Gürkan Hüryılmaz
Değerli Meslektaşlarımız
TÜSMOD olarak meslektaşlarımıza ve mesleğimize yeni bir çalışmayı sunmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Tüm meslektaşlarımız için güncel değerli bilgiler içeren, CPO Türkiye Satınalma ve Tedarik Yönetimi Zirvesi Sonuç Raporu yayımlandı. Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına pandemi döneminde dijital altyapısı ile etkileşim sağlayarak CEO ve CPO yöneticilerine network oluşturma ve iş bağlantısı kurma imkanı sunan CPO Türkiye, 1000’in üzerinde ziyaretçisi ve alanında uzman 65 konuşmacısı ile satınalma ve tedarik yönetimi trendleri ve gelecek vizyonu hakkında yeni bilgiler sunarak izleyicilerine doyurucu bir etkinlik deneyimi yaşatmıştı. Exponext online platformunda gerçekleşen CPO Türkiye’nin açılışında konuşan T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai UÇARMAK içinde bulunduğumuz günlerin konvansiyonel piyasaların değişim geçirdiği bir zamana denk geldiğine ve bilgi iletişim teknolojilerindeki hızlı değişimlerin bu piyasaları da etkilediğine değindi. TÜSMOD olarak satınalma ve tedarik zinciri yönetiminin dünyadaki gücünü uluslararası alanda temsil etmenin sorumluluğunu taşıdıklarını belirten TÜSMOD Başkanı Gürkan HÜRYILMAZ, 14 bölge başkanı, 32 sektör başkanı ve Almanya ile başlayan ülke yönetim kurullarının yanı sıra başta SASAYDER olmak üzere ortak amaçla hareket edilen mesleki derneklerle ve üyelerle birlikte ülkede bu alanda 500 milyar TL’lik satınalma karar gücünü üniversiteler, üreticiler ve ilgili devlet kurumları ile birleştirerek daha rekabetçi ve güçlü bir Türkiye için çaba sarf ettiklerini dile getirdi.
Dünya haberine göre; risk, emeklilik ve sağlık konularında profesyonel hizmetler sunan Aon’un iki yılda bir yayınlanan ve küresel iş dünyasının karşı karşıya olduğu riskleri değerlendiren Aon Küresel Risk Yönetimi Anketi’nin sonuçları, uzun vadeli risklerin odak noktası haline geldiğini gösterdi. Anket, siber saldırıların, şiddetli hava koşullarının ve küresel ekonomi üzerinde önemli bir etkiye sahip tedarik zinciri kesintilerinin artan etkilerini de gözler önüne serdi. Araştırmaya göre, teknolojiye verilen önem ve duyulan ihtiyaç sonucunda siber risk, küresel riskler listesinde mevcut ve öngörülen riskler içerisinde ilk sırada yer alırken anketin ilk yapıldığı günden bu yana en yüksek risk skoruna ulaştı. Siber risk ayrıca, tüm bölge, sektör ve anket katılımcıları kapsamında ilk 10 risk arasında gösterildi. 2021 Küresel Risk Yönetimi Anketi sonucunda küresel iş dünyasının gündemindeki ilk 10 risk şöyle sıralandı: 1-Siber Saldırılar/Veri ihlalleri, 2-İş kesintisi, 3-Ekonomik yavaşlama/Yavaş Toparlama, 4-Emtia Fiyat Riski/ Malzeme Kıtlığı, 5-İtibar/ Marka Hasarı, 6-Mevzuat/Yasa Değişiklikleri, 7-Salgın Riski/ Sağlık Krizleri, 8-Tedarik Zinciri ya da Dağıtım Kesintileri, 9-Rekabette Artış, 10-İnovasyon ve Müşteri İhtiyaçlarını Karşılama Başarısızlık.
Biri emtia süper gücü, diğeri ise uluslararası enerji üretimi ve geçiş rotalarının önemli bir oyuncusu olan Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz uluslararası piyasalar tarafından endişeyle izleniyor. Rusya’nın Ukrayna sınırına binlerce asker konuşlandırmasıyla iki ülke arasında tırmanan gerginlik emtia fiyatları için yukarı yönlü tehdit oluşturuyor. Rusya buğdaydan petrol ve doğalgaza, paladyumdan alüminyuma kadar birçok emtiada ‘süper güç’ konumunda. Aynı şekilde Ukrayna hem tahıl ve enerji hem de çelik gibi temel ürünlerde başlıca üretim üslerinden biri. Bu da buğday, endüstriyel metal, doğalgaz fiyatlarının yükseleceği ve zaten yükselişte olan küresel enflasyonu körükleyeceği anlamına geliyor. ANZ Research analistleri bu ülkelerin arasında iplerin daha da gerilmesinin birçok piyasada hissedileceğini söylüyor. SP Global uzmanlar, olası bir çatışmanın ve Rusya’ya yönelik yaptırımların emtia tedarikini aksatabileceği ve fiyatları yükselteceği uyarısı yapıyor. UBS, “Karadeniz bölgesinde son aylarda buğday fiyatlarını etkileyebilecek jeopolitik riskler artıyor” diyor.
DW haberine göre, Almanya‘da hammadde tedariği ve üretim maliyetlerindeki artış Aralık ayında çok sayıda ürünün fiyatının aşırı düzeyde zamlanmasına yol açtı. Fiyat artışlarına, enerji ve hammadde giderlerinin büyük oranlarda yükselmesinin yol açtığı belirtildi. Enerji fiyatları Aralık ayında geçen yılın aynı ayına göre ortalama %69 artış gösterdi. Bir yıl içerisinde doğal gaz fiyatları %121,9, elektrik ise %74,3 zamlandı. Metal fiyatları %36,1 oranında artarken ham demir ve çeliğe yapılan zam %54,4 olarak tespit edildi. İkincil hammaddelerde (+%69,1), ahşap ambalajlarda (+%66,9) ve gübrelerde ve azot bileşiklerinde (+%63,5) yüksek oranlarda artışlar kaydedildi. Ambalaj endüstrisinde önemli bir rol oynayan oluklu kağıt ve oluklu mukavva, %41,3'lük zam gördü. Kağıt ve karton fiyatları ise %30,3 arttı. Çiftlik hayvanları yem fiyatları %26,8, tahıl unu ise %21,5 oranında yükseldi.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla...
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Ocak ayını %0.78’lik azalış ile 9.615 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %1.46’lık azalış gösterdi. Analistlere göre; endüstriyel metal piyasaları, Omicron varyantına ilişkin endişeler, Çin'deki güç kaynağı kısıtlamalarının üretimi azaltması ve ABD'deki parasal politikaların kademeli olarak gevşetilmesinin devreye girmesiyle giderek daha oynak hale geldi. Çin Yeni Yılı da geleneksel olarak talebin azaldığı bir zamandır. Bakır fiyatları bu oynaklık ve azalan talepten etkilenecektir. Citibank, bakır için Çin'de kapanma ve mevsimsel zayıflık nedeniyle fiyatların 8.800 dolar/tona çekilmesini bekliyor. ANZ analistleri Bakır fiyatlarını 2022 1.Ç, 2.Ç, 3.Ç ve yılsonunda sırasıyla 10.500, 10.000, 9.600 ve 9.750 USD/ton olarak beklerken; aynı dönemler için Commerzbank analistlerinni tahmini 9.800, 9.800, 9.500 ve 9.500 USD/ton oldu. Capital Economics analistleri, “Ağırlıklı olarak Güney Amerika'dan gelen arzın geri dönüşü, 2022'de bakır fiyatlarına büyük ağırlık verecek" derken; Liberum analisteri “2022'de bakır fiyatlarının ana faktörünün FED’in para politikasını ayarlaması olmasını bekliyoruz" şeklinde yorum yapıyor. LME bakır fiyatları, Ocak ayı sonunda, ABD Merkez Bankası FED'in Mart'ta faiz artışı sinyali vermesi sonucu doların beş haftanın en güçlü seviyesine çıkmasıyla düşüş yaşamıştı. Cochilco bakır fiyatları için 2022 tahminini 3.95 $/lb seviyesinde korurken, 2023 tahminini 3.80 $/lb olarak revize etti. RBC analistlerinin bakır 2022 tahminini 3.75 $/lb’den 4.25 $/lb’e yükseltti.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Ocak ayını %9.57’lik artış ile 3.074 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %14.85’lik azalış gösterdi. Alaşımlı Alüminyum fiyatları ise Ocak ayını %16.12’lik artış ile 2.485 USD/ton seviyesinde tamamladı. Reuter’s göre; çoğu analist, LME cash alüminyumun 2022'de mevcut fiyata göre %10,8 düşüşle ortalama 2.780$/ton olacağını tahmin ediyor. IKB Deutsche Industriebank analistleri; 2022'nin ilk çeyreğinin sonunda, birincil alüminyum fiyatlarının 2.700 ABD$/ton civarında +300 ABD$ bandında olduğunu, alüminyum alaşımlarının fiyatlarının ise ortalama 300 ABD$/ton daha düşük olduğunu öngörüyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Ocak ayını %9.07’lik artış ile 22.795 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %11.08’lik azalış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Şubat 2022 prim fiyatlarını; 430 kalite için 21 EUR/ton azalış, 304 kalite için 55 EUR/ton artış ve 316 kalite için 87 EUR/ton artış ile açıkladı. Dünya haberine göre; Nikel piyasasında stokların azalması ve alıcıların büyük arz sıkışıklığıyla karşı karşıya kalmasıyla, Londra Metal Borsası nikel piyasasını yakın takibe aldı. LME ve Şanghay Vadeli İşlemler Borsasında nikel, arz sıkışıklığı yaşanan son emtia oldu. Geçen sene pandemi nedeniyle artan talep ve arz sıkıntılarıyla kalay ve bakır fiyatlarındaki tarihi dalgalanma sonrası LME piyasaları yakından izlemeye almıştı. Geçen sene bakır piyasasındaki sert dalgalanmaların bakır sıkıntısına neden olmasıyla LME bu piyasada düzenlemeye gitmiş, 2019’da da nikel piyasasında sert düşüş sonrası bu piyasada soruşturma başlatmıştı. RBC analistlerinin nikel 2022 tahminini 8 $/lb’den 9 $/lb’e yükseltti. UBS analistleri, tüm tahmin dönemleri için nikel fiyatları tahminini yükselttiğini söyleyerek; nikel fiyatlarının 22.000 $/ton'a düşmeden önce ton başına 24.000 $/ton'a ulaşmasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Ocak ayını %1.23’lük artış ile 3.674 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %22.30’luk azalış gösterdi. Citibank, çinko fiyatlarının 3.800 USD/tona çıkmasını bekliyor. UBS analistleri, 2023'te yüksek enerji fiyatları ve piyasa arz kıtlığı nedeniyle, Avrupa için çinko tahminini ton başına 300 ila 500 $ arasında artırdı. IKB Deutsche Industriebank analistleri; Çinko fiyatlarının, +500$'lık bir dalgalanma aralığı ile 2022 yılının ilk çeyreğinin sonunda 3.300$/ton civarında hareket edeceğini tahmin ediyor. CRU analistleri, 2022'de çinko talebi için ileriye bakıldığında, teşvikin etkileri azaldıkça Çin talep büyümesinin yıllık bazda %1.1'e düşmesini ancak talebinin sağlıklı kalmasını bekliyor. Çinkonun gelecek yıl nasıl performans gösterebileceğine ilişkin yorum yapan analistler; kış ısıtma sezonunda Avrupa'da enerjiyle ilgili daha fazla kesinti tehdidi kaynaklı olarak fiyatların ilk çeyrekte yüksek kalacağını öngörüyor. Focus Economist, çinko fiyatlarını 2022 son çeyreği için ortalama 2.827 USD/ton ve 2023 son çeyreği için ortalama 2.651 USD/ton olarak tahmin ediyor. CPM uzmanları ise çinko fiyatlarının 4.000 USD/tonu geçmesinin kendilerini şaşırtmayacağını söylüyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Ocak ayını -%1.72’lik azalış ile 2.288 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %3.80’lik azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %7.40lık artış ile 42.545 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %19.06’lık artış gösterdi.
Demir Cevheri fiyatları, Ocak ayını %18.33’lük artış ile 142 dolar/ton seviyelerinde kapattı. Dünya haberine göre; Çin'de demir cevheri vadeli fiyatları, gelecek ayki Beijing Kış Olimpiyatları'ndan sonra çelik üretimi kısıtlamalarının gevşetilmesiyle, demir cevherine yönelik talebin artacağı umutlarıyla yükseldi. Bazı işlemciler Çin Yeni Yılı tatilleri öncesinde pozisyon almasa da, arzın sıkılaşma ihtimali de demir cevheri fiyatlarına destek sağladı. Demir cevheri fiyatları Ocak ayının ilk yarısında Omikron vakalarında hızlı artış görülmesinin halihazırda emlak sektörü kriziyle mücadele eden ülkede üretime ve ekonomiye zarar vereceği endişesileri gerilemişti. Demircelik haberine göre, dünyanın en büyük ikinci deniz ticareti emtiası olan demir cevheri fiyatlarının henüz sona eren yıl boyunca davranış şekli, emtia için 2022 talep ve fiyat tahminleri konusunda alıcıların temkinli olmasına neden olacak. Hintli demir cevheri üreticileri, küresel pazardan fiyatlandırma ipucunu alıyor ve bu nedenle buradaki çelik üreticileri, fiyat dalgalanmalarını benimsemeye hazır. Madencileri ve ticaret yetkililerini çok şaşırtacak şekilde, 2020'de demir cevheri fiyatları 12 Mayıs'ta tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 235,55 $/tondan Kasım ayında yaklaşık 85$'a gerileyerek 16 ayın en düşük seviyesine geriledi ve sonunda yıl sonunda gerileme sona erdi. Çin'in Dalian emtia borsası Mayıs teslimi için 106.71 $ seviyesinde. Çelik üretim malzemesinin bu tür bir hız treni yolculuğu, ilk etapta küresel Covid-19 sonrası ikinci dalgada altyapı inşasına dayalı olarak çelik kullanımında güçlü bir talep toparlanması beklentisi ve ardından birkaç ay sonra Pekin'in çelik endüstrisi, üretim kontrolü ile sonuçlanan emisyonları azaltmalıdır. Sonunda, emtia Ocak 2021 açılış fiyatına göre %30'a yakın değer kaybetti. Hintli madenciler, demir cevheri ithalatına ilişkin tüm gelişmeleri ve cevher ihtiyacının %80'den fazlasını başta Avustralya ve Brezilya olmak üzere yabancı ülkelerden satın alan Çin'deki daha yeni çelik üretim disiplinini, fiyat hareketleri hakkında adil bir fikir sahibi olmak için yakından izliyor.
Plastik ve Kauçuk:
Ocak ayında plastik fiyatlarında ortalama %2.37’lik artış görülürken, en yüksek artış %5.06 ile POM fiyatlarında görülürken, en yüksek düşüş %1.06 ile PVC fiyarlarında görüldü. Chemorbis haberlerine göre; ithal poliolefin piyasaları, yükselen maliyetler ve enerji kısıtlamalarının bitmesinden destekle çoğu üründe yükseldi. Aslen, enerji kısıtlamalarının bitişi yeni ay için alım ilgisini canlandırdı. Türkiye’deki düşük netback bazı PE tedarikçilerini uzaklaştırdı ve Şubat ayında pazar yukarı döndü. Bu arada, İranlı ve Asyalı kaynakların yokluğu PP’yi yukarı çekmeye devam etti. Yeni Yıl tatili öncesinde Çin’e aylık artışlar açıklayan önde gelen Suudi Arabistanlı bir üretici Türkiye’ye de çoğu ürün için zam uyguladı. Bu doğrultuda, üreticinin yeni PP rafya teklifleri CIF Türkiye, %6,5’e tabi, peşin ödemeli bazında 1530$/tonda yer aldı, 1500-1510$/tondan da işlemler yapıldı. Bu rakamlar, Ocak başındaki 1400-1420$/tonda yer alan işlemlerin epey üzerinde yer aldı. PE için, üretici filmlik AYPE ve YYPE tekliflerini Ocak başına kıyasla 40-50$/ton yükseltirken, LAYPE C4 film fiyatları değişmedi. Tedarikçi, rahat stokları ve global piyasalardaki temkinli talep nedeniyle, 2021’in son ayı ve Ocak başında oldukça agresifti. Ancak PP için artış trendi, Çin’de yükselen poliolefin piyasalarıyla birleşerek Şubat ayında üreticinin fiyat politikasını değiştirdi. Türkiye’de, yeni PS teklifleri bu haftanın büyük bir kısmında beklemedeydi ve imalatçılar, ülke çapındaki enerji kısıtlamalarının sona ermesinin ardından faaliyetlere henüz başladı. Fiyatlar ise, çoğu durumda Avrupa’da düşüşle yapılan stiren kontratlarının gölgesinde geriledi. İthal piyasada, vergisiz Güney Kore fiyatları üç haftalık stabil eğilimin ardından 10-20$/ton artışla kristal için CIF 1960-1980$/ton ve antişok için 2070-2090$/tonda değerlendirildi. Avrupalı üreticiler, Ocak yüklemelere kıyasla 70-90€/tonluk (80-103$/ton) düşüşler uyguladı. Gümrüksüz bu teklifler kristal için CIF 1860-1880€/ton (2135-2154$/ton) ve antişok için 1980-2010€/tona (2273-2308$/ton) indi. PVC fiyatları Ocak ayında daha yavaş bir hızla olsa da gerilemeye devam etti. Kar yağışı, lojistik sorunların baltaladığı nihai ürün ihracatı ve finansal bazı zorluklar Türkiye’de talebi zayıf tuttu. Bu arada, çoğu oyuncu için Şubat ayı görünümü hala bir muamma.
Kağıt ve Kereste:
Yurtiçi kağıt fiyatlarındaki artış Ocak ayında da yaklaşık %12 seviyelerinde gerçekleşti. TÜSMOD Kağıt fiyat endeksi son 12 ayda %155.32’lik artış gösterdi. Habertürk haberine göre, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı verilere göre 2021 yılında en yüksek fiyat artışı %168 ile selülozik kâğıtlarda gerçekleşti. Meslekleri gereği sürekli kağıt tedarik etmek zorunda olan baskı ve matbaa işiyle uğraşan esnaf, sabit bir ücret tarifesi belirleyemediklerini söyledi. Ne zaman gerçekleşeceği belli olmayan fiyat artışı yüzünden sabit bir ücret de belirleyemediklerini söyleyen matbacılar, müşterilerinin de, kendilerinin de bu durumdan rahatsız olduklarını dile getiriyorlar. Eskişehir’de davetiye ve ürün baskı işi yapan bir esnaf, işlerinin tamamen kağıt tedariki ile alakalı olduğunu belirterek, dolar bazında gelen yüksek zamlara yetişemediklerini kaydetti. Uzun zamandır belli bir fiyat tarifesi oturtamadıklarını aktaran esnaf, “Bu süreçte yaptığımız promosyon ürünlerimiz, takvimler, basılı materyaller olsun fiyatlarımızı, halen ne yazık ki sabitleyemedik. Buraya gelen müşterilerimiz fiyat konusunda her gün yaşanan değişikliklerden muztarip, biz de bu durumu açıklamakta zorlanıyoruz. Her gün fiyat değişiyor. Selülozik kağıdın Türkiye'de üretilmesi, ambalajlık karton ve kağıtların yerli üretiminin teşvik edilmesi, bu sektörün dışa bağımlı olmaktan kurtarılması şarttır” diye konuştu. Kurda yaşanan inişin fiyatlarını eski haline getirmediğini söyleyen esnaf, bunun uzun bir süreci kapsadığını ifade etti. Kağıtta yaşanan yüksek fiyat artışının sadece kurla ilgili olmadığı da belirtildi. Alıcıların bu durumdan hiç memnun olmadığını, bu zamların sadece basımcıların elinde olduğunun düşünüldüğünü belirten esnaf, “Bizim fiyatları kendi isteğimize göre arttırdığımızı düşünüyorlar. Ama ne yazık ki biz öyle yapamıyoruz, yapmıyoruz da. Fırsatçılık asla yapmıyoruz çünkü bizim maliyetimiz belli. Sadece kağıt değil, toner maliyeti de var. Bunlar tamamen döviz bazında aldığımız malzemeler. Bunların artması bizim yaptığımız malzemenin de fiyatını arttırıyor. Bu şekilde müşterilerimizden her gün ‘Neden bu kadar artıyor, her gün fiyat mı değişir’ gibi tepkiler alıyoruz, ama bu bizim elimizde olan bir şey değil” ifadelerini kullandı. Dünya haberine göre; Pandemi ortamının sürdüğü 2022’de özellikle kağıda basılı medyayı büyük tehlikeler bekliyor. Olağanüstü özveri ile basılı gazeteleri devam ettirme çabasındaki yayımcılar, bu yıl baş döndürücü şekilde artan enerji ve selüloz fiyatları nedeniyle anormal şekilde zam gören kağıt fiyatları karşısında ne yapacaklarını bilemez haldeler. Tırmanan kağıt fiyatlarıyla birlikte, ABD ve Avrupa’da navlun ücretleri tavan yaptığı gibi, kağıt bobinlerini koyacak konteyner bulmak da sorun haline geldi. İngiltere’de kağıt fiyatlarındaki artış %50’yi aştı. Hindistan’dan taa Avustralya’ya kadar gazeteler sayfa sayısını azaltırken, kağıt alımında yıllık yerine aylık kontratlara razı olarak ton başına 850-900 dolarlık fiyatları kabul etmek durumunda kaldılar. Avrupa’daki fabrikalar, bir yandan gazete kağıdı üretimini beşte bir oranında kısarken, öbür yandan da ekonomik düzelme nedeniyle ihtiyaç ve tüketim artışını fırsata çevirip zam yapmaya devam ediyorlar. Norveç’in büyük kağıt üretici firması Norske Skog, Yeni Zelanda’daki 66 yıllık fabrikasını kapatmak zorunda kaldı. İsveç’in UPM grubu da Galler’deki Schotton fabrikasını, Türkiye’deki bir ambalaj kağıdı grubuna sattı. Rusya’nın en büyük gazete kağıdı üreticisi İCS Volga ise kapasitesinin yarısını ambalaj kağıdına çevirdi. Gazete kağıdı fiyatlarındaki anormal artış, yayımcıları baskıyı durdurmaya varabilecek yeni kararları masaya getirmeye yöneltti. Öyle anlaşılıyor ki, 2022 yılı basılı gazeteler için bir "kader yılı" olacak.
Enerji ve Petrol:
Yurtiçinde Elektrik ve Doğalgaz fiyatları Şubat ayı için genellikle sabit bırakıldı. BloombergHT haberine göre; Doğalgazda, şubat ayında mesken ve sanayi aboneleri için geçerli tarife sabit kalırken, elektrik üretim amaçlı tarifeye %14 zam yapıldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine şubatta uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğalgaz için 1860 lira oldu, sanayi abonelerinin tarifesinde ise 1000 metreküp gazın fiyatı 6 bin 300 lira oldu. Elektrik üretim amaçlı tarife ise %14 artışla 1000 metreküp doğalgaz için 6 bin 300 liraya çıktı. AA haberine göre; dünya genelinde elektrik fiyatları, salgının ardından ülkelerin ekonomik toparlanma sürecine girmesi, arzın hızla artan talep karşısında yetersiz kalması ve fosil yakıt fiyatlarındaki artışın etkisiyle yükselişini sürdürüyor. Salgın dönemindeki ekonomik daralma sonrası küresel toparlanma enerjide talebin hızla artmasına neden oldu. Bu süreçte doğal gaz, petrol, kömür gibi fosil yakıt fiyatlarındaki ani yükseliş elektrik fiyatlarını da tetikledi. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre, 2020'de ticaret ve sanayi üretimindeki aksaklıklar nedeniyle küresel elektrik talebi yaklaşık %1 geriledi. Gelişmiş ülkelerin bir kısmı 2020'nin ikinci yarısında kısmi olarak toparlanmaya başlasa da ekonomilerin salgın öncesindeki seviyelerine ulaşması 2021 yılı sonunu buldu. Bununla birlikte, ekonomik toparlanmayla beraber küresel elektrik talebinin geçen yıl %4,5 arttığı hesaplanıyor. Avrupa merkezli enerji borsaları verilerine göre, spot piyasalarda bir megavatsaat elektriğin fiyatı geçen yıl rekor seviyede arttı. Almanya'da spot piyasada ocakta ortalama 53,6 avro olan bir megavatsaat elektriğin ortalama fiyatı, aralıkta 3 kattan fazla artarak 221 avroya ulaştı. Söz konusu dönemde, Fransa'da fiyatlar 59,5 avrodan 274,7 avroya, İngiltere'de 90 avrodan 287,70 avroya, Hollanda'da 53,6 avrodan 221 avroya çıktı. Belçika, Avusturya, İspanya, Danimarka gibi Avrupa ülkelerinde de spot elektrik fiyatları son bir yılda yaklaşık 4 kat artış gösterdi. Güncel enerji fiyatlarının yer aldığı ElectricRate platformu verilerine göre, geçen yıl haziranda 13,7 dolar sent olarak ölçülen konutlarda bir kilovatsaat elektriğin fiyatı mevcut durumda 14,2 dolar sente yükseldi. Söz konusu dönemde, elektrik fiyatları Portekiz'de %23, Japonya'da %14, Almanya'da %9, Avustralya'da %7, Belçika'da %6 ve İngiltere'de %4 arttı. Ülkelerin bir birim elektrik için ödediği fiyatlara bakıldığında, 39 sent ile Almanya ilk sırada yer alıyor. Almanya'yı 37 sentle Bermuda Adaları, 34 sentle Danimarka, 32 sentle Portekiz ve Belçika izliyor. Elektrik fiyatları İrlanda ve Japonya'da 29 sent, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde 28 sent, İngiltere ve İtalya'da 27 sent, Avustralya ve Lüksemburg'da 26 sent seviyesinde seyrediyor. Küresel elektrik üretiminde kömürün payı %33,8, doğal gazın payı %22,8, hidroelektrik santrallerin (HES) payı %16,9 seviyesinde bulunuyor. Üretimin, %10,1'i nükleer enerji santrallerinden, %6,1'i rüzgar enerjisi santrallerinden (RES), %4,3'ü petrolden, %3,3'ü güneş enerjisi santrallerinden ve %2,7'si diğer yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Elektrik üretiminde %60'ı aşan fosil yakıtların fiyatlarındaki değişiklik maliyetlerde belirleyici rol oynuyor. Öte yandan, Avrupa'daki doğal gaz arz sıkıntısı, yenilenebilir kaynaklardan üretimin azalması, Çin ile Avustralya arasındaki gerilim nedeniyle kömür ticaretinin son bulması gibi etkenler kömür fiyatlarının artmasında rol oynadı. Geçen yılın başında 85 dolar seviyelerinde seyreden kömürün tonu, ekimde 271 dolara kadar çıkarak zirve yaptı ve 2021 yılını 170 dolar seviyesinde kapattı. Çin'in enerji talebindeki yükselişle birlikte kömürden elektrik üretimini azaltması ve bunun yerine sıvılaştırılmış doğal gazı (LNG) tercih etmesi fiyatları daha da yukarı taşıdı. Avrupa ülkelerinin elektrik üretiminde %20 paya sahip olan doğal gazda fiyatlar, salgının başladığı dönemde makul seviyelerde seyrederken, son dönemde artış trendine geçti. Doğal gaz ihtiyacının %90'ını ithal eden Avrupa'da fiyatlar geçen yıl yaklaşık %600 artış kaydetti. Ocak vadeli doğal gaz kontratlarının fiyatı aralıkta megavatsaat başına 187,7 avro seviyelerine tırmanarak rekor kırdı. Investing haberine göre; petrol piyasasında dengenin sağlanması için daha yüksek fiyatlara ihtiyaç olduğunu savunan Goldman Sachs, petrol fiyatın 2023 yılında ortalama 105 dolar/varil olabileceğini bildirdi. Bu yıl Brent petrolünde ortalama fiyatın 96 dolar/varil olacağını tahmin etmeyi sürdüren Goldman Sachs, cari 85 dolar/varil fiyat seviyesinde düşük OECD stokları ve düşen OPEC+ atıl üretim kapasitesi nedeniyle piyasanın kritik şekilde yetersiz arz ile karşı karşıya olduğunu savundu. Goldman Sachs, yüksek fiyatların tamesi azaltması ve daha fazla arzı teşvik etmesinin beklendiğini ve bu çerçevede 2023 yılında 105 dolar/varil fiyatın piyasada dengeyi sağlayacağına inandıklarını ifade etti. OPEC+'nın üretimi planlandığı kadar artırmakta zorlandığı, yılın ilk çeyreğinde arz açığı görüleceği değerlendirmeleri ve Ukrayna-Rusya gerginliği petrol fiyatlarını yukarı taşımaya devam ediyor. Petrol fiyatlarının bu yıl 100 dolar/varil seviyesini görmesini bekleyen yatırım bankaları arasına Morgan Stanley de katıldı. Brent petrolünde fiyatın üçüncü çeyrekte 100 dolar/varil seviyesini göreceğini tahmin etti.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Ocak 2022 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %0.54’lik artış ile 13.43 TL; EUR döviz satış kuru bazında %0.79’lık azalış ile 14.99 oldu. EUR/USD paritesi ise Ocak ayında yatay harekt ederek 1.1319 seviyesinde kaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ocak tarihli Piyasa Katılımcıları Anketine göre cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bu anket döneminde 16,13 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 15,56 TL iken, bu anket döneminde 16,85 TL olarak gerçekleşmiştir. BloombergHT haberine göre, Standard Chartered Bank, yayımladığı bir araştırma raporunda heterodoks para politikasının %36’lık yüksek enflasyon ile birleşince Türk lirası için yapısal kırılma yarattığını ve 2022 yıl sonu Dolar/TL tahminlerini 12 seviyesinden 20’ye çıkardıklarını söyledi. Aralık ayındaki fiyat hareketlerinden sonra Türk lirasındaki oynaklığın Bitcoin’i geçtiğine dikkat çeken banka, yazın turizmin canlanmasıyla yaşanacak toparlanmanın negatif net rezervlerden dolayı yapısal kırılmayı tersine çeviremeyebileceğini vurguladı. Yeni duyurulan kur korumalı Türk lirası mevduatının beklenenin aksine dolarizasyonu düşürmediğini belirten Standard Chartered, yeni enstrümanın kamu maliyesi üzerinde risk oluşturduğunu dile getirdi. 2023’teki seçimler öncesinde ortodoks politikalara dönüş olmayacağını ve para politikasının genişlemeci kalacağını düşünen banka, sürpriz bir erken seçim ihtimalinin 2022'de Türk lirası için diğer negatif faktörlerden biri olacağını söyledi. Standard Chartered 2022 sonu için dolar/TL tahminini 12 seviyesinden 20’ye çıkarırken 2023 sonunda dolar kurunun 28 seviyesine ulaşmasını bekliyor. Timetürk haberine göre, ekonomistler Remzi Özdemir, Selçuk Geçer ve Atilla Yeşilada 2022 yılı için dolar tahminlerini açıkladı. Remzi Özdemir 18 derken, Selçuk Geçer 16 lirayı işaret etti. Atilla Yeşilada ise çarpı 1.25 diyerek hesaplamayı vatandaşlara bıraktı. 2022 yılı boyunca ABD dolarının Euro karşısında değer kazanmaya devam etmesi bekleniyor. ING analistleri, EUR/USD paritesini ilk çeyreğin sonunda 1.10, 2Ç ve 3Ç sonunda 1.08 ve 2022 sonunda 1.10 olarak tahmin ediyor. Citibank'a benzer şekilde, ING analistleri de USD'nin güçlenmesinin büyük ölçüde FED'e bağlı olduğuna inanıyor. Bununla birlikte, Doğu Avrupa'da artan gerilimlerin ABD dolarını Euro'ya tercih etme nedeni olarak da belirtiyorlar.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2021 yılı Aralık ayı sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %10,77; bir önceki yılın Aralık ayına göre %10,77 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %71,11 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2022 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre %10,45 bir önceki yılın Aralık ayına göre %10,45, bir önceki yılın aynı ayına göre %93,53 ve on iki aylık ortalamalara göre %49,93 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %86,51, imalatta %90,29, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %138,48, su temininde %25,88 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %106,40, dayanıklı tüketim malında %58,49, dayanıksız tüketim malında %65,25, enerjide %142,06, sermaye malında %63,25 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %17,36, imalatta %10,16, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %10,62, su temininde %8,61 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %9,84, dayanıklı tüketim malında %13,14, dayanıksız tüketim malında %10,66, enerjide %11,92, sermaye malında %9,59 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %25,88 ile su ve suyun arıtılması ve dağıtılması, %28,08 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %29,95 ile giyim eşyası alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %180,75, ham petrol ve doğal gaz %162,84, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı %138,48 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en düşük artış; %2,40 ile metal cevherleri, %2,86 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları, %5,39 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık kömür ve linyit %32,33, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %24,48, ham petrol ve doğal gaz %21,17 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.