Assan Alüminyum, Avrupa’nın Dört Büyük Üreticisinden Biri
Assan Alüminyum Ambalaj, Otomotiv, Endüstriyel Ürünler Satış Müdürü İsmail Akalan, Assan Alüminyum’un otomotiv sektörüne sunduğu ürünler hakkında bilgiler verdi.
Assan Alüminyum’un kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz?
İsmail Akalan: Türkiye’nin en büyük 51. sanayi kuruluşu olan Assan Alüminyum, 1988 yılında Kibar Holding bünyesinde kuruldu. Yassı haddelenmiş alüminyum üretimi alanında faaliyet gösteren şirketimiz, bu kapsamda rulo, levha ve folyo alüminyum ürünleri sunuyor. Toplam 535 bin metrekarelik tesislerinde bini aşkın kişiye doğrudan istihdam sağlıyoruz. Distribütör, inşaat, otomotiv, dayanıklı tüketim ve ambalaj gibi çok çeşitli sektörlere uluslararası üretim ve teknoloji standartlarında hizmet veriyoruz. Türkiye’de pazar ihtiyacının yarıdan fazlasını karşılayan şirketimiz, toplam üretiminin yüzde 75’ini başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 70’ten fazla ülkeye ihraç ediyor. Avrupa’nın yassı alüminyum alanında 7. büyük firmasıyız. Alüminyum folyo alanında ise 70 bin ton yıllık kapasitemizle Avrupa’nın dört büyük üreticisinden biri konumundayız.
Otomotiv sektörüne sunduğunuz ürünler hakkında bilgi verir misiniz?
İsmail Akalan: Otomotiv sektörüne sunduğumuz ürünler, işlendikten sonra ısı kalkanı, kamyon kasası ve bagaj kapağı gibi son ürünlere dönüşüyor. Isı kalkanı, otomobillerin egzoz sistemlerinin üzeri, yakınındaki diğer parçaların üzeriyle beraber zemini ve motor kapağı içinde kullanılıyor. Kamyon kasası, tır ve treylerlerde gövde paneli ve kasa üretiminde kullanılıyor. Bir de araçlar için çeşitli özelliklerde bagaj kapağı üretiyoruz. Diğer yandan radyatör, ısıtma-havalandırma-klima sistemleri (HVAC), kondenser, yağ soğutucu üretimi yapan önemli yan sanayilere de giderek artan miktarlarda finstok malzemesi tedarik ediyoruz.
Assan Alüminyum’un toplam satışında otomotiv sektörü ne kadarlık bir pay alıyor?
İsmail Akalan: Şirketimiz, otomotiv sektörüne folyo ve levha ürünleri tedarik eder durumda. Otomotiv, hem büyüme projeksiyonumuz içinde önemli bir yer tutuyor, hem de toplam satışlarımız içinde şirketimizin genel stratejileriyle uyumlu olarak giderek artan bir paya sahip bulunuyor.
Otomotiv sektörünün gelişimi ve otomotiv sektöründe kullanılan alüminyum kullanım oranının artmasını değerlendirir misiniz?
İsmail Akalan: Yakın gelecekte vitrinlerde alüminyumun yoğun olarak kullanıldığı araçları daha çok göreceğiz. Alüminyum, halihazırda motor bloğu, jant, radyatör gibi otomobil parçalarının yapımında kullanılan hakim malzeme durumunda. Performansı, dayanıklılığı, hafifliği ve dolayısıyla yakıt tüketimine olan olumlu etkisi ve çevresel avantajları ile gözde bir metal. Otomobil üreticileri, günümüzün gelişmiş alüminyum alaşım ve tasarımlarını kaporta, gövde ve kapılarda kullanıyor. Burada ana amaç, hem yakıt tasarrufu sağlamak, hem de iklim değişikliğine neden olan emisyonları azaltmak üzere aracın ağırlığını azaltmak. Daha hafif araçlar daha az emisyonla daha yüksek yakıt tasarrufu sağladığından, motor ve tekerlek pazarlarında alüminyum temel malzeme konumunda. Alüminyumun kaporta, gövde ve kapı pazarlarındaki payı ise hızla artıyor.
Ducker Worldwide’ın Avrupa Alüminyum Derneği (EAA) işbirliğiyle gerçekleştirdiği 2012 tarihli araştırmaya göre, Avrupa’da otomobil başına kullanılan alüminyum miktarı 1990 ile 2012 arasında 50 kilodan 140 kiloya ulaşarak neredeyse üç katına çıktı. Bu rakamın 2020’ye gelindiğinde 160 kilo olması bekleniyor. Hatta, küçük ve orta boy otomobillerin otomobil sektörünün üst segmentlerinde kaydedilen evrimleşmeyi izlemesi durumunda, bu miktar 180 kiloya kadar çıkabilecek. Bunun yanında, alüminyum içeriği sayesinde elde edilen ağırlık tasarrufu, yılda otomobil başına ortalama 65 litre yakıt tasarrufunun yanı sıra 2012 yılında Avrupa’da üretilen 17 milyon aracın ömrü süresince toplam 43 milyon tonluk karbondioksit emisyonu tasarrufu da sağlayacak.
2013 yılında otomotiv sektörüne yapacağınız satışlarda nasıl bir gelişme bekliyorsunuz?
İsmail Akalan: Otomotiv sektöründe müşterilerin ürün ve hizmet kalitesine yönelik beklentileri yüksek. Assan Alüminyum, bu yüksek standardı bir baz olarak tesis etme amacını Aralık 2011’de aldığı ISO-TS 16949 sertifikası ile belgelendirdi. Şirketimiz, otomotiv sektöründeki satışlarını ve hizmet seviyesini müşterilerine sunduğu lojistik çözümlerle destekliyor ve bu gelişmelerle birlikte otomotiv sektörüne yaptığı satışlarda 2013 yılında bir büyüme öngörüyor.
Otomotivde alüminyum kullanımı ne gibi faydalar kazandırıp, farklılıklar yaratıyor?
İsmail Akalan: Alüminyum; yüksek dayanım/ağırlık oranı, ısı iletkenliği, korozyona dayanım ve işleme kolaylığı gibi özellikleriyle makina elemanları uygulamalarında büyük kolaylık sağlıyor. Hafifliği nedeniyle, büyük ve tek parçaların taşınmasına imkan veriyor. Hassas toleranslarda işleme kolaylığı sayesinde, standart birimlerden büyük parçaların yapılmasını sağlıyor. Öte yandan, karmaşık kesitli parçaların üretiminde, alüminyum ekstrüzyonu büyük avantajlar sunuyor.
Otomotiv sektörünün temel yan parçalarından vites kutularını, motor bloklarını ve silindir kafalarını alüminyum dökümle kolaylıkla yapmak mümkün. Son uygulamalarda krankmili yataklarında alüminyum kullanılması, bu parçaların uzun ömürlü olmasını sağlıyor.
Son yıllarda otomotiv piyasasında yanlışlıkla “çelik jant” denilen gösterişli, parlak, boya ve bakım gerektirmeyen “hafif alaşımlı” jantlar, aslında “alüminyum”dan yapılıyor.
Eklemek istedikleriniz varsa onları da öğrenebilir miyiz?
İsmail Akalan: Avrupa Alüminyum Derneği’nin 2013 tarihli raporuna göre, Avrupa’da üretilen her bir otomobil başına kullanılan ortalama alüminyum oranı 140 kiloya ulaştı. Alüminyum döküm, ekstrüzyon, dövme ve levha kullanımına, otomobil gövdesi, kapatıcı, şasi, süspansiyon ve tekerlekler dahil bugün hemen her yerde rastlayabilirsiniz.
Alüminyum, rakip metallere kıyasla çoğu uygulamada güvenlikten ödün vermeksizin ağırlığı yüzde 50’ye varan oranlarda azaltıyor. Yolcu taşıyan araçların ortalama kitlesi 1970’li yıllardan bu yana ciddi oranda arttığından ve araç ağırlığı yakıt tüketimini doğrudan etkilediğinden, hafiflik her zamankinden daha büyük önem taşıyor ve egzoz borusundan kilometre başına çıkan karbondioksit emisyonunu azaltmada kritik rol oynuyor.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
Editör : Özlem Çelebi
18.04.2013