Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız
Satınalma ve Tedarik Zinciri mesleğinde üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD tarafından 22 Ekim’de Ankara Sanayi Odası’nda düzenlenecek CPO Ankara zirvesindeki 4 ana başlık belli oldu. Buna göre, CPO Ankara’da ele alınacak ana başlıklar şu şekilde olacak : Dijital Dönüşüm, Mesleki Gelişim, Kamu Satınalma ve Savunma Sanayii Satınalma. Ülkemizdeki üreticilerin global tedarik zincirlerinde yer alarak ihracatın attırılması ile birlikte ithalatın azaltılmasını amaçlayan “Buy from Türkiye” sosyal sorumluluk projesinin ön planda olacağı zirveye yerli ve milli siber güvenlik ürünleri ve çözümleri damga vuracak. Global risklerin giderek arttığı bu dönemde stratejik kategorilerin yerlileştirilmesi olası tedarik zinciri kesilmelerinin de önüne geçmiş olacak. Küresel Tedarik Zincirlerinin merkezinde yer almamızın büyük bir fırsat olduğu bilinci ile global krizleri, ülke olarak fırsata çevirmek zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Özellikle, enerji fiyatlarının hızla artması sebebiyle Avrupa’da kapanan üretim kapasitelerini Türkiye olarak doldurma olasılığımız yüksek. Global piyasalardaki resesyon riskinin zil çaldığı dönemde, satınalma ve tedarik zincirleri olarak daha çevik hareket ederek, şirketlerimizin rekabet gücünü arttırabilir ve krizden büyüyerek çıkabiliriz. Bölgedeki meslektaşlarımızı tüm bu konuları ele alarak, ulusal sinerji oluşturmak adına CPO Ankara 2022’ye bekliyoruz.
Habertürk haberine göre, Dünya Bankası ve IMF, dünyanın 3 kilit ekonomisi olan Avro Bölgesi, Çin ve ABD'nin yavaşladığını belirtirken; 2026'ya kadar sürmesini tahmin ettikleri yavaşlamanın maliyetinin 4 trilyon dolar olduğunu ifade etti. Dünya Bankası ve IMF, resesyon riskinin arttığını vurguladı. Avrupa'da bazı gelişmiş ekonomilerin yavaşladığına dikkati çeken Malpass, bu durumun gelecek yıl nereye gideceğinin görüleceğini aktardı. Dünya Bankası Başkanı Malpass, birçok gelişmekte olan ülkede ise para birimlerinin değer kaybetmesinin ülkeler için borç seviyelerinin giderek daha fazla yük haline gelmesi anlamını taşıdığını belirterek, faiz oranlarındaki artışın bunu ağırlaştırdığını anlattı. Malpass, enflasyonun ise herkes ancak özellikle de yoksullar için hala büyük bir sorun olduğunu vurguladı. IMF Başkanı Kristalina Georgieva da resesyon riskinin arttığı konusunda Malpass ile aynı fikirde olduğunu söyledi. Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin bu yıl veya gelecek yıl art arda en az iki çeyrek negatif büyüme göstereceğini hesapladıklarını anımsatan Georgieva, dünya ekonomisindeki yavaşlamanın 2026'ya kadar yaklaşık 4 trilyon dolarlık kayba neden olmasını beklediklerini belirtti. Georgieva, dünyanın üç kilit ekonomisinde de yavaşlama gördüklerine işaret ederek, bu ekonomilerin Avro Bölgesi, Çin ve ABD olduğunu anlattı. Bu durumun Avro Bölgesi'nde doğal gaz fiyatları kaynaklı olduğunu aktaran Georgieva, Çin'de ise Kovid-19 salgınıyla ilgili aksamalar ile konut sektöründe oynaklığın etkili olduğunu belirtti. Georgieva, "Çin'de büyümeyi aşağı çeken çok önemli bir sorun görüyoruz." dedi. IMF Başkanı Georgieva, ABD'de de hala çok güçlü bir iş gücü piyasası olmasına rağmen artan faiz oranları nedeniyle ekonomik büyümenin ivme kaybettiğini dile getirdi. Borç krizi tehlikesini "büyük ve korkutucu" olarak nitelendiren Georgieva, gelişmiş ekonomilerin bu tehlikeyi kontrol altına alması gerektiğini vurgulayarak, bunun sadece yüksek borç yükü olan ülkeleri değil tüm ülkeleri etkileyeceğini ifade etti. Georgieva, "Güçlerimizi birleştirirsek, birlikte hareket edersek 2023'te önümüze çıkan acıyı azaltabiliriz." diye konuştu. İklim değişikliğinin risklerine de değinen Georgieva, söz konusu risklerin ele alınması için dünyanın 3 ila 6 trilyon dolara ihtiyacı olduğunu ve özel sektörle iş birliğinin önem taşıdığını vurguladı. JPMorgan Chase & Co CEO'su Jamie Dimon, ABD ve küresel ekonominin gelecek yılın ortasına kadar resesyona girebileceğini söyledi.
AA haberine göre, Küresel çapta enflasyonist baskıların artacağı beklentileriyle ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere merkez bankalarının agresif faiz artırımları devam ediyor. Fed, arka arkaya 3. kez 75 baz puanlık faiz artırımına gitti ve agresif adımların gelecek dönemde de devam edeceği sinyali verdi. Fed Açık Piyasa Komitesi (FOMC), federal fonlama oranını beklentiler doğrultusunda 75 baz puan artırarak 2008'den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 3,00-3,25 bandına çıkardı. Üyelerin gelecek döneme ilişkin projeksiyonları; daha yüksek işsizlik ve yavaş ekonomik büyümeye işaret ederken, enflasyonun ancak 2025'te Fed'in yüzde 2'lik hedefine geri döneceğini ortaya koydu. Yetkililerin federal fonlama oranına ilişkin medyan beklentileri ise yıl sonu için yüzde 4,4 ve 2023 için yüzde 4,6 düzeyinde gerçekleşti. Bu da Banka'nın kasım ve aralıkta gerçekleştireceği toplantılarda en az 125 baz puan ile agresif faiz artırımlarına devam edeceğini gösterdi. Güncellenen projeksiyonlarla faiz indirimi başlangıcı için 2024'e işaret edilmesiyle bu yönde ilk hamlenin gelecek yıl yapılabileceği beklentileri de şimdilik rafa kalkmış oldu. Fed Başkanı Jerome Powell, enflasyonu aşağı çekmenin uzun süre trend altında büyüme gerektirebileceğini belirterek, uzun vadede potansiyelin altında bir büyümenin beklendiğini kaydetti. Fed'in ardından İngiltere, Norveç, İsviçre, Tayvan, Güney Afrika, Endonezya ve Filipinler merkez bankaları da politika faizinde artırıma gitti. İngiltere Merkez Bankası (BoE), politika faizini 50 baz puan artırarak yüzde 2,25 ile son 14 yılın en yüksek seviyesine çıkardı. Banka, böylece arka arkaya 7. kez faiz artırımına gitmiş oldu. Söz konusu gelişmelerle emtia piyasasında geçen hafta, merkez bankalarının "şahin" politika adımlarının devam etmesi ve artan resesyon endişeleriyle düşüş eğilimi sürdü. Analistler, ABD başta olmak üzere merkez bankalarının yüksek enflasyon karşısında agresif faiz artırımlarını sürdüreceği, bu durumun da ekonomileri resesyona sürükleyeceğine ilişkin endişeler ve dolara olan talebin artmasının emtia fiyatlarını aşağı yönlü baskılamaya devam ettiğini söyledi. Dolar endeksi de gelişmiş ülke merkez bankalarının artan enflasyonist baskılar karşısında agresif faiz artırımlarına devam edeceği beklentileriyle 20 yıl sonra tekrar 114 seviyesinin üzerine çıktı. Analistler, enerji krizinin neden olduğu üretim durgunluğu nedeniyle Avrupa'da azalan bakır talebinin bir süre için piyasa duyarlılığını domine edebileceğini belirtti. Peru'da bakırın ulaşım hattını engelleyen protestocu grubun eylemlerini hafifletmesiyle arza yönelik endişelerin azalması bakır fiyatlarını aşağı yönlü etkiledi. Çin'in alüminyum ithalatının gerilemesi alüminyum fiyatlarında düşüşe neden oldu. Dolara olan talebin artması tarım emtiaları üzerinde baskı oluştururken, jeopolitik riskler ve iklim olayları da tarım emtialarını etkiledi. Tarım emtiaları, geçen hafta bir taraftan faiz artırımlarıyla düşerken, diğer taraftan jeopolitik riskler ve hava sıcaklıklarının artmasıyla yükseldi.
Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun eylül sayısını "Arz Şokları ve Enflasyon Dünya Ekonomisini Sert Bir Şekilde Vuruyor" başlığıyla yayımladı. Raporda, Avrupa'daki gaz krizinin, yüksek enflasyonun ve küresel çapta para politikası sıkılaşmasındaki keskin hızlanmanın ekonomik beklentilere ağır bir darbe indirdiği kaydedildi. Küresel ekonomiye ilişkin büyüme tahminlerinin düşürüldüğü raporda, dünya ekonomisinin bu yıl %2,4, 2023'te %1,7 ve 2024'te %2,8 büyümesinin beklendiği bildirildi. Fitch, haziran ayında açıkladığı tahminlerinde küresel ekonominin 2022'de %2,9, 2023 ve 2024'te %2,7'şer büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, Avro Bölgesi ve İngiltere'nin bu yılın sonlarında resesyona girmesinin, ABD'nin de 2023 ortalarında hafif bir resesyon yaşamasının beklendiğine işaret edildi. ABD ekonomisinin 2022 yılı büyüme tahmininin %2,9'dan %1,7'ye çekildiği belirtilen raporda, ülkenin 2023 yılı büyüme beklentisinin ise %1,5'ten %0,5'e indirildiği aktarıldı. ABD'nin 2024 yılı büyüme beklentisinin ise %1,3'ten %1,7'ye çıkarıldığı bildirildi. Raporda, Çin ekonomisinin toparlanmasının ise Kovid-19 salgınına karşı uygulanan karantina önlemleri ve gayrimenkul sektöründeki çöküş nedeniyle sınırlandığı aktarıldı. Raporda, Çin ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahminin %3,7'den %2,8'e düşürüldüğü, 2023 yılı beklentisinin de %5,3'ten %4,5'e çekildiği belirtildi. Çin ekonomisinin 2024 yılı büyüme tahmininin ise %5'ten %4,7'ye indirildiği kaydedildi. Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerin de yer aldığı raporda, ülke ekonomisinin güçlü tüketim ve ihracat artışıyla bu yılın ikinci çeyreğinde güçlü bir şekilde büyüdüğü bildirildi. Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yıl %5,2, 2023 ve 2024'te %2,9'ar büyümesinin beklendiği kaydedildi. Fitch, haziran ayında yaptığı tahminlerde, Türkiye'nin bu yıl %4,5, 2023'te %3 ve 2024'te %2,9 büyüyeceğini öngörmüştü.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Eylül ayını %0.95’lik düşüş ile 7.646 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %14.14’lük artış gösterdi. Dünya haberine göre, küresel talebin %15 ila %20’sini oluşturan Avrupa’daki talebin enerji krizi nedeniyle baskı altına girmesi bakır fiyatlarında görünümü bozuyor. Doların da etkisiyle fiyatların 2 ayın en düşük seviyesinden gerilemeye devam edeceği tahmin ediliyor. Düşüşün sürebileceği ve fiyatların 2023’te iki yılın en düşük seviyesine inebileceği tahminleri yapılıyor. İmalatı etkileyecek tedbirleri yorumlayan Citi analistileri, "Talepte topyekun bir düşüş görmek nadir olurdu, ancak önümüzdeki 3-6 ay içinde Avrupa'da sanırım bunu göreceğiz” derken, Aralık ve Mart arasında çok önemli bir mevsimsel fazla oluşacağı ve bunun bakırı ton başına 6.600 dolara düşürebileceği tahmininde bulunuyor. Macquarie analistleri de, bu yılki 162 bin ton açık veren bakır piyasasının gelecek yıl 691 bin ton fazla vermesini bekliyor. Küresel rafine bakır üretiminin 2023'te 26 milyon tonu aşacağı tahminleri yapılıyor. Macquarie analistleri, Çin dışındaki bölgelerde ekonomik görünümün, özellikle de Avrupa'nın görünümünün, enerji krizi nedeniyle kötüleştiğine dikkat çekerken; Çin’in başka yerlerdeki yavaşlamayı telafi edebileceğini düşünmüyor ve önümüzdeki yıl stoklar oluşacağına kesin gözüyle bakıyor. İçinde bulunduğumuz yılda bakır fiyatları beklenenden düşük seyrediyor ancak ileriki yıllarda fiyatlarda ciddi bir artış olabileceği tahminleri yapılıyor. Fitch Solutions, içinde bulunduğumuz yıl için bakır fiyat öngörüsünü daha önce öngördüğü ton başına ortalama 9.470 dolardan aşağı yönlü revize ederek ton başına 8.800 dolara çekti. Ancak kuruluş, 2026 yılına kadar yeşil ekonomiye geçiş kaynaklı talebin bakır piyasasını açık vermeye zorlayacağı ve fiyatları yükselteceğini düşünüyor. Fitch, metalin 2027'de mart zirvesi 10.000 doların ve 2031'de 11.509 doların üzerinde seyredeceğini düşünüyor. Goldman Sachs da küresel bakır talebinin 2025 yılına kadar arzı geçmeye başlayacağını ve fiyatları mevcut seviyesinin iki katına çıkaracağını tahmin ediyor. Commerzbank, 2022’de Bakır fiyatlarının ortalama 8.600 USD/ton ve 2023’te 8.250 USD/ton olmasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Eylül ayını %7.96’lık düşüş ile 2.180 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %19.90’lık artış gösterdi. Goldman Sachs, Alüminyum için 3, 6 ve 12 aylık tahminlerini sırasıyla 2.100, 2.450 ve 2.750 USD/ton olarak belirlerken; Commerbank 2023 sonunda Alüminyum fiyatlarının 2.800 USD/ton olmasını bekliyor. Uluslararası Alüminyum Enstitüsü (IAI) verilerine göre ağustos ayında küresel alüminyum üretimi geçen yılın aynı dönemine göre %3,49 arttı. Ağustos ayında küresel alüminyum üretimi 5 milyon 888 bin ton olurken, Çin'in üretimi 3 milyon 500 bin ton seviyesinde gerçekleşti. Japonya'nın 2022 yılı Ağustos ayı itibarıyla üç büyük limanında alüminyum stokları bir önceki aya göre %9,8 artarak 399.800 ton oldu. Çin'in ağustos ayında alüminyum ithalatı bir önceki yıla göre %19 düştü. Çin Gümrük Genel İdaresi'nin verilerine göre ülke geçen ay birincil metal ve alaşımlı alüminyum dahil 200.440 ton işlenmemiş alüminyum ile alüminyum ürünleri ithal etti. Boeing, Rus’yadan alüminyum alımını durdurduğunu ve bu durumun Rusya için ikinci kez tekrarlandığını açıkladı. Bununla birlikte, enerji fiyatlarındaki artış birçok sektörü olumsuz etkiliyor. Avrupa’da önemli fabrikalar kapılarına kilit vuruyor. Bu fabrikaların başında da alüminyum üreticileri geliyor. Bir ton alüminyum, Almanya'da 5 eve bir yıl boyunca yetecek kadar yaklaşık 15 megavat saat elektrik gerektirdiğinden, alüminyum üretim tesisleri kapanıyor. Bir alüminyum tesisini kapatmak çok zor bir karar, çünkü elektrik kesildiğinde ve üretim üniteleri oda sıcaklığına döndüğünde, tekrar devreye almak aylar alıyor ve on milyonlarca dolar harcama gerektiriyor. Norsk Hydro ASA, bu ay Slovakya'daki devasa bir tesisini kapatmaya hazırlanıyor. Enerji krizi nedeniyle Avrupa’da üretimi 1970'lerden bu yana en düşük seviyelerine düştü. Üretim azaldıkça, Alman araba üreticileri ve Fransız uçak üretimi yapan şirketler ithalata bağımlı hale geliyor. En büyük alüminyum alıcılarından biri olan Novelis ise gelecek yıl Avrupa fabrikalarına tedarik sağlayacak potansiyel yeni anlaşmalarda Rus metalini kabul etmeyeceğini açıkladı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Eylül ayını %4.68’lik artış ile 22.245 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %3.39’luk azalış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Ekim 2022 prim fiyatlarını; 430 kalite için 33 EUR/ton artış, 304 kalite için 61 EUR/ton artış ve 316 kalite için 158 EUR/ton artış ile açıkladı. Haber kaynaklarına göre, Çokuluslu ABD yatırım bankası Goldman Sachs, bataryalarda kullanılan ve son dönemde fiyatları artan kobalt, nikel ve lityum gibi madenlerin fiyatlarında 2023 yılına girerken düşüş olacağı öngörüsünde bulundu. Goldman Sachs analistlerine göre batarya metalleri yatırımcıların gözdesi olmaya devam edecek. Ancak bu arz fazlası yaratan talep profiline rağmen, batarya metallerinde boğa piyasasının sona erdiği öne sürüldü ve kobalt, lityum ve nikel gibi önemli batarya bileşenlerinin fiyatlarında önümüzdeki iki yıl içinde muhtemelen düşüş olacağı kaydedildi. Batarya metalleri için uzun vadeli beklentiler, büyüyen elektrikli araç sektörü nedeniyle hala güçlü olsa da Goldman Sachs’ın analistleri, yatırımcı coşkusunun aşırı arza yol açtığını belirtti. Goldman analistleri, Nikel fiyatlarının bu yılın geri kalanında yaklaşık %20 artacağını, baskılayıcı etkilerin sonrasında ise fiyatların 2023 yılında 18.500 USD/ton seviyelerine yöneleceğini tahmin ediyor. Fitch analistleri, Nikel fiyat tahminlerini 2022 yılı için 25.000 USD/ton, 24.000 USD/ton’a düşürürken, 2023 yılı için beklentisi 20.000 USD/ton olarak sabit tuttu. Avustralyalı Nikel Industries firması, nikel pik demir fiyatlarının zayıflaması nedeniyle üç aylık işletme kazançlarında düşüş olacağı öngörüsünde bulunurken, Endonezya’daki projelerinden birini pil üretiminde kullanılan metal olan Nikel’in düşük kalitedeki cevherinin çıkarılması projesine dönüştüreceklerini açıkladı. Firma ayrıca, düşük kaliteli nikel cevheri ürününün endüstriyel park içerisindeki dönüştürücüler kullanılarak yüksek kaliteliye yükseltilebileceğini belirterek, tüm yüksek kaliteli nikel cevheri satışlarını gelecek yılın Mart ayına kadar sözleşmelerle bağladığı bilgisini verdi. Avustralya hükümeti Nikel fiyatlarının 2022’de ortalama 24.900 USD/ton, 2023’te ortalama 21.500 USD/ton ve 2024’te 20.250 USD/ton olmasını bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Eylül ayını %15.66’lık azalış ile 2.984 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %30.40’lık azalış gösterdi. BorsaGündem haberine göre; Sanayi birliği Eurometaux, Avrupa Birliği'nin alüminyum ve çinko üretim kapasitesinin yaklaşık yarısının enerji krizi nedeniyle halihazırda devre dışı olmaya zorlandığını belirtti. Çin'de gayrimenkul devi China Evergrande Group'un inşaat projelerini yeniden başlatacağını açıklamasının ardından talep beklentileri yükseltti. Commerzbank, bu yıl sonunda Çinko fiyatlarının 3.100 USD/tona gelmesini bekliyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Eylül ayını %3.13’lük düşüş ile 1.887 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %12.72’lik azalış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları ise %12.20’lik düşüş ile 20.700 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %12.28’lik artış gösterdi. Commerzbank, Kalay fiyatlarının 2022’de ortalama 31.400 USD/ton ve 2023’te ortalama 27.000 USD/ton olacağını öngörüyor.
Demir Cevheri fiyatları, Eylül ayını %4’lük düşüş ile 94 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Eylül ayında %5.75 geriledi. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Eylül ayında %4.44’lük azalış kaydederken, 2022 yılındaki değişimi %22.46 düşüş yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Eylül ayında %4.52’lik yükseliş gösterirken, 2022 yılındaki değişimi %4.09 düşüş yönlü oldu. Fiyatların mevcut düşük seviyelerde olması nedeniyle, kısa vadeli daha fazla düşüşün sınırlı olduğuna inanan Fitch uzmanları; 2022 yılı ortalama demir cevheri fiyat tahminini 130 USD/ton’dan 115 USD/ton’a düşürdü. Fitch uzmanları, demir cevheri fiyatlarının 2023'te ortalama 100 USD/ton, 2024'te 90 USD/ton ve 2025'te 80 USD/ton olmasını bekliyor. Fitch ayrıca, işletme maliyetleri ve sermaye harcaması maliyetleri yüksek kalmaya devam ederken, madencilerin son fiyat düşüşlerine şimdiden tepki vermeye başladığını belirtiyor. Steelorbis haberine göre; TÇÜD son üç ayda üretimdeki aylık ortalama %18,3 ve ihracattaki %14,3 seviyesindeki düşüşlerin, elektrik enerjisi ve doğal gaz fiyatlarına yapılan %50 oranındaki zamların ve BOTAŞ tarafından 29 Eylül tarihinde gerçekleştirilen yeni düzenlemenin olumsuz etkisini henüz yansıtdığını düşünüyor. Dernek söz konusu zamlar nedeniyle yılın son çeyreğinin çelik sektörü açısından zor geçeceğini belirtti. Avrupa’da bulunan birçok çelik tesisinin enerji krizi nedeniyle faaliyetlerini yavaşlatmasıyla Avrupa piyasasındaki talebin Türkiye çelik sektörü tarafından karşılanacağı düşünülse de, elektriğe getirilen zamlar nedeniyle bu fırsat ortadan kalktı. Enerji maliyetlerindeki artışa ek olarak, Avrupa’nın hurda ihracatını sınırlama girişimlerinin Türkiye çelik sektörünün üretimini aksatacağına yönelik endişeler var.
Plastik ve Kauçuk:
Eylül ayında plastik fiyatlarında ortalama %5.54’lük azalış görülürken, en yüksek azalış %17.80 ile PS fiyatlarında görülürken, bunu %14.24 düşüş ile PE ve %9.92 ile ABS takip etti. En yüksek artış ise %2.56 ile PMMA fiyatlarında görüldü. Chemorbis Türkiye haberlerine göre; Avrupa’da, PP piyasaları 5 ayın ardından yükseldi. PP fiyatları, bol tedarik ve azalan talep nedeniyle son beş aydır 3 haneli düşüşler kaydetmişti. Eylül sonu itibarıyla fiyatlar beklentilere paralel olarak yaklaşık 20 ayın en düşük seviyesine geriledi. Homo PP ve PP blok kopolimer enj., haftalık ortalamada spot fiyatların FD İtalya bazında sırasıyla 1250€/ton ve 1350€/tona ulaşmasının ardından Ekim başı itibarıyla yükseldi. LyondellBasell, Borealis ve Total, Eylül ve Ekim aylarından itibaren poliolefinler için ek enerji zammı uygulamaya karar veren üreticiler arasındaydı. Önde gelen üreticilerin ton başına 140-200€ civarında ek enerji zammı açıklaması PP satıcılarını piyasaya artışlarla yaklaşmaya teşvik etti. Oyuncular PP için 100€/tona varan zam talepleri bildirseler de, talep endişelerini göz önünde bulundurulduğunda piyasanın çoğunluğu daha büyük zam girişimlerine şüpheyle yaklaşıyor. PVC fiyatları, Ekim ayına çoğunlukla gevşek başladı. Bölgedeki pahalı enerji maliyetleri karşısında işletim oranlarını düşüren Avrupalı tedarikçilerin stabil fiyat girişimleri bu durumun tek istisnasını oluşturdu. Yurtiçi ve ihraç piyasalardaki durgun talep, ayın ilk günlerinde alım ilgisini zayıf tuttu ve kısıtlı arzın önüne geçti. Bazı oyuncular, bölge derin bir enerji krizinin içinde ve resesyonun eşiğinde olduğu için Avrupa’dan daha düşük hacimler beklerken, satıcılar sessiz talebi düşen üretimle dengelemeye çalışıyor. Mısır malı PVC K67 geçen aya kıyasla 30$/tonluk yeni düşüşler kaydetti. Söz konusu Kasım yükleme veya geliş mallar bu hafta piyasanın alt sınırında CIF 920-930$/ton seviyesinde işlem gördü. ChemOrbis’in haftalık ortalama verilerine göre, Türkiye’nin gümrükten muaf K67 piyasası şimdilerde spot Avrupa piyasasının yaklaşık 670$/ton altında işlem görüyor. Türkiye’deki oyuncular, Orta Doğu’dan Ekim ayı PE fiyatlarını artışla aldılar. Satıcıların artışlarını destekleyen ana neden olarak, yurtiçi üretici Petkim’de planlanan duruşun yanı sıra, bölgedeki bazı duruşlar sebebiyle kotaların azalması gösterildi. Hafif artan alım ilgisi de son zamanlardaki toparlanmaya katkıda bulundu. ChemOrbis verilerine göre, ithal Orta Doğu menşeli fiyatlar düşüş trendi sırasında AYPE için toplam 615$/ton (%33), LAYPE C4 film için 475$/ton (%29,5) ve YYPE film için 405$/ton (%26) geriledi. Ekim ayı için, hem satıcıların azalan satış hacimleri hem de Asya PE piyasaları üzerinde daralan prim, Türkiye’deki PE piyasasını destekledi. İthal Orta Doğu menşeli fiyatlar geçen hafta CIF Türkiye, %6,5 gümrük vergisine tabi olarak 50-70$/ton artışla AYPE için 1220-1250$/ton, LAYPE için 1120-1150$/ton ve YYPE film için 1140-1170$/tondan değerlendirildi. Asya’da spot stiren, fiyatların 100$/ton düştüğü geçen haftaki keskin gerilemeyi tersine çevirdi. Ancak, Çinli oyuncular Altın Hafta tatilinde oldukları için spot piyasada işlemler seyrekti. Yukarı yönlü petrol ayrıca bu hafta Asya’daki nafta fiyatlarını yükseltti ve artan nafta fiyatları benzen ile stiren yükselişini destekledi. ChemOrbis Fiyat Sihirbazı’na göre, Asya’da nafta fiyatları bir önceki haftaya kıyasla 41$/ton veya %6,3 artarak 6 Ekim’de 691$/ton seviyesine yükseldi. Asya’da, düşen hammadde zincirinin türev PET satıcılarını fiyatlarını düşürmeye zorlamasıyla geçen haftaki istikrarlı eğilim sürdürülemedi. ChemOrbis Fiyat Sihirbazı’na göre, spot MEG ve PTA fiyatları hafta boyunca CFR Çin bazında 30-40$/ton düştü. Bunu takiben, Çin ve Güney Kore’den ihraç PET teklifleri geçen haftaya kıyasla 10$/ton geriledi. Çin ve Güneydoğu Asya’daki çoğu oyuncu, yakın vadede PET fiyatlarının zayıf talebin baskısı altında kalmasını bekliyor. Bu da piyasada herhangi bir yükselişin olası olmadığı anlamına geliyor. Petrol ve hammadde fiyatları düşüş eğilimini sürdürürse, ilave gerileme olasılığı da göz ardı edilmiyor. Türkiye’de de benzer bir durum söz konusuydu. Çin malı ithal şişelik PET fiyatları bu hafta bir yılı aşkın süredir ilk kez CIF 1300$ seviyesinin altını kırdı. Asya’da spot stiren, fiyatların 100$/ton düştüğü geçen haftaki keskin gerilemeyi tersine çevirdi. Ancak, Çinli oyuncular Altın Hafta tatilinde oldukları için spot piyasada işlemler seyrekti. Spot benzen fiyatları geçen haftaya kıyasla 40$/ton artışla 6 Ekim’de FOB Kore 915$/tonda değerlendirildi. Aynı tarihte spot stiren haftalık 10$/ton artışla CFR Çin 1060$/tonda değerlendirildi.
Kağıt ve Kereste:
TÜSMOD Kağıt Endeksi Eylül ayında Kraft kağıtlar için ortalama %3.88 artış, Testliner için ortalama %2.56 azalış gösterdi. Ambalaj kağıdı ve karton pazarlarındaki düşük talep ve yüksek stok seviyeleri, Eylül ayında Fransa'da normal kalitede geri kazanılmış kağıt için bir başka önemli fiyat düşüşüne yol açtı. Dördüncü çeyreğe ilişkin karamsar ekonomik tahminler, talepte herhangi bir canlanma olduğunu göstermediğinden, oluklu mukavva üreticileri, üretimi azaltarak çok yüksek kağıt stoklarını dizginlemeye çalışıyorlar. Eylül ayındaki fiyat artışlarının ardından karton üreticileri, Ekim ve Kasım aylarında yeniden fiyat yükseltmeye çalışmak istiyor ancak bunun giderek zorlaşması bekleniyor. Eylül ayında yayın kağıtları ve kuşe ve kuşesiz kağıtlar da benzer şekilde daha pahalı hale geldi. Ödenen fiyat aralığı, büyük ölçüde farklılık gösteren üretim maliyetleri sebebiyle son derece geniş kaldı. Ekim ayı için ek fiyat artışlar açıklandı ve şimdiden uygulandı. Ancak, ağaçsız kağıt pazarında fiyat artışlarına karşı artan bir direnç var. Yavaşlayan ekonomi, yüksek enflasyon ve enerji maliyeti sorunları nedeniyle özellikle ambalaj segmentinde geleceğe yönelik gelişmelere yönelik sessiz beklentiler var. Alman geri kazanılmış kağıt pazarında Ağustos ayındaki düşüşler Eylül ayında da devam etti. Fiyatların düşmesinin nedeni olarak, kağıt endüstrisindeki kapsamlı kesinti önlemleri gösterildi. DS Smith Paper, girdi maliyetlerinde "önemli bir artış" nedeniyle, tüm geri dönüştürülmüş oluklu mukavva malzemelerinin fiyatlarını Avrupa genelinde ton başına 140 € ve İngiltere'de ton başına 120 £ artıracağını açıkladı. Şirket, artışın 7 Eylül 2022 olan duyuru gününden itibaren teyit edilen tüm siparişler için olduğunu söyledi. Uzmanlara göre, Enerji maliyetlerindeki son artış, endüstrinin tüm segmentlerindeki birçok kağıt üreticisini kısa sürede daha yüksek fiyatlar talep etmeye sevk etti.
Dünya haberine göre; kereste resesyon sinyali veriyor. Geçmişteki verilere bakıldığında hemen her küresel resesyon dönemlerinde düştüğü görülen kerestenin fiyatı uluslararası piyasalarda yılbaşından bu yana %62 geriledi. Ekonomik yavaşlama, riskten kaçış, faizlerin artmasının yarattığı talep baskısı kereste fiyatlarını aşağı çekerken, faizlerin düştüğü, risk alma iştahının arttığı ve ekonomilerin büyüdüğü ortamda fiyat yükseliyor. Dünya şu an bu senaryoların ilkinden geçiliyor. COVID-19 krizinin, Ukrayna savaşının, tedarik zincirlerinde devam eden kesintilerin, artan tüketici fiyatlarının ve merkez bankası para politikasının sıkılaştırılmasının küresel ekonomik büyümeyi yavaşlatarak, kerestenin en büyük alıcısı inşaat sektörünü olumsuz etkiliyor. Bu da fiyatlara yansıyor. Chicago’da kereste vadeli işlemleri, mortgage faizlerinin yükseldiği ve konut piyasası arz sorunları hafifl ediği ortamda Haziran 2020'den bu yana görülmeyen seviyelere indi. Mart ayındaki zirvesinden neredeyse %70'ten fazla düşüşle fiyat, 2.3597 m3’e eşit olan 1000 board feet başına 422 dolara çekildi. Fiyatlar yıla 1100 doların üzerinde başlamıştı. Kereste fiyatı art arda üç ay boyunca düştü ve yılın üçüncü çeyreğinde neredeyse %40 kaybetti. Pandemi, kereste arzını ve talebini altüst ederek endüstriye birden yukarı doğru momentum kazandırmıştı. Fiyatlar, ev tadilatları ve inşaatlarındaki artışa yanıt olarak Nisan 2021'de 1.000 board feet başına ortalama 1.700 dolarla zirveye ulaşmıştı. Ancak yükselen faiz oranları ekonomiyi ele geçirdiği için fiyatlar yaz boyunca düşüş eğilimine girdi. ABD’de danışmanlık firması Forest Economic Advisors FEA) insanların evleri dışındaki faaliyetlere göre dönmesi ve faiz oranlarındaki artış nedeniyle kereste fiyatlarının önümüzdeki yıl da düşmeye devam edeceği tahmininde bulunuyor. FEA, kereste talebindeki durgunluğun 2023'e kadar sürmesini bekliyor, ancak uygun fiyatlı konutlara yönelik yoğun talep nedeniyle sonrasında bir canlanma beklenebileceğini söylüyor.
Enerji ve Petrol:
Ekim ayında Doğalgaz ve Elektrik için tarife değişikliği yapılmadı. Ekonomist haberine göre, Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ’nin (BOTAŞ) internet sitesinde ekim ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. Buna göre, BOTAŞ’ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine ekimde uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğal gaz için 4 bin 80 lira oldu. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğalgaz fiyatı 7 bin 124 lira, kademe 2 için ise 15 bin 833 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 20 bin 625 olarak açıklandı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) faaliyet bazlı, nihai ve yeşil tarife tabloları Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, ilk kademede bulunan mesken abonelerinin tarifesinde kilovatsaat başı fiyat 154,5575 kuruş, yüksek kademede yer alanların tarifesinde ise kilovatsaat başı fiyat 231,0380 kuruş oldu. İlk kademede yer alan ticarethane abonelerinin tarifesinde elektriğin kilovatsaat fiyatı 271,1004 kuruş, yüksek kademedeki kilovatsaat fiyatı da 360,9233 kuruş olarak belirlendi. Alçak gerilim sanayi abonelerinin elektrik tarifesinde kilovatsaat fiyatının 431,2357 kuruş olması kararlaştırıldı. Öte yandan, yeşil tarifede kilovatsaat fiyatı 405,9469 kuruş olarak belirlendi.
BloombergHT haberine göre, BOTAŞ, toptan doğalgaz satış fiyat tarifesinde değişikliğe gitti. Buna göre, 1 Ekim'den itibaren geçerli olmak üzere doğalgaz satış fiyatlarında, EPİAŞ tarafından işletilen Türkiye Organize Toptan Doğalgaz Satış Piyasası'nda belirlenen günlük referans fiyatı baz alınacak. Konut tüketici tarifesi ise değişmedi. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için gaz dağıtım şirketlerine Ekim'de uygulayacağı satış fiyatı sabit kalarak 1000 metreküp doğalgaz için 4 bin 80 lira oldu. Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) internet sitesinde yayımlanan açıklamaya göre, yeni fiyat mekanizması ile doğal gaz kullanıcılarına piyasa tabanlı, sürdürülebilir ve öngörülebilir bir fiyat yapısı sunulması amaçlanıyor. Buna göre, 1 Ekim'den itibaren geçerli olmak üzere 2022 yılı ekim ayı doğal gaz toptan satış tarifesinde belirtilen müşteri gruplarının doğal gaz satış fiyatlarında, EPİAŞ tarafından işletilen Türkiye Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası'nda belirlenen günlük referans fiyatı baz alınmaya başlanacak. Dünya haberine göre, BOTAŞ’ın enerji yoğun sektörlerde doğalgaz fiyatını günlük referans fiyata (GRF) endekslemesi, ilgili sektörlerde keyifleri kaçırdı. Mekanizmanın sanayide ‘öngörülebilirliği ve sürdürülebilirliği’ engellediğini söyleyen sektör temsilcileri en az %37,2 olan fiyat artışı karşısında kapasite kayıpları ve fiyat artışlarının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor.
Yurtiçi pompa fiyatları Eylül ayında, Motorin’de %14.05 ve Benzin’de %4.42 oranında azalış gösterdi. Bu şekilde Motorin ve Benzin arasındaki fiyat farkı 3.88 TL’e inmiş oldu. Hürriyet haberine göre, ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA) ‘Eylül 2022 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu’nu yayınladı. Raporda olası Petrol arzı aksaklıkları, beklenenden daha yavaş üretim artışı kaynaklı arz yönlü riskler ve ekonomik büyümeye ilişkin endişelere işaret ederek, bu yıla ilişkin Brent türü ham petrol fiyatı tahminleri aşağı yönlü revize edildi. Raporda, bu yıl için Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 104.21 Dolar olacağı tahmin edildi. Bu rakam ağustos ayı raporunda 104.78 dolardı. Raporda, Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varil fiyatının da bu yıl için 98.07 dolar olacağı öngörüldü. WTI’nın varil fiyatı ağustosta 98.71 dolar olarak tahmin edilmişti. Gelecek yıl ise Brent türü ham petrolün varil fiyatının 96.91 dolar, WTI türü ham petrolün varil fiyatının ise 90.91 dolar olması bekleniyor. Raporda ayrıca, ham petrol varil fiyatlarının gelecek yılın sonuna kadar 90-100 dolar aralığında kalacağı ancak petrol piyasasındaki aşırı belirsizliğin fiyatlarda dalgalanmalara sebep olabileceği kaydedildi. Goldman Sachs, Aralık 2023'e kadar sürmesi beklenen üretim kısıntısının brent petrol fiyatını 25 dolar daha artırabileceğini ve stokların hızla azalmasıyla fiyat artışlarının daha yüksek potansiyele sahip olduğunu da açıkladı. Goldman, 2022 yılı için brent petrol fiyat tahminini 99 dolardan 104 dolara, 2023 yılı beklentisini de 108 dolardan 110 dolara çıkardı. Brent petrol için 2022'in son çeyreği ve 2023'ün ilk çeyrek tahminlerini 10 dolar artıran Goldman Sachs, tahminlerini sırasıyla 110 ve 115 dolar olarak açıkladı.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Eylül 2022 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %1.48’lik artış ile 18,28 TL; EUR döviz satış kuru bazında %0.64’lük azalış ile 18,14 oldu. EUR/USD paritesi ise Eylül ayında %1.98 azalarak, 0.9795 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ağustos tarihli Piyasa Katılımcıları Anketine göre cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 19,65 TL iken, bu anket döneminde 19,51 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise aynı anket dönemlerinde sırasıyla 22,03 TL ve 22,07 TL olarak gerçekleşmiştir. Foreks haberine göre; stratejistler, ABD dolarının önde gelen para birimleri karşısında 2023'ün ilk aylarında da güçlü olmaya devam edeceğini öngörüyorlar. Bu yıl önde gelen para birimleri karşısında durdurulamaz bir yükseliş gösteren ABD dolarının hakimiyetini gelecek yıla da taşıması bekleniyor. Reuters tarafından döviz piyasası stratejistleri arasında yapılan anket, bu yıl %16 yükselen ve son 50 yılın en iyi performansını gösteren Dolar Endeksi'nin henüz dönüş noktasına gelmediğini ifade ettiler. Ankete katılan 55 stratejistin 47'si, ABD dolarının kur sepeti karşısında henüz dönüş noktasına gelmediğini belirtirken, bu noktaya gelecek 3 ayda gelineceğini düşünenlerin sayısı 17, 6 ayda ulaşılacağına inananların sayısı 25 oldu. Geri kalan 4 stratejist ise o seviyeye ulaşılmasının bir yıl veya daha uzun sürebileceğini ifade ettiler. Katılımcılar. bu yıl ABD doları karşısında %12 değer kaybeden euronun en azından gelecek 6 ayda bu seviyede kalmaya devam edeceğini öngördüler. Gelecek 1 yılda ise paritenin 0,99 civarından 1,03'e toparlanması bekleniyor. Stratejsitlerin ABD doları/Japon yeni paritesi için gelecek 3, 6 ve 12 aya yönelik beklentileri ise sırasıyla 144,0, 140,5 ve 135,0 şeklinde oldu. Ankete göre, Sterlin’in 6 aylık dönemde 1.10 USD olduktan sonra bir yıllık dönemde %3.6 değer kazanacak.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, 2022 yılı Eylül sonu itibariyle TÜFE ve Yİ-ÜFE ortalaması bir önceki aya göre %3,93; bir önceki yılın Aralık ayına göre %67,42 ve bir önceki yılın aynı ayına göre %117,48 artış olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre; Yİ-ÜFE (2003=100) 2022 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %4,78, bir önceki yılın Aralık ayına göre %82,45, bir önceki yılın aynı ayına göre %151,50 ve on iki aylık ortalamalara göre %114,02 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %164,59, imalatta %127,69, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %416,58 ve su temininde %107,84 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %129,59, dayanıklı tüketim malında %100,36, dayanıksız tüketim malında %130,54, enerjide %347,35 ve sermaye malında %97,29 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %4,09, imalatta %2,65, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %16,76 ve su temininde %12,87 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,35, dayanıklı tüketim malında %3,16, dayanıksız tüketim malında %3,86, enerjide %12,95 ve sermaye malında %2,37 artış olarak gerçekleşti. Yıllık en düşük artış; %70,44 ile diğer ulaşım araçları, %72,40 ile giyim eşyası, %80,51 ile temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %416,58, ham petrol ve doğal gaz %245,70, kok ve rafine petrol ürünleri %213,90 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek azalış; %3,01 ile ham petrol ve doğal gaz, %2,83 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %2,51 ile metal cevherleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %16,76, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması %12,87, giyim eşyası %12,02 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.