ASELSAN Ulaşım, Güvenlik, Enerji ve Otomasyon Sistemleri Sektör Başkanlığı ve Raylı Sistem Çözümleri
Türk ordusunun kullandığı her uçak, helikopter ve tankta mutlaka bir ASELSAN ürünü elektronik sistem görev yapıyor. ASELSAN, kritik teknolojileri milli ve özgün olarak geliştiriyor. Hedef ve stratejilerini belirleyen, iç ve dış pazarı analiz eden, nitelikli insan kaynağını ortak hedeflere yönlendirebilen bir yönetim anlayışı ile ASELSAN teknolojiye yön veriyor.
Ar-Ge’nin Lideri ASELSAN
ASELSAN’ın en önemli gücü sahip olduğu nitelikli çalışanlarıdır. Toplam 4900’ü aşkın personeli bulunan şirkette çalışanların yüzde 60’ını mühendisler oluşturmaktadır. Çalışanların yüzde 35’i de master veya doktora sahibidir.
ASELSAN için Ar-Ge faaliyetleri yaşamsal öneme sahiptir. ASELSAN bugünkü cirosuna Ar-Ge faaliyetleri sonucunda ürettiği özgün ürünlerle ulaşmıştır. ASELSAN’ın her zaman işi zor olmuştur. Ülkeler arasında teknolojinin sıkı kontrol altında tutulduğu, kimi zaman yasak, kimi zaman ise kısıtlarla izin verilen savunma sanayinde gelişmiş ülkelerin bir yüzyıl içinde yoğun çalışmalarla ulaştığı seviyeye birkaç on yıl içinde ASELSAN’ın ulaşması gerekmiştir. ASELSAN’ın bunu başarmasında en büyük etken en yetenekli mühendisleri kendi bünyesine toplayabilmesidir. Bu çabaları çok daha geliştirmek için ASELSAN Temel Araştırmalar Merkezi ve eğitim hizmetleri için ASELSAN Akademisi kurulmuştur.
Dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip etmek değil, onları yaratmak arzusu ile Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Güney Kore ve Hindistan’da ASELSAN Araştırma Merkezleri kurulması çalışmaları da devam etmektedir.
Teknoloji geliştirme çalışmaları ASELSAN’da 5 Ar-Ge Merkezinde sürdürülmektedir. Bu merkezlerde çalışan toplam Ar-Ge mühendis sayısı bugün için 2.767’dir. ASELSAN’ın Ar-Ge harcamaları Türkiye Ar-Ge harcamaları toplamının %4 ‘üne, sanayi toplamının %9’na ve savunma sanayi toplamının da %39’una karşılık gelmektedir. Bu kapsamda 24 üniversite ile işbirliği yapılarak 240 Ar-Ge projesi gerçekleştirmiştir.
Hedef Dünyada İlk 50
ASELSAN, dünyanın en büyük savunma sanayi şirketlerinin yer aldığı “Defense News Top 100” listesinde 67inci sırada yer almaktadır. ASELSAN’ın vizyonu, müşteri odaklı yaklaşım ve teknolojiye yön veren güçlü kadrosu ile sürekli değer yaratarak dünyada ilk 50 savunma sanayi kuruluşundan biri olmaktır.
ASELSAN, yürüttüğü teknoloji geliştirme çalışmaları sonucunda nanometre boyutlarında detayları olan malzemelerin tasarım ve üretiminden her türlü kara, hava, deniz, uzay araçlarına cihaz, sistem tasarlayıp üreten, bu cihaz ve sistemleri her türlü platforma entegre edebilen bir teknoloji firması haline gelmiştir.
Ayrıca yarattığı teknolojilerin savunma sanayi dışında kullanımı için de çalışmalar başlatmıştır. Bu şekilde, ülkemizin teknolojik dışa bağımlılığını savunma sanayi dışında da en aza indirmek, katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin ülkemizde üretilmesine sağlayarak hepimizin artık çok iyi öğrendiği cari açık sorunumuzun azaltılmasında katkı sağlamak istemektedir.
UGES Sektör Başkanlığı
ASELSAN proje yönetimi-ürün geliştirme-üretim-test-kalite kontrol-entegre lojistik destek” yetenekleri ile bir ülke için çok kritik olan “teknoloji geliştirme ve üretme” kabiliyetini kazanmış durumdadır. Bu kabiliyetler rahatlıkla Savunma alanı dışındaki teknolojiler için de kullanılabilecek olgunluktadır.
2014 yılı Eylül ayında gerçekleştirilen organizasyon değişikliği ile Savunma sanayimizin öncü firması ASELSAN, askeri ürünlerde elde ettiği bilgi birikimini küresel bir şirket olma ve sivil sistemlerde de oyuncu olmak amacıyla yeniden yapılandırılmıştır. Bu yapılanmanın sonucunda; Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri (HBT) Sektör Başkanlığı, Mikroelektronik, Güdüm ve Elektrooptik (MGEO) Sektör Başkanlığı, Radar ve Elektronik Harp Sistemleri (REHİS) Sektör Başkanlığı ve Savunma Sistem Teknolojileri (SST) Setör Başkanlığına ek olarak, Ulaşım, Güvenlik, Enerji ve Otomasyon Sistemleri (UGES) Sektör Başkanlığı kurulmuştur.
UGES Sektör Başkanlığı altında, ASELSAN’ın kurulduğu yıllardan başlayarak çalıştığı OTOMASYON ve GÜVENLİK alanlarıyla birlikte, ENERJİ ve ULAŞIM alanlarında da faaliyet gösterecek dört Grup Başkanlığı oluşturulmuştur.
UGES Sektör Başkanlığı, ülkemizin en büyük teknoloji şirketi olan ASELSAN’ın, askeri sahada edindiği ikili kullanım özelliğine sahip teknolojik imkân ve kabiliyetleri yarı askeri ya da askeri olmayan alanlara transfer ederek kendisi ve ülke büyümesi için gerçekleştirdiği önemli bir yatırımdır.
Ulaşım, güvenlik, enerji ve otomasyon alanındaki ileri teknolojiler ile bu teknolojilere dayalı ürün, hizmet tasarımı ve geliştirme yapan UGES Ar-Ge Merkezi, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan onay alan beşinci merkezi olarak faaliyetlerine başlamıştır.
ASELSAN’da Raylı Araç Sistem Projeleri
ASELSAN’ın askeri sahada kendini ispat etmiş; “komuta kontrol”, “güç elektroniği”, motor kontrol” ve “görev bilgisayarı” sistemlerinden edindiği bilgi birikimi ve deneyimi Ulaşım Teknolojileri alanında bulunan sistemlerdeki altyapılarla çok benzerlik göstermektedir. Bu bilgi birikimi ve deneyimi öncelikli olarak Raylı Araç Sistemleri, Elektrikli Araç Sistemleri ile Demiryolu Sinyalizasyon ve Kontrol Sistemlerine aktarmak üzere çalışmalar başlatılmıştır. Bu kapsamda, Çekiş (cer) Kontrol Sistemi, Tren Kontrol Yönetim Sistemi, Enerji Depolama Sistemi, Demiryolu Enerji Dağıtım ve Yönetim Sistemi, Ana Hat Sinyalizasyon Çözümleri, Şehir içi Sinyalizasyon Çözümleri ile Ray ve Raylı Araç Test/Ölçüm Sistemleri için yüksek katma değerli geliştirme projeleri başlatılmıştır.
Tren Kontrol ve Yönetim Sisteminin (TCMS) temel görevi, trenin seyir yönetimi kapsamında hızlanma, yavaşlama (frenleme), durma, hız ve rota kontrolü, acil durum yönetimi, yolcu geçişleri, kapı kontrolü, ışıklandırma, iklimlendirme ve yolcu bilgilendirme vb. işlevleri yönetmektir. ASELSAN tarafından geliştirilen Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi, ilgili algılayıcılardan gelen gerçek zamanlı verilerin işlenmesi ve koşullara bağlı olarak zamanında doğru kararların verilmesi açısından kritik işleve sahiptir. Diğer bir görevi de trene ilişkin bilgileri (konum, hız, tren durumu) merkezi bir sisteme periyodik olarak iletmesidir. ASELSAN tarafından geliştirilecek Tren Merkezi Kontrol Ünitesi, raylı ulaşım araçları için kabul görmüş standartlarda tariflenen yüksek emniyet (SIL seviyesi) ve güvenilirlik seviyelerine sahip olacaktır. Donanım mimarisi, emniyet ve güvenilirlik algoritmaları, uygulama yazılımı tümüyle özgün olarak geliştirilecek olup, gömülü işletim sistemi olarak yüksek emniyet seviyesine sahip işletim sistemi kullanılacaktır.
Bu özellikleri nedeniyle, Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi’ni trenin “beyni” olarak nitelendirilmektedir. Bu kapsamda yürütülmekte olan Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi Projesi, TÜBİTAK TEYDEB tarafından desteklenmektedir.
Diğer önemli bileşen ise, trenin “kalbi” olarak nitelendirilen ve trenin hareketi için gerekli enerjiyi uygun şekilde pompalayan Çekiş Kontrol Sistemidir.
ASELSAN’da Demiryolu Sinyalizasyon Projeleri
Çekiş Kontrol Sistemi, Cer Motoru, Cer Motoru Kontrol/Sürücü Birimi, Cer Trafosu, AC/DC güç elektroniği çeviricilerinden oluşmaktadır. Çekiş Sistemi, Tren Kontrol ve Yönetim Sisteminden aldığı bilgilere göre trenin, yolcu konforunu dikkate alarak, katener hatlarından aldığı enerjiyi çeviriciler aracılığıyla kontrol ederek, hareket etmesini ve hızla giden trenin yavaşlamasını ve durmasını sağlamaktadır.
Bu kapsamda yürütülen projelerden Hafif Raylı Araçlar için Çekiş Sistemi Geliştirme Projesi TÜBİTAK TEYDEB tarafından desteklenmektedir. Geliştirilen çekiş sistemi bileşenleri, modüler yapıda olup, Milli Tren projesi ve diğer raylı ulaşım araçlarına uyarlanabilecek niteliktedir.
Güven veren teknolojisini demiryolu trafik yönetim sistemleri alanında da taşımak üzere çalışmalarına başlayan ASELSAN, ERTMS (European Rail Traffic Management System) tabanlı trafik yönetim ve sinyalizasyon sistemleri ile demiryolu sektörüne yerli katkı sağlamayı hedeflemektedir.
Avrupa’da sınırların da ortadan kalkması ile birlikte demiryolu trafiğinde ciddi artışlar meydana gelmiş, ülkelerarası geçişlerde farklı sinyalizasyon sistemi kullanımı sorunlar yaratmaya başlamıştır. Bu sorunu aşmak için zaman ve maliyet açısından uygun olmayan çözümlere gidilmiş; trenler lokomotif değiştirmek ya da birden fazla sinyalizasyon sistemini desteklemek durumunda kalmaya başlamışlardır. Sınırlarötesi işletmeciliği desteklemek amacıyla ERTMS’in oluşturulmasına karar verilmiştir. ERTMS ile hedeflenen amaç Avrupa genelinde standart tek bir sinyalizasyon protokolü oluşturmak ve ülkeler arası geçişlerde hızlı ve güvenli ulaşımı sağlamaktır.
ASELSAN bir yandan ERTMS tabanlı Anahat ve Hızlı Tren Sinyalizasyon sistemleri üzerinde çalışırken bir yandan da Şehir İçi Raylı Ulaşım Sistemleri için CBTC (Communication Based Train Control) ve ATO (Automatic Train Operation) teknolojilerini içeren sinyalizasyon çözümleri oluşturmaktadır. ASELSAN, günümüzün yoğun şehir içi raylı ulaşım sistemleri için verimliliği, yüksek kapasiteyi ve dakikliği sağlayan bu yeni teknolojileri özgün yerli sinyalizasyon ürünlerinde hizmete sunacaktır. Modüler, standart ve açık yazılım ve donanım mimari altyapılarla Sinyalizasyon Sistemlerinde güvenli, müşteri odaklı, maliyet etkin çözümler geliştirilmektedir.
Milli Tren Projelerinde ASELSAN’ın görevi
Elektronik teknolojisindeki gelişmeler ve elektrikli raylı ulaşım hatlarının yaygınlaşması nedeniyle, raylı araçlardaki elektronik bileşenlerin payı giderek artmaktadır. Elektronik sistemlerin maliyeti araç toplam maliyetinin yüzde 50’si seviyelerine ulaşmaktadır.
Türkiye’de üretilen raylı araçların tümünde çekiş sistemleri ve tren kontrol ve yönetim sistemleri yurt dışından tedarik edilmektedir. Raylı araç sanayisi ağırlıklı olarak mekanik montaj ile sınırlı durumda ve elektronik bileşenlerde kayda değer bir üretim bulunmamaktadır.
ASELSAN, Milli Tren geliştirme projelerinde, kilit teknolojilerden olan ve ileri güç elektroniği ile bilgi teknolojileri gerektiren Çekiş Kontrol Sistemi ve Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi konularında milli ve özgün ürün geliştirmek üzere sahasında uzman tasarım mühendisleri ile görev almaktadır. ASELSAN’ın geliştireceği sistemler; ağırlık, hacim, güç tüketimi, verimlilik, işletme, servis ve bakım-onarım masrafları yönünden dünyadaki muadil ürünlere göre avantaj sağlayacaktır. Yenilikçi tasarıma sahip olacak ürünlerin geliştirilmesi aşamasında yurt içi imkânlar en üst seviyede kullanılacaktır.
Yüksek hızlı trenler, karmaşık yapıları ile ileri teknolojik bileşenlere sahiptir. Bu bileşenlerden aşağıdaki 9’u kritik teknoloji olarak nitelendirilmektedir:
• Sistem Entegrasyonu
• Araç Gövde Tasarımı
• Boji Tasarımı
• Fren Sistemi Tasarımı
• Tren Kontrol ve Yönetim Sistemi
• Çekiş Kontrol Birimleri
• AC/DC-DC/AC Güç Elektroniği Çeviricileri
• Cer Motoru
• Cer Trafosu
Yukarıdaki kritik teknolojilerden son beş tanesi ileri güç ve kontrol elektroniği ile bilgisayar ve bilgi teknolojileri alanlarında uzmanlık gerektirmektedir. ASELSAN bu konularda geliştirmekte olduğu özgün ürün ve sistemler ile Milli Yüksek Hızlı Tren ve Milli Bölgesel Tren (EMU) projelerine ürün ve hizmet sağlamayı planlamaktadır.
Türkiye Demiryolu Sektörü için belirlenen 2023 hedeflerinde ASELSAN’ın rolü
Artması hedeflenen demiryolu yolcu ve yük taşımacılığı oranına paralel olarak araçların ve sistemlerin millileştirilmesi ve ihracat hedeflerindeki demiryolu sektörünün payının artmasında ASELSAN ciddi katkılar sağlamayı hedeflemektedir. 2023 hedeflerine ulaşmak için ASELSAN’ın küresel olarak kendini ispat etmiş 40 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesinden en iyi şekilde istifade edilmektedir.
Haberin Kaynağı : Railway Turkey
11.03.2015