Akça Kimya 2022’nin İlk Yarısında VÖK Hedefinin 2 Katına Ulaştı
Akça Kimya senenin ilk yarısında karlılık hedefini yüzde 100 büyüttü
Akça Kimya 2022’nin İlk Yarısında VÖK Hedefinin 2 Katına Ulaştı
Akça Kimya senenin ilk yarısında karlılık hedefini yüzde 100 büyüttü…
1942 yılında kimyevi maddeler ticaretiyle başladığı yolculukta farklı sektörlerdeki yatırımları ile büyüyerek 80 yılı geride bırakan Zülfikarlar Holding’in bünyesinde yer alan Akça Kimya, 2022 yılının ilk yarısında bütçe hedefini ikiye katladı. 2022 yılının ilk yarısında FAVÖK’de bütçeye oranla yüzde 55 artış gerçekleştiren Akça Kimya, VÖK hedefinin iki katına ulaştı.
Alkaliler, fosfatlar, tuzlar ve asit grupları başta olmak üzere 100’ü aşkın ürün çeşidi ile deterjan, kozmetik, gıda ve yem, tarım, kağıt, tekstil, yapı ve boya sektörleri gibi birçok endüstri alanına kimyasal ürün tedarik eden Akça Kimya, hitap ettiği sektörlerdeki müşterilerine hem standart hem de özel ürün sunuyor. Akça Kimya; Zülfikarlar Holding’in kendine ait limanı, antrepo sahası ve antrepo tankları ile özellikle sıvı yük gemilerine sağladığı lojistik avantajla rakiplerinden ayrılıyor.
Geçen yıl 110 milyon TL FAVÖK kaydedildi
2021 yılında 110 milyon TL FAVÖK (Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kar) kaydeden Akça Kimya 2022 yılının ilk altı ayında bu rakamın yüzde 30 üzerini gerçekleştirdi.
Akça Kimya’nın 2022 hedefleri arasında Türkiye içinde bölgesel büyüme ve ihracat ile büyüme yer alıyor. Akaryakıt dağıtım (Türkiye Petrolleri), enerji (TESLA Hidroelektrik santralleri), kimya (Akça Kimya) ve finans (Akdeniz Faktoring) sektörlerinde faaliyet gösteren, 2020 yılı itibariyle konsolide cirosu 3 milyar USD’a yaklaşan Zülfikarlar Holding bünyesinde yer alan Akça Kimya; Yarımca tesisine ek olarak tüm Türkiye’de de satışlarını artırmayı hedefliyor.
Bu hedefle 2021 yılında İzmir Aliağa şubesini hizmete açan Akça Kimya, Türkiye’nin güney bölgelerindeki satışlarını artırmak için ithal edilen kimyevi maddelerin depolanmasını sağlamak üzere Hatay ilinde lojistik çözüm merkezleri ile sıvı ve kuru yük depolamada anlaşmalara vardı. 2022 yılı içerisinde ise Hadımköy’deki antrepolardan sevkiyatlara başlayan Akça Kimya, 2022 yılı ilk çeyreğinde Türkiye pazarında varlığını daha da arttırdı.
Akça Kimya 2022 ilk çeyreğinde bütçe hedefini ikiye katladı
Yılın ilk yarısını değerlendiren Akça Kimya Genel Müdürü Alp Sarıcı, büyük bir sıçrama gerçekleştirmiş olduklarını belirterek, “2021 yılı sonrası birçok bilinmezin olmasına rağmen 2022 yılının ilk yarısında FAVÖK’de yüzde 55; VÖK’de ise yüzde 102 bütçemizin üzerine çıkmayı başardık. Akça Kimya olarak iyi bir finansal yönetim gösterdik ve uyguladığımız finansal stratejiler sonucu VÖK (Vergi Öncesi Kâr) hedefimizin iki katına ulaştık.” diye konuştu.
“2022 yılını verimlilik yılı ilan ettik”
Sarıcı, “Son iki yıldır malzeme tedariki ve stok yaratabilmek kardaki en önemli unsur iken 2022’nin ikinci yarısından itibaren stok devir hızı ile stoku hızlı çevirebilmenin karlılık ve rekabet avantajı getireceğine inanıyoruz.” dedi. 2022 yılını çok önceden okuyarak verimlilik yılı ilan ettiklerini ve süreçlerin optimizasyonu ile tüm koşullara rağmen büyüme hedeflerine devam ettirdiklerini belirten Sarıcı; Akça Kimya’nın stratejik hamleler ve genişleyen organizasyon yapısı ile büyümeyi sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerini belirtti. Orta vadede kimyasal hammadde pazarının hemen hemen tüm ürünlerinde arz eksikliği olabileceğini ve yüksek karlı olmasını beklediklerini söyleyen Sarıcı, “Büyük miktarlarda hammadde tedariki sağlayan bir firma olarak gerek satın alma gücü ve ilişkilerimiz gerekse yüksek stoklama kapasitesi ve geniş ürün portföyümüzle büyük karlılık oranlarına tekrardan ulaşacağız.” dedi.
Türk Kimya Endüstrisi, ilk altı ayda yüzde 40’lık artışla 16.7 Milyar USD ihracat gerçekleştirdi
Pandemi sebebi ile tedarik zinciri yöneticileri ve lojistik firmalarının, uzun yıllardır görmedikleri gelişmelere şahit olduklarını dile getiren Sarıcı, arz talepteki yüksek dalgalanmaların tedarik zincirinde aksamalara sebebiyet verdiğini söyledi. Rusya - Ukrayna arasında yaşanan savaşın etkileri sonucu küresel pazardaki hammadde akımında sapmalar da meydana geldiğini ortaya koyan Sarıcı, bütün bu olumsuz koşullara rağmen Türkiye’nin özellikle 2021 yılından beri artan kimyevi madde ihracatının ekonomiye büyük destek sağladığının altını çizdi.
Sarıcı, gelinen nokta ile ilgili, “2022 yılının ilk yarısını 16.7 Milyar USD ihracat ile tamamlayan kimya endüstrisi aynı zamanda diğer sektörlere verdiği destek ile (otomotiv, refrakter, kozmetik, yapı malzemeleri, tarım, gıda vs.) bu sektörlerin de ihracatına dolaylı yoldan katkı sağlıyor. Jeopolitik önemi, Asya ile Avrupa arasında gerçek bir lojistik köprüsü olma özelliği, AB’ye tır ve gemiler ile kısa transit sürelerinde ulaşabiliyor olması Türkiye’yi bir ihracat ara lojistik merkezi durumuna getiriyor. Bu pozisyonu çok iyi bir şekilde kullanan Türkiye kimya alanındaki ihracatını başarılı bir şekilde artırmaya devam etmekte” değerlendirmesinde bulundu.
Bu noktada özellikle son yıllarda Afrika kıtasındaki ülkeler ile oluşturulan iş ilişkilerinin, bu pazar potansiyelini daha da büyütmekte olduğunun altını çizen Sarıcı, “Başta Akça Kimya’nın içinde bulunduğu kimya sektörü olmak üzere, stoksuz çalışmayı tercih eden birçok firma hammadde tedarikinde zorluklar yaşadı. Bu noktada Akça Kimya olarak; güçlü finansal yapımız, yüksek stoklama kapasitesi, geniş ürün portföyü gibi sağladığımız avantajlarla hammadde krizinin etkilerinin Türkiye’de asgari şekilde hissedilmesine önem vererek paydaşlarımızı korumak için elimizden gelen çabayı gösterdik. Bunun karşılığında oluşan müşteri memnuniyeti ile 2020 yılından beri işlerimiz ve müşteri sayımızda kayda değer artışlar yaşıyoruz.” diye açıkladı.
2022 yılının ikinci yarısında hammadde pazarının belirsizliklerle dolu olduğuna değinen Sarıcı, “Birinci yarı yılın aksine küresel pazarda global resesyon beklentisi ile petrol ve emtia fiyatlarında bir düşüş öngörüyoruz. Uzak Doğu’da pandemi süreci ile ilgili tekrardan kapanmalar ile tedarik zincirleri kırılabilir; artan enerji fiyatları ile bazı ürünlerde beklenmeyen tedarik sıkıntıları ve maliyet artışları olabilir.” ifadelerinde bulundu.