ARUS -Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi Koordinatörü Dr. İlhami Pektaş
Raylı Ulaşım Sistemleri 2016 Yılında Türk Ekonomisinin Canlanmasında Büyük Rol Oynayacak
Türk sanayisi 2016 yılında 2023 hedefleri doğrultusunda büyük bir ilerleme kaydedecektir. Çünkü 2015 yılında uygulanmaya başlayan Yerli Malı Tebliği ve Sanayi İşbirliği Programı (SİP) resmi gazetede yayınlanmış ve yerli malına verilen önem ön plana çıkmıştır. Yıllardır yapılamayan Yerli Malı ve Sanayi İşbirliği Programı (Offset Programı) nihayet bir Devlet Politikası haline gelmiştir. Raylı Ulaşım Sistemlerinde 2023 yılına kadar ihale edilecek olan 100 adet hızlı tren, 1000 adet EMU, DMU tren ve şehir içinde satın alınacak 7000 adet metro, tramvay ve hafif raylı araç ihalelerinde alt yapı ile birlikte finansal olarak yaklaşık 100 milyar USD’ın ülke ekonomisi içinde kalması Türk Sanayi için itici bir güç olacaktır.
Ülkemizde 2023 yılına kadar Havacılık ve Savunma, Enerji, Ulaştırma, Haberleşme, Bilgi Teknolojileri ve Sağlık sektöründe planlanan 750 milyar USD’lık ihalelerde en az % 51 yerli katkı şartı getirilmesi ile bunun yarısı olan 375 milyar USD’ın ülkemizde kalması hedeflenmektedir. Sadece Sanayi İşbirliği Programı (SİP) eski adıyla Offset yaptırımı ile yıllardır ülkemizin büyük bir sorunu haline gelen cari açık problemi ortadan kalkacaktır.
Ayrıca Hükümetimizin yeni aldığı karar çerçevesinde ithal ikamesi ile teknolojik ithal ürünlerin büyük bir kısmı 2016 yılında yerli ürünler ile yer değiştirilecek ve ülke sanayimize büyük bir katkı sağlayacaktır.
Şu ana kadar Demiryolları ve Belediyeler son yıllarda kent içi ulaşıma verdiği hızlı yatırım projeleri ile başta İstanbul olmak üzere, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Adana, Kayseri, Konya, Antalya, Samsun ve Gaziantep dahil toplam 11 ilde Metro, Hafif Raylı Araçlar (LRT) ve Tramvaylar olmak üzere farklı ülkelerin farklı markalarından oluşan 2200 adet araç satın alınarak ülkemiz yabancı araçların istilasına uğramış bulunmaktadır. Ortalama araç fiyatlarının 3 milyon Euro düzeyinde olduğu dikkate alınırsa, satın alınan yaklaşık 2200 araç için yaklaşık 7 milyar Euro ödenmiş olup bir o kadar da yedek parça, işçilik ve stok maliyeti için harcama yapılmıştır.
Bu israfı önlemek, bu araçların yedek parçalarını ve kendi milli markamızı üretmek üzere 2015 yılından itibaren ARUS olarak tasarladığımız milli metro, hafif raylı ulaşım ve tramvay projeleri ile ülkemizin ihtiyacı olan 7000 adet raylı ulaşım aracının Türkiye’de üretilmesini planlıyoruz. Bilindiği gibi 5 Mart 2012 tarihinde Ankara’da ihalesi yapılan ve CSR Electric Locomotive firmasının kazandığı 324 metro aracı ihalesinde ARUS’un büyük gayretleri neticesi % 51 yerli katkı şartı ile başlayan ve ülkemizde bir milat olarak kabul edilen bu tarihi karardan günümüze kadar uzanan tüm raylı ulaşım araçlarında yapılan ihalelerde yerli katkı seviyesi büyük bir hızla tüm yurt sathına yayılmış ve % 60 yerli katkıya ulaşmıştır.
Bunlara verilebilecek en güzel örnekler olarak;
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından 10.04.2013 tarihinde ihalesi yapılan ve Durmazlar firmamızın kazandığı 6 adet tramvay ihalesinde % 47 oranında yerli katkı şartı ile üretilen milli markamız; İpekböceği bugün Bursa T1 hattında başarılı hizmet vermektedir.
Malatya Belediyesi tarafından 21.06.2013 tarihinde ihalesi yapılan ve Bozankaya firmamızın kazandığı 10 adet TCV Trambüs aracı %50 yerli katkı ile üretilerek bugün Malatya’da hizmet vermeye başlamış bulunmaktadır.
İstanbul Ulaşım A.Ş tarafından tasarlanan ve 20.01.2014 tarihinde ilk üretimleri yapılarak testlerini başarıyla tamamlanan Milli marka İstanbul tramvayında bugün yerlilik oranı % 60 seviyesine yükselmiştir.
Kayseri Belediyesi tarafından 14.04.2014 tarihinde en az %35 yerli katkı şartı ile ihalesi yapılan ve Bozankaya firmamızın kazandığı 30 adet Tramvay aracı üretiminde bugün yerli katkı oranı %50 seviyelerine çıkmış bulunmaktadır.
İstanbul Hacı Osman-Yenikapı Raylı Toplu Taşıma Sistemi için 18.09.2014 tarihinde yapılan 68 Adet Metro Aracı ihalesinde %40 yerli katkı şartı getirilmiş ve bu ihaleyi Hyundai EuRotem firması kazanmıştır.
İstanbul Belediyesi ihalesini yapacağı Kabataş-Mahmut bey hattında satın alacağı 144 metro aracı için minimum %40 yerli katkı şartı getirmiş ve bundan sonraki yapacağı tüm ihalelerde %61 yerli katkı şartı koymayı kararlaştırmıştır.
23.02.2015 tarihinde Bursa Belediyesinin açtığı 60 adet Hafif Raylı Metro aracı ve 12 adet tramvay ihalesini şartnamede yer alan minimum %60 yerli katkı oranı ile Durmazlar firmamız kazanmış ve böylece bugün itibarıyla Raylı Ulaşım Sistemlerinde yerli katkı şartı %60 seviyesine ulaşmıştır.
Tüm bu güzel gelişmelerden esinlenerek Sayın Bakanımız Lütfi Elvan tarafından yüksek hızlı trenlerde en az %53 yerli katkı şartı uygulamaya konulmuş ve bu karar, ileri teknoloji içeren Yüksek Hızlı Trenler için de ülkemizde bir milat olmuştur.
Kocaeli belediyesinin geçen ay açtığı 12 tramvay aracı ihalesini Durmazlar firmamız %60 yerli katkı ile kazanmış bulunmaktadır. Yine Samsun ve Antalya belediyeleri tarafından açılan ihalelere Durmazlar ve Bozankaya firmalarımız %60 yerli katkı taahhüdü ile girmiş bulunmaktadır.
İzmir Belediyesinin ihalesini yaptığı ve şartnamede yerlilik şartı olamayan 38 adet Tramvay aracında Hyundai Eurotem %48 yerli katkı yapacağını bildirmiştir.
Birçok belediyemiz artık ihalelerde en az %51 yerli katkı şartını koymaya ve sanayicilerimize destek olmaya şimdiden başlamış bulunuyor. Örnek olarak ; İstanbul, Ankara, Bursa, Kayseri, Malatya ve Kocaeli belediyelerimiz verilebilir. Bu belediyelerimizi sanayicilerimize ve yerli malına verdiği destekten dolayı ARUS Kümelenmesi olarak tebrik ediyoruz. İnşallah diğer belediyelerimiz de sanayicilerimize, yerli üretime ve dolayısıyla ülke ekonomimizin gelişmesine aynı katkıları sağlarlar.
Benzer uygulamaya Çin, 10 yıl önce başlamış ve Raylı ulaşım sistemlerinde devlet politikası gereği tüm dış alımlarda %70 yerli katkı şartı ve Çinli firmalarla işbirlikleri – know-how transferleri ile kendi milli sanayini yaratmıştır. 2006-2012 arası Bombardier, Alstom, Siemens gibi öncü firmalar Raylı Ulaşım sistemlerinde %3 büyüme gerçekleştirirken , Çin firmaları, CNR ve CSR ortalama %25 büyüme gerçekleştirerek bugün dünyada en çok raylı ulaşım sistemleri üreten konuma gelmiştir. 2000 yılına göre Çin kapasitesini 15 kat artırarak, 3000 metro aracı/yıl kapasiteye ulaşmıştır.
Sonuç olarak ülkemizde devletimizin, belediyelerimizin tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın ihalelerde kendi sanayicilerimize ve kendi markalarımıza SİP, yerli malı, ithal ikamesi gibi devlet politikası ile destek olarak yabancı ürün istilasından ve israflardan kurtulup, 2 trilyon USD’lık dünya pazarında rekabetçi milli markalar üretir konuma geleceğiz.
İşte Milli Hızlı Tren projesi, Milli Yolcu ve Milli Yük Treni, İpekböceği markası, İşte Green City LRT, İşte TCV Trambüs ve yeni tramvay markası, işte İstanbul Tramvayı, Bursa’da, Kayseri’de, Kocaelin’de, Antalya’da, Samsun’da, İzmir’de, Eskişehir’de, Sakarya’da üretilecek tramvay ve hafif metro araçları, Malatya’da hizmete giren Milli Trambüs, Milli Hızlı Trende ARUS’unda içinde olduğu 2023 yılına kadar üretilecek Milli trenlerimiz, Milli metro aracı projelerimiz.
Bu nedenle kendi milli markalarımıza milletçe, milli devlet politikamız ile destek verip onları tüm yurt sathına yayacağız, böylece sanayicilerimiz, işçilerimiz, mühendislerimiz işsiz kalmayacak milli sanayimizin çarkları büyük bir hızla dönecek. Kendi ürünlerimizi kendimiz üretir hale geleceğiz.
Artık Yerli Malı Tebliği, Sanayi işbirliği programları(SİP) ve Kamu ihale kanununda yapılan revizyonlar ile devlet politikamız oluşmaya başlamış ve yerli üretim ön plana çıkmıştır. Bugün yerli üretim şartı içermeyen kamu ihaleleri iptal edilmeye başlamıştır. Türkiye yerli üretim ve milli markada 2015 ve 2016 yılında kritik bir sürece girmiş bulunmaktadır.
Bugün ARUS Kümelenmesi içinde yer alan firmalarımız gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı raylı ulaşım sistemleri ihalelerine girebilecek sermaye yapısına sahip duruma ulaşmıştır. Firmalarımız 100 milyon Euroluk ihalelere rahatlıkla girerek kazanabilecek güce kavuşmuştur. Kardemir Demir Çelik fabrikamız ray üretim hattından sonra 160 milyon USD’lık demiryolu teker üretim yatırımı yapmıştır. Kardemir, Günümüz teknolojisi ile donatılan 400.000 ton/yıl kapasiteli bu tesiste, 72 metre boya kadar demiryolu rayları üretmekte ve ihraç etmektedir. Kardemir’i başta tüm Ortadoğu, Asya ve K.Afrika ülkeleri olmak üzere tüm dünya pazarlarına ihracat yapabilen bir kuruluş haline getiren bu yatırım, Kardemir’in sektör içerisindeki yerini de güçlendirmiş ve ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında yukarıda sıralanan ürünleri üretebilen tek stratejik tesis konumuna taşımıştır. Demiryolu Firmalarımız 2011 yılında 165 milyon USD’lık ihracat gerçekleştirmiştir. 2011 yılından sonra komşu ülkelerde yaşanan krizler ve iç savaşlar nedeniyle ihracat miktarı azalma eğilimine girmiştir.
Fakat ülkemizde son 4 yıllık süreçte demiryolu ağ uzunluğu, yolcu ve yük taşımacılığı ve kullanılan vagon sayıları incelendiğinde 2012 yılı itibari ile toplam 12.800 km’lik demiryolu hattı üzerinde 70.284.000 kişinin yolculuk yaptığını, 25.666.000 ton yük taşındığını, 12 adet yüksek hızlı tren ve 542 adet lokomotifle hizmet verildiğini görmekteyiz. Söz konusu rakamlar özellikle son yıllarda gerçekleştirilen yeni yatırımlar ile hızla artmaya devam etmektedir. Söz konusu gelişmelere ilişkin rakamlar son dört yılı kapsayacak şekilde aşağıda verilmiştir. 2003’ten itibaren yapılan yatırımlar sonucunda bugün Ülkemiz, Yüksek Hızlı Tren işleten ülkeler arasında Dünyada 8.ci, Avrupa’da ise 6. sırada yer almıştır. 2003 yılında yapılan 15,9 milyon ton yük taşımacılığı artarak 2011 yılında 25,4 milyon ton yük taşımasına yükselmiştir. Yük taşıma miktarında %62 oranında artış sağlanmıştır. 2003 yılında 77 milyon olan yolcu sayısı 2011 yılında Hızlı tren yolculuğu ile birlikte %58’lik artışla 121 milyona ulaşmıştır. Metro, LRT ve tramvaylar ile taşınan yolcu sayısı ise yaklaşık yıllık 912 milyon yolcudur.
2023 yılı için demiryolu ile yük taşımacılığı payının %20, yolcu taşımacılığı payının %15’e çıkarılması hedeflenmiştir. Bununla birlikte;
Toplam Demiryolu ağının 2023 yılına kadar 10.000 km hızlı tren hattı, 4000 km. konvensiyonel tren hattı olmak üzere toplamda 25.940 km’ye, 2023-2035 yılları arasında 3000 km yeni demiryolu daha ilave edilerek toplam demiryolunun yaklaşık 30.000 km’ye çıkartılması, 60 milyon nüfusun olduğu 15 ilde yüksek hızlı tren bağlantılarının gerçekleştirilmesi, Yerli üretimin en üst seviyeye çıkarılması ve demiryolu ürünlerinin küresel pazarlara sunulması, Demiryollarının diğer toplu ulaşım sistemleriyle entegre edilerek şehir içi akıllı ulaşım altyapı ve sistemlerinin geliştirilmesi, Uluslararası kombine taşımacılık ve hızlı tedarik zinciri yönetiminin kurulması ve yaygınlaştırılması, Demiryolu araştırması, eğitim ve sertifikasyon konusunda yetkinlik ve dünyada söz sahibi olunması, Boğazlar ve Körfez geçişlerinde demiryolu hat ve bağlantılarının tamamlanarak Asya-Avrupa- Afrika kıtaları arasında enerji koridorundan sonra önemli bir demiryolu koridoru haline gelinmesi, İpek yolunun canlandırılması, Demiryolu ulaşım faaliyetlerinin düzenlenmesi ile ilgili yasal ve yapısal mevzuatın uluslararası ve AB mevzuatlarına uygun güncellenmesi hedefleri gerçekleştirilecektir.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine baktığımızda Raylı Ulaşım Sistemleri ve Alt yapı projelerinin toplam değeri Kent içi ulaşım sistemleri ile birlikte 100 milyar USD civarındadır.
Özellikle Federal Almanya Demiryolları Birliği VDB, Japonya/JORSA, Çek Cumhuriyeti/ ACRI, İsviçre Demiryolları Birliği/ Swissrail, İspanya Rail Group gibi Demiryolları kümeleri ve Siemens, Bombardier, Alstom, CAF, Hitachi gibi küme firmaları Türkiye’de en az %51 yerli katkı ile Türkiye’de üretim yapmaya hazır olduklarını bildirmişler, şimdiden Türkiye’de yerli ortak ve yer arayışına başlamış bulunmaktadırlar.
ARUS kuruluş amacı ve hedefleri doğrultusunda tasarımından nihai araç üretimine kadar yerli ve milli marka raylı ulaşım sistemleri üretmeyi üyeleri ile birlikte kendisine görev olarak üstlenmiştir. Ucuz ve temiz enerjili toplu ulaşım araçlarına sahip raylı ulaşım sistemleri, akıllı ve entegre sistemler ile geleceğin vazgeçilmez toplu ulaşım sistemleri olacaktır. Nüfusun hızla arttığı dünyamızda gelecek ucuz ulaşım ve temiz çevre ile raylı ulaşım sistemlerine yönelmiş bulunmaktadır.
Bugün 2 trilyon USD’lık dünya raylı ulaşım sistemleri pazarında ülkemizde marka çıkaran ve teknolojik malzeme üreten Raylı Ulaşım Sistemleri üreticilerimizin bu pazardan pay alması ve ihracat şansı çok yüksektir.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
14.10.2015