüzü sektörümüz, sektörümüzün yüzü de BESİAD’tır.